Konuda neler oldu bakayım dedim, savaş baltaları çekilmiş.
Sadece konuyu site kuralları gereği uygun başlığa taşıyan editörün yanlı olduğuna karar verilmiş.
Bu sitenin sürekli bir kullanıcısı olarak Mune nin bugüne kadar hiçbir konuda yanlı davrandığını veya taraf tuttuğunu görmedim.
Sadece konuyu bir bölümden başka bir bölüme taşıdığı içinde bu kadar anlamsız suçlamalarla karşı karşıya kalması beni çok üzdü.
Bu konunun neden taşındığını soran bir mesaj atsa idiniz eminim Mune size 1 sayfa dolusu açıklama yazardı,bugüne kadar her sorduğum soruya bıkmadan usanmadan ,her türlü açıklamayı yaparak cevap vermiştir sevgili Mune.
Keşke sizin için çok önemli bir dert olan konuyu bu kadar basit bir sebep için olay çıkartarak baltalamasaydınız.Şahsen ben başta beğenerek yazdığım bu konuya artık yazmak istemiyorum.
Benim bundan öncede actigim konunun tasindigi oldu.
Ama hicbirine dönüp neden tasindi demedim, demem.
Ama bu konu siradan bir konu degil.
Bizi gectim cocuklarimiz icin cok büyük bir sorun.
Bir derdim var bölümünde kalmasini istememin tek nedeni cok cevap yazilsin mantigimi sizce?
Ben bu kadar kücük degilim Mune!
Egerki konu acmaya, sayfa sayisina yada bu gibi sacma seylere önem verseydim, heergün absürt konular acar herkesi tutsak ederdim actigim basliklarda.
Sizin icin önemli olmayabilir ama benim icin cok önemli gelecek nesil ve cocuklar.
Site icinde kim hangi bölümde isterse o bölümde dolasir.
Insanlarin tercihidir.
Ben o bölüme actim cünkü gercekten büyük bir sorun oldugunu düsünüyorum bu konunun.
Neden tasidiginizi hala belirtmemissiniz yazinizda.
Aceba " sevgilimin boyu benden 1 cm kisa" diye yazilan dertten daha azmi dert sayiliyor bu yapilanlar?
Kaldiki tasidiginizi bildiren bir aciklama bile birakmamissiniz.
Konuyu bulmak icinben ve bircok arkadas yazdigimiz cevaplardan aramak zorunda kaldik.
Ben bu hareketinizin tarafsiz olduguna inanmiyorum Mune?
Sebebi nedir bilmiyorum ama bu hareketiniz konunun o bölüme uymamasi ile ilgili degil.
Yaptiginiz aciklamada mantikli degil.
Sizi ,tartışacak kadar kaele almıyorum,üzgünüm.
Konunun beni ilgilendiren kısmı saygı duyduğum bir insana sataşılması idi ve mesajımı yazdım,buda son cevabım,kendi kendinize tartışabilirsiniz.
Muneye yazdığımı nerden çıkardınız demişsiniz,güldüm.
Muneyi alıntılayıp,mesajda ismini yazıp sonrada bana paronayak mı diyorsunuz
Neyse,ben sizinle tartışmam zaten,burda yazıp yazmıyacağıma siz karar veremezsiniz ama ben size konunuzda başarılar diliyorum,bol yorumlu konular.
Evet paranoyaksiniz!!
KAale almadiginiz kisinin konusunda isiniz ne?
Kendinizle celismeyin!:))) Bari bir ciddiyetiniz olur böylece.
Muneye mesaj yazmadigimi nereden biliyorsunuz?
Bakin yine soruyorum
Nereden biliyorsunuzda ahkam kesiyorsunuz?
Ben muneye mesaj yazdim nedenini sordum o bana cevap yazmadan buraya cevap yazdi cok bilmis arkadasim:)))
Bak simdi ögrendin benim mesaj yazdigimi.
Bir insani sevmek demek, hakim olmadigin, bilgin olmayan konulara bodoslama dalip savunmaya gecmek saniyorsaniz sevmek anlayisiniz ibretlikmis:))
Arkadaslar siz konunun son bir iki sayfasina aldiris etmeyiniz.
Konu kaldigi yerden devam edebilir.
Bazi insanlar vardir, kindar, ardniyetli, dar kafali, yasam ve düsünme hakkini kendisininki gibilere has zanneden.
