Benimde bir anım var...

berraksucan

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
21 Temmuz 2014
915
926
123
O zamanlar 13 yasında filandım.ortaokula gidiyordum genc kızlığa doğru ilerleyen yaslardaydim.Ögretmen masasının en önündeki masa da oturuyordum.Turkce öğretmenimiz vardı.40-50 yaşlarında erkek.Genelde bakımlı güzel kızlarla daha çok ilgilenirdi sınavlarda onlara soruların cevaplarını bile söylediğine şahit olmustum.Hep zengin,üstü bası iyi giyimli güzel görünümlü öğrenciler onun gözdesiydi.Bense orta halli bir ailenin çocuğuydum üstün basım her zaman temizdi ancak Yen'i değildi eskiydi formam filan.Yine de öğretmenimin beni de sevmesi icin,değer vermesi icin elimden gelen herşeyi yapıyordum ama nafile hep aşağılanan gözlerle bana bakar hep terslerdi.
Saygida kusur etmezdim de ama cocuk aklımla niye böyle diye sorgulamadan edemezdim.Bir gün teneffüs arasında sınıf arkadaşlarımdan bu ogretmenimin bizlere dersle alakalı verdiği ödevi yarın değil Bugun kontrol edeceğini duyduk.Benim gibi haberi olmayan birkacimiz panikledik notla tehdit ederdi hepimizi ve gerçekten kötü Notlar verirdi.soyle de bir durum vardı ben o ödevimi yapmıştım çoğu arkadaşımızda öyle fakat Bugun bakmayacak diye evde bırakmıştık o defterimizi.guzel yazı defteri olabilir 20 sene kadar geçti üzerinden.
Neyse sınıf arkadaşlarım hemen diğer teneffüs öğretmenimizin yanına gidip izin istediler eve gidip defterlerini getirmek icin.onlara gözümün önünde izin verdi.Hemen hemen hepsi bir koşu eve gidip gelmişlerdi.o gün öğretmenimiz koridor nöbetçisiydi.cesaretimi toplayıp diğer teneffüste ben gittim.Ödevimi yaptığımı bana da izin vermesini istedim ama izin vermedi herkesi evine yolladı ama o kadar yalvardım ki beni eve yollamadıgi gibi kopek kovalar gibi bağır çağır sınıfa gönderdi.çok üzülmüştüm o sınıfa nasıl girdim bilmiyorum.sinifin pencereleri acıktı bende içeri hızlı bir şekilde girmemle cereyan yapıp kapı sert bi şekilde çarptı.koridorun diğer ucunda bekleyen ogretmenim o kapinin çarpılisini kendisine bir tepki zannedip,bir hışımla sınıfa girdi elinde her zaman ki sopası vardı.sen nasıl kapıyı çarparsın dedi ve kendi sıramda oturuyordum üstüme saldırdı resmen elindeki sopayla.ogretmenim penceler acık ceryan yaptı tutamadım kapıyı desemde beni duydu ancak dinlemedi.
Elindeki sopayla kafama,yüzüme omuzlarıma nereme denk gelirse öyle sert vuruyordu ki canim cok yanmıştı.Ama bitmek bilmedi nereme denk gelirse vurdu vurdu vurdu...sınıfta bütün arkadaşlarım buz kesilmişti.sanarsiniz ki kimse yok içerde öyle derin bir ssessizlik...vurdukça vurdu dayanamadim ellerimle kafami kapadim sıraya yüzümü kapakladim o şekilde 5 dakika kadar daha vurmuştur.canim değil kalbim acıyordu artık...neyin öfkesi kiniydi bu böyle...Allah'a dua ediyordum gitsin artık diye neyse ki sonunda bıraktı beni...o halde sıraya kapaklanmış şekilde kala kaldım.Nasil ağlıyordum epey öylece ağladım kafamı kaldıramadım sıradan.Arkadaslarim yanım gelip beni sarıp sarmaladılar ellerim tutmuyordu kırık gibi agriyordu adeta.o gün bütün gururum,onurum kırılmıştı.oysa ki benim sucum yoktu kapı cereyan yaptı desemde dinlemedi velev ki kapıyı ben çarpmış olsam bile cezası böyle mi olmalıydı.Omrum boyunca yedigim o dayagi unutmadım.Aileme de anlatmadım.icime kapandım.Az sayı da arkadasım varken o yedigim dayaktan sonra bana acidiklari icin tum sınıf benimle bir müddet ilgili davranmıştı.Hakkimi helal etmiyorum.Evet ben orta halli bir ailenin çocuğuydum ailem beni cicili bicili giydirip yollamıyordu okula,her öğretmenler gününde pahalı hediyelerde alamiyordum ama ailemden en iyi öğrendiğim şey saygı idi.Saygisizlik etmemiştim ben oysa ki...şimdilerde yaşıyor mu hala bilmiyorum.o gün bana bi böcek misim gibi bakan o insana hakkımı helal etmiyorum....içimi dökmek istedim kızlar...
 
