• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bana bir akıl verin!...

İnsanı bazen o noktaya getiriyorlar, anlıyorum sizi. Ben hiç o derece yapmadım ama bir kere el kaldırmıştım erkek arkadaşıma, sadece el kaldırma yani vurmadım ama çok aşırı sinirlendirmişti. Burada yorum yapanları bazen anlamıyorum, hep mükemmeller sanki. Bence arama sen de , mesaj fln atma bir süre, ikinizde kafanızı dinleyin. O sana dönerse konuşursunuz, sen artık arama.
 
Boğaz sıkmalı kısımlara girmiyorum; bunun haricinde:

Sevgilinizin size uyguladığı şeyin adı duygusal şiddet.
Uzun vadede insanı insanlıktan çıkaran bir şiddet türü, kolay normalleştirilir de.
Ayrılın, kendi iyiliğiniz için.

Evet haklısınız ben benlikten çıktım artık tahammülsüz kendine güvenini yitirmiş biri oldum ve evet boğazını sıktım çok büyük hata ancak Allah şahit böyle biri değilim bana yapılanın karşılığında tepkisiz kalamadım. İyilikle söyledim olmadı kötülükle olmadı adeta çıldırdım.
 
Şiddet göstermekle haksızdım çok haklısınız ancak ben sözel ve psikolojik şiddete maruz kaldığım için bunu yaptım dayanamadım artık. İnanın tahammü etmek oldukça güçtü söylenenler karşısında
şiddete şiddetle karşılık vermek yerine terketseydiniz size şiddet gösteren insanı?? Niye hala kapısına falan dayanmalar takıntılı mısınız? Normal değil yaptıklarınız çünkü.
 
Birakip gitmekte bir seçenek, bunu biliyorsunuz değil mi? Ve madem tahamül etmek bu kadar zor, ayrilin gitsin. Boğazini siktiğiniz kişinin nasil yüzüne bakmayi düsünüyorsunuz?

Ayrica erkek üye olduğunuzu düşünüyorum.
Kadın üyeyim erkek değil, Çok mahcubum yaptığımdan ama bana yapılanlar inanın boğaz sıkmaktan daha ağır
 
Evet haklısınız ben benlikten çıktım artık tahammülsüz kendine güvenini yitirmiş biri oldum ve evet boğazını sıktım çok büyük hata ancak Allah şahit böyle biri değilim bana yapılanın karşılığında tepkisiz kalamadım. İyilikle söyledim olmadı kötülükle olmadı adeta çıldırdım.

Anlıyorum; ben uzun uzun yazmayayım, yazılmışı alıntılıyorum buraya okuyun:

duygusal şiddete uğrayan insanları, çoğu kez ilk görüşte tanımak mümkündür.

dalgın gözleri kolayca ıslanır, hafif sesle konuşurlar, konuşmalarını bölen sessiz boşluklar vardır; oturdukları yere yerleşmez, adeta ilişirler…

genellikle iyi kalpli, nazik ve nitelikli insanlar olmalarına karşın çoğunun özgüvenleri zayıftır.

yaşadıklarını tanımlamakta zorlanırlar, kendilerini sıklıkla suçlarlar.

yaşadıkları da zaten, tanımlanması zor bir şeydir.

duygusal şiddet, fiziksel şiddetten farklı olarak, yüz yerine kalbin darbe aldığı, kemikler yerine duyguların kırıldığı, beyin yerine benliğin sarsıntı geçirdiği bir şiddet türüdür.

kötü olansa, bu şiddet türünün sonuçlarının, fiziksel şiddette olduğu gibi kolayca görülebilir, tanımlanabilir ve suç kabul edilip cezalandırılabilir olamayışıdır.

duygusal şiddet, bir insanı, korkutarak, aşağılayarak, tehdit ederek, sürekli eleştirerek, suçlayarak, hakaret ederek, ondan hiç memnun olmayarak, sözel, sosyal, maddi ve bazen de fiziksel baskı yoluyla kontrol altında tutmaktır.

duygusal şiddet, ''ayıp, yasak, günah'' gibi, toplumda yerleşik değerlerden beslendiği için, çoğunluk tarafından, kolayca onaylanıp kabul görmektedir.

duygusal şiddet, anne-babadan, diğer aile büyüklerinden, kardeşlerden, sevgiliden, eşten, çocuklardan, yöneticilerden ve arkadaşlardan gelebilir.

duygusal şiddet, insanın kendine güvenini, saygısını, değerini yavaş yavaş kemiren bir beyin yıkama süreci olarak tanımlanabilir.

ne kadar zeki, başarılı, çekici, becerikli olursa olsun, mağdur kendisini ''yetersiz, aptal, beceriksiz, suçlu, günahkâr, kirlenmiş'' gibi hisseder.

