Bana Annenizi anlatın...

Arkadaşlar, merhaba

Tam da dertlerimi artık taşıyamaz altında ezilir bir halde hissederken, burayı buldum. Annem ve babam konusunda!.. Yani her ikisi ile ilgili de çok büyük sorunlarım var. Burada annem ile ilgili, Babanızı Anlatın başlığı altında da babam ile ilgili sorunlarımı sizlerle paylaşıcam. Aslında benim içimi döküp geçmekten çok ciddi önerilere ve yardıma ihtiyacım var. Umarım fikirlerinizi benden esirgemezsiniz. (Yazının uzun olması sebebiyle özür dilerim. Hepsi bir bütün olduğu için sizlerle paylaşmak istedim)

Benim annem ile hayat yolum şöyle başladı, ben doğdum ve annem devlet memuru olarak çalışıyordu. 6 ay ücretsiz izinden sonra beni şehir dışında yaşayan anneannem ve dedemin yanına bırakmış. Ben 5 yaşına kadar hiç aralıksız anneannem ve dedemin yanında yaşadım, büyüdüm. Annem ise sadece haftasonları hem gezmeye hemde beni görmeye gelirdi. (Babam nerdeyse hiç gelmezdi, onca yıl içinde belki 2 kez.) Sonra 5 yaşında annemin çalıştığı yerin yakınında kreşe başladım. Ama yine 1 ay evde 1 ay anneannemlerde, sonra sömestre tatilinde 1 ay ve her yaz hatta Mayıs'tan Eylül ayına kadar da 4 ay aralıksız yine anneannemlerin yanında kalıyordum. Ama fiilen artık eve dönmüştüm. Tam bu sırada yani 5 yaşındayken annem kreş çıkışlarına beni almaya bir adam ile geliyordu. Bana iş arkadaşı olarak tanıttığı biri. Fakat çok samimilerdi ama anlam veremiyordum tabii o yaşlarda. Evde de babam vardı. Ve annem ile sürekli kavga ediyorlardı. Benim gözüm önünde bıçaklarla, tekme tokat denircesine. Yıllar bu şekilde geçerek ben ilkokula başladım. Yine her fırsatta anneannemlerde kalma sürelerim aynı şekilde devam ediyordu, sadece orada mutlu oluyordum. Ben henüz ilkokul 2 ve 3 e gittiğim zamanlarda annem, babama işten bayan bir arkadaşının adını verip haftasonu onların yazlığına gideceğimizi ve benzeri şeyler söyleyerek beni de alıp, o iş arkadaşım dediği adam ile şehir dışında otele, pansiyona ne bulurlarsa gidiliyordu. Daha o zaman başladı bana yaşatılanlar çünkü söylemeye utanıyorum ama, aynı oda içerisinde diğer yatakta, hatta çift kişilik yatakta ben bile varken, huzursuzlandığımda annem tarafından hakaretlerle, döverek uyutulmaya çalışılır, uyumadığım bilerek de yapacaklarından geri kalmazlardı. Ben 4. sınıfa geldiğimde babam şehir dışında bir işe başladı. Artık ay da bir eve geliyordu. Bu sefer de o adamın geceleri bizim eve gelme durumu başladı. Ayda bir babam gelirdi, diğer günlerde o adam. Annem bir babam ile olurdu, sonra o adamla. Ama babamla çoğunluklada gözümün önünde yaşanan tekme tokat arbede şeklinde kavgalar ile geçerdi. Fakat kavgaları hep annem sebepsiz tahrik ederek çıkartırdı. Babamın diğer adamdan haberi yoktu zaten. O adam geldiği günlerde ben yanlız yatmak zorunda kalırdım ve annemin onun yanında olduğunu bilmek bana huzursuzluk verirdi. Aklım tam ermiyordu ama huzursuzdum. Annem bana sen hadi yat derdi bende önce istemez sonra mecbur yatmaya giderdim. Ama bilirdim ki ben daha odaya girdiğim an dibimdeki diğer odaya da onalr girerdi. Ben de çoğu kez devamında olacakları bildiğimden o sesler başlamadan, dayanamaz kalkardım annemi çağırmaya işte bu seferde yerden yere vurulur, dayak yer susturulurdum. Zaten halimde kalmazdı. Beni öylece bırakır yine geçerdi yan odaya ve sesler başlardı. Ben sabahlara kadar ağlardım, çoğu zamanda sesler kesildikten sonra sabaha karşı olduğunda ağlarken uyur kalırdım. Bu şekilde bir çocukluk geçirdim. Ben ortaokul 3 ü bitirene kadar böyle sürdü, çünkü babam o yıl işi şehre dönünce o da eve döndü. Ama bitmedi. Annem yine o insanla devam etti. Yine bazen (örn:adam askerdi ve biz yanına gittik otobüsle 15 saatlik bir yola) yanında götürdüğü otellerde yaşanan çirkinliğe şahit olmaya devam ettim. Sonra sadece gündüzleri babam ve ben evde yokken gelirdi, ama ben okuldan geldiğimde hala toparlanmış olmazlardı, o hallerine çok şahit oldum. Ama artık aklım eriyordu ve anneme nefret, kin herşeyi duyuyordum fakat annemden bu yüzden öyle çok dayak yiyordum ve sindiriliyordum ki bu hem anlatmaya korkuyor, hemde utanıyordum. Babam da hala bilmiyordu. Ama o veya bu sebepten çoğunlukla annemin çıkardığı sebepler ile, annem ile babamın kavgaları da devam ediyordu. Hava da uçuşan bıçaklar, camlar vs. Ve o zaman da babamın annemi tekme tokat dövmeleri. Aile de herkes dışarıdan sadece kavgalarını, çok kavga ettiklerini biliyordu ama evliliğide sürdürüyorlardı. Ben lise 1 de iken bir sefer boşanmaya kalktı annem ama daha sonra anneannemler ile de geçinemediği için(kendi geçimsizliğinden ve tabii o adam ile gidip gelemiyor ya o özgürlük kısıtlanmış oldu, esas sebep sanırım o) yine babamla rol icabı barıştı. Tekrar ben lise son sınıfın ilk günlerine gelene kadar, herşey aynı devam etti, babam ile kavgalar, o adam ile bizim evimizde yatmalar kalkmalar. Bu arada adam ilk zamanlar evli değildi geçen yıllar içinde evlendi ve çocuğu oldu, annem herkese başka sebepler uydurduğu bunalımlar geçirdi ama 2,3 ay sonra yine onunla devam etti. Lise son sınıftayken annem ve babam yine büyük birkaç kavga sonunda önce ayrıldı, annem babama evden attı( yine geceli kalmalar başladı tabii ama artık bazen okuldan en yakın kız ark. kalmaya gidiyordum onu evde görünce.) sonra ben üni. sınavına girmeden bir gün önce annem ve babam benide mahkemeye şahit olarak götürülüp boşandılar. Ben sınava girdim ve istediğim okul ve bölümü kazandım. Yaşadığım şehirde kaldım ama kendim çalışmaya ve okumaya başladım. Çoğu zaman okuldan kız arkadaşlarımda kalırdım. Bir süre sonrada şimdiki eşim ile tanıştım. Okulum bitince de evlendik. Çok şükür mutlu bir evliliğim var ama buda kolay olmadı. Çünkü bunca olanların yanında söylemeye sıranın gelmediği son şey ise ben anneme tüm bunlara rağmen evlad olmaya çalıştım, hep içime attım ve allaha havale edip ihtiyacı olduğunda yanında oldum. Ama yaranamadım. Annem beni bu yaşıma kadar hep hor görmüştür, hep azarlar, hep yargılar, hep eleştirir, kesinlikle hoşluk, yumuşaklık, ve annelik göstermemiştir. Beni fırsat bulduğu her an ailedeki kişilere kötüler, kendi kabul görmeye ve ben hayırsız evlatmışım gibi göstermeye o imajı vermeye çalışır. Benim eşim ile tanıştığımda mutluluğumu bile kıskanmış ve eşimi ailemizdeki herkese benim olmadığım zamanlarda kötüleyerek bozmaya çalışmıştır. Annem hala hayatımda ister istemez. Ve daha bu yaza kadar o adam ile devam ediyordu, en son bu yaz adam onu başka kadına aratarak yada gerçekten başkasıylada olarak (adamın evli olduğu karısı dışında, annem onu bilerek sürdürdü zaten) başından attı ve bitti. Şuan 27 yaşındayım ve bu konuları eşim dahil kimseye anlatamadım. Kimse bilmiyor. Dolayısıyla ben ne çocukluğumu, ne genç kızlığımı yaşayamadım. Şimdi ise evliyim mutluyum ve o yalnız kaldı sadece yine koşan ben varım. Ama hala buraya gelip birşeyleri karıştırma huzursuzluk çıkarmaya çalışıyor. Aile içimizden eşimle benim eline bir malzeme geçirde negatif olarak hemen herkese zevkle anlatıyor, olmayanı da olmuş gibi anlatıyor zaten. Evini sattı ve yeni ev aldı güyya 10 gün diye çıktı geldi, taşınana kadar diye yola çıktı 2 ay oldu, ev için ayrı, burda bizde kalırken ayrı her işine koştum. Akrabalardan zaten kimse istemiyor ama istemeyiz demiyolarda gel de demiyolar, işine de bulaşmıyorlar. Daha bir kaç gün önce artık evine geçecekti ve bana her zamanki gibi yine köpekmişim gibi davranıyordu, onca yaptıklarıma rağmen ve eşim evde değildi bende dayanamadım ve bu geçmişte yaptıklarına rağmen sustuğumu, bana tüm yaptıklarına rağmen hala aşağılama vs, ona evlatlık yaptığımı ama yaranamadığımı söyledim. Beni dövmeye kalktı. Ben yine el kaldırmadım ama beni duvarlara çarptı itekleyerek yere düşürdü üstüme çıktı oturdu ellerimi tek eliyle bağlı tuttu ve saçlarımı çekerek kafamı yerlere vurmaya kalktı. Ben sadece kurtulmaya çalıştım ama ona zarar vermeden yapmaya çalıştığım canını yakmadığım içib kurtulamıyordum. Bu aralar eşimle çocuk istiyoruz, hamilelik için uğraşıyoruz. Bu da onu biliyor ve ihtimal var olduğunu, üstümdeyken bir an aklıma geldi, bırak yapma dedim belki de hamileyim dedim. Daha da çullandı üstüne yerlerde yuvarladı tırnaklarını geçirdi sırtlarıma kenetledi. Özetle, artık taşıyamıyorum bu yükü gerçekten, üstüne de bu muameleyi hakettiğimi düşünmüyorum. Üvey anne olduğunu bile düşündüğüm var özellikle çocukluk yıllarımda ama değil. Ben ne yapacağımı bilemiyorum. Hırsını aldıktan sonra hiçbişey olmamış gibi aynı şekilde davranmaya devam ediyor. Ben hayatımda istemiyorum ama atamıyorumda. Ne yapmalıyım? Lütfen fikirlerinizi, yorum ve yardımlarınızı esirgemeyin. Hayatımda kimseye anlatamadığım, ilk defa birine birilerini içimi döktüğüm, Benim annem işte bu...:KK43:((
 