Bu insanlar cevralerindeki kisileride etkiler.
Takip eder, cekememezlik eder en önemliside sikayet eder.
Ama önemli olan onlarin sikayeti degildir.
Önemli olan birilerinin bu tarz kisilerin sözlerine itibar edip kendilerinide talihsiz bir duruma düsürmesidir.
Cocuklarimizi iyi egitmeliyiz.
Insanlari iyi analiz etmeliler.
Yanlis kisiler yanlis davranislara iter onlari.
Sayın weiss,
lütfen üslubunuza dikkat ediniz ve parkon lütfen sizde.
Burada neler oldu okumadım, kiblenmiş geldim.
Sayın weiss,
sizin mesajınızı okumadan Kazen bey'den mesaj aldım ve konuyu niye taşıdığımı topiğinize yazmamı istedi bende yazdım. Site kurallarını uyguluyorum, konuları taşırken konu sahiplerine danışmam, çünkü bana danışacaksın denmedi, taşıyacaksın dendi, hangi bölüme taşınacağını bildirme yükümlülüğümde yok.
Yanlı, vb. yakıştırması yapılmışsa çok ayıp, size karşı yanlı karar vermem için ne gibi bir sebep olabilir?
Bunun cevabını istiyorum sizden...
.............. sunu merak ediyorum hatta buradaki 5-6 arkadas merak ediyoruz acaba " sevgilimin boyu benden 1cm kisa ne yapmaliyim" konusu bir derdim vara uygunda " cocuklarimizin beyni yikaniyor farkindamiyiz? ne yapabiliriz?" konusumu bir derdim vara uygun degil?
Bunun aciklamasini gercekten merak ediyorum.
...................
Günde 5.000 konu açılıyor 25.000 mesaj yazılıyor kusura bakmayın bu şekilde tek tek açıklama için kimsenin vaktini alamayız.
Konuyu yanlış yere açmışsınız doğru yerine taşındı. Hatayı ise son konu taşımaması yaparak ben yaptım. Yanlış yere açtım demek yerine ısrarla emsal konu gösterip haklı çıkmaya çalışıyorsunuz. Son 2 sayfaya dediğiniz gibi dikkat edilmez ise ve bana cevap vermez iseniz sevinirim..
Mune beni tutma : )
Eki Görüntüle 630153
pekı cocuklardan ne ıstıyorlar
bakıyorum bır cok seyrde
sex yazıyor
3 yasındakı cocuk sex yazısından ne anlasın yada onamı odaklanıuyorlar hanı buyuk olsalar anlıcamda..
ve amacları ne yapmaya calsııyorlar
Sayın weiss,
bu mudur yanlı diye yaftalanmama sebep?
O zaman size başka bir konuyla cevap vereyim, Kadına Dair bölümüne gidin ve HayyaL nikli kullanıcının açmış olduğu kızlık zarıyla ilgili konuya bakınız, o konuda bdv'ye açıldı ve kadına dair bölümüne taşındı, sizin konunuzdan çok daha önemsiz bir konu mu sizce, lütfen konuya bir göz atın ve bana sizin konunuzdan daha önemsiz olduğunu söyleyin ki, bence o konu şu sitede tartışılması gereken en önemli konulardan biri, biz kadınların ivedilikle üstünde durması gereken bir konu çünkü kadınlar bu yüzden öldürülüyor.
Demiyorum ki sizin konunuz önemsiz ama konular uygun bölümde tartışılmalı, üyeler diğer bölümlere bakmayı da öğrenmeli, bilgi içerikli konular çoğalmalı ama bir derdim var bölümünün tozlu raflarında sıkışıp kalmamalı, madem amaç bilinçlendirmek, zamanında siyaset konuşmuyoruz, konuşturmuyorsunuz, oje rengi, sevgili, koca kıskacına sıkıştırdınız diye şikayet eden üyelerimiz niye hala bir derdim var bölümünde, niye açılan Türkiye ve Dünya Gündemi bölümlerinde konu açmıyor, açılan konulara yorum yapmıyorlar, niye o bölümleri kaderine terk ettiniz, niye sadece bir derdim var bölümüne sahip çıkıyor, siyaset konuşabileceğiniz Türkiye gündemi, kadınlarla ilgili herşeyi konuşabileceğiniz kadına dair bölümlerini öksüz bıraktınız.