şiddeti uygulayan, karşısındakine vicdani sorumluluk yükleyerek kendini aklar.

bazıları korkaktır ve şiddeti, mağdurun savunmasız olduğu ortamlarda, çoğu kez yalnızlarken uygular.

dışarıya ise, son derece ilgi, sevgi ve sorumluluk dolu bir insan rolü oynar.

bazısı ise, toplum içinde de bu davranışları açıkça sergilemekten ve karşısındakini küçük düşürmekten çekinmez.

duygusal şiddet pek çok farklı biçimde kendini gösterse de, en sık üç şekilde karşımıza çıkar:

• saldırganlık

isim takma (salak, aptal, geri zekâlı, şişko, sıska, çirkin ördek), bağırma, aşağılama, suçlama, sorumlu tutma, fiziksel şiddetle, terk etmekle veya parasız bırakmakla tehdit etme, emir verme gibi, açıktan yapılan duygusal şiddet türüdür.

şiddete başvuran kişi, karşısındakini kendisiyle eşit ve bağımsız bir birey olarak görmez.

aralarındaki ilişkiye, sağlıklı iki yetişkinin ilişkisi denemez.

bazen saldırganlık, ''yardım etme, yol gösterme, çözüm bulma'' kılığında karşımıza çıkar.

sorunları tek başına analiz edip kimin ve neyin iyi / kötü, haklı / haksız olduğuna ve çözümün ne olacağına kendi başına karar vermesi, her şeyin doğrusunu kendisinin bildiği algısını dayatması sıkça görülür.

ilişki adeta, bir ebeveynin çocuğuna karşı tutumu gibi şekillenir.

şiddeti uygulayan, akıl verir, karar verir, ceza verir.

• yadsımak (yok saymak)

bu türde, şiddet uygulayan, karşısındaki insanı dinlemeyebilir, görmezden gelir, cevap vermez, küsebilir, konuşmayabilir ve kendisini duygusal olarak çekebilir.

karşısındakine isim takarak, mimikleriyle veya ses tonuyla örtülü aşağılama yaptığında, mağdurun itirazı halinde, ''ben öyle bir şey söylemedim!'' veya ''neden bahsettiğini anlamadım! nereden çıkarıyorsun bunları!'' gibi tepkiler verir.

verdiği sözleri tutmayabilir. unutmuş gibi davranabilir.

haber vermeden kolayca terk edip, aramayabilir!

mağdur, olan bitene akıl erdiremez, kendisini suçlar ve aklından şüpheye düşer.

• küçümsemek

bu tepkide, şiddeti uygulayan, yaşanan olumsuz olayı kabul eder ama karşı tarafta yarattığı incitici sonuçları küçümser.

''çok hassassın! abartıyorsun! amma büyütüyorsun!'' diyebilir.

çok açıktan saldırgan olmayan bu şiddet türünde, mağdur, iç çatışma yaşar, giderek kendinden ve duygularından şüphe duymaya başlar.

gerçeklik algısı bozulur.

duygusal şiddet şu durumlara yol açabilir:

sürekli duygusal şiddete maruz kalmak insanı, korku içinde yaşamaya ve delireceği endişesine sürükleyebilir.

depresyon bulguları, ölüm isteği ve intihar düşünceleri, madde ve alkol bağımlılığı, endişe bozuklukları, utanç ve suçluluk duyguları ortaya çıkabilir.

sosyal ilişkiler, aile ilişkileri ve cinsel yaşam bozulur.

sürekli yorgunluk, uykusuzluk, aşırı yeme veya hiç yememe şeklinde beslenme sorunlarına sıkça rastlanır.

yaygın ağrılar, çeşitli organ sistemlerinde sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

kontrol etmekte zorlanılan bir öfke duygusu vardır.

duygusal şiddete uğrayan insanlar, bu davranışları öğrenebilir, benimseyebilir ve başkalarına da uygulayabilir.

alışık oldukları bir davranış olduğu için, aynı davranışı gösteren insanları arkadaş, eş olarak seçebilirler.