valla okuyunca dehsete kapildim canim Allah yardimcin olsun.cocuk dogurmakla anne olunmuyor malesef bence bi bahane uydur esine ve cevrene uzak dur bu gidisle senin huzurunuda kacirir.bunca yil kendi keyfi zevki icin yasayip seni bu kadar uzen hice sayan bi kadin icinde uzulmemeye calis..
 
yaklaşık bir aylıkken kreşe verildim sabahtan akşama kadar onlarca kadının elinde büyüdüm sanırsam küçüklüğümde annemle oynadığımı veya babamla hiç hatırlamıyorum bile. ama o barbie bebek gerçekten hala içimde bir eksiklik olarak kaldı..(hatırladıkça gözlerim doluyor ) pahalıymış sözde hep o tombik bebeklerle oynamaya çalıstım gerçi oyuncağım da yoktu benim dedim ya kreşte büyüdüm işte. akşam 7de gelirdik eve o işten ben kreşten sabah simit alırdı bana onu asla unutamam çocukluğumla ilgili hatırladığım tek güzel şey sanırım hiçbir zaman anneme ya da babama herşeyimi tam anlamıyla anlatamadım o kadar yakın hissedemedim kendimi hala da öyle annem insanların gözünde hep örnek alınacak biri olmaya çalışır aslında içte yaşanan önemli değildir yeter ki dışarı iyi görünelim mutlu sansınlar bizi.arada halama laf koyar ben nasıl büyüttüm çocuğumu diye de kaç yıl oldu ben doğalı hala farkında değil bu eksikliği yaşadığımın. şimdi ergen dönemimdeyim artık daha çok hissediyorum bu boşluğu sürekli kavga ediyorum onunla toplasan birkaç kez vurduğu olmuştur. onun da beni eskisi kadar sevmediğinin farkındayım zaten benim için de tersi söylenemez gerçi eskiden de gördüğüm yoktu da neyse anneme soracak olsanız beraber kızınla yapmayı sevdiğiniz şeyler neler diye cevap bile veremez eminim ben de öyle çünkü. sadece hafta sonları evde onda da sürekli temizliğini düşünür evin odamdaki çanta bile yerinde duracak neden çünkü misafir gelirmiş hazırlık lazımmış.. hepsi gösteriş sen kızınla bir şeyler paylaşamıyorken misafir ağırlasan ne olur ki. zaten onla duygularımı paylaşmama sebeplerimden biri de söylediğim seyi birkaç güne kadar belki de akşamından söylüyordur teyzemin bilmesi, hemen yetiştirir teyzem de tabi tek taraflı dinler artık annem nasıl abartıyorsa iğneleye iğneleye laf koyarlar bana alttan. çok sorunlusun diyor annem bana birşey için yardım istediğimde eleştiriyo ama çözümde asla da bulunmuyo öyle işte zaten yeterince uzun oldu.. aileme karşı artık hiçbir şekilde sevgi beslemiyorum bir an önce mesleğime kavuşmak maddi herşeyimi kesmek istiyorum
 
Arkadaşlar, merhaba

Tam da dertlerimi artık taşıyamaz altında ezilir bir halde hissederken, burayı buldum. Annem ve babam konusunda!.. Yani her ikisi ile ilgili de çok büyük sorunlarım var. Burada annem ile ilgili, Babanızı Anlatın başlığı altında da babam ile ilgili sorunlarımı sizlerle paylaşıcam. Aslında benim içimi döküp geçmekten çok ciddi önerilere ve yardıma ihtiyacım var. Umarım fikirlerinizi benden esirgemezsiniz. (Yazının uzun olması sebebiyle özür dilerim. Hepsi bir bütün olduğu için sizlerle paylaşmak istedim)

