• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

ben olmak istemiyorum

insanlar değişir, ben değişiyorum mesela, bu aralar kozasını terk eden kelebek gibi hissediyorum kendimi, bunu yapmaya nasıl başlayacaksın biliyormusun hayatının merkezine kendini koyacaksın önce.
BEN diyeceksin, ben kıymetliyim, ben değerliyim, başkalarının ne dedediğinin önemi var tabii ama denilen şeye bakacaksın melesa seni körükörüne eleştiriyorsa bir insan onun ne dedediğinin bir önemi yok ama sana senin için iyi olabilecek bir öneride bulunuyorsa bunu dinle.
Sana kendimi anlatayım, bende beni sevmiyorum aslında ben beni seviyorum da çevrem ailem sevdiklerim benim bazı özelliklerimi sevmiyorlar ve öyle bir hale geldi ki sanki tüm sorunlarımın kaynağı benim "sevilmeyen" özelliklerimmiş gibi gelmeye başladı.
Ben hayatında görebileceğin en hümanist insanım çevreme karşı, her insan hata yapar, herkes bir şansı hak eder, birisi kötü birşey yaptıysa bile muhakkak geçerli bir sebebi vardır benim için, kimseyi üzmemek, kırmamak gibi bir gayretim var, çoğunlukla kırılan ben olurum ama kimse anlamaz çünkü ben yaralarımı da kendim sararım.
Görüp görebileceğin en duygusal insanım, sokaktaki kedi için, ışıklarda gördüğüm çocuklar için veya bir dizideki bir sahne için gözyaşı dökerim hatta geçen gün dökülen çay için bile dakikalarca ağlamışlığım vardır, sinirimi, kızgınlığımı, öfkemi gözyaşımla akıtırım,
Dağınık bir tipimdir, temizdir evim ama öyle herşey yerli yerinde değildir bi karışıklık vardır (ki eşim en çok bu huyuma sinir olur)
Diyeceksin ki bana ne! haklısın bence kime ne ama işte hayatımı etkilemeye başlayınca benim aşırı hümanistliğim, sulu gözlü hallerim dağınıklığım bi dur deme zamanı gelmiş diye düşünerek ne yaptım şimdi de ondan bahsedeyim;
İnsanlara "hayır" demeyle başladım işe mesela işyerinde bir orfanizasyon yapılır (çoğunlukla bana ........ günü .... şu plan var gel) denir bende "tamam" derim sırf yapılan plana uyumsuz olmamak için ama o plana uymak için kendi şartlarını zorlamak zorunda olan benim, ev durumum uygun mu? Eşim ne der? gibi şeyleri "tamam " dedikten sonra dert ederim ve çoğunlukla da ya gidemem ya da gitsem bile eve dönünce bir sorun olur illaki, ama şimdi diyorum ki "ben bu gün uygun değilim şu gün olsun veya ben gelmem" bi bakıyorum plan bana göre şekil alıveriyor, ha neymiş aslında bende, benim şartlarımda önemliymiş, her plana koşulsuz uymak zorunda değilmişim.
Sulu gözlülük kısmına gelince, bunda gerçekten zorlanıyorum ama en azından sinirli veya öfkeli iken içimden geçenleri söyleyerek (tabii doğru üslup ve kelimelerle) ağlamadan ve içimdekileri saklamadan da anlaşılabilceğimi fark ettim. Kimse benim kırıldığımı fark etmez ben "kırıldım" demezsem.
Ve en önemli ve en zorlandığım kısım dağınıklığım, işte yoruluyorum eve gidip kızımla oyunlar oynuyorum ama en basitinden dağınıklığı dağıldığı anda ortadan kaldırınca daha az dağılıyor, kızımın odasını eve gider gitmez toplayıp, mutfağı yemekten hemen sonra düzenleyip yatmadan önce de salona bir göz atıp yatıyorum ve sabah kalktığımda ev derli toplu oluyor "üşengeçliğ" yenmenin en iyi yanı "üşenmemekmiş".
İNSANLAR DEĞİŞİR SEN SEN OLDUĞUN İÇİN KIYMETLİSİN ÖNCE KENDİNDEN BAŞLA DEĞİŞTİRMEYE...
uzun oldu ama benimde yaşadığım bir süreç bu aralar yazmak ve içimi dökmek istedim ;)
 
