Beğendiğimiz film replikleri

Issız Adam Son Sahne

ADA: Merhaba Alper. Nasılsın?

ALPER: Ada... Merhaba... Şaşırdım ben biraz. Hay Allah. Seni aradım bir kaç kere. Telefonların değişmiş tabii...

ADA: İngiltereye taşındım. Evlendim

ALPER: Öyle mi? Çok sevindim senin adına. Eşin?

ADA: Hakan. Orada bir şirkette çalışıyor. Ben meslek aynı işte. Orada da bir dükkan açtık. Öyle gidiyor işte.

ADA: Şenol un oğluydu galiba, değil mi? Çok tatlı, maşallah...Bu da benim kızım. Elif. Üç yaşında

ALPER:Çok güzelmiş... Canım benim.- Allah bağışlasın...

ADA: - Sağ ol. Ben de bir fırsatını buldum. Hem Bursa'ya gelip annemlerigöreyim dedim, hem de Sinem'i.
Yarın sabah dönüyorum. Kız, babasıyla birlikte bakıcıyla kaldı orada.
Belki yılbaşında hep birlikte tekrar geleceğiz. Gel bizimle bir kahve diyeceğimama sanırım sinemaya giriyorsun…

ADA: Sen nasılsın? Nasıl gidiyor her şey?

ALPER: İyiyim. Çok iyiyim. Her şey yolunda.
(Hiç iyi değilim, Ada. Seni hiç unutmadım... Bunların olacağını hiç düşünmemiştim. Yarım yamalağım. Her şey bombok. Sen atlattın mı?
Yoksa benden intikam mı alıyorsun? Gülümsüyorsun... Gerçek mi... Hiç böyle olacağını düşünmemiştim...
Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. Sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm.
Ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar... Sana ait ufacık bir şey alay etti benimle o gün.
İşte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. Bir daha sen olmayacaktın.
Bir daha bunu yaşayamayacaktım ben bir başkasıyla. Hayat alay etmeye devam etti benimle.
Sana benzeyen yüzler Kokuna benzeyen kokular Sesine benzer sesler çıkardı karşıma
Ya da bana mı öyle geldi, ne. Bilmem. Bir gün nerede kaybettiğini bilmediğin o küçük saç tokası......hala cebimde durur.)

İyiyim çok iyiyim.Senin dükkanı emlakçı yapmışlar, biliyor musun

ADA: Aa, evet Sinem söylemişti...

ALPER: Bende geçiyordum geçen gün önünden.İşim vardı da o taraflarda.
(Hayır Ada yalan söylüyorum... Ben zaman zaman gidip bakıyorum o sokağa.
Ve her şeyin eskisi gibi olduğunu düşünüyorum. Orada öylece duruyorum.
Senin içerde oturduğunu ve hala küçük kahramanlar yaptığını düşünüyorum...
Kendimi aldatıyorum... Avunuyorum Ada...)


ADA: Annen nasıl... İyi mi?

ALPER: İyi o da, ne yapsın...Torun morun büyütüyor. Geliyor......arada bir...Ben gidiyorum zaman zaman.

ADA: Özledim valla Müzeyyen ablayı. Sözde misafirliğe gidecektim.Kısmet olmadı...
(Senden hemen sonraydı, onu görmeye gidişim. Senin doğduğun eve. Çocukluğunun geçtiği kasabaya sevgilim.
Sana dair küçük bir yolculukyaptık annenle... Sana söylememesi için yemin ettirdim ona... Bravo.
Tutmuş sözünü. Büyüdüğün evi......uyuduğun yatağı gördüm sevgilim.
Seni, çocukluğunu düşündüm. Sen ordaydın ve bir gün benimle tanışacağını henüz bilmiyordun...
Sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım sana... Büyüdün.
Kafamda bir hikaye. Bilirsin bunu çok severdim. İkimize bir mutlu son yazdım sonra.O evde seninle birlikte oturduk...
Sustuk... Yanımda durdun sessizce. Burası sondu. Başka bir yaşamdı. Sadece biz vardık. Bana baktın...
Mavi ve telaşsız.Sustuk.Başka bir yaşamda başka bir mutlu son. Biz bunu haketmiştik...Hikayemiz orada bir yerde.
Hep benimle duracak.Dayanabilmemin tek yolu bu çünkü.İnsanın kokusu hep aynı mı kalırmış...
Şaşırdım.Sana ait bir şey aldım yanıma. Bir küçük 45 lik plak. 'Arda kardeşin masalları'
Eve uğrarsan bir gün o plağın nasıl kaybolduğunu bilemeyeceksin.Sen o küçük plakla bende, evimdesin hala...
Ve sen bunu bilmiyorsun.Ve gözlerimi kapattığımda kollarımda başka biri değil...
Sen varsın.Ve sen bunu bilmiyorsun...)


ADA: Saat yedi olmuş...

ALPER: Evet yedi seansı başladı.

ADA: Haydi geç kalıyorsun.

