Diyabetin ne olduğunu hiç bilmiyordum kusura bakmayın şimdi gidip insulin iğnesiyle kendimi cezalandırıyorum. Benim sinirlendiğim şey dünyada yaşlılar hayat enerjisiyle gezip tozarken bizim yaşlılarımızın (bak yaşlı dedirttiniz adam 50 yasında) en basit (evet basit, bilinçli olur, tedavisine uyarsa hayat tarzını değiştirirse inanılmaz basit bi hastalık) bir hastalıkta bile ölüyorum bitiyorum moduna girmesi. Sürekli evlatlardan ilgi beklemesi, hayatlarını onlara göre ayarlamalarını beklemeleri, istediklerini alamayınca duygu sömürüsüyle hayatı zehir etmeleri. Şeker hastası olan çocukların ne kadar zorlandığını biliyor musunuz? Çünkü onlar bir ömür bu hastalıkla yasıyor, yetişkinler gibi hap kullanamıyor insulin bağımlılar ve en önemlisi çocuklar. Sürekli karbonhidrat saymak insulin hesaplamak veya canlarının çektiği şeyden mahrum kalmak onlar için yıkıcı oluyor. Ama gerçekten kusura bakmayın da 50 yasında bi adamın kaprislerine ah canııııım diyemeyeceğim