Benimde bir anım var...

O zamanlar 13 yasında filandım.ortaokula gidiyordum genc kızlığa doğru ilerleyen yaslardaydim.Ögretmen masasının en önündeki masa da oturuyordum.Turkce öğretmenimiz vardı.40-50 yaşlarında erkek.Genelde bakımlı güzel kızlarla daha çok ilgilenirdi sınavlarda onlara soruların cevaplarını bile söylediğine şahit olmustum.Hep zengin,üstü bası iyi giyimli güzel görünümlü öğrenciler onun gözdesiydi.Bense orta halli bir ailenin çocuğuydum üstün basım her zaman temizdi ancak Yen'i değildi eskiydi formam filan.Yine de öğretmenimin beni de sevmesi icin,değer vermesi icin elimden gelen herşeyi yapıyordum ama nafile hep aşağılanan gözlerle bana bakar hep terslerdi.
Saygida kusur etmezdim de ama cocuk aklımla niye böyle diye sorgulamadan edemezdim.Bir gün teneffüs arasında sınıf arkadaşlarımdan bu ogretmenimin bizlere dersle alakalı verdiği ödevi yarın değil Bugun kontrol edeceğini duyduk.Benim gibi haberi olmayan birkacimiz panikledik notla tehdit ederdi hepimizi ve gerçekten kötü Notlar verirdi.soyle de bir durum vardı ben o ödevimi yapmıştım çoğu arkadaşımızda öyle fakat Bugun bakmayacak diye evde bırakmıştık o defterimizi.guzel yazı defteri olabilir 20 sene kadar geçti üzerinden.
Neyse sınıf arkadaşlarım hemen diğer teneffüs öğretmenimizin yanına gidip izin istediler eve gidip defterlerini getirmek icin.onlara gözümün önünde izin verdi.Hemen hemen hepsi bir koşu eve gidip gelmişlerdi.o gün öğretmenimiz koridor nöbetçisiydi.cesaretimi toplayıp diğer teneffüste ben gittim.Ödevimi yaptığımı bana da izin vermesini istedim ama izin vermedi herkesi evine yolladı ama o kadar yalvardım ki beni eve yollamadıgi gibi kopek kovalar gibi bağır çağır sınıfa gönderdi.çok üzülmüştüm o sınıfa nasıl girdim bilmiyorum.sinifin pencereleri acıktı bende içeri hızlı bir şekilde girmemle cereyan yapıp kapı sert bi şekilde çarptı.koridorun diğer ucunda bekleyen ogretmenim o kapinin çarpılisini kendisine bir tepki zannedip,bir hışımla sınıfa girdi elinde her zaman ki sopası vardı.sen nasıl kapıyı çarparsın dedi ve kendi sıramda oturuyordum üstüme saldırdı resmen elindeki sopayla.ogretmenim penceler acık ceryan yaptı tutamadım kapıyı desemde beni duydu ancak dinlemedi.
Elindeki sopayla kafama,yüzüme omuzlarıma nereme denk gelirse öyle sert vuruyordu ki canim cok yanmıştı.Ama bitmek bilmedi nereme denk gelirse vurdu vurdu vurdu...sınıfta bütün arkadaşlarım buz kesilmişti.sanarsiniz ki kimse yok içerde öyle derin bir ssessizlik...vurdukça vurdu dayanamadim ellerimle kafami kapadim sıraya yüzümü kapakladim o şekilde 5 dakika kadar daha vurmuştur.canim değil kalbim acıyordu artık...neyin öfkesi kiniydi bu böyle...Allah'a dua ediyordum gitsin artık diye neyse ki sonunda bıraktı beni...o halde sıraya kapaklanmış şekilde kala kaldım.Nasil ağlıyordum epey öylece ağladım kafamı kaldıramadım sıradan.Arkadaslarim yanım gelip beni sarıp sarmaladılar ellerim tutmuyordu kırık gibi agriyordu adeta.o gün bütün gururum,onurum kırılmıştı.oysa ki benim sucum yoktu kapı cereyan yaptı desemde dinlemedi velev ki kapıyı ben çarpmış olsam bile cezası böyle mi olmalıydı.Omrum boyunca yedigim o dayagi unutmadım.Aileme de anlatmadım.icime kapandım.Az sayı da arkadasım varken o yedigim dayaktan sonra bana acidiklari icin tum sınıf benimle bir müddet ilgili davranmıştı.Hakkimi helal etmiyorum.Evet ben orta halli bir ailenin çocuğuydum ailem beni cicili bicili giydirip yollamıyordu okula,her öğretmenler gününde pahalı hediyelerde alamiyordum ama ailemden en iyi öğrendiğim şey saygı idi.Saygisizlik etmemiştim ben oysa ki...şimdilerde yaşıyor mu hala bilmiyorum.o gün bana bi böcek misim gibi bakan o insana hakkımı helal etmiyorum....içimi dökmek istedim kızlar...
Yaşadığınız çok üzücü bir durum böyle hastalıklı insanlar mümkünse hiçbir iş yapmasın otursun evinde.Otursun ki kimseye zarar veremesin.
 