ALPER: Yok ben girmeyeceğim şimdi,çocuk filmi sıkılırım ben.Başka planlarım vardı zaten.Daha cazip geldi onlar şimdi.

ADA: - Bekleyen biri mi var yoksa?

ALPER: - Evet var.

ADA: Güzel, buna sevindim...

ALPER:… (Yok. Hiç kimse yok. Sana yalan söylüyorum.)

ADA:… (Biliyorum sevgilim. Hiç kimse yok, olmayacak.Başkalarının çocuklarını, hayatlarını,Bedenlerini ödünç alacaksın...Geri vermek üzere ve hep ıssız kalacaksın.)

ADA: Ben müsadeni istiyeyim o zaman...

ALPER: Tamam. Hoşça kal...

ADA: Hoşça kal.

ADA: Bu arada Havuçlu-Tarçınlı kekintarifini verecektin bana......hatırladın mı?

ALPER: Aaaa tüh...

ADA: Ben buldum tarifi... bir kitaptan.Yapıp yedik afiyetle. Seninki kadar güzel olmadı tabii.Ama olucak umut var. Azmettim başaracağım....
 

özlemişim bu filmi yarın akşam tekrar izlicem ellerine sağlık yazmadan geçemedim
 
Onu bunu bilmem arkadaş en iyi replikler Kemal Sunalın filmlerinde var Size bir kaç örnek;

şaban: seferoğullarını gördüm.
lütfü: nerde?
şaban: nerde mi..rüyamda ıhıhı..hayırdır inşallah bi rüya gördüm de!
lütfü: eeee anlat,anlat!
şaban: efem siz yeşil bi çayırda beyaz atın üzerinde kılıcınızı çekmiş seferoğullarına hücum ediyodun.
lütfü: anlat yavrum!..
şaban: biliyosunuz.....at murattır, yeşillik de ottur!..
lütfü: biliyorum yavrum anlat anlat!..
şaban: derken seferoğullarından biri sizi yakaladı, başınızı ota soktu!..
lütfü: yok canım..
şaban: yaa!..bunun üzerine siz otlamaya başladınız ve birden şaban şaban diye kişnediniz!..
lütfü: aptal herif bu ne biçim rüya?..
şaban: sen de hiçbişey beğenmiyosun yahuu!..
lütfü: hayvan herif.



ask kalbimi yakan bir volkan gibidir
en sevdigim tatlı kazandibidir.


inek şaban:kıymetli arkadaşlarım, bunca emekten sonra nihayet tünelin sonuna varabildik.üstümüz bahçivan kulubesi.ver bakim tulumcum şu testereyi.
domdom:al
inek şaban:ha canım, puu! ha bismillah.
inek şaban:gel canım güdükcüğüm.sende ver elini domdom ,ammada ağırsın be.
domdom:mahmut hoca
inek şaban:evet bu ona hocaya karşı kazandığımız büyük bir zaferdir.ver elini bozum,hadi gel ver elini bakiyim. şimdi bizi arasın dursun bakalım.gel lan şişko.
tulum hayri:şaban
inek şaban:neeeeee...aaaa!! mahmut hoca.mahmut hoca,mahmut hocaya bakın mahmut hoca o da kaçmış sende mi kaçtın mahmut hoca tünelde karşılaşmadık yaa hoca mahmut mahmutu görüyomusun yaa allah allah.arkadaşlar sakın gelmeyin tünelin bu ucu bombok bir yere çıktı.


badi ekrem:uzak dogudan gelen, butun dunyayi saran ve felsefesi olan bu sporun adi nedir.
inek saban:gures olabilir mi?
badi ekrem:hayir evladim.hani bak televizyonda oynuyor.
inek saban:bonanza.
badi ekrem:hayir.hani hocasi var boole
inek saban:tamam anladim ihtiyar delikanli.
badi ekrem:hoaayiiir.hani bak boyle...quwwwa quowwa.quwa...
bir sure sonra....
inek saban:buldum. Carlie'nin melekleri
badi ekrem:huoaaaaayiiiiir.....
seklinde sinirlenebilen ve akabinde;
sevtap:hocam ben soyleyebilir miyim
badi ekrem:ah tabiyy..buyrun
sevtap:kung fu
badi ekrem:bravo tebrik ederim, ayrica diger bayan arkadaslari da tebrik ederim.i-hii..