Sebep Bir derdim var bölümünün daha çok okunması mı?
O yüzden mi herkesin o bölümde kalma çabası? Bu site bir bütün, her bölüm biz kadınlar için, bölümlere sahip çıkın, bdvye takılı kalmayın.
Bence de çok gereksiz.Ve paronayalık..
Ne yani şimdi benim oğlumun battaniyesinde küçük yuvarlak çıkıntılar var.
Çocuk onları görüp beynine aa bak bunlar göğüs ucu sinyalini mi verecek
Yada kıvrımlı olan avize lambamı görüp anne a bak kadın vücudu mu dyecek.
Çok saçma..
Şekillere kendimizi kaptırırsak bişeyler illa çıkar.
Bulmak isteyince herşey bulunur.
O çizgifilmlrde nerde seks şekli var diye izlersek elbet benzetiriz birşeylere karakterleri vs.
Bu baş ağrıtmaktan öteye gitmez.
yazmayı unutmuşum alıntıdırİlluminatinin müzik ve medya endüstrisindeki başarısının altında Monarch zihin kontrolu yatmaktadır.Dünya çapında idol kıvamına getirilmiş tüm ünlüler bu zihin kontrolüne maruz kalmış insanlardır. Bu kişiler dünya çapında şöhret ve para uğruna örğütle bir anlaşma yapmaktalar zaten bu anlaşmayı yapmazlarsa ünlü olamazlar ya neyse.
Örğütün içine girmiş bir kişinin çıkışı ölümle olmaktadır,adam öldü vurmayın sözünden nasibini almamış örğüt,öldürdüğü bu kişinin üzerinden politikalarını sürdürmeye devam eder.Yani örğütten tam olarak çıkmış olmak,ölümünüze ve illuminatinin işine yaramadığınız güne denk gelir.
Zihin kontrolü daha çok çocuk yaşta,gelecek vadeden kişilere uygulanmaktadır.Sonrasında bu kişileri de dünya starı haline getirirler ki, her istediklerini yaptırabilecekleri bir yıldızları olsun.
Daha çocuk yaşta seçilmiş pop starlarına örnek,Britney Spears,Christina Aguilera,Justin Timberlake.
Bu tarz bir sürü pop kültürüne hizmet eden,dünya çapında üne kavuşmuş kişiler,şarkı sözlerinde,kliplerinde ve özel hayatlarında yaptıklarıyla insanların ahlak yapısını bozma,eşcinselliği özendirme,kültürleri yok etme vb. adına çalışan kölelerdirler.
Ayrıca subminal mesajlar ve rutiel sayılabilecek kliplerde oynamak ve sözleri özel olarak yazılmış şarkıları söylemek zorundadırlar.Tamamen zihin kontrolü altında yaşayan bu insanların çoğu bu durumdan kaçmak uğrunu uyuşturucuya yönelir. Demek ki para,şöhret karşılığında çok şey vermek gerekiyor (ÖZGÜR YAŞAM HAKKI) gibi.
ZİHİN KONTROLÜ FENOMENİ
Geçmişte birçok zihin kontrolü ve psikolojik savaş tekniği çeşitli amaçlar için kullanılmış ve günümüzde hâlâ kullanılmakta. Zaten son 30 yıldır pek çok istihbarat örgütünün ana hedefi insan beyninin kontrol altına alınması olmuştur. Bu amaç için milyonlarca dolar gizli laboratuvar çalışmalarına ayrılmıştır.
Kitaplar tarihte zihin kontrolü ve beyin yıkama operasyonlarına maruz kalmış ve bu konuda ünlü olmuş çeşitli isimler ve olaylarla doludur. Basında son zamanlarda iddia edildiği üzere Türkiye'deki bazı teröristlerin yaratılmasında acaba zihin kontrolü teknikleri mi yatmaktadır?
"Zihin kontrolü" psikolojik teknikleri çok iyi kullanan kültlerin, tarikatların veya istihbarat örgütlerinin uyguladığı bir yöntemdir. Temelinde zihin kontrolü bir kişinin veya insan grubunun davranışını kontrol etmek veya değiştirmek için isteği ve bilgisi dışında uygulanan tüm yöntemlere verilen addır.