Benim annem ile hayat yolum şöyle başladı, ben doğdum ve annem devlet memuru olarak çalışıyordu. 6 ay ücretsiz izinden sonra beni şehir dışında yaşayan anneannem ve dedemin yanına bırakmış. Ben 5 yaşına kadar hiç aralıksız anneannem ve dedemin yanında yaşadım, büyüdüm. Annem ise sadece haftasonları hem gezmeye hemde beni görmeye gelirdi. (Babam nerdeyse hiç gelmezdi, onca yıl içinde belki 2 kez.) Sonra 5 yaşında annemin çalıştığı yerin yakınında kreşe başladım. Ama yine 1 ay evde 1 ay anneannemlerde, sonra sömestre tatilinde 1 ay ve her yaz hatta Mayıs'tan Eylül ayına kadar da 4 ay aralıksız yine anneannemlerin yanında kalıyordum. Ama fiilen artık eve dönmüştüm. Tam bu sırada yani 5 yaşındayken annem kreş çıkışlarına beni almaya bir adam ile geliyordu. Bana iş arkadaşı olarak tanıttığı biri. Fakat çok samimilerdi ama anlam veremiyordum tabii o yaşlarda. Evde de babam vardı. Ve annem ile sürekli kavga ediyorlardı. Benim gözüm önünde bıçaklarla, tekme tokat denircesine. Yıllar bu şekilde geçerek ben ilkokula başladım. Yine her fırsatta anneannemlerde kalma sürelerim aynı şekilde devam ediyordu, sadece orada mutlu oluyordum. Ben henüz ilkokul 2 ve 3 e gittiğim zamanlarda annem, babama işten bayan bir arkadaşının adını verip haftasonu onların yazlığına gideceğimizi ve benzeri şeyler söyleyerek beni de alıp, o iş arkadaşım dediği adam ile şehir dışında otele, pansiyona ne bulurlarsa gidiliyordu. Daha o zaman başladı bana yaşatılanlar çünkü söylemeye utanıyorum ama, aynı oda içerisinde diğer yatakta, hatta çift kişilik yatakta ben bile varken, huzursuzlandığımda annem tarafından hakaretlerle, döverek uyutulmaya çalışılır, uyumadığım bilerek de yapacaklarından geri kalmazlardı. Ben 4. sınıfa geldiğimde babam şehir dışında bir işe başladı. Artık ay da bir eve geliyordu. Bu sefer de o adamın geceleri bizim eve gelme durumu başladı. Ayda bir babam gelirdi, diğer günlerde o adam. Annem bir babam ile olurdu, sonra o adamla. Ama babamla çoğunluklada gözümün önünde yaşanan tekme tokat arbede şeklinde kavgalar ile geçerdi. Fakat kavgaları hep annem sebepsiz tahrik ederek çıkartırdı. Babamın diğer adamdan haberi yoktu zaten. O adam geldiği günlerde ben yanlız yatmak zorunda kalırdım ve annemin onun yanında olduğunu bilmek bana huzursuzluk verirdi. Aklım tam ermiyordu ama huzursuzdum. Annem bana sen hadi yat derdi bende önce istemez sonra mecbur yatmaya giderdim. Ama bilirdim ki ben daha odaya girdiğim an dibimdeki diğer odaya da onalr girerdi. Ben de çoğu kez devamında olacakları bildiğimden o sesler başlamadan, dayanamaz kalkardım annemi çağırmaya işte bu seferde yerden yere vurulur, dayak yer susturulurdum. Zaten halimde kalmazdı. Beni öylece bırakır yine geçerdi yan odaya ve sesler başlardı. Ben sabahlara kadar ağlardım, çoğu zamanda sesler kesildikten sonra sabaha karşı olduğunda ağlarken uyur kalırdım. Bu şekilde bir çocukluk geçirdim. Ben ortaokul 3 ü bitirene kadar böyle sürdü, çünkü babam o yıl işi şehre dönünce o da eve döndü. Ama bitmedi. Annem yine o insanla devam etti. Yine bazen (örn:adam askerdi ve biz yanına gittik otobüsle 15 saatlik bir yola) yanında götürdüğü otellerde yaşanan çirkinliğe şahit olmaya devam ettim. Sonra sadece gündüzleri babam ve ben evde yokken gelirdi, ama ben okuldan geldiğimde hala toparlanmış olmazlardı, o hallerine çok şahit oldum. Ama artık aklım eriyordu ve anneme nefret, kin herşeyi duyuyordum fakat annemden bu yüzden öyle çok dayak yiyordum ve sindiriliyordum ki bu hem anlatmaya korkuyor, hemde utanıyordum. Babam da hala bilmiyordu. Ama o veya bu sebepten çoğunlukla annemin çıkardığı sebepler ile, annem ile babamın kavgaları da devam ediyordu. Hava da uçuşan bıçaklar, camlar vs. Ve o zaman da babamın annemi tekme tokat dövmeleri. Aile de herkes dışarıdan sadece kavgalarını, çok kavga ettiklerini biliyordu ama evliliğide sürdürüyorlardı. Ben lise 1 de iken bir sefer boşanmaya kalktı annem ama daha sonra anneannemler ile de geçinemediği için(kendi geçimsizliğinden ve tabii o adam ile gidip gelemiyor ya o özgürlük kısıtlanmış oldu, esas sebep sanırım o) yine babamla rol icabı barıştı. Tekrar ben lise son sınıfın ilk günlerine gelene kadar, herşey aynı devam etti, babam ile kavgalar, o adam ile bizim evimizde yatmalar kalkmalar. Bu arada adam ilk zamanlar evli değildi geçen yıllar içinde evlendi ve çocuğu oldu, annem herkese başka sebepler uydurduğu bunalımlar geçirdi ama 2,3 ay sonra yine onunla devam etti. Lise son sınıftayken annem ve babam yine büyük birkaç kavga sonunda önce ayrıldı, annem babama evden attı( yine geceli kalmalar başladı tabii ama artık bazen okuldan en yakın kız ark. kalmaya gidiyordum onu evde görünce.) sonra ben üni. sınavına girmeden bir gün önce annem ve babam benide mahkemeye şahit olarak götürülüp boşandılar. Ben sınava girdim ve istediğim okul ve bölümü kazandım. Yaşadığım şehirde kaldım ama kendim çalışmaya ve okumaya başladım. Çoğu zaman okuldan kız arkadaşlarımda kalırdım. Bir süre sonrada şimdiki eşim ile tanıştım. Okulum bitince de evlendik. Çok şükür mutlu bir evliliğim var ama buda kolay olmadı. Çünkü bunca olanların yanında söylemeye sıranın gelmediği son şey ise ben anneme tüm bunlara rağmen evlad olmaya çalıştım, hep içime attım ve allaha havale edip ihtiyacı olduğunda yanında oldum. Ama yaranamadım. Annem beni bu yaşıma kadar hep hor görmüştür, hep azarlar, hep yargılar, hep eleştirir, kesinlikle hoşluk, yumuşaklık, ve annelik göstermemiştir. Beni fırsat bulduğu her an ailedeki kişilere kötüler, kendi kabul görmeye ve ben hayırsız evlatmışım gibi göstermeye o imajı vermeye çalışır. Benim eşim ile tanıştığımda mutluluğumu bile kıskanmış ve eşimi ailemizdeki herkese benim olmadığım zamanlarda kötüleyerek bozmaya çalışmıştır. Annem hala hayatımda ister istemez. Ve daha bu yaza kadar o adam ile devam ediyordu, en son bu yaz adam onu başka kadına aratarak yada gerçekten başkasıylada olarak (adamın evli olduğu karısı dışında, annem onu bilerek sürdürdü zaten) başından attı ve bitti. Şuan 27 yaşındayım ve bu konuları eşim dahil kimseye anlatamadım. Kimse bilmiyor. Dolayısıyla ben ne çocukluğumu, ne genç kızlığımı yaşayamadım. Şimdi ise evliyim mutluyum ve o yalnız kaldı sadece yine koşan ben varım. Ama hala buraya gelip birşeyleri karıştırma huzursuzluk çıkarmaya çalışıyor. Aile içimizden eşimle benim eline bir malzeme geçirde negatif olarak hemen herkese zevkle anlatıyor, olmayanı da olmuş gibi anlatıyor zaten. Evini sattı ve yeni ev aldı güyya 10 gün diye çıktı geldi, taşınana kadar diye yola çıktı 2 ay oldu, ev için ayrı, burda bizde kalırken ayrı her işine koştum. Akrabalardan zaten kimse istemiyor ama istemeyiz demiyolarda gel de demiyolar, işine de bulaşmıyorlar. Daha bir kaç gün önce artık evine geçecekti ve bana her zamanki gibi yine köpekmişim gibi davranıyordu, onca yaptıklarıma rağmen ve eşim evde değildi bende dayanamadım ve bu geçmişte yaptıklarına rağmen sustuğumu, bana tüm yaptıklarına rağmen hala aşağılama vs, ona evlatlık yaptığımı ama yaranamadığımı söyledim. Beni dövmeye kalktı. Ben yine el kaldırmadım ama beni duvarlara çarptı itekleyerek yere düşürdü üstüme çıktı oturdu ellerimi tek eliyle bağlı tuttu ve saçlarımı çekerek kafamı yerlere vurmaya kalktı. Ben sadece kurtulmaya çalıştım ama ona zarar vermeden yapmaya çalıştığım canını yakmadığım içib kurtulamıyordum. Bu aralar eşimle çocuk istiyoruz, hamilelik için uğraşıyoruz. Bu da onu biliyor ve ihtimal var olduğunu, üstümdeyken bir an aklıma geldi, bırak yapma dedim belki de hamileyim dedim. Daha da çullandı üstüne yerlerde yuvarladı tırnaklarını geçirdi sırtlarıma kenetledi. Özetle, artık taşıyamıyorum bu yükü gerçekten, üstüne de bu muameleyi hakettiğimi düşünmüyorum. Üvey anne olduğunu bile düşündüğüm var özellikle çocukluk yıllarımda ama değil. Ben ne yapacağımı bilemiyorum. Hırsını aldıktan sonra hiçbişey olmamış gibi aynı şekilde davranmaya devam ediyor. Ben hayatımda istemiyorum ama atamıyorumda. Ne yapmalıyım? Lütfen fikirlerinizi, yorum ve yardımlarınızı esirgemeyin. Hayatımda kimseye anlatamadığım, ilk defa birine birilerini içimi döktüğüm, Benim annem işte bu...:KK43:((
Canım senin yazını okuyunca kendi derdimden şüphe ettim. Allah yardımcın olsun
 