şiddete eğilimli bireyler tarafındansa, cazip bir av olarak tercih edilebilirler.

neler yapılabilir:

• sorumluluk almak:

yaşanan durumda, mağdurun buna izin vermesinin payı da vardır.

mağdur, yaşanana baş kaldırmakla sorumludur.

sürekli yaptığı boyun eğici davranışları değiştirmesi ve bunu net bir biçimde karşı tarafa bildirmesi gereklidir.

mevcut durumu sürdürmenin bedelinin çok ağır olabileceği gerçeği unutulmamalıdır.

insan onurunun bedeli yoktur ve onur, hiçbir şey karşılığında, şiddeti uygulayana teslim edilmemelidir.

• ilişki ve iletişim konusunda yardımcı olabilecek yetkin bir uzmanla çalışmak:

bu yöntemin başarılı olması, mağdurun kararlılığı ile yakından ilgilidir.

şiddet uygulayıcı, geleneksel değerleri arkasına alarak, haklı çıkmanın yollarını, tedavi sürecinde de kullanmaya çalışacaktır.

tedavi sürecinde söylenenleri çarpıtarak haklılığını kanıtlama çabasına yönelik eğilimin olacağı gerçeği her zaman göz önünde tutulmalıdır.

toparlayacak olursak:

duygusal şiddet, çoğu kez, en yakınımızdaki, sevdiğimiz ve güvendiğimiz insanlardan ve sinsice gelir!

baştan çok ilgili ve sevecen görünen kişiyle kurulan ilişki, zamanla, tam bir duygusal şiddet fırtınasına dönüşebilir.

şiddet uygulayıcısı, aralarda düzgün davranıp, mağduru her şeyin düzeldiğine inandırabilir ve sonra tekrar şiddet eğilimine geri döner.

mağdurun kendisine bağımlı kalması için elinden geleni yapar. zamanla onu, çevresinden ve ailesinden uzaklaştırabilir.

dışarıya karşı çok bilgili, duygulu özenli biri izlenimi verirken, içeride, mağdura kan kusturur.

karşısındakini tahrik edip, onun tepkisiyle alay edebilir.

her konuda çifte standardı vardır. kendisi kızabilir, üzülebilir, yorulabilir; karşısındaki bunları yaptığındaysa, yapılan ona göre, sorun çıkarma, huysuzluk ve kapristir.

kendisinin sorunu olmadığını, tedaviye mağdurun ihtiyacı olduğunu söyler.

şiddeti uygulayan çoğu kez ne mağduru sever, ne de kendisini! sevme bilinci yeterince gelişmemiştir. çözülmemiş iç meseleleri vardır.

duygusal şiddet, zamanında tanınmaz ve çözümlenmezse, hayat kalitesini ciddi biçimde düşürebilen, insanın yaşam sevincini öldüren, sağlığı olumsuz etkileyen çok ciddi bir şiddet türüdür!

unutmayın!

ilişkilerde anlaşmazlık ve uzlaşmazlık olması kaçınılmazdır ama sağlıklı ilişkilerde sorunlar, duygusal şiddete başvurmadan akıl ve sevgiyle çözümlenebilir.

seven insan, sevginin yanı sıra, saygı ve özen de gösterir.

seven insan, sizin duygularınıza ve ihtiyaçlarınıza duyarlı, açık ve saygılıdır!

seven insan, sizi dar alana hapsetmek veya kontrol altında tutmak yerine, yolunuzu açar, güçlenmenize ve gelişmenize destek olur!

bir insanın onuruna saldırılabilir, incitilebilir, şiddet uygulanabilir ama onur, sahibi eliyle teslim etmedikçe, kimsenin elinden alınamaz.
-Alıntı-
 
Canım sen kufür duydun ve orada kaldın yani kalkip gitmedin ya bi de ona vurdun artık kimseye derdini anlatamazsın. Sen hatalisindir, gurursuzsundur, bu ne berbat iliskidir zaten baska kadinlar adam ilk terslediginde aninda kalkar gider bi daha yüzüne bakmaz falan filan...

