• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ayrılmak için doğru zaman...

Evlenmeden önvce nasıldı? Nasıl görüyordun onu? Boşanma da kolay değildir,onu da düşün..
 
daha sonra eşimle bu konuyu konuşurken dedimki
onun benden ne gibi üstün bir özelliği var da onun haksız istekleri bile yerine getiriliyor da
benim hakkım olanlar bile gerçekleşmiyor diye
eşime sanırım biraz daha dank etti
kısacası olaylar bana çok yardım etti
bir de ben çok mücadeleci bir insanım
olayları sineye çekmem
düzelene kadar uğraşırım
gördüğünüz gibi zaman neler gösteriyor bilemeyiz
anlamayana da her yolu deneyip anlatmak lazım
bol dua
ama bol da çaba
şimdi kazanan ben oldum
evet uzun bir zaman
ama en azından 20 yılımı kurtardım diye sevinçliyim
daha da kötüye gidebilirdi değil mi
okuyan herkesten özür dilerim
ve de herkesin sorunlarını çözmesini içtenlikle isterim
 
Geçici olarak soğumuş olabileceğini düşün.Kendine biraz zaman tanı.Sonra fikirlerin değişebilir.Biraz ailenin yanına git istersen..uzak kalınca belki özlediğini soğumadığını hissedersin..Atamaya katıl yine de ,onun fikri ne?

Bu soğumalar bir başladımı ara ara da tekrar ettimi artık sıkıcı bir hal almaya başlıyor ve ayrılayımda kurtulayım demeye başlıyorsun kendi kendine. uzak kalınca evet özlüyorum ama bunu artık alışkanlıklara bağlıyorum. insan alışkanlıklarından vazgeçemiyor, bunun yanında elbette paylaşılan onca güzel şey var. onları düşününcede neden böyle oluyor peki o zaman demeye başlıyorsun. anlayacağın insanın kendi iç sorgusu, hele de biz kadınların hiç bitmiyor. onun işyerinde kendini iş yoğunluğuna vererek bunları düşünmekten kurtarıyor. kendi iç dünyasını bilmiyorum. ama onun da pek tadı yok gibi. inadı herşeyden baskın, artık bende inada bindirdim. öncesinde yelkenleri suya indiren ben oluyordum hep. ama artık bende yoruldum. istenmediğimi düşünüyorum, sürekli değiştirilmeye çalışıyorum, yoruyor artık bu beni. çok yoruyor. güzel şeyler hep geriden geliyor. bide insanoğlunun özelliklede biz kadınların çok kötü bir özelliği, unutamıyoruz bize yaşatılanları. hele birde haketmediğimizi düşündüğümüz şeylerse bunlar, üzerine bir set çekemiyoruz.

Atamaya katılcam zaten, umudumu ona bağladım. İnşallah olur en kısa zamanda, ama puanıma bakılırsa 1-1,5 seneyi bulabilir.
Nasip artık.
 
daha sonra eşimle bu konuyu konuşurken dedimki
onun benden ne gibi üstün bir özelliği var da onun haksız istekleri bile yerine getiriliyor da
benim hakkım olanlar bile gerçekleşmiyor diye
eşime sanırım biraz daha dank etti
kısacası olaylar bana çok yardım etti
bir de ben çok mücadeleci bir insanım
olayları sineye çekmem
düzelene kadar uğraşırım
gördüğünüz gibi zaman neler gösteriyor bilemeyiz
anlamayana da her yolu deneyip anlatmak lazım
bol dua
ama bol da çaba
şimdi kazanan ben oldum
evet uzun bir zaman
ama en azından 20 yılımı kurtardım diye sevinçliyim
daha da kötüye gidebilirdi değil mi
okuyan herkesten özür dilerim
ve de herkesin sorunlarını çözmesini içtenlikle isterim

Canım çok sabırlı bir insanmışsın. Gerçekten çok zor zamanlar geçirmişsin.
Neyseki verdiğin emekler boşuna gitmemiş. İnsanı en çok üzen bu oluyor sanırım.
Herşey bir yana verdiğin emeklerin, katlandığın fedakarlıkların yerini bulmaması, hiç sayılması.
Eşin sonunda doğru yolu bulmuş ve senin kıymetini anlamış.
Çok çetin bir sınav vermişsin gerçekten. Ama mükafatıda tatlı olur bunca cefadan sonra.
Allah sana, eşine ve çocuklarına güzel talihler versin, mutluluğunuz katlanarak artsın, hiç bozulmasın inşallah.
 