O zamanlar 13 yasında filandım.ortaokula gidiyordum genc kızlığa doğru ilerleyen yaslardaydim.Ögretmen masasının en önündeki masa da oturuyordum.Turkce öğretmenimiz vardı.40-50 yaşlarında erkek.Genelde bakımlı güzel kızlarla daha çok ilgilenirdi sınavlarda onlara soruların cevaplarını bile söylediğine şahit olmustum.Hep zengin,üstü bası iyi giyimli güzel görünümlü öğrenciler onun gözdesiydi.Bense orta halli bir ailenin çocuğuydum üstün basım her zaman temizdi ancak Yen'i değildi eskiydi formam filan.Yine de öğretmenimin beni de sevmesi icin,değer vermesi icin elimden gelen herşeyi yapıyordum ama nafile hep aşağılanan gözlerle bana bakar hep terslerdi.
Saygida kusur etmezdim de ama cocuk aklımla niye böyle diye sorgulamadan edemezdim.Bir gün teneffüs arasında sınıf arkadaşlarımdan bu ogretmenimin bizlere dersle alakalı verdiği ödevi yarın değil Bugun kontrol edeceğini duyduk.Benim gibi haberi olmayan birkacimiz panikledik notla tehdit ederdi hepimizi ve gerçekten kötü Notlar verirdi.soyle de bir durum vardı ben o ödevimi yapmıştım çoğu arkadaşımızda öyle fakat Bugun bakmayacak diye evde bırakmıştık o defterimizi.guzel yazı defteri olabilir 20 sene kadar geçti üzerinden.
Neyse sınıf arkadaşlarım hemen diğer teneffüs öğretmenimizin yanına gidip izin istediler eve gidip defterlerini getirmek icin.onlara gözümün önünde izin verdi.Hemen hemen hepsi bir koşu eve gidip gelmişlerdi.o gün öğretmenimiz koridor nöbetçisiydi.cesaretimi toplayıp diğer teneffüste ben gittim.Ödevimi yaptığımı bana da izin vermesini istedim ama izin vermedi herkesi evine yolladı ama o kadar yalvardım ki beni eve yollamadıgi gibi kopek kovalar gibi bağır çağır sınıfa gönderdi.çok üzülmüştüm o sınıfa nasıl girdim bilmiyorum.sinifin pencereleri acıktı bende içeri hızlı bir şekilde girmemle cereyan yapıp kapı sert bi şekilde çarptı.koridorun diğer ucunda bekleyen ogretmenim o kapinin çarpılisini kendisine bir tepki zannedip,bir hışımla sınıfa girdi elinde her zaman ki sopası vardı.sen nasıl kapıyı çarparsın dedi ve kendi sıramda oturuyordum üstüme saldırdı resmen elindeki sopayla.ogretmenim penceler acık ceryan yaptı tutamadım kapıyı desemde beni duydu ancak dinlemedi.
Elindeki sopayla kafama,yüzüme omuzlarıma nereme denk gelirse öyle sert vuruyordu ki canim cok yanmıştı.Ama bitmek bilmedi nereme denk gelirse vurdu vurdu vurdu...sınıfta bütün arkadaşlarım buz kesilmişti.sanarsiniz ki kimse yok içerde öyle derin bir ssessizlik...vurdukça vurdu dayanamadim ellerimle kafami kapadim sıraya yüzümü kapakladim o şekilde 5 dakika kadar daha vurmuştur.canim değil kalbim acıyordu artık...neyin öfkesi kiniydi bu böyle...Allah'a dua ediyordum gitsin artık diye neyse ki sonunda bıraktı beni...o halde sıraya kapaklanmış şekilde kala kaldım.Nasil ağlıyordum epey öylece ağladım kafamı kaldıramadım sıradan.Arkadaslarim yanım gelip beni sarıp sarmaladılar ellerim tutmuyordu kırık gibi agriyordu adeta.o gün bütün gururum,onurum kırılmıştı.oysa ki benim sucum yoktu kapı cereyan yaptı desemde dinlemedi velev ki kapıyı ben çarpmış olsam bile cezası böyle mi olmalıydı.Omrum boyunca yedigim o dayagi unutmadım.Aileme de anlatmadım.icime kapandım.Az sayı da arkadasım varken o yedigim dayaktan sonra bana acidiklari icin tum sınıf benimle bir müddet ilgili davranmıştı.Hakkimi helal etmiyorum.Evet ben orta halli bir ailenin çocuğuydum ailem beni cicili bicili giydirip yollamıyordu okula,her öğretmenler gününde pahalı hediyelerde alamiyordum ama ailemden en iyi öğrendiğim şey saygı idi.Saygisizlik etmemiştim ben oysa ki...şimdilerde yaşıyor mu hala bilmiyorum.o gün bana bi böcek misim gibi bakan o insana hakkımı helal etmiyorum....içimi dökmek istedim kızlar...
O tıpe benzer insan müsvettelerı yoktur ınsallah hala okullarda
 
