Bir insan dünyaya gelir... Ben diyen anne, ben diyen Babannem, ben diyen diğerleri... O insan başta anlamaz bebektir çünkü. Aslında en çok ben demek ona yakışır. Benim oyuncağım benim annem dünya benim der. Gülümsetir çünkü doğası budur. Dünya onun dur ve herşey onun uzantısıdır. Gel zaman git zaman insan bakarki bu evrende sadece bir tozdur ve hiç birşey onun değildir. Ama gel gör ki şaşırır küçük çocuk çünkü kocaman annesi babannesi ve diğer kocamanlar hala inatla ben demektedir. Kafası karışır bocalar. Kendini korumanın tek yolu ben demeye devam etmektir der ve sıradanlasir... İşin özeti olgunlasamaz işte böylece ilkel benliğinden kopamamis kocaman yetişkinlerle dolu dünya bir arpa boyu yol alamadan döner durur. Benim bebeğim diyen insanın benim torunum diyen insandan farkı yoktur. Ona anne olun, ona hayatı öğretin, onu sahiplenmeyin onu buyutun. Onun hizmetçisi olmayın, onu çekiştirmeyin, onu karşılaştırmayın, karşılaştırana bilenmeyin ona bunların arasındaki farkı ogretebilmeyi hedefleyin. Bilmem ki anlatabildim mi...