böyle öğretmenleri varya..
şimdi olsa o adamı rezil ederdik türkiyeye ama kaç sene önce..
benimde bir öğretmenim vardı ve beni tahtaya kaldırır kitaptan yazı yazdırırken kendisi kalçalarımı izlerdi.
sınıf arkadaşlarım söylemişti.
ooff off
 
Benim de ortaokulda bi turkce ogretmenim vardi. Hala kendisini nefretle anarim. Adamin derdi basortu takan ogrencilerleydi. Sinifimizda 2 tane basortulu kiz vardi. Okul kapisina gelmeden ta 200 m ötede baslarini acarlardi. Cok korkarlardi turkce ogretmeninin ogrenmesinden ozellikle biri. Kazara gormus ogretmen okul cikisi kiz basortusunu yaparken. Ertesi gunu ogretmen basladi alay etmeye ve hakaretlere. Herkesin icinde kiz kipkirmizi olmustu yazik. Oyle boyle hakaret degil burda yazamiyorum acikca. Cok ta basarili bi kizdi. Bi gun derste kizi gozuyle isaret ederek "boyleleri de fen lisesi sinavlarina girecek ya cok uzuluyorum" demisti. Ogretmenden hepimiz nefret etmeye baslamistik arkadasimiza oyle davranmaya baslayinca. Bi de ne hikmetse surekli 90 uzeri alan kiz, ogretmen bunun basortu taktigini ogrendikten sonra 70 ten yukari alamamisti.hala gorusuruz arkadasla. Bize sonradan soylemisti arkadas. basini ac diye psikolojik baskilar yapmis ogretmen. Kizin basarisini ne kadar engellemeye calissa da, travma yasatmak istese de ögretmen musveddesi basarili olamadi. Simdi o arkadasim istanbulda genel cerrah alaninda asistan doktor oldu.

Benim dini bir inancım yok.
Kişisel olarak çocukların başörtüsü takmasına da karşıyım.
Hatta devlet kurumların hiç bir dini simge kullanılmasından yana değilim.
Ama bir kadının başörtüsü hakkı için o dönem genç olsaydım ben de eylemlere katılırdım! Savaşırdım.
Ülke maalesef çeşitli dönemler çeşitli siyasi söylemlerle yönlendiriliyor.
Ne acı bir çocuk için bunu yaşamak.
 
Benim de ortaokulda bi turkce ogretmenim vardi. Hala kendisini nefretle anarim. Adamin derdi basortu takan ogrencilerleydi. Sinifimizda 2 tane basortulu kiz vardi. Okul kapisina gelmeden ta 200 m ötede baslarini acarlardi. Cok korkarlardi turkce ogretmeninin ogrenmesinden ozellikle biri. Kazara gormus ogretmen okul cikisi kiz basortusunu yaparken. Ertesi gunu ogretmen basladi alay etmeye ve hakaretlere. Herkesin icinde kiz kipkirmizi olmustu yazik. Oyle boyle hakaret degil burda yazamiyorum acikca. Cok ta basarili bi kizdi. Bi gun derste kizi gozuyle isaret ederek "boyleleri de fen lisesi sinavlarina girecek ya cok uzuluyorum" demisti. Ogretmenden hepimiz nefret etmeye baslamistik arkadasimiza oyle davranmaya baslayinca. Bi de ne hikmetse surekli 90 uzeri alan kiz, ogretmen bunun basortu taktigini ogrendikten sonra 70 ten yukari alamamisti.hala gorusuruz arkadasla. Bize sonradan soylemisti arkadas. basini ac diye psikolojik baskilar yapmis ogretmen. Kizin basarisini ne kadar engellemeye calissa da, travma yasatmak istese de ögretmen musveddesi basarili olamadi. Simdi o arkadasim istanbulda genel cerrah alaninda asistan doktor oldu.

tüylerim diken diken oldu....helal osun arkadasiniza, ve yaziklar olsun insanlari dis görünüsüyle kücük görenlere...
 