Diğer bir tanımla, "beyin yıkama" (zihin kontrolü), bireyin farkında olmadan davranışlarının kontrol edilmesi ve değiştirilmesine girişimde bulunmak ve bu amaçla herhangi bir yöntemi uygulamaktır. "Psikolojik savaş" ise çeşitli zihin kontrolü tekniklerini de içine alan daha geniş bir kavramdır.
Psikolojik savaş, insanların beyninde ve toplumsal psikoloji üzerinde sürdürülen savaştır, hedefi "reel olmayan" birtakım yanlış bilgileri propaganda, zihin kontrolü, medyanın kontrolü, toplu telkin ve beyin yıkama ile "gerçekmiş gibi" göstermektir. Böylece düşmanın veya karşıt güçlerin beyninde ve psikolojik tabanın da da savaşın kazanılması hedeflenmektedir.
PSİKOLOJİK SAVAŞ TEKNİKLERİ
* Çeşitli propaganda faaliyetleri.
* Kendini farklı gösterme, demoralizasyon yaratma ve psikolojik kamuflaj teknikleri.
* Toplumsal zihin kontrolü.
* Bireysel zihin kontrolü.
* İleri tekniklerle Mançurya Kobayları (Manchurian Candidate) oluşturma.
* Toplumlarda veya bireylerde ideoloji değiştirme, toplum mühendisliği veya toplumu tamamen kendi yönünde devşirme yöntemleri.
* Medyanın ve beyinleri etkileyen tüm araçların kayıtsız şartsız kontrolü.
* Disinformasyon yayma ve bilgi kirlenmesine yol açma.
Yukarıda ifade edilen teknikler içerisinde en çok uygulanan psikolojik faaliyet şunlardır: Propaganda, bireysel ve toplumsal zihin kontrolü, kimyasal maddeler yardımıyla kişinin düşüncelerinin etki altına alınması.
Toplumsal zihin kontrolü toplumu istenilen doğrultuya yöneltmek, o toplumun kültürünü distorsiyona uğratarak çökertmek veya toplumu istenilen amaçlar doğrultusuna çekebilmek amacıyla tüm topluma yapılmaktadır. Toplumsal zihin kontrolüne en güzel örnek ise Hitler'dir. Hitler'in hitabet sanatını ve diğer teknikleri çok iyi bir şekilde kullanarak kitleleri arkasına takması toplumsal zihin kontrolü olarak tanımlanabilir. Toplumsal zihin kontrolü amacıyla televizyondan basına, reklamlardan filmlere kadar her şey kullanılabilmektedir.
Bireysel zihin kontrolünden anlatılmak istenen, bir insanın belirli bir ortamda beyin elektrofizyolojısini ve kimyasını etkileyerek, kişiliği ve davranış biçimleri istenen amaç doğrultusunda yeniden şekillendirmektir. İstihbarat örgütleri ve istihbarat örgütlen için çalışan bilim adamları yıllarca insan zihnim kontrol etmek ama-cıyla çeşitli maddeleri kullanmışlardır.
Bu maddelerin çoğu, nörotransmitterleri çok sistematik bir şekilde değiştiren halüsinojenler, amfetaminler ve türevleridir (Nörotransmitter: Beyinde nöron adı verilen sinir hücreleri arasındaki biyoelektriksel iletimi sağlayabilen mekanizma; bu mekanizma sayesinde beyinde farklı yerlerde farklı özelliklere sahip nöronlar birbirleriyle nörotransmitterler aracılığıyla iletişim kurarak, duygu, düşünce, bilinç, his, saldırganlık, zeka, uyanıklık, yaratıcılık gibi fonksiyonları belirlerler).
Örneğin esrar (THC), sodyum pentotal gibi birçok madde bireysel zihin kontrolü amacıyla kullanılmıştır. THC'nin etkisinde bilinç dışına ait çeşitli bastırılmış motifler, imajlar ortaya çıkar. Güçlü halüsinojenler olan LSD, MDA, STP, Meskalin, PCP, İbogain algılanmakta olan her şeyin distorsiyona uğramasına, renklerin, seslerin veya bilinç dışından gelen her türlü düşüncenin değişmesine yol açarlar.