Merhaba,
Buradan sana ne söylersek söyleyelim senin yaşadığın durumu tam anlamıyla bilemeyeceğimiz için yanlış yönlendirmeler yapabiliriz.
Ben sana farklı bir tavsiyede bulunacağım. David Burns isimli bir yazarın "İyi Hissetmek" isimli kitabını okumanı şiddetle tavsiye ederim. Öyle saçmalıklar yazan gelişim kitaplarından değil. Ama sana bir çıkış noktası olacağına ve yol göstereceğine inanıyorum. Çok pahalı da değil 10 tl gibi birşey. Lütfen ihmal etmeden al ve vazgeçmeden oku.
Allah hakkınızda hayırlısını nasip etsin inşallah..

Evlilik'in içine girdikten sonra sudan çıkmış balığa döndüğüm için kitaplar okudum baya evlilikle ilgili. Kişisel gelişim kitaplarınıda takip ederim. Psikoloji kitapları okumayıda severim. Bunları uygulamaya dökmek, hayata geçirmek en önemlisi tabeki bu konuda çok başarılı olduğumu söyleyemem. Ama farkındalığımı artırdığı bir gerçek. Bunlar içinde eşim tarafından ayrıca eleştirilirim hep, okuduğum kitapları eleştirir, bense onun okudukları hakkında hiç yorum yapmadım. Çünkü bu açıkçası bir ilgi meselesi.

Hatta eşim şu anki durumun sebeplerinden biri olarak bu okuduğum kitaplardan öğrendiklerimi gösteriyor. Ne diyebilirimki?

Bu kitabı hemen dün kitapçıma sordum kalmadığını söyledi, en yakın zamanda temin edip okuyacam.

Teşekkürler tavsiyen için.
 
Evlenmeden önvce nasıldı? Nasıl görüyordun onu? Boşanma da kolay değildir,onu da düşün..

Evlenmeden önce kibar, anlayışlı, centilmen bir adam olarak görüyordum. Aslında yinede benim kendi çevremde gördüğüm erkeklerden daha nezaket sahibi.

Artı ailesine karşı düşkünlüğünü, özelliklede ablaya karşı düşkünlüğünü anlamamıştım.

Çekingenliğini evlendikten sonra farkettim. Anlayış konusu ise benimde hatalarım var muhakkak ailesiyle ilgili yaptığım yorumlar bana karşı anlayışını zedelemiş olabilir.

Girişimcilik yönününde zayıf olduğunu anlamamışım. Ben iteklemek zorunda kalıyorum ve bundan hiç hoşlanmıyorum.

Çünkü böyle biriyle evlenmek istesemde çevremde zaten çoktu, ama ben onun farklı olduğunu düşündüm. Hatam bu.
 
Son düzenleme:
Arkadaşlar bir şey danışmak istiyorum tecrübelerini paylaşan siz bayan arkadaşlarıma.

Eşinizin sizi sevdiğini nasıl anlarsınız, biz kadınlar farklılıklar arzediyoruz ama bu odunların hepsi aynı malum, ambalajları farklı sadece:)

Ama şunu kastetmiyorum, birçok erkek bence alışkanlıklarına bağlanıyor, evde bir düzenin olması, kendi otoritesini sağladığı bir düzen, artı alışkanlıklar. Bunları kaybetme korkusundan kaynaklanan sevgi görüntüsü altındaki çekince değil kastım.