Benimde anımı hatırlattınız bana.

1. Sınıftaydım o zamanlar herkes evine yakın okula gitmek zorundaydı. Sınıflar 60-70 kişilikti. 1. Sınıfta daha herşeyin başında böyle bir sınıfa düşmüştüm. Sınıfta 2 tane özel öğretim görmesi gereken otizmli çocuk vardı. 1 tane öğretmen ve o kadar öğrenci üzerine o yavrucaklarla da ilgilenmesi gerekiyordu. Annem dayanamadı sınıf değiştirmek istedi kabul etmediler. beni göndermek istemedi o okula. Mecbur üç beş kuruş denkleştirip bazı şeylerden kısıp özel okula gönderdiler. O zamanlar şehirdeki tek özel okul orasıydı ve şehrin bütün zenginlerinin çocukları o okuldaydı. Sınıf, servis, yemek herşey çok güzeldi. Arkadaşlarımdan bir kız vardı kızın babası öyle böyle bir zengin değildi. Kızın annesi hergün okula gelir eli kolu dolu. Özel günlerde öğretmene altın falan takardı öyle görgüsüzdü. (Türk filmlerindeki kürklü kadınlardan) ben hiç anlaşamıyordum ben bu kadının kızıyla. Birgün boyalarımı alıp attı yere. Bende öğretmene gitmej için şikayete kapıya yöneldim. Ben ittirdi kız kapıyı elimin üzerine kapattı. (Daha 7 yaşındayız) tırnağım kanamaya başladı. Can havliyle kızı ittirdim o sırada kendim dengemi sağlayamadım. Geri geri giderken öğretmen dolabına vurdum. Dolabın üstündekiler aşağı düştü. O an öğretmen içeri girdi beni öyle gördü. Açıklamaya çalıştım dinlemedi bile. Bana tokat atmaya başladı o kızı da yerine oturttu. Ben 15 kişinin önünde tokat yedim. Ne aileme anlatabildim ne de unutabildim. Hala daha içimde yaradır. Buradan ona sesleniyorum. Öğretmenliği bırakmışsındır muhtemelen Allah benim evlatlarımı senin gibilerle karşılaştırmasın.