Buz gibi bir annem var soğuk mesafeli dün yine kavga ettik her dediği her isteğini yaptığım halde yine mutlu değil eşimle çocuğumuz olmuyor tüp bebek olcaz nedn olcakmış daha erkenmiş 27 yaşındayım 30 dan sora olsaymıymış maddi manevi destek olamaZmış. En büyük derside düşük olursa benden bilirsin oyüzden yapma diyor mantığa bak evlenirkende nasıl olsa boşancan diyip gidip en kötü çeyiz eşyalarını aldı. Ben onun her istediğini yapmazsam mutsuz oluyor. Üzmek istemiyorum ama çok bunaldım araya mesafe koymak istiyorum artık. İnsanın en çok yanında olmadı gereken kişinin böyle soğuk olması çook acı....
 
Annem; hayatta beni en çok sevdiğine inandığım insan. Sırdaşım, canım herşeyim .. Yurt dışındayım ve ne yazık ki annesini senede bir defa ziyaret eden bir Evladım :KK43: Hergün aramazsam neden aramadın, ara de iyiyim, bir haberini ver diyen merak edenim ...

Dünya'm ...
 
Küçükken çok masumduk.Büyüdük ve hayat bizi kirletti.
Benim annem çok zorluk çekmiş , gün görmemiş bir kadın.Bu yüzden çocukluğuma dair hatırladığım herşey acı üzerine.Babaannem 2 kardeş ve 2 eltiyi aynı dairenin odalarını paylaştırmış birlikte yaşayın demiş.Annemi ise köhne güneş almayan bir odaya yerleştirmişler..Her zaman annemin yengemle mutfak kavgalarını duyardım.Yemek yaptırmazdı.Onların tarafına geçmek isterdim balkon için ama kızardı.Annemde gelir yengemle kavga ederdi.
Hiç unutamam rutubetten nemden oda da önce babam sonra ben verem olmuştuk.Annecim kurban olurum ona sürekli öksürüyorum diye sıcak tutmaya çalışırdı beni..Başımda hastane odasında aylarca kaldı..Bazı değerleri insan sonradan farkediyor..Güzel annem benim ne emekler vermişsin..Kıymetini şimdi anlıyorum..Allahıma bin şükür yine başımızdasın..
En zor günlerimde yanımda oldu.En iyi sırdaşım oldu..Bir insanın sahip olabileceği senin gerçekten çıkarsız sevebileceği arkadaşı bulmak zordur..Benim annem öyleydi..Sevgilim için ilk göz yaşımda o vardı , ilk gülümseyişimde herşeyimde.
 
Annem... Kocaman kahverengi gözleri, gamzeleri vardı. Gözlerinin içi gülen güzel kadınlardandı. Türkan Şoray gibi. 15 yıl önce kaybettim onu. Her şeyini hatırlıyor gibiyim, ama sonra düşünüyorum da sesini hatırlamıyorum. Çok acı, hem de çok. Anne demek nasıl bir şey, insan annesi yanındayken nasıl hisseder öyle yabancılaşıyor, öyle unutuyorsunuz ki, kendinizin de bir annenin evladı olduğunuz aklınızdan çıkıyor. Sanki öylesine birden bire yoktan var oldunuz, sanki toprağa atılmış yalnız bir tohumsunuz. Sonra bir fotoğraf çıkıyor karşınıza. Bakıyorsunuz anneniz. Vay be diyorsunuz, rüya değilmiş, gerçekmiş, benim de bir annem varmış. Hem de ne anne; masal gibi. Eşiyle şakalaşan; şen şakrak, çocuklarını sık sık mıncıklayan; sevgi dolu, şarkı söyleyen, mis gibi yemekler pişiren, hamarat, anaç... Türk kadını denir ya hani; bir bağda bahçede, bir evde tertemiz köşesinde, işte tam da öyle... Çiçekli etekleri, oyalı yemenileri, kışın ayağında patikleri... Cam kenarında şarkı söyleyen annem. Nasıl uyuduğunu, gözlerini nasıl kırptığını, dantel örerken nasıl sakız çiğnediğini, terinin kokusunu bile anımsıyorum da, sesini hatırlamıyorum ya; işte o çok canımı yakıyor. Şimdi anne olmaya çalışıyorum. Bilmem onun tırnağı kadar olur muyum?
 
benim annem melek annem...
hayatımın en güzel kadını...
gördüğüm en fedakar kadın...
laf olsun diye değil gerçekten öyle
bizim aile ortamı pekde güzel değildi iyi bir çocukluk geçirdiğimi söyleyemem hayat şartlarından dolayı.
tak oda evde büyüdüm kendime ait odam beni bırak annemin yatak odası olmadı. eşden yanada hiç şanslı değildi babamı karalamak değil isteğim ama bize çok zor hayat yaşattı içki problemi vardı çünkü.
ben ve kardeşim hep annemin omuzlarında büyüdük babamın pek faydası olamadı bize parasal yönden hariç. çünkü oda babadan öyle görmüş. bukadar sıkıntı içinde bizde çok sıkıntı çıkarttık anneme hırsımızı alabileceğimiz bir o vardı yakınımızda.
bazen düşünüyorumda onun biz çocukları için yaptıklarını, çektiklerini, çekmek zorunda kaldıklarının hakkını verebildik mi
hayır bunu hissetmiyorum. affet annemmm
kokun burnuma geldi şimdi allahım ömrüne ömür katsın ayırmasın seni başımdan
 
Annem şu Dünya'da ki güzel varlığım küçükken hep ona bir şey olursa ben ne yaparım diye ağlardım gizli gizli bakmaya doyamıyorum yüzüne resmen her evlat çok sever annesini ama ben bazen kendi sevgimin hastalık derecesinde olduğunu düşünüyorum. Sürekli annemi düşünürüm, çok fazla sevgisini belli eden bir tip olmadığımdan annem bu kadarını bilmez ama onun için yapamayacağın hiç bir şey yok öl desin ölürüm
 
Annemin hakkını asla ödeyemem, fedakar,merhametli, ben hata yapsam o gelir özür diler öper. Allah'ım onu 2 cihanda da mutlu etsin.Ne babam ne abilerim ne ben asla ama asla hakkını ödeyemeyiz.