Gerçek bir sevgi, en insanisinden. Yalnız şu var erkeklerin yetiştirilme tarzı nedeniyle böyle bir şeyi hissedebileceğinden bile emin değilim artık, öle olsa neden değişsinki bu erkekler evlendikten sonra:(
 
bazen burdaki konuları okuyorum kendımı goruyorum

bu sorunlar tek taraflı degıl aslında bılıyormuusnz.

mutlaka eşinizde sızın bırseylerınzden memnun degıl

ben su an 4 yıl bıttı evlıyım. ve ılk zamnlar ne sorunlar yasamıız dıyorum duusnunce ve sızlerı okuyunca.

ama bende ılk yıllarıma gore cok farklıyım.

bıraz kendınzı de dusunce olarak degıstırın

herseyı dert etmeyın-
hayattan zevk alın-
ıstıyorsanız yapın-
eşinize haber edın ızın almayın -
bagımsız bır kııs oldugunuzu o olamadnda yaşayabılecegınzı hıısettırın-
ısrarcı olmayın-
dırı dır etmeyın
konuşun
net cumleler kurun
imadan kaçının
.
.
.

naçizane bu fıkırlerım tabıkı kımse yanlış anlamsın ukallaık degıl inanın hersey karsılıklı bu hayattta ne verırsenız onu alıyorsunuz . bazen ben bısey demıyorum falan dıyorz ama bakıısmzla bıle dusuncemıızı yansıtıyoruz. sevgınızı hısısedın esınle sadece cocuk vs ıcın degılde o (ali- ahmet..) oldugu ıcın onunla beraber oldugunz hıısnı verın. en ufak bır cıkar varsa olmuyor . cocuk yapmakta aynı kullanmak gıbı bısey yanı. ınsanların degısmeyecek özelliklerı vardır cekıngense bır dugmeye basıp barısık bır ınsana dönusmez. çocukkkenden bellıdır bu. ınsanları oldugu gıbı kabul edelimm:16::16::16::16:
 
Arkadaşlar bir şey danışmak istiyorum tecrübelerini paylaşan siz bayan arkadaşlarıma.

Eşinizin sizi sevdiğini nasıl anlarsınız, biz kadınlar farklılıklar arzediyoruz ama bu odunların hepsi aynı malum, ambalajları farklı sadece:)

Ama şunu kastetmiyorum, birçok erkek bence alışkanlıklarına bağlanıyor, evde bir düzenin olması, kendi otoritesini sağladığı bir düzen, artı alışkanlıklar. Bunları kaybetme korkusundan kaynaklanan sevgi görüntüsü altındaki çekince değil kastım.

Gerçek bir sevgi, en insanisinden. Yalnız şu var erkeklerin yetiştirilme tarzı nedeniyle böyle bir şeyi hissedebileceğinden bile emin değilim artık, öle olsa neden değişsinki bu erkekler evlendikten sonra:(

sarılmasından anlarsın, sana kurdugu bır cumleden...

şimdi bende böle yazdım ama sanmakı bızde tartısmıyrz . hersey gergın etrafta bızde gerılıp elbettekı bırbırımıze kızıyoruz. önemli olan art nıyet olmaması içinde
 
Arkadaşlar bir şey danışmak istiyorum tecrübelerini paylaşan siz bayan arkadaşlarıma.

Eşinizin sizi sevdiğini nasıl anlarsınız, biz kadınlar farklılıklar arzediyoruz ama bu odunların hepsi aynı malum, ambalajları farklı sadece:)

Ama şunu kastetmiyorum, birçok erkek bence alışkanlıklarına bağlanıyor, evde bir düzenin olması, kendi otoritesini sağladığı bir düzen, artı alışkanlıklar. Bunları kaybetme korkusundan kaynaklanan sevgi görüntüsü altındaki çekince değil kastım.