Badi Ekrem: Ben bu yaz nerdeydim?
İnek Şaban: Nerden bilelim yaw.
Badi Ekrem: Size soruyorum ben bu yaz nerdeydim?
Sessizlik.
Badi Ekrem: Şaban! Söyle ben nerdeydim.
İnek Şaban: Valla Kayseri de olabilirsiniz.
Badi Ekrem: Hayıııırr.
İnek Şaban: Malatya?
Badi Ekrem: Hayır.
İnek Şaban: Gazıyıntap?
Badi Ekrem: Iıhhh
İnek Şaban: Kahramanmaraş?
Badi Ekrem: Diğil oğlum, bu tarafa!
İnek Şaban: (Sevinçle)Edirne?
Badi Ekrem: (Memnun bir tavırla)Tamam çık dışarı.
İnek Şaban: Peki hocam. Bu kadar basitmiş meğer.
Badi Ekrem: Duuurr. Sınırdan çık.
İnek Şaban: Haaaaaa.. Mesela Fransa.
Badi Ekrem: Heh. Yürü...
İnek Şaban: İspanya..
Badi Ekrem: Heh.. Geç denizi.
İnek Şaban: Geçemem.
Badi Ekrem: Niye?
İnek Şaban: E yüzme bilmiyorum boğulurum hocam..
Badi Ekrem: Aptal, o zaman uç.
İnek Şaban: Peki uçim.
Badi Ekrem: Heehh, nereye geldin?
İnek Şaban: Nereye?
Badi Ekrem: Söyle bakim.
İnek Şaban: Sen söyle bakim.
Badi Ekrem: Hııhhh
İnek Şaban: Hıııhhhh
Badi Ekrem: Hadi!
İnek Şaban: Hadi hadi.
Badi Ekrem: Aptal herif! Bilemedin, geç yerine. (Kapşonunun önünü açar) İşte burdaydım! Montreal' de olimpiyatlarda.
İnek Şaban: OH be. Çok şükür söyledi..




Uzun oldu ama biraz gülün istedim kızlar.. Allah aşkına var mı daha komiği
 
İnsanlar her zaman sevdikleri markaların etiketlerini dikkatlice okuyorlar.Hem de sadece içinde kaç tane kimyasal

olduğunu görmek için. Sonra bir iç çekip...onları market arabalarına koyuyorlar. Sanki"Evet bu benim için kötü'' dermişçesine.''Ailem için de kötü ama seviyoruz''.Kimse bir süpermarkette ölümü düşünmez...

My Life Without Me adlı muhteşem filmden...
 
''Neden hayatımızdaki en harika hayallerimiz gerçekleştiğinde sırtımızda bir bıçak belirir ki ? ''

Limitless
 
''Gerçekleşmesi imkansız bir hayal düşlememişseniz , gerçek anlamda bir hayaliniz yok demektir.''

Enemy At The Gates
 
Geçmişte yaşıyorsun. Kanalı değiştir artık. Dün harika değildi !

Rocky Balboa (2006)
 
Jennifer : Zengin ve aptal görünüyorsun.
Oliver : Ya akıllı ve fakirsem ?
Jennifer : Akıllı ve fakir olan benim.
Oliver : Seni akıllı yapan ne ?
Jennifer : Senle kahve içmeye gelmiyorum. Onun için.
Oliver : Ya ben hiç senle kahve içmeyi teklif etmezsem ?
Jennifer : İşte bunun için aptalsın.

(Love Story - 1970)
 
-Sadece bir tek günah var.O da hırsızlık.Tüm diğerler günahlar hırsızlığın
çeşitleri. Anladın mı Emir?
*Hayır
-Bir adamı öldürdüğünde bir hayat çalmış olursun.Karısının koca hakkını, çocukların baba hakkını çalmış olursun.Yalan söylediğinde, birinin gerçeği bilme hakkını çalarsın.Çalmaktan daha alçakça bir hareket yoktur.

(The Kite Runner)
 
-Fotoğrafta katil gibi çıkmışım. Baksanıza arkadaşlar katil gibi görünüyorum değil mi?
-Sahi arkadaş sen niye düştün hapise?
-Cinayetten.

(Yol)
 
Bana evlenme teklif etti.Sana evlenme teklifi eden ilk kişi o değil ki. Ama ben ilk defa 'evet' demek istedim.

Kasımda Aşk Başkadır
 
Tatlı tatlı yemenin acı acı geğirmesi olur ...


Çınar Ağacı
 
Bana hayatı sevmeyi öğrettiğin için seni asla affetmeyeceğim ....

The Libertine !
 
Sevgi neydi?...
Sevgi iyilikti ...
Dostluktu...
Sevgi emekti...

Durusam birdaha kurtulamam.....
Ziyani yok, gülüsü yeter bize.....
Yüreğim kaydiysa günah mı.....
Çamura saplansam yardıma geli rmisin.....
Elini tuttum sıcacıktı.....
Yüreği elimdeymiş gibi.....
Elinden tutuversem benimle gelir mi.....
Seninim iste alip götürsene beni......

Elveda Asya......
Elveda selvi boylum al yazmalim .....Elveda
Bitmemis türküm benim........

Selvi Boylum Al Yazmalım ..

 
gözlerimizin rengi aynı olmasa da,gözyaşlarımızın rengi birdir. aşk geliyorum demez
 
''Olmayacak bir şeyi zorlamaya çalışmaktansa hayatına devam etmek daha iyi.''

How I Met Your Mother
 
-Bir erkek kadınının gözlerine baktığında başka bir kadını görüyorsa, kadını bunu anlar..

The Notebook
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…