Bizden evvel herşeyimizi o düşünür,alır tamamlar. Herkesin imtihanı var bu dünyada.Allah'ım imtihanlarımızda yardım etsin.
 
Annem şu Dünya'da ki güzel varlığım küçükken hep ona bir şey olursa ben ne yaparım diye ağlardım gizli gizli bakmaya doyamıyorum yüzüne resmen her evlat çok sever annesini ama ben bazen kendi sevgimin hastalık derecesinde olduğunu düşünüyorum. Sürekli annemi düşünürüm, çok fazla sevgisini belli eden bir tip olmadığımdan annem bu kadarını bilmez ama onun için yapamayacağın hiç bir şey yok öl desin ölürüm
bende öldüğünü düşünüp sonrada deli gibi ağlıyorum kendimi sınıyorum galiba düşüncesine bile tahammülüm yok allahım anasız bırakmasın hiçbir yavruyu...
 
bende öldüğünü düşünüp sonrada deli gibi ağlıyorum kendimi sınıyorum galiba düşüncesine bile tahammülüm yok allahım anasız bırakmasın hiçbir yavruyu...
Geldim kaç yaşına hala öyleyim inanın bir sene atlamasını annemin yaşlanmasına tahammülüm yok çok şükür sağlığı yerinde genç bir annem var sürekli kaybetme korkusu yaşıyorum ama gizli gizli hep dua ediyorum.. Allah'ım annemi ve tüm anneleri korusun... Annesi olmayanlara sabırların en büyüğünü versin
 
Geldim kaç yaşına hala öyleyim inanın bir sene atlamasını annemin yaşlanmasına tahammülüm yok çok şükür sağlığı yerinde genç bir annem var sürekli kaybetme korkusu yaşıyorum ama gizli gizli hep dua ediyorum.. Allah'ım annemi ve tüm anneleri korusun... Annesi olmayanlara sabırların en büyüğünü versin
amin inşallah canım ya hislerime tercüman oldun.. ayy annemi öpesim geldi akşam onlara gidecektim ozaman öpim bari :)
 
Okudum ve gözyaşlarımı tutamadım,ben de aynen senin gibiyim.Böyle teselli olur mu bilmem ama Allahtan babam yaşıyor,gerçi babam da epey uzaklaştı benden ve yapayalnız hissediyorum kendimi.Evin tek çocuğuyum aman şımarmasın diye hep hep hep ezildim akranlarımın içinde.Herkeste anne baba şefkati aradım...Annem ben sevmiyorum öpmeyi sarılmayı der hep ama başka çocuklara sarılıp öpüyor...Çok ağırıma gidiyor.Çocuk aklımla Allah'ım ben üvey miyim diye düşünürdüm küçükken,az ağlamadım geceler boyu.Ve hala yaradır içimde....senağlama senağlama
görmedikleri içindir emin olun. bende sevginin ne olduğunu bir arkadaşın annesinden öğrendim. çocuklarını kucağına alıp öylesine sevgi dilleri döküyordu ki iyiki tanımışım. yoksa bende annem gibi soğuk nemrut bir insan olacaktım. evet annem bana çok şey öğretti ama sevgiyi değil. hatta bir seferinde neden beni hiç sevmedin dediğimde 'sen doğunca beşiğinin kenarına oturup allahım bu bebek benim diye' sevinmiş. ama ben hiç ne kucağına aldığını ne de öptüğünü gördüm. torunlarını da alıp öyle doyasıya sevgi göstermez. annemin sevgi anlayışı hizmet etmek, ihtiyaçlarını gidermek. kendi ailesinden hiç görmemiş. o sebepten durumu iyi analiz ediyorum ve üzülmüyorum. insan bilmediği şeyi nasıl gösterecek yada ifade edecek ki! arkadaşlarım annelerine aşık olduklarını çok sevdiklerini söylediklerinde garip gelirdi. çünkü anneye aşık olmak veya çok sevmek nasıl bir şey ben bilmiyorum. ama kendi çocuklarımı sürekli öpüp kokluyorum. onlar eksiklik hissetmesin diye. sürekli kucak kucağayız. bazen üçünü birden kucağıma alıp oynatıyorum. ailemi hiç model almadım o yüzden belki de şanslıyım.
 
Anne. Ne güzel bir söz. Hele ki karşılık veren olursa. Burdayım derse söyle yavrum diye seslenirse. Anne benim için burun sızısı göz pınarında biriken yaş. Anne benim için yürek acısı. Anne benim için babamın gözlerindeki hiç gitmeyen acı. Anne benim için yarım kalan hayaller belki de hiç olmamışlık. Ah ne çok isterdim yeniden çocuk olabilmeyi, o güzel insanın sesini bir kez daha duyabilmeyi. Okuldan döndüğümde sıcacık yuvayi bulabilmeyi. Böyle güzel insanlar çok gelmiyor hethalde dünyaya. Gelen de çok kalmıyor.
 