Gerçek bir sevgi, en insanisinden. Yalnız şu var erkeklerin yetiştirilme tarzı nedeniyle böyle bir şeyi hissedebileceğinden bile emin değilim artık, öle olsa neden değişsinki bu erkekler evlendikten sonra:(


kıyamaz...
sizin çocuğunuza duyduğunuz şefkatle bakar size, şefkatle sarar...
sarıldı mı kavrar...
hayran hayran bakar hep...
gözleri sizi okşar...
ne biliyim öpüşünden, dokunuşundan, sarılmasından anlarsınız...
kollarında cenneti yaşar ve hep orada olmak istersiniz...
en güzeli, en özeli, en meleki, en ipeki, en çiçeki sizsinizdir onun için...
onun kokusunu, tenini dünyaya değişmezsiniz sonra...
siz artık başka biri olursunuz...
ışık saçarsınız...
anlarsınız...
ikinci konu erkekler hissediyor, seviyor, çok seviyor hemde...
sadece sizin onda sevgi, şefkat, şehvet gibi duyguları uyandırabilmeniz gerekiyor...
o hisleri aktive edebilmeniz gerekiyor...
o hisleri uyandırdınız mı size zaten hayran hayran bakıyor bunu nasıl yapıyor diye....
koşulsuz sevmeniz gerekiyor...
değiştirmeye çalışmamanız gerekiyor...
çünkü erkekler değişmiyor...
erkekler kadına göre şekil alıyor sadece...
civa gibi...
bulunduğu kabın kütlesine göre...
değişen sadece kadın...
eşiniz hep aynı adamdı...
siz değiştiğiniz için onu farklı görüyorsunuz artık...
 
Son düzenleme:
Kızlar merhabalar tekrar,

Ben bu yaşanan soğukluktan sonra gözümü karartıp ayrılmak istediğimi ifade ettim. Mahkemeye gidip dilekçeyi verdikten sonrada eşyalarımı toplayıp gitmek istediğimi söyledim. Bunu bir 10 gün önce ifade ettim ve en kısa zamanda olmasını istedim ama eşim bunu erteleyip duruyor, zar zor bu çarşambaya ikna ettim, kararlı olduğumu görmesini istedim. 2 haftadır salonda uyuyorum ben. En büyük hatalarımdan biri de daha önceleride böyle girişimlerimin olması, ayrılmak istediğimi söylememdi diye düşünüyordum. Bu sefer kararlı olmam şart. Çünkü tükürdüğümü yaladım.Muhtemelen yine aynısını yapacağımı düşünüyor. Eşimin reaksiyonunu görmek istiyorum. Daha önceki denemelerimdede mahkemeye başvuru tarihini hep ötelerdi. Sonra biz bir şekilde yine barışır, herşey eski haline dönerdi. Bende tükürdüğümü yaladığım için aynı sorunları yaşamaya mahkum kaldığımı düşünüyorum. Kararsız bir yapım var, ama bu bana zarar veriyor. Beni ciddiye almıyor:(

Sonuç olarak bu sefer sonuna kadar gidip eğer seviyorsa kaybetme korkusunu yaşamasını istiyorum. Gerçi bu korkuyu alışkanlıklar ve iyi kötü konforumu şekillendirecek bilemiyorum ama bunu yaşamamız şart gibi geliyor. Çünkü sorunları iyi konuşarakda, kötü konuşarakda çözemedim. Olmuyor, benim de bir kişiliğim var, tamam ödün veriyorum ama bir yere kadar. Napcağımı bilmiyorum. Beni sevdiğinden bile emin değilim, beni kaybetmek istemiyor gibi ama bunu kendi bencilliğindenmi konforunu kaybetmek istemesindenmi yapıyor bilmiyorum.

Kafam çok karışık, sabit bir kişiliği var. Kararlılığımı bu son noktaya gelerek görmezse herşey eskisi gibi olmaya devam edecek. Ve ayrılmayı sadece ben istiyormuşum gibi davranıyor, ben onun da sessiz kalarak buna katkıda bulunduğunu söylüyorum, o da diyor ki; sen istiyorsun ne yapabilirimki sen bu kadar isterken falan filan diyor.