Siz de özgüven eksikliği var sadece.Karakteriniz kötü değil ki .Özgüven eksikliğini de siz tamamlayabilirsiniz anca.
Kendinizi alıştıra alıştıra insanlarla konuşmaya zorlayın.Çekinmeyin bilmediklerinizi sorun .
Ben de öyleydim.Üni. vs bana çok şey kattı ve şimdi çok daha özgüvenliyim.
 
insanlar değişir, ben değişiyorum mesela, bu aralar kozasını terk eden kelebek gibi hissediyorum kendimi, bunu yapmaya nasıl başlayacaksın biliyormusun hayatının merkezine kendini koyacaksın önce.
BEN diyeceksin, ben kıymetliyim, ben değerliyim, başkalarının ne dedediğinin önemi var tabii ama denilen şeye bakacaksın melesa seni körükörüne eleştiriyorsa bir insan onun ne dedediğinin bir önemi yok ama sana senin için iyi olabilecek bir öneride bulunuyorsa bunu dinle.
Sana kendimi anlatayım, bende beni sevmiyorum aslında ben beni seviyorum da çevrem ailem sevdiklerim benim bazı özelliklerimi sevmiyorlar ve öyle bir hale geldi ki sanki tüm sorunlarımın kaynağı benim "sevilmeyen" özelliklerimmiş gibi gelmeye başladı.
Ben hayatında görebileceğin en hümanist insanım çevreme karşı, her insan hata yapar, herkes bir şansı hak eder, birisi kötü birşey yaptıysa bile muhakkak geçerli bir sebebi vardır benim için, kimseyi üzmemek, kırmamak gibi bir gayretim var, çoğunlukla kırılan ben olurum ama kimse anlamaz çünkü ben yaralarımı da kendim sararım.
Görüp görebileceğin en duygusal insanım, sokaktaki kedi için, ışıklarda gördüğüm çocuklar için veya bir dizideki bir sahne için gözyaşı dökerim hatta geçen gün dökülen çay için bile dakikalarca ağlamışlığım vardır, sinirimi, kızgınlığımı, öfkemi gözyaşımla akıtırım,
Dağınık bir tipimdir, temizdir evim ama öyle herşey yerli yerinde değildir bi karışıklık vardır (ki eşim en çok bu huyuma sinir olur)
Diyeceksin ki bana ne! haklısın bence kime ne ama işte hayatımı etkilemeye başlayınca benim aşırı hümanistliğim, sulu gözlü hallerim dağınıklığım bi dur deme zamanı gelmiş diye düşünerek ne yaptım şimdi de ondan bahsedeyim;
İnsanlara "hayır" demeyle başladım işe mesela işyerinde bir orfanizasyon yapılır (çoğunlukla bana ........ günü .... şu plan var gel) denir bende "tamam" derim sırf yapılan plana uyumsuz olmamak için ama o plana uymak için kendi şartlarını zorlamak zorunda olan benim, ev durumum uygun mu? Eşim ne der? gibi şeyleri "tamam " dedikten sonra dert ederim ve çoğunlukla da ya gidemem ya da gitsem bile eve dönünce bir sorun olur illaki, ama şimdi diyorum ki "ben bu gün uygun değilim şu gün olsun veya ben gelmem" bi bakıyorum plan bana göre şekil alıveriyor, ha neymiş aslında bende, benim şartlarımda önemliymiş, her plana koşulsuz uymak zorunda değilmişim.
Sulu gözlülük kısmına gelince, bunda gerçekten zorlanıyorum ama en azından sinirli veya öfkeli iken içimden geçenleri söyleyerek (tabii doğru üslup ve kelimelerle) ağlamadan ve içimdekileri saklamadan da anlaşılabilceğimi fark ettim. Kimse benim kırıldığımı fark etmez ben "kırıldım" demezsem.
Ve en önemli ve en zorlandığım kısım dağınıklığım, işte yoruluyorum eve gidip kızımla oyunlar oynuyorum ama en basitinden dağınıklığı dağıldığı anda ortadan kaldırınca daha az dağılıyor, kızımın odasını eve gider gitmez toplayıp, mutfağı yemekten hemen sonra düzenleyip yatmadan önce de salona bir göz atıp yatıyorum ve sabah kalktığımda ev derli toplu oluyor "üşengeçliğ" yenmenin en iyi yanı "üşenmemekmiş".
İNSANLAR DEĞİŞİR SEN SEN OLDUĞUN İÇİN KIYMETLİSİN ÖNCE KENDİNDEN BAŞLA DEĞİŞTİRMEYE...
uzun oldu ama benimde yaşadığım bir süreç bu aralar yazmak ve içimi dökmek istedim :KK66:


Ne güzel inşAllah bu süreç sonunda daha da iyi hissedersiniz.Umarım bende artık bi atağa geçerim....
 
Siz de özgüven eksikliği var sadece.Karakteriniz kötü değil ki .Özgüven eksikliğini de siz tamamlayabilirsiniz anca.
Kendinizi alıştıra alıştıra insanlarla konuşmaya zorlayın.Çekinmeyin bilmediklerinizi sorun .
Ben de öyleydim.Üni. vs bana çok şey kattı ve şimdi çok daha özgüvenliyim.



Evet çekingenim.Hatta ben hayatımda benim kadar çekingen kimseyi tanımadım.Benim kadar az konuşan kimse bilmem. Çok kişiden duydum üniv çok değiştiriyo diye..Üniverste de okumadım...Lise mezunu olur olmaz çalışmaya başladım.Sevdiğim işi yapmadım.Şimdi ise ygs ye hazırlanıyorum istediğim hep hayalini kurduğum meslek için..Ama başarabileceğime dair en ufak bi umudum yok.Okadar da ders çalışıyorum oysaki..Ama biliyorum olmucak. Ve hatta kazanamıcağımı düşündüğüm için çevreme sınava hazrlandığımı söylemiyorum..Sonra kazanamayınca utanmayım diye.
 
Kafama herşeyi herkesin dediğini takan kendine dert edinen dışa vurmayan bi tipim buna pısırık denir..Pısırığım kendime güvenmiyorum...Hep hayata olumsuz bakıyorum..İnsanlarla tartışamıyorum kendimi ifade edemiyorum etmeye çekiniyorum sanki kafama vuracaklar. Kendimi yiyip bitirip kafama ağrılar sokuyorum.Rahatça kahkaha atıp eğlenemiyorum.Hakkım olanı isteyemiyorum.En çok ta bu yönümden nefret ediyorum hakkım olanı isteyememek...Nasıl isticem nasıl dicem diye resmen plan kuruyorum ama iş söylemeye gelince başaramıyorum.Bişey isticeksem utançtan ellerim buz kesiyo suratımın rengi değişiyo.
Değişirsin canım benim.. Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir diye boşuna denmemiş. Bir psikoloğa git durumunu aç. Bir kişisel gelişim uzmanınada gidebilirsin. Durumunla alakalı kişisel gelişim kitapları falanda okuyabilirsin rahatlatır..
 
Değişirsin canım benim.. Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir diye boşuna denmemiş. Bir psikoloğa git durumunu aç. Bir kişisel gelişim uzmanınada gidebilirsin. Durumunla alakalı kişisel gelişim kitapları falanda okuyabilirsin rahatlatır..



piskoloğa gitmem lazım biliyorum ama durumum yok anca geçim derdine yetiyo aldığım para.
 
Kafama herşeyi herkesin dediğini takan kendine dert edinen dışa vurmayan bi tipim buna pısırık denir..Pısırığım kendime güvenmiyorum...Hep hayata olumsuz bakıyorum..İnsanlarla tartışamıyorum kendimi ifade edemiyorum etmeye çekiniyorum sanki kafama vuracaklar. Kendimi yiyip bitirip kafama ağrılar sokuyorum.Rahatça kahkaha atıp eğlenemiyorum.Hakkım olanı isteyemiyorum.En çok ta bu yönümden nefret ediyorum hakkım olanı isteyememek...Nasıl isticem nasıl dicem diye resmen plan kuruyorum ama iş söylemeye gelince başaramıyorum.Bişey isticeksem utançtan ellerim buz kesiyo suratımın rengi değişiyo.
inan banaaaaa bunları hepsi ama hesp istersen değişir,örnekmi bennnnn
 