Dayaklar ve hakaretlerle geçen okul hayatımın ilk 5 yılında beni en çok yaralayan olay ;
Bizim 4 katlı marketimiz vardı babam bir gün 4. kattan aşağı yük asansöründen düştü bacağından kırıklar vardı yatıyordu ve ben haliyle bir kaç gün okula gitmedim sonra gittiğimde ise okul bahçesinde abartısız bütün öğrencilerin arasında aramızda şöyle bi diyalog geçti sınıf öğretmenim olacak pislikle ;
---oooo hanfendi okulun yolunu bulabildiniz sonunda
--- Öğretmenim babam asansörden düştü yatıyordu ondan gelemedim
--- Babanda seni gibi gerizekalı mı kızzz ne işi varmış asansörde bunlar aile boyu böyle aptal demek ki!
Sonra kahkahalar kahkahalar o lanet günü hiç unutmuyorum .Sonrasında ne oldu biliyor musunuz 21 yaşıma kadar hiç bir toplumda konuşamadım kimseye kendimi izah edemedim okul hayatım vasatın üstüne çıkmadı. Bütün hayatımı mahveden sahış inşallah gebermiştir hakkımı hiçbir zaman helal etmiyorum hak yerinde hesaplaşacağız zira benden aldığın masum çocukluğumun hesabını vereceksin !
 
Lise 1 deydim. Biyoloji öğretmenimiz vardı.
Bayan ve hiç evlenmemiş 40 yaşlarında vardı ama nasıl şirret bir kadındı anlatamam
ve kız çocuklarını hiç sevmez, derste ve tenefüslerde hep hakaretlerde bulunurdu.
Her sabah okul kapısının önünde bekler, uzun saçlı erkekleri, ve salık saçlı kızları saçlarından tutup kenara çekerdi.
İkinci döneme kadar o kadından çok korkmuştum. Bir gün okula yeni bir kız öğrenci geldi. lise 2 ye gidiyormuş.

Okulun bitmesine az bir süre kaldığından kız yeni üniforma almamış, gomlek hırka aynı fakat eteğinin rengi ve modeli değişikti. yine bir gün sabah o cadaloz öğretmen kapıda beklerken o yeni öğrenci geldi. olan oldu...
kızı yakasından tuttu ciddi ciddi çekeledi. sonrada eteğini çekelemeye başladı. kızlar o zamanlar etekleri uzunsa kıvırıyorlardı :KK53: derken kızın saçlarına gitti eli. kıza o anda bir cinnet geldi herhalde ki elindeki defteri kitabı yere ettığı gibi öğretmenin saçlarına sarıldı. kadının karnına karnına tekmeler attı. kadını yerlerde sürükledi. sonra diğer öğretmenler falan gelir ayırdılar. sonrasında kızın velisi okula çağırıldı. kurul toplandı. kız kendını savundu. annesi sadece şunu dedi
" kızım yaptıysa eğer haketmiştir. kızımın arkasındayım " ve bırakın okuldan atılmayı, o kız kınama cezası dahi almadı.
o gunden sonra o öğretmen artık etkisiz eleman olmuştu...

Elbette öğretmenlere, gerçek anlamda hakkını veren eğitimcilere saygım sonsuz ama bir insanın tüm hayatı boyunca unutulmayacak kadar derin yaralar bırakacak bir kötülük yapmasına hazmedemıyorum. ve asla kabul etmıyorum. ben bıle kendımde cocuguma dokunma vurma hakkı gormezken bir başkası nasıl bu hakkı kendınde gorur anlamıyorum. hakedene hakkettıgını vereceksın bu kadar. !
 
Benim dini bir inancım yok.
Kişisel olarak çocukların başörtüsü takmasına da karşıyım.
Hatta devlet kurumların hiç bir dini simge kullanılmasından yana değilim.
Ama bir kadının başörtüsü hakkı için o dönem genç olsaydım ben de eylemlere katılırdım! Savaşırdım.
Ülke maalesef çeşitli dönemler çeşitli siyasi söylemlerle yönlendiriliyor.
Ne acı bir çocuk için bunu yaşamak.
Iste ogretmenin yaptigi özgürlüge karsi cikmak. Demokratik bir ulkede yasiyorsak kimse kimsenin kiyafetine, dusuncesine, dini inancina veya inancsizligina karisamaz. O zamanlarda (1999-2000) zaten okullarda basortusu yasakti. Disarida bile basortusu takmasina karsi cikiyordu ogretmen. Aslinda ogretmenin amaci o kiza baski yaparak dusuncesini degistirmekti. O arkadasim kendi istegiyle kapanan bi arkadasimdi aile baskisi dgildi yani. Ki oyle olsaydi simdi acik olurdu zaten. Ne yazik ki verdigim ornekte de gordugumuz gibi Türkiye icin utanc verici donemler yasamisiz.
 