İçimi dökmeme fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim sayın konu sahibesi berraksucan berraksucan
 
Benim de ortaokulda bi turkce ogretmenim vardi. Hala kendisini nefretle anarim. Adamin derdi basortu takan ogrencilerleydi. Sinifimizda 2 tane basortulu kiz vardi. Okul kapisina gelmeden ta 200 m ötede baslarini acarlardi. Cok korkarlardi turkce ogretmeninin ogrenmesinden ozellikle biri. Kazara gormus ogretmen okul cikisi kiz basortusunu yaparken. Ertesi gunu ogretmen basladi alay etmeye ve hakaretlere. Herkesin icinde kiz kipkirmizi olmustu yazik. Oyle boyle hakaret degil burda yazamiyorum acikca. Cok ta basarili bi kizdi. Bi gun derste kizi gozuyle isaret ederek "boyleleri de fen lisesi sinavlarina girecek ya cok uzuluyorum" demisti. Ogretmenden hepimiz nefret etmeye baslamistik arkadasimiza oyle davranmaya baslayinca. Bi de ne hikmetse surekli 90 uzeri alan kiz, ogretmen bunun basortu taktigini ogrendikten sonra 70 ten yukari alamamisti.hala gorusuruz arkadasla. Bize sonradan soylemisti arkadas. basini ac diye psikolojik baskilar yapmis ogretmen. Kizin basarisini ne kadar engellemeye calissa da, travma yasatmak istese de ögretmen musveddesi basarili olamadi. Simdi o arkadasim istanbulda genel cerrah alaninda asistan doktor oldu.
 
Benimde anımı hatırlattınız bana.

1. Sınıftaydım o zamanlar herkes evine yakın okula gitmek zorundaydı. Sınıflar 60-70 kişilikti. 1. Sınıfta daha herşeyin başında böyle bir sınıfa düşmüştüm. Sınıfta 2 tane özel öğretim görmesi gereken otizmli çocuk vardı. 1 tane öğretmen ve o kadar öğrenci üzerine o yavrucaklarla da ilgilenmesi gerekiyordu. Annem dayanamadı sınıf değiştirmek istedi kabul etmediler. beni göndermek istemedi o okula. Mecbur üç beş kuruş denkleştirip bazı şeylerden kısıp özel okula gönderdiler. O zamanlar şehirdeki tek özel okul orasıydı ve şehrin bütün zenginlerinin çocukları o okuldaydı. Sınıf, servis, yemek herşey çok güzeldi. Arkadaşlarımdan bir kız vardı kızın babası öyle böyle bir zengin değildi. Kızın annesi hergün okula gelir eli kolu dolu. Özel günlerde öğretmene altın falan takardı öyle görgüsüzdü. (Türk filmlerindeki kürklü kadınlardan) ben hiç anlaşamıyordum ben bu kadının kızıyla. Birgün boyalarımı alıp attı yere. Bende öğretmene gitmej için şikayete kapıya yöneldim. Ben ittirdi kız kapıyı elimin üzerine kapattı. (Daha 7 yaşındayız) tırnağım kanamaya başladı. Can havliyle kızı ittirdim o sırada kendim dengemi sağlayamadım. Geri geri giderken öğretmen dolabına vurdum. Dolabın üstündekiler aşağı düştü. O an öğretmen içeri girdi beni öyle gördü. Açıklamaya çalıştım dinlemedi bile. Bana tokat atmaya başladı o kızı da yerine oturttu. Ben 15 kişinin önünde tokat yedim. Ne aileme anlatabildim ne de unutabildim. Hala daha içimde yaradır. Buradan ona sesleniyorum. Öğretmenliği bırakmışsındır muhtemelen Allah benim evlatlarımı senin gibilerle karşılaştırmasın.

İçimi dökmeme fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim sayın konu sahibesi berraksucan berraksucan

Ye kürküm ye misali.Daha ne olduğunu dinlemeden öteki cocugu oturtup size tokat atmasından belli.İnsanlarin saygınlığını maddiyatinda bulanlar bir gün elbet yanılmış olacaklardir...
 
Benimde 1. Siniftan boyle bir anım var maalesef.

Sinifin gozu onunde, herkes icinde kulagimdan cekilip kafama bi saplak yemistim. Asla unutmayacagim bir cinlana ve utanc. Ben de unutmuyorum ve hakkimi helal etmiyorum.

