Bu ruh halini biliyorum ve anlıyorum. 1 ay sonra 32 yaşıma gireceğim ve şimdiye kadar yaşadığım ilişkilerim süresince ya çok üzüldüm ya da çok üzdüm. Bir taraftan senelerce “sana kör kütük aşığım” diyen adamları duygusal yakınlık hissetmediğim için reddederken, diğer taraftan biten bir ilişkinin ardından senelerce üzüldüm ve yas tuttum. Ya çok sevdim aldatıldım ya da çok sevenden hep kaçtım. Ama bunu bile isteye yapmadım, yani sevildiğim için kaçmadım, kaçtığım için sanırım bu kadar sevildim. Ve en nihayetinde işin içinden çıkamayınca aşk ve gönül meselelerinin bana ağır geldiği kanaatine vardım. Eskiden mutlu çiftleri görürken imrenerek bakardım şimdi ise mucizeyi yaratmışlar gibi, uzaylı gibi falan geliyorlar. İmrenemiyorum bile mesela artık. Umarım kıymetini biliyorlardır çünkü gerçekten bu bir mucize..
Velhasıl kelam demem o ki, bu bahsettiğiniz hissiyatı çok iyi biliyorum. Bezginlik, hissizlik, inançsızlık, halsizlik şikayetlerinden muzdarip akışına bırakmışlık bunun adı..