tüylerim diken diken oldu....helal osun arkadasiniza, ve yaziklar olsun insanlari dis görünüsüyle kücük görenlere...
Uzerinden yillar gecti. Ben arkadasimin yasadigi bu rezilligi unutmadim. Oyle insanlar ogretmen olmamali. Daha dogrusu hosgörüden uzak boyle insanlar hicbir yere gelmemeli
 
Lise 1 deydim. Biyoloji öğretmenimiz vardı.
Bayan ve hiç evlenmemiş 40 yaşlarında vardı ama nasıl şirret bir kadındı anlatamam
ve kız çocuklarını hiç sevmez, derste ve tenefüslerde hep hakaretlerde bulunurdu.
Her sabah okul kapısının önünde bekler, uzun saçlı erkekleri, ve salık saçlı kızları saçlarından tutup kenara çekerdi.
İkinci döneme kadar o kadından çok korkmuştum. Bir gün okula yeni bir kız öğrenci geldi. lise 2 ye gidiyormuş.

Okulun bitmesine az bir süre kaldığından kız yeni üniforma almamış, gomlek hırka aynı fakat eteğinin rengi ve modeli değişikti. yine bir gün sabah o cadaloz öğretmen kapıda beklerken o yeni öğrenci geldi. olan oldu...
kızı yakasından tuttu ciddi ciddi çekeledi. sonrada eteğini çekelemeye başladı. kızlar o zamanlar etekleri uzunsa kıvırıyorlardı :KK53: derken kızın saçlarına gitti eli. kıza o anda bir cinnet geldi herhalde ki elindeki defteri kitabı yere ettığı gibi öğretmenin saçlarına sarıldı. kadının karnına karnına tekmeler attı. kadını yerlerde sürükledi. sonra diğer öğretmenler falan gelir ayırdılar. sonrasında kızın velisi okula çağırıldı. kurul toplandı. kız kendını savundu. annesi sadece şunu dedi
" kızım yaptıysa eğer haketmiştir. kızımın arkasındayım " ve bırakın okuldan atılmayı, o kız kınama cezası dahi almadı.
o gunden sonra o öğretmen artık etkisiz eleman olmuştu...

Elbette öğretmenlere, gerçek anlamda hakkını veren eğitimcilere saygım sonsuz ama bir insanın tüm hayatı boyunca unutulmayacak kadar derin yaralar bırakacak bir kötülük yapmasına hazmedemıyorum. ve asla kabul etmıyorum. ben bıle kendımde cocuguma dokunma vurma hakkı gormezken bir başkası nasıl bu hakkı kendınde gorur anlamıyorum. hakedene hakkettıgını vereceksın bu kadar. !

Hay ellerine sağlık o kızın :D
 
Ben olsam o adamı napar eder bulurdum yaptığını yüzüne en acı haliyle anlatır ve utancını izlerdim..
 
Geçenlerde 1.sinifa giden bir çocuğu 2.sinifa giden oğlum dövmüş.aralarinda 1yas var.
1.sinif öğrencisinin öğretmeni anlayıp dinlemeden sinifa dalıp oğlum ve arkadasinin kollarını cimcikleyip tırnaklarını geçirmiş.ben duyunca cildirdim..yedi yaşındaki çocuğun kollarında tırnak ve cimcikten kalan morarmalar..
Sabaha kadar uyumadım ,düşündüm,darp roparu polis ifadesi sorular vs..vazgeçtim.oglen müdürün yanına gittim durumu anlattım öğretmen geldi yanıma oturttum.
Kadının kolunu uzatıp tirnaklarimi direk koluna geçirip cimcikledim bin beter sertlikle..demekki gücü yeten yetene çocuğumun kolunu böyle mi acittin dedim..
Ben çocuğumun dövmesini savunmaya gelmedim..ama hurmasının nedenide çocuğun teneffüslerde tekme atıp kaçması yüzünden
Ama sizin kabul edilemez ,şiddeti şiddetlemi ornekleyerek cozuyorsunuz deyip kadının bir daha koluna tirnagimi geçirdim..
Utandi,yaptığını inkar eden yalanlayan bagiran kadın tek kelime etmeden kıpkırmızı odadan çıktı..

Aslında niyetim oglumun gurununu kırdığı için özür diletmekti,kadın kaçtı,müdür benden özür diliyor..saçma sapan bir ortam oldu..
 
Back
X