Bana bir akıl verin, sonuna kadar gitmelimiyim? Bir blöf babında, ama olursada, ondan aksi bir reaksiyon, ayrılmayalım gibisinden gelmezse bende uğraşmak istemiyorum, ayrılsam yeridir kararındayım.
 
sizin kaçarınız olsa çoktan ayrılmış olacaktınız belli ki, eşiniz de bu durumun farkında doğal olarak iki taraf ta ayrılmaktan yana hissediyor olabilir evlilikler bitebilir de, böyle bir ortamda siz nasıl çocuk yapmak istiyorsunuz ona şaşırdım açıkcası...
 
benim de evliliiğimde problemlerin olduğu dönemler oldu ama mahkemeye başvuracağım zaman gerçekten boşanmaya karar vermem gerek, ondan sonra dönüşü olmaz benim için, olmamalı da, dönüşünün olması umudu olan bir evliliğiniz varsa işi o aşamaya getirmeden kurtarmaya bakmalısınız, mahkeme kapılarına gidip gelerek nekadar sağlıklı devam edebilirsiniz, nekadar güvenebilirsiniz o kapıya gittikten sonra birbirinize...
bu yüzden madem mahkemeye kadar gittiniz, ki burdan hissettiğim kadarıyla siz atama gibi bi durum olsa düşünmeden ayrılacaksınız zaten, azıcık bile olsa ayrılmak istemeyişinizin nedeni biraz mecburiyetten gibi geldi bana...
bu yüzden gidin özel sektörde gerekirse çaycılık yapın ama mutlu bir hayat yaşayın, kimsenin kıyısında köşesinde sindirilmiş bi k adın olarak geçirmeyin ömrünüzü...
 
Ayrılığın doğru zamanı yoktur.
Ve sözlerinden anlaşılıyor ki hazırsın aslında bu evliliği düzeltmeye,sadece eşinden bekliyorsun o adımı.
O adım gelmezse ayrılacaksın ama yine de emin değilsin.
Biz sana ne dersek diyelim unutma ki acıyı biz değil sen çekeceksin.
Çok iyi düşün canım.
Herşeyi yaptıysan,sevgin umudun inancın bittiyse süründürme kendini ayrıl.
Ama hala yapılabilecek şeyler varsa devam et.
Evlenmek çok kolay ama boşanmak tam bir eziyet emin ol.
Kesin karar verip emin olmadan boşanma adımı atma , yoksa yıllarca süren seni oradan oraya sürükleyen bir davada bulursun kendini.
Allah yardımcın olsun.
 
Ayrılığın doğru zamanı yoktur.
Ve sözlerinden anlaşılıyor ki hazırsın aslında bu evliliği düzeltmeye,sadece eşinden bekliyorsun o adımı.
O adım gelmezse ayrılacaksın ama yine de emin değilsin.
Biz sana ne dersek diyelim unutma ki acıyı biz değil sen çekeceksin.
Çok iyi düşün canım.
Herşeyi yaptıysan,sevgin umudun inancın bittiyse süründürme kendini ayrıl.
Ama hala yapılabilecek şeyler varsa devam et.
Evlenmek çok kolay ama boşanmak tam bir eziyet emin ol.
Kesin karar verip emin olmadan boşanma adımı atma , yoksa yıllarca süren seni oradan oraya sürükleyen bir davada bulursun kendini.
Allah yardımcın olsun.


Çok doğru ifade etmişsin, ben daha fazla ödün vermeye karşımdakide hazırsa hazırım, aslında ondan samimi bir adım geldiğini hissetsem vazgeçebilirim, deneyebilirim tekrar. Karşımda her dediğim doğru diyip, objektif değerlendirmeler yapmaktan kaçan bir adam var ki bana söylenen erkeklerin geneli böyle. Özellikle aile ile ilgili mevzularda objektif davranmadığını yakaladığım zamanlar oldu. Bu beni inanılmaz kırdı, çünkü güven yara almaya başladı. Aslına bakarsanız şu anda gözü kapalı en çok güvendiğim insan yine de eşim. Ama ne bilim bazı şeyleri yaşamak ne yazıkki insanı daha da çileden çıkarıyor.

İşim olsa ayrılırmıyım ondan da emin değilim açıkçası. Belki bir anlık hırsla. Ama pişman da olabilirdim akabinde.

