Benim yapıma açıkçası ters bir durum ama herkes kendi yaşadığını bilir diye düşünürüm hep,o yüzden yargılamadan sadece yazdıklarınızdan gözlemlediğim anlamda yazacağım.Başlığı "aşk karmaşası" olarak açmışsınız,şimdi biraz düşünün...Aşk'ın karmaşası olur mu?Gerçek bir aşktan bahsediyorum elbette ben burada.Ya nişanlınıza aşıksınızdır ya da bu evli adama.Bir gönüle gerçek anlamda,aynı şiddette,aynı bağlılıkla iki aşkın sığabimesi mümkün değildir bana göre.Birinden birine duyulan şeyin adı aşk değildir;heves olabilir,heyecan arayışı olabilir,tutkulara kapılmak olabilir.Yani bence birine gerçekten aşık olsaydınız bunu karmaşa olarak nitelendirmez,arada kalmazdınız.Bence sizin duygularınızı anlamlandırma açısından bir kafa karışıklığınız söz konusu.Nişanlınıza benliğinizle bağlı,sevgi duyan,herşeyi ile gönlünüze sindirmiş,aşkı yüreğinize işlemiş bir durumda olsaydınız bırakın hem de evli bir adama aşk sıfatını uygun görmeyi,hiçbir erkeğe hiçbir şey hissetmezdiniz bence.Dünyada gözünüzün gördüğü tek erkek o olur ve diğer tüm ademoğulları namahrem gelirdi.