Kac tane ideal iliski var etrafında bilmiyorum. Ama hepimiz iyi bir iliskinin nasıl olması gerektigini biliyoruz. Sizin aranizda yasananlar dogru değil. O kisi sana duygusal siddet uyguluyor ve senin konusmana izin vermedigi ya da seni dinlemedigi icin sen de belki de istemsiz olarak ona vurmuşsun yani kriz geçirmissin. Bu dogal bir sonuc aslında. Ama bu noktaya gelinmemesi gerekirdi.

Bu tip erkekler var kadini susturmaya calısan, hep suclayan hep kendini haklı gören. Once seni delirtiyorlar sonra da sen saçmalayınca suclu oluyorsun.

Ne yapılabilir? Bir kere o da hatali ama hatasini anlayip özür dileyecek biri mi acaba. Bir mail atıp onu suclamadan neden bu hale geldigini anlatip tekrar ozür dileyip ondan da ozür dilemesini bekledigini soyleyebilirsin. Ama bunu onu asla suclamadan yapmalisin. Yanıt verir mi özur diler mi bilemem.

Bu tiplerden uzak durmak lazım. Bunlar sorun cözemeyen kisiler. Ozgüvensizler. Iletisik kurmayi bilmiyorlar. Bunlarla aman kavga cikmasin diye hep alttan alarak konusmak zorundasın. Sinirlenmesinler diye kendini hic bir zaman tam ifade edemezsin.

Eger sen de konusmalarinla onu tahrik edecek kadar ileri gidiyorsan kendini duzeltmelisin.

Zamanla kendini de onu da affedersin ama su an hemen şimdi burada kendine bir soz ver. Bundan sonra hic bir erkek sana kufredemez ve sen bu kadar öfkelenecegin bir ortamin olusmasina bir daha izin vermezsin.

Eger mail atarsan haber ver buradan beyimiz ne yapar merak ettim.

Cok gecmis olsun, yipratma kendini fazla, hersey insanlar icin.
 
Ben su kavgalarda bu seviyeye nasil geliniyor anlamiyorum. Bir insan sevdigi kadina nasil kufredebilir. Siz nasil hala onunla bir de yemege gidiyorsunuz?
Bir de hala arıyorsunuz. Aramayin lutfen.
Boğazını sıkıp vuran birine ne diyebilirdi ki. Bilemedim.

Konu sahibi üstelemeyin artık en doğrusunu yapmış ayrılmakla ikiniz içinde.
 
Sanırım takıntı yaptım, hazımsızlık yaptım hiç normal davranamadım
valla yapmayın bence hiç hoş gözükmüyo burdan çünkü.. Hele ki bi kadına hiç yakışmayan bişey böyle hareketler.. Kendinizi savunmak için çünkü o bana böyle şöyle yaptı diyosunuz ama zaten size öyle böyle yapan insanın yanında ne işiniz var?? Kaldı ki kapısına dayanmak?? Bırakın gitsin ne hali varsa görsün..
 
İnsanı bazen o noktaya getiriyorlar, anlıyorum sizi. Ben hiç o derece yapmadım ama bir kere el kaldırmıştım erkek arkadaşıma, sadece el kaldırma yani vurmadım ama çok aşırı sinirlendirmişti. Burada yorum yapanları bazen anlamıyorum, hep mükemmeller sanki. Bence arama sen de , mesaj fln atma bir süre, ikinizde kafanızı dinleyin. O sana dönerse konuşursunuz, sen artık arama.
İnsanlar yaşamadıkları şey hakkında çok kolay konuşabiliyor onları da anlıyorum belki ben de bunları daha önce yaşamamış olsaydım karşımdakini anlayamazdım. Ancak dayanılır gibi değil ben ki Peygamber sabrına sahip biriyken gözüm döndü
 
Boğazını sıkıp vuran birine ne diyebilirdi ki. Bilemedim.

Konu sahibi üstelemeyin artık en doğrusunu yapmış ayrılmakla ikiniz içinde.
Ben tüm o küfür ve hakaretlerden aşağılamalardan sonra yeter artık diye boğazını sıktım. Bana gül bahçesi sunmuştu da ben onun boğazını sıkmış değilim
 
Oncesinde kufurlesmisler ama. Bir konudan tartisiliyor bir sekilde. Cay icerken kufurlesecek seviyeye geliniyor. Aklim almiyor pek :bicak:
Benimde öyle haklısın. İnsan yediremez ya elini tuttuğun insanın küfür etmesine/ küfür edilmesine. O kadar kolay çıkar oldu ki ağızdan, espriler bile böyle artık maalesef.
 