Hala yapılcak birşey benim kararlı olduğumu görmesi ve kaybetme korkusunu yaşaması. Bu noktaya gelmek zorundaydı. Aksi takdirde beni ciddiye alacağını düşünmüyorum.
 
benim de evliliiğimde problemlerin olduğu dönemler oldu ama mahkemeye başvuracağım zaman gerçekten boşanmaya karar vermem gerek, ondan sonra dönüşü olmaz benim için, olmamalı da, dönüşünün olması umudu olan bir evliliğiniz varsa işi o aşamaya getirmeden kurtarmaya bakmalısınız, mahkeme kapılarına gidip gelerek nekadar sağlıklı devam edebilirsiniz, nekadar güvenebilirsiniz o kapıya gittikten sonra birbirinize...
bu yüzden madem mahkemeye kadar gittiniz, ki burdan hissettiğim kadarıyla siz atama gibi bi durum olsa düşünmeden ayrılacaksınız zaten, azıcık bile olsa ayrılmak istemeyişinizin nedeni biraz mecburiyetten gibi geldi bana...
bu yüzden gidin özel sektörde gerekirse çaycılık yapın ama mutlu bir hayat yaşayın, kimsenin kıyısında köşesinde sindirilmiş bi k adın olarak geçirmeyin ömrünüzü...


Aslında eşimde sizin yapınızda... Ben madem beklentilerine hitap edemiyorum ( ki şöyle söyliyeyim yapmadığım birçok şeyi onun için yapmaya çalıştım, belki 4/4 yapamadım, onun istediği ölçüde ama elimden geldiğince çaba verdim, tabe bunu ben böyle düşünüyorum) ayrılalım demiştim, ve o da oraya gittiğinde kendisi için dönüşün olmayacağını söylemişti. Ki eşimi tanıdıysam dönüşü gerçekten olmaz, neyse o...

Evet başlarda işim olsaydı ayrılırdım, ama şimdi verdiğim emekleri düşünüyorum, zoruma gidiyor ayrılmak. Ama dibe vuracaksa vursun modundayım, gözümü kararttım.
 
Aslında eşimde sizin yapınızda... Ben madem beklentilerine hitap edemiyorum ( ki şöyle söyliyeyim yapmadığım birçok şeyi onun için yapmaya çalıştım, belki 4/4 yapamadım, onun istediği ölçüde ama elimden geldiğince çaba verdim, tabe bunu ben böyle düşünüyorum) ayrılalım demiştim, ve o da oraya gittiğinde kendisi için dönüşün olmayacağını söylemişti. Ki eşimi tanıdıysam dönüşü gerçekten olmaz, neyse o...

Evet başlarda işim olsaydı ayrılırdım, ama şimdi verdiğim emekleri düşünüyorum, zoruma gidiyor ayrılmak. Ama dibe vuracaksa vursun modundayım, gözümü kararttım.

ikinizin de içinde sevgi hala varsa mücadele edin, ayrılalım demek çözüm olmuyor çoğu zaman, hele ki çocuk ta yoksa daha kolay geliyor ayrılmak insana... sonrasını düşünmeden ayrılıp pişman olan da çok insan var, ayrılmadığına pişman olan da... iyi analiz etmen gerek, onsuz bir hayat gerçekten seni mutlu edecekse geri adım atma, hatta bunu dibe vurmak olarak bile görme, kurtuluş olarak gör... kazara hamile filan da kalmamanı tavsiye ederim evliliğiniz bu durumdayken... çoğu insan çocuk sanki kurtarıcı olacakmış gibi düşünüp yapıyor ama çocukla birlikte problemler daha da artıyor aksine... daha fazla sıkıntı, daha fazla problem, daha fazla sorumluluk, problemlemli evliliklere ağır gelebiliyor ve allah korusun olan çocuğa oluyor iki arada bir derede...

beklentilere hitap etmek başka bir olay, karşılıklı birbirini sevip anlayış gösterebilmek başka... sevgi biterse siz istediğiniz kadar çabalayın, bi sonu elde edemezsiniz, aynı durum eşiniz için de geçerli tabii...
 
Back
X