Bu ilaçlarla bir kült içinde insanları transa sokmak ve istenilen amaçlar doğrultusunda kullanmak mümkündür. Sodyum pentotal kemo-hipnoz yapmaktadır ve bunu insanları konuşturmak için kullanmışlardır. Gerçekten kimyasal ajanlar kullanılarak yapay anksiyete, hipnoz, rüya görme hali, ağrıya duyarlılığın artırılması ve azaltılması, hafıza kaybı veya hatırlatma, sersemlik, psikoz, yaratıcı düşünce, aşırı duyarlılık oluşturulabilir.
Beyin yıkama ve ideoloji kontrolünde genellikle şu teknikler kullanılmaktadır:
1) Telkin ve telkine yatkınlık. Gerek hipnoz, gerekse tekrarlayan ritüeller uygulanır. Hemen hemen tüm tarikatlar ve kültler bu teknikleri kullanır.
2) Mevcut tüm psikolojik akardengeyi yıkma. Var olan inanç ve bilinç yapısı sarsılır ve kişi kendi oluşturduğu psikolojik savunma mekanizmalarından mahrum kalarak, yeni bir travmaya ve telkine açık hale gelir.
3) Egoyu zayıflatma.
4) Cinsellik. Pek çok tarikat ve kült cinselliği, libidoyu had safhada kullanarak insandaki haz-ödüllendirme mekanizmalarını harekete geçirir. Bu sırada bazı ilaçların (Ekstazi, MDA vb.) etkilerinden de yararlanılır.
5) Gizemcilik ve üstün güçlere ulaşma. Gizemcilik, parapsikoloji ve mistisizm hemen hemen her tarikatın ve kültün temel parametre olarak kullandığı unsurdur. Bu yeteneklere ulaşma konusunda bazen ilaçlar veya başka psikolojik teknikler de kullanılır (vecd, meditasyon vb.).
6) Eşikaltı algının ve kollektif bilinç dışının, arketipal öğelerin çok sistemli kullanılması. Burada ses, müzik, görüntü, duyma veya görme eşiğinin dışındaki stimülan etkiler, fikirler, film görüntüleri, klişeleşmiş yapılar ve moda gibi unsurlar kullanılmaktadır.
7) Kimyasal maddelerle beynin normal akardengesinin (hemostasis) yıkılması ve yepyeni bir yapı kurulması.
Mançurya Kobayı (Manchurian Canditate) ise kendi iradesi dışında, birtakım beyin yıkama seansları, ilaçlar veya hipnozun etkisiyle başkasının istediği eylemleri yapanlara verilen genel isimdir. Mançurya Kobayı teriminden hedeflenen robot-laştmlmış ve her istenileni yapabilen bireyler elde edebilmektir.
Temel konusu LSD, halüsinojenler ve kimyasal ajanlarla beyin kontrolü olan MK-ULTRA projesini başlatan Ailen Dulles'ın 1953 yılında yaptığı konuşma bu bağlamda oldukça ilgi çekicidir. Ailen Dulles yaptığı konuşmada, hedeflerinin ne olduğunu şu cümlelerle açıklamıştır:
"Hedef, insan zihnindeki savaşı kazanmaktır. Bu savaşın ilk cephesi propaganda, depolitizasyon ve sansür ile kitlesel sindirmeyi sağlamaktır. İkinci cephe ise bireyin beyninde kazanılacaktır. Hedef, beyin yıkamak, ideoloji değiştirmek ve gerektiğinde birçok Mançurya Kobayı yaratabilmektir."
MARİLYN MONROE'NN ÖLÜMÜNDEKİ SİS PERDESİ KALDIRILAMADI.
İDDİALAR ONUN ABD DERİN DEVLETİ PROJESİ YA DA BİLDİĞİ SIRLAR NEDENİYLE ZİHİN KONTROLÜ PROJESİ SONUCU ÖLDÜRÜLDÜĞÜ YÖNÜNDE
ZİHİN KONTROLÜ VAKALARI
Tarihte zihin kontrolü operasyonlarına maruz kalmış olabileceği iddia edilen kişilerin bazıları şunlardır:
John F. Kennedy cinayetinin faili olan Lee Harvey Oswald'ın bir zihin kontrolü operasyonuna maruz kaldığı düşünülmektedir. Lee Oswald'ın MK-ULTRA isimli zihin kontrol projesinde Mançurya Kobayı haline getirildiği iddia edilmektedir. Bilindiği gibi John F. Kennedy cinayeti hiç çözülememiş, cinayetin tüm delilleri ise Amerikan Derin Devleti tarafından yok edilmişti.