Annem:siz iki bacı benimle hiç biseyinizi paylasmıyosunuz
Ben: Anne herifle kavga ettik ayrılıyoruz
Annem: Aman ya sacmalama sus bakim duymak istemiyorun
(Birkac ay sonra)
Annem: Ellerde ne kızlar var butun sirlarını annelwriyle paylaşırlar
Ben: anne seni üzmemek için...
Annem: Söylemezsen daha cok üzülürüm
Ben:Tm
anne ......oldu
(Annem bayıldı)
 
annemle hep bir arkadaş gibiydik. hep onore etti hep gurur duydu hep iyi şeyler yapmam için teşvik etti. o şimdi çok uzakta ve onun gidişi benim hayati bir damarımı kopartmış gibi hiç eskimeyen bir acı
 
Arkadaşlar, merhaba

Tam da dertlerimi artık taşıyamaz altında ezilir bir halde hissederken, burayı buldum. Annem ve babam konusunda!.. Yani her ikisi ile ilgili de çok büyük sorunlarım var. Burada annem ile ilgili, Babanızı Anlatın başlığı altında da babam ile ilgili sorunlarımı sizlerle paylaşıcam. Aslında benim içimi döküp geçmekten çok ciddi önerilere ve yardıma ihtiyacım var. Umarım fikirlerinizi benden esirgemezsiniz. (Yazının uzun olması sebebiyle özür dilerim. Hepsi bir bütün olduğu için sizlerle paylaşmak istedim)

Benim annem ile hayat yolum şöyle başladı, ben doğdum ve annem devlet memuru olarak çalışıyordu. 6 ay ücretsiz izinden sonra beni şehir dışında yaşayan anneannem ve dedemin yanına bırakmış. Ben 5 yaşına kadar hiç aralıksız anneannem ve dedemin yanında yaşadım, büyüdüm. Annem ise sadece haftasonları hem gezmeye hemde beni görmeye gelirdi. (Babam nerdeyse hiç gelmezdi, onca yıl içinde belki 2 kez.) Sonra 5 yaşında annemin çalıştığı yerin yakınında kreşe başladım. Ama yine 1 ay evde 1 ay anneannemlerde, sonra sömestre tatilinde 1 ay ve her yaz hatta Mayıs'tan Eylül ayına kadar da 4 ay aralıksız yine anneannemlerin yanında kalıyordum. Ama fiilen artık eve dönmüştüm. Tam bu sırada yani 5 yaşındayken annem kreş çıkışlarına beni almaya bir adam ile geliyordu. Bana iş arkadaşı olarak tanıttığı biri. Fakat çok samimilerdi ama anlam veremiyordum tabii o yaşlarda. Evde de babam vardı. Ve annem ile sürekli kavga ediyorlardı. Benim gözüm önünde bıçaklarla, tekme tokat denircesine. Yıllar bu şekilde geçerek ben ilkokula başladım. Yine her fırsatta anneannemlerde kalma sürelerim aynı şekilde devam ediyordu, sadece orada mutlu oluyordum. Ben henüz ilkokul 2 ve 3 e gittiğim zamanlarda annem, babama işten bayan bir arkadaşının adını verip haftasonu onların yazlığına gideceğimizi ve benzeri şeyler söyleyerek beni de alıp, o iş arkadaşım dediği adam ile şehir dışında otele, pansiyona ne bulurlarsa gidiliyordu. Daha o zaman başladı bana yaşatılanlar çünkü söylemeye utanıyorum ama, aynı oda içerisinde diğer yatakta, hatta çift kişilik yatakta ben bile varken, huzursuzlandığımda annem tarafından hakaretlerle, döverek uyutulmaya çalışılır, uyumadığım bilerek de yapacaklarından geri kalmazlardı. Ben 4. sınıfa geldiğimde babam şehir dışında bir işe başladı. Artık ay da bir eve geliyordu. Bu sefer de o adamın geceleri bizim eve gelme durumu başladı. Ayda bir babam gelirdi, diğer günlerde o adam. Annem bir babam ile olurdu, sonra o adamla. Ama babamla çoğunluklada gözümün önünde yaşanan tekme tokat arbede şeklinde kavgalar ile geçerdi. Fakat kavgaları hep annem sebepsiz tahrik ederek çıkartırdı. Babamın diğer adamdan haberi yoktu zaten. O adam geldiği günlerde ben yanlız yatmak zorunda kalırdım ve annemin onun yanında olduğunu bilmek bana huzursuzluk verirdi. Aklım tam ermiyordu ama huzursuzdum. Annem bana sen hadi yat derdi bende önce istemez sonra mecbur yatmaya giderdim. Ama bilirdim ki ben daha odaya girdiğim an dibimdeki diğer odaya da onalr girerdi. Ben de çoğu kez devamında olacakları bildiğimden o sesler başlamadan, dayanamaz kalkardım annemi çağırmaya işte bu seferde yerden yere vurulur, dayak yer susturulurdum. Zaten halimde kalmazdı. Beni öylece bırakır yine geçerdi yan odaya ve sesler başlardı. Ben sabahlara kadar ağlardım, çoğu zamanda sesler kesildikten sonra sabaha karşı olduğunda ağlarken uyur kalırdım. Bu şekilde bir çocukluk geçirdim. Ben ortaokul 3 ü bitirene kadar böyle sürdü, çünkü babam o yıl işi şehre dönünce o da eve döndü. Ama bitmedi. Annem yine o insanla devam etti. Yine bazen (örn:adam askerdi ve biz yanına gittik otobüsle 15 saatlik bir yola) yanında götürdüğü otellerde yaşanan çirkinliğe şahit olmaya devam ettim. Sonra sadece gündüzleri babam ve ben evde yokken gelirdi, ama ben okuldan geldiğimde hala toparlanmış olmazlardı, o hallerine çok şahit oldum. Ama artık aklım eriyordu ve anneme nefret, kin herşeyi duyuyordum fakat annemden bu yüzden öyle çok dayak yiyordum ve sindiriliyordum ki bu hem anlatmaya korkuyor, hemde