Beğendiğimiz film replikleri

Annem ölmeden önce demişti ki;
"Sana dünyaları değil, kendi dünyasını sunan adamı iste.
Çünkü sen ona dünyaları vereceksin."

(Beni Unutma)
 
"Büyük savaşçı, ha? Savaşlar insanı büyük yapmaz."
"Korku, karanlık tarafa giden yoldur. Korku öfkeye; öfke nefrete; nefret ise acıya yol açar."
(Yoda/StarWars)
 
-Naber?
Standart.
-Allah standarttan ayırmasın.

-------------


Bazı insanlar aile kurmayı öğrenirler. Yani buna değer verirler. Bazıları ise başka bir takım şeylere, değer verirler. Onlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplum için erimiş olan birey. Toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yoksayma halidir. Koleje girmek için yarışır, üniversiteye girmek için yarışır, iyi bi işe girmek için yarışır, güzel bi kadınla evlenmek için yarışır. Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu.

-------------


+ Bazen ölürsün.
- Bazen ölemezsin.
- Bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin.
+ Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan.
- Bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
+ Bazen ağlarsın bayağı.
- Bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı.
+ Bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da …bazen sen zaten içmeye gidiyorsun.
- Bazen Acıbadem’den bir taksiye biniyorsun, Kadıköy diyorsun.
+ Bazen yüzüne bile bakmıyor.
+ Bazen bir kadın geliyor oturuyor karşına… ve ağlıyor.
- Kadınlar hep ağlıyor.
+ Bazen bir kadın sana… “En çok korktuğum şey, bir kadının göz yaşıdır” diyor, kendi adına.
- “Eğer çok sevdiysem” diyor… “Eğer çok sevdiysem…”
+ Oysa bilmiyor ki, sevmek de bir… An’a ait.
- Her şeyin başı su.
+ Felsefenin de.



Kaybedenler Kulubü
 
Son düzenleme:
Sen özür diledin diye benim çektiğim acılar yok olmuyor.
Anladın mı..

- Casablanca
 
+Seni seviyorum, inan bana.
-Beni sevdiğine dair kanıt göster?
+Kanıt inancı öldürür. Eğer kanıt gösterirsem seni sevdiğimi bilirsin. Ben ‘seni sevdiğimi bilmeni’ değil, ‘seni sevdiğime inanmanı’ istiyorum..
-Neden?
+Çünkü bilmek beyinle, inanmak kalple yapılan iştir. Ve ben, kalbini beynine tercih ederim.

|Kasımda Aşk Başkadır|
 
Tom: Kimsenin sevgilisi olmak istemiyordun, şimdiyse evlisin.
Summer: Bana da sürpriz oldu.
Tom: Asla anlayamayacağım galiba. yani hiç mantıklı gelmiyor.
Summer: Birdenbire oldu.
Tom: Evet işte anlamadığım da o. Birdenbire olan ne?
Summer: Bir sabah uyandığımda biliyordum.
Tom: Neyi biliyordun?
Summer: Seninleyken asla emin olamadığım şeyi.

500 Days of Summer
 
Her gece kalbimi boşaltıyorum ama her sabah yeniden doluyor.

İngiliz Hasta
 
Harry: Uzun uzun düşündüm ve önemli olan şu ki, ben seni seviyorum.
Sally: Ne?
Harry: Seni seviyorum.
Sally: Buna nasıl cevap vermemi bekliyorsun?
Harry: “Ben de seni seviyorum” desen?
Sally: “Ben gidiyorum” nasıl?
Harry: Sözlerim sana bir şey ifade etmiyor mu?
Sally: Üzgünüm, Harry. Yılbaşı gecesi kendini yalnız hissediyorsun. Ama böyle karşıma çıkıp beni sevdiğini söyleyince her şeyin düzelmesini bekleme. Bu işler böyle olmaz.
Harry: Ya, peki nasıl olur?
Sally: Bilmiyorum, ama böyle değil.
Harry: Peki buna ne dersin? hava 20 dereceyken üşümeni seviyorum. Bir buçuk saatte sandviç sipariş etmeni seviyorum. Deliymişim gibi bakarken kaşını kıvırmanı seviyorum. Seninle beraber olunca, giysime parfümünün sinmesini seviyorum. Ve gece yatmadan önce konuştuğum en son insan olmanı seviyorum. ve yalnız olduğum için veya yılbaşı akşamı olduğu için değil. Çünkü hayatının geri kalanını başka biriyle geçirmek istediğini anladığında, hayatının geri kalanının bir an önce başlamasını istiyorsun. anlıyor musun?
Sally: Bu tam sensin işte, harry. öyle şeyler söylüyorsun ki, senden nefret edemez hale geliyorum. Ve senden nefret ediyorum, harry. gerçekten nefret ediyorum. Nefret ediyorum.