Evet çekingenim.Hatta ben hayatımda benim kadar çekingen kimseyi tanımadım.Benim kadar az konuşan kimse bilmem. Çok kişiden duydum üniv çok değiştiriyo diye..Üniverste de okumadım...Lise mezunu olur olmaz çalışmaya başladım.Sevdiğim işi yapmadım.Şimdi ise ygs ye hazırlanıyorum istediğim hep hayalini kurduğum meslek için..Ama başarabileceğime dair en ufak bi umudum yok.Okadar da ders çalışıyorum oysaki..Ama biliyorum olmucak. Ve hatta kazanamıcağımı düşündüğüm için çevreme sınava hazrlandığımı söylemiyorum..Sonra kazanamayınca utanmayım diye.

Niye olmasın ki, orayı kazananlar da insan......hangi bölüm hangi üniversite istiyorsunuz konu sahibesi?
Ben de çok çekingendim lisede, üniversitede kendimi sosyalliğe zorladım. Ondan sonra da bir açıldım pir açıldım her yere davet edilir oldum:KK54::KK54:
 
Niye olmasın ki, orayı kazananlar da insan......hangi bölüm hangi üniversite istiyorsunuz konu sahibesi?
Ben de çok çekingendim lisede, üniversitede kendimi sosyalliğe zorladım. Ondan sonra da bir açıldım pir açıldım her yere davet edilir oldum:KK54::KK54:



neyi istediğmi söylesem böle bi kız asla bu mesleği yapamaz dersiniz herhalde.Herkes de öle der diye kimse bilmiyo zaten..Anca kazanırsam sölicem çevreme de.
 
neyi istediğmi söylesem böle bi kız asla bu mesleği yapamaz dersiniz herhalde.Herkes de öle der diye kimse bilmiyo zaten..Anca kazanırsam sölicem çevreme de.

Ayyyh neden diyeyim , avukatlık mı yoksam? Aksine daha iyi olur, açılmak zorunda olunca kendini zorlar açılırsın.
 
Kafama herşeyi herkesin dediğini takan kendine dert edinen dışa vurmayan bi tipim buna pısırık denir..Pısırığım kendime güvenmiyorum...Hep hayata olumsuz bakıyorum..İnsanlarla tartışamıyorum kendimi ifade edemiyorum etmeye çekiniyorum sanki kafama vuracaklar. Kendimi yiyip bitirip kafama ağrılar sokuyorum.Rahatça kahkaha atıp eğlenemiyorum.Hakkım olanı isteyemiyorum.En çok ta bu yönümden nefret ediyorum hakkım olanı isteyememek...Nasıl isticem nasıl dicem diye resmen plan kuruyorum ama iş söylemeye gelince başaramıyorum.Bişey isticeksem utançtan ellerim buz kesiyo suratımın rengi değişiyo.


Kendini ifade edebiliyosun işte
 
İstemesen de değişirsin. Sen Nasıl olmak istediğine karar ver. Ve sana patronluk taslayan insanlardan uzak dur. O zaman zaten belli bir davranış profili geliştirirsin. Bir de şunu söylemek isterim. Maalesef terbiyesiz insanlar sıklıkla " tuttuğunu koparan insan" olarak tanımlanıyor. Ama bu sadece bizde böyle. Avrupa'da tanık oldum bir Türk diğer WC ler dolu diye engelli tuvaletine girmeye kalktı sırada bekleyen iki İsviçreli kadın Ada'mın yakasına yapışıverdiler. Neye uğradığını şaşırdı. 100 kere sorry demek zorunda kaldı yine kadınlar hırslarını alamadılar. Şu "gemisini yürüten kaptan"beyninden kurtulsak aslında senin gibi insanların hiç sorunu olmaz.
 