utanıyordum. Babam da hala bilmiyordu. Ama o veya bu sebepten çoğunlukla annemin çıkardığı sebepler ile, annem ile babamın kavgaları da devam ediyordu. Hava da uçuşan bıçaklar, camlar vs. Ve o zaman da babamın annemi tekme tokat dövmeleri. Aile de herkes dışarıdan sadece kavgalarını, çok kavga ettiklerini biliyordu ama evliliğide sürdürüyorlardı. Ben lise 1 de iken bir sefer boşanmaya kalktı annem ama daha sonra anneannemler ile de geçinemediği için(kendi geçimsizliğinden ve tabii o adam ile gidip gelemiyor ya o özgürlük kısıtlanmış oldu, esas sebep sanırım o) yine babamla rol icabı barıştı. Tekrar ben lise son sınıfın ilk günlerine gelene kadar, herşey aynı devam etti, babam ile kavgalar, o adam ile bizim evimizde yatmalar kalkmalar. Bu arada adam ilk zamanlar evli değildi geçen yıllar içinde evlendi ve çocuğu oldu, annem herkese başka sebepler uydurduğu bunalımlar geçirdi ama 2,3 ay sonra yine onunla devam etti. Lise son sınıftayken annem ve babam yine büyük birkaç kavga sonunda önce ayrıldı, annem babama evden attı( yine geceli kalmalar başladı tabii ama artık bazen okuldan en yakın kız ark. kalmaya gidiyordum onu evde görünce.) sonra ben üni. sınavına girmeden bir gün önce annem ve babam benide mahkemeye şahit olarak götürülüp boşandılar. Ben sınava girdim ve istediğim okul ve bölümü kazandım. Yaşadığım şehirde kaldım ama kendim çalışmaya ve okumaya başladım. Çoğu zaman okuldan kız arkadaşlarımda kalırdım. Bir süre sonrada şimdiki eşim ile tanıştım. Okulum bitince de evlendik. Çok şükür mutlu bir evliliğim var ama buda kolay olmadı. Çünkü bunca olanların yanında söylemeye sıranın gelmediği son şey ise ben anneme tüm bunlara rağmen evlad olmaya çalıştım, hep içime attım ve allaha havale edip ihtiyacı olduğunda yanında oldum. Ama yaranamadım. Annem beni bu yaşıma kadar hep hor görmüştür, hep azarlar, hep yargılar, hep eleştirir, kesinlikle hoşluk, yumuşaklık, ve annelik göstermemiştir. Beni fırsat bulduğu her an ailedeki kişilere kötüler, kendi kabul görmeye ve ben hayırsız evlatmışım gibi göstermeye o imajı vermeye çalışır. Benim eşim ile tanıştığımda mutluluğumu bile kıskanmış ve eşimi ailemizdeki herkese benim olmadığım zamanlarda kötüleyerek bozmaya çalışmıştır. Annem hala hayatımda ister istemez. Ve daha bu yaza kadar o adam ile devam ediyordu, en son bu yaz adam onu başka kadına aratarak yada gerçekten başkasıylada olarak (adamın evli olduğu karısı dışında, annem onu bilerek sürdürdü zaten) başından attı ve bitti. Şuan 27 yaşındayım ve bu konuları eşim dahil kimseye anlatamadım. Kimse bilmiyor. Dolayısıyla ben ne çocukluğumu, ne genç kızlığımı yaşayamadım. Şimdi ise evliyim mutluyum ve o yalnız kaldı sadece yine koşan ben varım. Ama hala buraya gelip birşeyleri karıştırma huzursuzluk çıkarmaya çalışıyor. Aile içimizden eşimle benim eline bir malzeme geçirde negatif olarak hemen herkese zevkle anlatıyor, olmayanı da olmuş gibi anlatıyor zaten. Evini sattı ve yeni ev aldı güyya 10 gün diye çıktı geldi, taşınana kadar diye yola çıktı 2 ay oldu, ev için ayrı, burda bizde kalırken ayrı her işine koştum. Akrabalardan zaten kimse istemiyor ama istemeyiz demiyolarda gel de demiyolar, işine de bulaşmıyorlar. Daha bir kaç gün önce artık evine geçecekti ve bana her zamanki gibi yine köpekmişim gibi davranıyordu, onca yaptıklarıma rağmen ve eşim evde değildi bende dayanamadım ve bu geçmişte yaptıklarına rağmen sustuğumu, bana tüm yaptıklarına rağmen hala aşağılama vs, ona evlatlık yaptığımı ama yaranamadığımı söyledim. Beni dövmeye kalktı. Ben yine el kaldırmadım ama beni duvarlara çarptı itekleyerek yere düşürdü üstüme çıktı oturdu ellerimi tek eliyle bağlı tuttu ve saçlarımı çekerek kafamı yerlere vurmaya kalktı. Ben sadece kurtulmaya çalıştım ama ona zarar vermeden yapmaya çalıştığım canını yakmadığım içib kurtulamıyordum. Bu aralar eşimle çocuk istiyoruz, hamilelik için uğraşıyoruz. Bu da onu biliyor ve ihtimal var olduğunu, üstümdeyken bir an aklıma geldi, bırak yapma dedim belki de hamileyim dedim. Daha da çullandı üstüne yerlerde yuvarladı tırnaklarını geçirdi sırtlarıma kenetledi. Özetle, artık taşıyamıyorum bu yükü gerçekten, üstüne de bu muameleyi hakettiğimi düşünmüyorum. Üvey anne olduğunu bile düşündüğüm var özellikle çocukluk yıllarımda ama değil. Ben ne yapacağımı bilemiyorum. Hırsını aldıktan sonra hiçbişey olmamış gibi aynı şekilde davranmaya devam ediyor. Ben hayatımda istemiyorum ama atamıyorumda. Ne yapmalıyım? Lütfen fikirlerinizi, yorum ve yardımlarınızı esirgemeyin. Hayatımda kimseye anlatamadığım, ilk defa birine birilerini içimi döktüğüm, Benim annem işte bu...:KK43:((

