Seni o kadar iyi anlıyorum ki, seneleeer önce ben de anneme yalvariyodum boşansin diye. Sonunda boşandılar. Boşanıp boşanmamak annenin seçimi, sen ona el uzattığın halde gelmezse yapabileceğin hiçbisey yok, kendini kurtar. Yıllar geçti, babamdan artık nefret etmiyorum. Benim için herhangi bi yabancıdan farksız. Arar, açarım, efendim babacim der konuşur sohbet ederim, ama o an elini göğsümden içeri soksan görürsün ki yüreğim buz gibi. Zamanla nefret, yerini karanlık bı hissizlige birakiyo ve farkediyosun ki bu, nefret etmekten bile daha korkunç.