Evet çekingenim.Hatta ben hayatımda benim kadar çekingen kimseyi tanımadım.Benim kadar az konuşan kimse bilmem. Çok kişiden duydum üniv çok değiştiriyo diye..Üniverste de okumadım...Lise mezunu olur olmaz çalışmaya başladım.Sevdiğim işi yapmadım.Şimdi ise ygs ye hazırlanıyorum istediğim hep hayalini kurduğum meslek için..Ama başarabileceğime dair en ufak bi umudum yok.Okadar da ders çalışıyorum oysaki..Ama biliyorum olmucak. Ve hatta kazanamıcağımı düşündüğüm için çevreme sınava hazrlandığımı söylemiyorum..Sonra kazanamayınca utanmayım diye.

Ben de çok çekingendim eskiden, bakkala bile gidemezdim o derece, utanırdım, hatta bir keresinde kendimden beş yaş küçük çekingen kuzenimi zorla yollamıştım bakkala, ben köşede beklemiştim, amcamlar bakkala hiç gidemeyen kuzenimin bakkala gitmesine çok şaşırmıştı. Onu bile göndermiş kendim gidememiştim işte. Sonradan açıldım tabi. Zaman ve şartlara göre değişiyor insan. Şimdi iş hayatında yüksek mevkideki kişilerle ve çevremdekilerle iyi iletişim halindeyim.
Olumsuz düşünmemeye çalışın bir de. Çalıştıktan sonra her şey olur. Utanmayın da, Allah utanacak dert vermesin. Siz derslerinize çalışın. Olursa olur, olmazsa ileride daha iyisi olur;)
 
Kafama herşeyi herkesin dediğini takan kendine dert edinen dışa vurmayan bi tipim buna pısırık denir..Pısırığım kendime güvenmiyorum...Hep hayata olumsuz bakıyorum..İnsanlarla tartışamıyorum kendimi ifade edemiyorum etmeye çekiniyorum sanki kafama vuracaklar. Kendimi yiyip bitirip kafama ağrılar sokuyorum.Rahatça kahkaha atıp eğlenemiyorum.Hakkım olanı isteyemiyorum.En çok ta bu yönümden nefret ediyorum hakkım olanı isteyememek...Nasıl isticem nasıl dicem diye resmen plan kuruyorum ama iş söylemeye gelince başaramıyorum.Bişey isticeksem utançtan ellerim buz kesiyo suratımın rengi değişiyo.

Canım öncelikle bi insan sana afedersin küfür etse sen ben acaba böylemiyim diye düşünecekmisin herkes herkes hakkında farklı düşünebilir insanların her dediğini kafana takmaman lazım yoksa çok strese girersin ikincisi neden kendine güvenmiyorsun ne anlamda dış güzellikmi yoksa en ufak bir işi yapıp yapamayacağın konusunda mı eminim güzelsindir çogu insan senden daha güzel olamayabilir bir iş konusundaysa en azından denemeden bilemezsin en baştan pes etmemen gerek denemeyi öğren hayata olumsuz bakman şuan mutsuz olman yüzünden olabilir mi mutlu olacağın işlerle uğraş kendine ödüller ver bi yemek veya alışveriş olabilir mutlu olacağın şeyleri yapmaya çalış hakkın olanı istemek zorundasın müslümansan allahında emri böyle iyi kalpli olman yüzünden karşındakileri kırmamak için alttan alıyor olmayasın her insan buna değmez ama insanlara hayır demeyi bilmemen olabilirmi sorunun karşındaki insanı niye senden üstün görüp utanıp ellerinin buz kesmesine suratının renginin değişmesine kadar gidiyoki müslümansındır mutlaka biraz kuran çevirisi oku sana fayda sağlar kendini ezdirme
 
Zamanla yaşantıyla en çok da istemeyle olur ben lisede sınıfın en sessiz sakin kızıydım üniyi çok erken 17 yaşında kazanıp gittim yurtta kaldım ve ister istemez açılıyorsun. Hele herkesin yapamaz dediğini bir bir yapınca insanın isteyip de yapamayacağı hiçbir şey yok.

Konu sahibesi insanlarla birebir iletişim halinde bolca olacağın polislik için çok istiyorsan yapacaksın inşallah ;)
 
Back
X