Çok net hatırlıyorum babam için "keşke ölse ve artık rahat etsek" dediğim zamanı. Dövmedi, alkolik ya da kumarbaz değildi, annemi hiç aldatmadı. Ancak "hayır ben bunu yapmak istemiyorum" deseydim döverdi. Herhangi bir yaşam belirtisi göstersem, ne bileyim onun kutsal alanında aykırı bir fikir beyan etmeye kalkışsam, mesela yaşasam döverdi. Yaşamadım o yüzden. Kutsal bölgesinin tüm kurallarına riayet edip 27 yıl boyunca hayalet gibi yaşadım. Bu yüzden hiç dövülmedim. Dayaktan korktuğum ya da ondan korktuğum için değil, üstlendiğim "idare eden, kimsenin huzuru bozulmasın diye gayret eden, ota boka sinir krizi geçirip bayılan anneye annelik yapan" çocuk rolüm yüzünden sesimi çıkarmadım. Sanki minicik bir ses çıkarsam, onlarca çığlık duyacaktım. Günah keçisi ben olacaktım.
Ölsün istedim. Ölürse her şey düzelir sandım. Sonra yıllar sonra annemin pasif agresif, öyle olmaıdığı halde ezik mağdur hallerini fark ettim. Ben onun için susmayı ve hayalet olmayı tercih etmiştim ama o yaşadığı hayatta tek mağdurun kendisi olduğunu düşünmeye devam etti. Sonra babama olan nefretim azalmaya başladı. Bu hikayede belki de en gerçek mağdur bendim. Anneme üzülme yükünü attım omuzumdan. O bir bireydi ve anne olacak kadar kendine güvenip ürediyse, tercihlerinin bedelini de ödemeliydi. Tıpkı şu an benim yaptığım gibi.
Bazen babam ölürse ne hissederim diye düşünüyorum. Çok üzülürüm elbet. Ama benim ne annemle ne babamla kan bağı dışında bir bağım hiç olmadı. Sadece çok üzülürüm. Ancak hayatımda yeri doldurulamayacak bir boşluk olmaz.
Ben onları affetmedim ama kabullendim. Canımı yakamıyorlar mesela artık. Çünkü ben onaylanma, kabullenme arzumdan vazgeçtim. Onların asla değişmeyeceklerini kabul ettim.
Annen için neden üzülüyorsun ya da boşanması için baskı yapıyorsun? İyi tanırım ben mağdur kadınları. Senin zorunla boşanırsa söyleyeceği ilk cümle "kötüydü ama başında duruyordu. Bak sen yuvanı kurdun ben yalnız kaldım" olacak. Zeka seviyesi normalin çok altında değil ise o da biliyordur boşanması gerektiğini. Bunu yapmıyorsa bunu istemediği için yapmıyordur. Onun adına kahrolmana gerek yok. Yapma bunu kendine.