When Harry meet Sally
 
Doğru ya da yanlış diye birşey yok, sadece popüler fikirler var...
Jeffrey Goines "Twelve Monkeys - 12 Maymun"
 
- Lütfen oturun. Ellis Boyd Redding. Müebbet hapis cezanızın kırk yılını geçirmişsiniz. Düzeldiğinize inanıyor musunuz?

- Düzelmek mi?(!) Bir düşüneyim. Bunun ne olduğu konusunda hiç bir fikrim yok artık.

- Yani bay redding topluma katılmaya hazır mısınız?

- Ben bunun ne demek olduğunu biliyorum evlat. Ama bu kelime benim için sadece, uydurulmuş politik bi kelime. Sizin gibi iş sahibi, takım elbise ve kravatlı gençlerin bilmek istediği şey ne. Ne yapmamı istiyorsunuz? Yaptığım için pişman olmamı mı?

- Pişman mısınız?

- Pişman olmadığım bir gün bile yok ki. Burda olduğum yada olmam gerektiğimi düşündüğünüz için değil. O zamanları hatırlıyorum da; Küçük, aptal bir çocuğun işlediği korkunç suç. Şimdi onunla konuşmak istiyorum. Onunla konuşmak istiyorum. Ama bunu yapamıyorum. O çocuk geçmişte, çok eskilerde kaldı. Bu yaşlı adam onun artığı işte. Bununla yaşamak zorundayım. Düzelmek mi?(!) Bu çok saçma bir söz. Gidip formlarınızı damgalayın evlat ve boşverin gitsin vaktimi harcamayın. Çünkü doğruyu söylemek gerekirse, artık umrumda bile değil.


[video=youtube;_6tnjjW___k]http://www.youtube.com/watch?v=_6tnjjW___k[/video]
 
Birlikte olamayacaksak, Tanrı neden karşılaşmamızı istedi?

"City of Angels"
 
Birlikte olamayacaksak, Tanrı neden karşılaşmamızı istedi?

"City of Angels"
 
Bir zamanlar Dan ve Candy vardı. O yıl çok ateşliydik. Balmumları içimizde erirdi. Balkonlara tırmanırdık. Onun için her şeyi yapardık. Ah Danny... binlerce kuş onun saçını süslüyordu.

herşey altındı... bir gece yatak yandı... o yakışıklı ve iyi bir suçlu... güneş ve çikolatanın içinde yaşıyoruz.. ama artık güneş doğmuyor.
dany bir şeytandır... candy kayboldu...
senin yöntemini denemek isterdim. hayatıma çok hızlı girdin ve bunu çok sevdim. eğlence çamurunda boğulduk. yabancılara teslim oldum.

her şey eksik. dünya yana eğiliyor. işimiz bu. bunun peşindeyiz. içimde sen varken ölümle evlendim. bir daha asla uyuyamayacağım. havuzdaki hayalet...
kedilere ve tavuklara havlamak köpeklerin doğasında vardır. baktığım her yerde seni görüyorum.. bazen senden nefret ediyorum. lanet olsun çok komiksin Dan.
sen bana cehennemi yaşattın. bir şeytansın.

yaşadıklarımıza inanmıyorum. beni kullandın. çok zayıfsın Danny! ciddi olamazsın Danny çok korkuyorum! çok korkuyorum. kafanı kırdım yatağın arkasından ama bebeğim sabah öldü. ona isim koymuştuk. Adı Thomas'tı. zavallı küçük tanrı... kalbi davul gibi atıyordu.
maviliğin anası... fırtına meleği... söyledin, söz verdin. gökyüzünü gösterdin.


---Candy---
 
''Ben hayatımda iki kaza geçirdim... biri otobüs, biri sen. ama otobüs senin kadar acı vermedi bana'' FRİDA
''Kader sevdiğin insan için tesadüflerden bir köprü inşa etmektir.'' Hırçın Sevgilim
 
Hilenin sırrını arıyorsunuz ama bulamazsınız çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. Siz sırrı bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz. Henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. Onu geri getirmeniz gerekir. İşte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. İçlerinde en zorlusu.

Prestij
 
Son düzenleme:
bakire kız nasıl o.....pu olur ben anlamadım gitti - gemide filminden
bazı modellerde 41 olabiliyor ben de geleyim sizinle - anlat istanbul
ağzınız da oranız gibi çalışıyor - anlat istanbul
amannn s..tir et bu insanları senin ç... ikimize de yeter - dönersen ıslık çal

şu an aklımda olanlar
 

Yapılmadı böyle bir film daha...........
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…