canım gerçekten Allah yardımcın olsun ama aile huzurunuz için uzak durman gerekiyor annenden artık bence. sen de şimdi önemsemiyor olabilirsin ama ileride içinde büyük yaralar oluşabilir bir psikoloğa git istersen.
 
canım gerçekten Allah yardımcın olsun ama aile huzurunuz için uzak durman gerekiyor annenden artık bence. sen de şimdi önemsemiyor olabilirsin ama ileride içinde büyük yaralar oluşabilir bir psikoloğa git istersen.
İlgin ve dileğin için teşekkürler. Uzak durduğum sürece hiçbir sorun yok, mesrla en son patlayıp da tüm içimi buraya döktüğüm bu yazıyı yazdıktan sonra oldukça uzak durdum ve çok iyi hissediyorum. Çok şükür ki zaten kendi aile yaşantım ve evimde herşey yolunda, annem de tamamen hayatımdan atmam mümkün olmuyor malesef çok vicdanlıyımdır ve sonra yine ben üzülürüm o da yalnız şuan benden başka kimse koşmaz hiçbirşeyine ama dediğim gibi yalnız kalmıyorum onunla kesinlikle ve sık biraraya gelmiyorum ayda 1 gibi filan o da teyzemlerde veya bir akraba evinde yani kalabalıkt daima! Böyle götürmeye çalışıyorum. Tekrar teşekkürler yazına.
 
X