Konu ne olursa olsun bir 'cocuk' dayakla egitilmemeli. Allah islah etsin diyorum sadece...
 
O zamanlar nerdeee öyle seyler...El pençe dururdu herkes.simdilerde herşey değişti.

olur mu hiç, bu kadar dayak yesem hayatta o okula geri dönemezdim korkuma, aileme istesem de istemesem de anlatırdım.

tabi kişilikler farklı.

üzüldüm gerçekten, o adamın bunun bedelini o gün ödemesini isterdim.
 
Herkes bu konuyu beklemiş sanki ne çok öğretmen olmayı haketmeyen kisiliksiz insan varmış. Benimde lisede coğrafya hocam vardı bayan. Benden nefret ederdi sebepsiz beni hic sevmezdi koca sınıfta kadın bana takmıştı genç bi hocaydi beni takıntı yapmıştı resmen. Sınav kağıdımla alenen oynamıştı silinen yerlerini çok net görüp söyledim yok öyle bişey hem ben karnende notunu yukselticem merak etme demesine rağmen notum sıfır geldi. Yıl sonunda sizi sevmiyorum dedim bende seni sevmiyorum dedi içimi dökmüş yüzüne söylemiş oldum:) şimdiki öğrenciler çok şanslı eskiden öğretmenler ne derse oydu smdi öğrenciler ne derse o.
 
Bir öğretmen olarak okuduklarıma inanamadım. Konu sahibi çok üzüldüm yaşadiginiza ve hala etkisinde olmaniza ki unutulacak bir şey degilmis gerçekten. Keske aileniz bilseymis. Ben henuz atanmadim ama 3 yıl ögretmenlik yaptim sabrimi cok zorlayan cocuklar elbette oldu oluyor ama egitimci olmak tam da kriz aninda sakin olmayi saglikli dusunmeyi gerektiriyor. Gercekten ogretmen olmak coook guzel tamamen vicdan işi en onemlisi de sabir isi. Ne olur sadece meslek sahibi olup devlete sirt dayamak mantigi ile olmasinlar ogretmen :KK43::stop:
 
olur mu hiç, bu kadar dayak yesem hayatta o okula geri dönemezdim korkuma, aileme istesem de istemesem de anlatırdım.

tabi kişilikler farklı.

üzüldüm gerçekten, o adamın bunun bedelini o gün ödemesini isterdim.

Aslında haklısınız kişilik meselesi birazda.O zamanlar saygı adı altında cok kere bastırılarak büyütüldük aman karşılık verme ayıp olur saygısızlık olurlarla yetiştirildik sonrasında etraftaki herkesin herşeyi bize yapabilmesine müsaade biletini kendi elimizle onlara verdik.Ne geldiyse saygılı olmaktan geldi ya basıma.bana hep büyüklerini say dediler bende öyle yaptım :) simdilerde Aci bir gülümse olsa da yüzümde Yen'i nesil bizler gibi değil evallah
 
Hakkını sen helal etsen Allah affetmez ki zaten.
Çok acı çeksin o.
Sürünsün.
Dayak olmasa da benzer anılarım depreşti benim de.
Savunmasızlara zülmeden ölemesin.
Ölemesin,amin amin amin.

İşin garibi o öğretmenimi o günden sonra her gördüğüm yerde köşe bucak kaçardım kafamı kaldıramazdim utancımdan. yedigim dayaktan ben utanmıştım ama o utandı mi bilemem.
 
İşin garibi o öğretmenimi o günden sonra her gördüğüm yerde köşe bucak kaçardım kafamı kaldıramazdim utancımdan. yedigim dayaktan ben utanmıştım ama o utandı mi bilemem.
Onlar yaptıklarından utanacak olsaydı......
Diyecek 5 bütün sayfa sözüm var.
36 yaşıma kadar biriktirdiklerim.
Kusamadım hiç
Kustuklarım yetmedi,yetmiyor.
Tekrar ediyorum, ölemesinler.
Başka ağır beddua varsa da bilmiyorum,
 
Back
X