Oncesinde kufurlesmisler ama. Bir konudan tartisiliyor bir sekilde. Cay icerken kufurlesecek seviyeye geliniyor. Aklim almiyor pek :bicak:
Şöyle
Ben: canım ben onu anladım açıklar mısın
O: sen zaten anlayamıyorsun ya ben sana izah edeyim. Biz şimdi böyleyiz ya hani, daha o durum olmadı ya hani, olursa diye, bak olmadı ya ...
Ben: Benimle böyle konuşma aptal mıyım da bu şkeilde açıklıyorsun lütfen bunu ypma artık tahammül edemiyorum.
O: Seninle asla konuşalamaz ben aptalım değil mi yoksa sen normalsin.
ve küsüyor
Ben: canım insanlar konuşabilmeli neden kavga haline geliyor bu olay gel çözelim kırmayalım birbirmizi
O: kalkıyoruz
hesabı istiyor üstünü giyinirken kolundan tutuyorum ve napıyosun yapma diyorum, kolumu sıkıyor Ananın A...nı yapıyorum diyor. böyle başladı
 
Ben tüm o küfür ve hakaretlerden aşağılamalardan sonra yeter artık diye boğazını sıktım. Bana gül bahçesi sunmuştu da ben onun boğazını sıkmış değilim
Haklısınız ne diyebilirim. Oda kendince haklı bi yerde ama.

Siz birleşmeyin çünkü sevgililikte böyleyse evlenince psikolojik şiddetin alasını gösterecek.
İnanın saygılı çok erkek var, mutlu olacağınız birisi illaki çıkacaktır karşınıza.
 
Şöyle
Ben: canım ben onu anladım açıklar mısın
O: sen zaten anlayamıyorsun ya ben sana izah edeyim. Biz şimdi böyleyiz ya hani, daha o durum olmadı ya hani, olursa diye, bak olmadı ya ...
Ben: Benimle böyle konuşma aptal mıyım da bu şkeilde açıklıyorsun lütfen bunu ypma artık tahammül edemiyorum.
O: Seninle asla konuşalamaz ben aptalım değil mi yoksa sen normalsin.
ve küsüyor
Ben: canım insanlar konuşabilmeli neden kavga haline geliyor bu olay gel çözelim kırmayalım birbirmizi
O: kalkıyoruz
hesabı istiyor üstünü giyinirken kolundan tutuyorum ve napıyosun yapma diyorum, kolumu sıkıyor Ananın A...nı yapıyorum diyor. böyle başladı

:KK57::KK57: yuh. :kusmuk:
Küfür de oyle bir kufurmus yani. Bu adam bunu hep yapacak biliyorsunuz dimi? Igrenc ya.
Aramayin artik. Vallahi ayrilin gitsin ya. Pislik. Terbiyesiz adam.
 
Erkek arkadaşınızın size yaptığı bir 'mansplaining' yani türkçe adıyla 'açükleme' olarak çevirdiler :)
Erkeğin kadının zekasını küçümseyerek, anlamayacağını sanarak, çocuğa anlatır gibi konuştuğu bir aşağılama yöntemidir. Yani bir psikolojik şiddettir. Çok ciddi sonuçlar doğurur. Sürekli buna maruz kalırsanız özgüveniniz yerle bir olur ve adama bağımlı olursunuz. Gösterdiğiniz şiddet için bişey diyemeyeceğim ama tepki göstermeniz gayet olağan çünkü gerçekten çok aşağılık bir hitap şeklidir. Amaç sadece karşıdakini küçük, zekasız, aşağılık gördüğünden kendi egosunu tatmin çabasıdır.

Umarım biraz aklınız varsa barışmak için çabalamaz, kurtulduğunuz için parti falan düzenlersiniz :)
 
HAklısınız yapmam gereken o. İnanın içim öyle dolu ki kaç gündür göz yaşım boğazımda
Siz sanirim bu iliski yuzunden böylesiniz, karsinizdaki adamin size saygisi olmadigi icin siz bu sekilde davraniyorsunuz ama bunun yerine kendinize olan inancinizi ozguvenizini ve sayginizi tam olarak kaybetmeden bu adamdan , bu iliskiden uzaklasmaniz gerekiyor. . Unutmayin sizden degerli kimse yok ..
 
Back
X