sanırım kendime acı çektirmekten başka bir şey yaptığım yok.. Evlenseydik bu aşk elbet biticekti belki, manevi ve eğitim farklılıkları gün yüzüne çıkacaktı diyorum kendi kendime sonra diyorum ki bunların hepsi birer BELKİ kesin değil. Bizim birlikte mutlu olacağımız kesindi mesela başka bir şeye ihtimal veremezdim.. Üniversite okumamı yadırgaması; üniversiteli insanlara laf etmesi.. Ben senin yanında olmasam sende üniversiteli kızlardan filan olurdun derdi.. Memleketinden uzak yerde okuyanlara denir ya ondan işte...
ben bunu zaten bilirdim. İnan bana bu 3 yılda o kadar farklı insanlarla denedim ama hep onlar onun tırnağı etmez düşüncesindeydim.

harcamıyor... O dağ gibi adamın o sert takım elbiseli buz adamın, beni arayıp hıçkıra hıçkıra ağladığını bilirim, annesi bile göz yaşını görmemiştir o koca bebeği sakinleştircem telefonda diye kendimi parçaladığımı bilirim. Yine bu var aklımda, beni özlüyor yorganın altında benim için ağlıyor.
Onun aldığı kullanmaya kıyamadığım bir sürü şey var. Atmaya kıyamıyorum, hırka- ayakkabı- panduf şu sıralar en çok 3 ünü giyiyorum, o aldı onun kokusu var diye ...
düşündüm sevgililerimle fotoğraf filan koymayı sonra dedim ya geri dönmek isterse o fotoğraf var diye geri dönemezse.. Bu 5 yıl hariç 2 yıl ayrıydık çünkü biz..
veriyorum inanın, o kadar insanla görüştüm ki. Ama hiç biri tırnağı olamaz gibi geliyor, çok düşünceliydi o.. Şimdikilere bakıyorum sanki tırnağı bile etmez