Aslında bencillik kavramı öyle sadece kendisini düşünen insan demek kadar kolay ve dar bir kavram değil.
Bencillik, kişinin kendi çıkarları doğrultusunda etrafındaki insanların duygu ve çıkarlarını önemsemeden hareket etmesidir.
İnsanların bencil olması yaratılış ve büyüme şeklinde ki faktörlerden kaynaklı diye düşünüyorum.
İnsanlarin da güdüleri var. İçgüdüsel olarak her insan hayatta kalabilmek için kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder. Kendini korumak ve yasamini devam ettirmek zorundadır.
Böyle baktığımızda ilk insanların çok bencil olduğunu sanıyorum.
Ancak günümüzde değişen koşullar sebebiyle bu en aza inmiştir. Bu açıdan baktığımda tamamen bencil bir insan göremiyorum.
Bencilliğe eğilimi olan insanlar var.
Bu nasıl oluyor, kendi kıymetini daha çok bilerek.
Annemiz bizi binbir zorlukla dünyaya getirdiyse bizim tek ve özel olduğumuz muhakkak.
Neden bu tek ve özel varlığı bir baskasi üzsün kırsın ki? Neden ben mutsuzken diğer insanlar mutlu?
Sen önce kendini mutlu edeceksin, karşıda ki kişi kendi mutluluğu adına seni üzüyor mu? Aynısını yapacaksın. Maksat üzmek değil. Maksat herkesten önce bireyin mutluluğu.
Benim tasiyabilecegim her şeyi karsimdaki de taşıyabilir. Ben bunu düşünerek hareket ediyorum.
Çıkar dogrultusunda değil ama kendimi uzmemek ve kendimi daha çok mutlu etmek yaşam felsefem.
Bu bencillikse evet bencilim.
Ben aman kimse kirilmasin aman kimse üzülmesin diye harap olacağım sonra daha 40'li 45'li yaslarimda hastalık sahibi olacağım eee elimde ne olacak bir adet insanları mutlu eden kafka. Valla tükürürüm ben insanların mutluluğuna.
Hasta olmuşum, bedenim beynim kaldırmamış hayata onları mutlu etmek için mi gelmişim?
Ve bir insani gercekten düşünen, ona kıyamayan tek kişi annesidir.
Ki burada ne anneler okuyoruz düşün artik.
Bencil olacağım değil, mutlu olmayı hak ediyorum şeklinde yaşamaya bak.