Bir zamanların efsanevi sarışını, film yıldızı Marilyn Monroe'nun ölümündeki sır perdesi yıllarca kaldırılamadı. Bazı kişiler onun intihar ettiğini bazı kişiler/kitaplar ise bir ABD Derin Devlet Projesi ya da bildiği sırlar nedeniyle bir zihin kontrolü projesi sonucu öldürüldüğünü iddia etti. Ayrıca Marilyn Monroe'nun Cathy O'Brien gibi MONARCH projesinde kullanıldığı yapılan iddialar arasındaydı.
Ünlü Manken Candy Jones'un CIA tarafından hipnozla çoğul kişilik oluşturularak yıllarca çift kişilikle yaşatıldığı iddia edilmektedir. "The Control Of Candy Jones" isimli kitapta belirtildiği üzere Candy Jones isimli manken CIA'de (Morse Allen'ın projesi) hipnoz seanslarıyla Mançurya Kobayı deneylerine tabii tutuldu ve çoğul kişilikle yaşatıldı.
John F.Kennedy ve Robert F. Kennedy
Kennedy karde şlerden biri olan Robert F. Kennedy'nin katili Sirhan Bishara Sirhan'ın da bir zihin kontrolü operasyonundan geçirildiği iddia edilmişti. Sirhan konuşamadan ve iz bırakılmadan öldürüldü.
Jim Jones'un kurduğu Halkın Tapınağı Kült'ünün 910 üyesi 1978'de topluca intihar etti. Jonestown Olayı'nın CIA'in toplumsal bir beyin yıkama olayı olduğu iddia edildi. 910 kişinin bir araya gelerek, siyanür içip intihar etmelerinin hiçbir mantıksal açıklaması olamazdı.
1981 YILINDA ÖLDÜRÜLEN JOHN LENNON'UN BİR MK-ULTRA PROJESİ KURBANI OLDUĞU İDDİA EDİLİYOR.
ONU ÖLDÜREN DAVID CHAPMAN İSE KENDİSİNİ LENNON SANIYORDU
Hare Krishna ve diğer okkült dinsel yapılar bu kültlerin daha az ekstrem olanlarına verilebilecek başka bir örnektir.
1981'de öldürülen John Lennon'un katili Mark David Chapman'ın bir ruh hastası olmasının yanı sıra bir MK-ULTRA projesi kurbanı olduğu iddia edilmiştir. David Chapman kendisini John Lennon sanıyordu ve onu öldürürken söylediği sözler şunlardı:
"Kanımda hiçbir duygu yoktu. Hiçbir öfke yoktu. Hiçbir şey yoktu. Beynimde ölü bir sessizlik hakimdi. Ölüm, soğuk sessizlik, kalıp yürüyene kadar devam etti. O bana baktı... Beni geçerek ilerledi ve sonra kafamda onu duydum. O bana tekrar ve tekrar 'onu yap, onu yap, onu yap' diye emir verdi."
Mark Philips ve Cathy O'Brien tarafından yazılan "Baykuş İmparatorluğu (Trance Formation in America): Bir CIA Zihin Kontrolü Kölesinin Gerçek Yaşam Öyküsü" adlı kitapta Cathy O'Brien kendi ağzından yaşadıklarını anlatmaktadır:
"...MK - ULTRA projesi psikolojik travmayı ve çeşitli teknikleri kullanan bir zihin kontrolü projesiydi. Zihin kontrolü altında, kendi özgür irademi, düşüncelerimi denetleme yeteneğimi kaybettim. Ne soru sormayı, ne çıkarsama yapmayı, ne de bilinçli olarak kavramayı becerebiliyordum; sadece bana söylenilenleri yapıyordum.
...Katılmak zorunda kaldığım pornografi, daha fazla şiddetlenerek, sado-mazoşizmin işkencelerine (S&M) dönüşmüştü. Fiziksel ve/veya psikolojik travmalar; uyku, yemek ve su mahrumiyeti; yüksek voltajlı elektrik şoku; ve belirli hafıza bölümlerinin/kişiliklerinin hipnotik ve /veya diğer yöntemlerle programlanması bu projede uygulandı. Projede pek çok halüsinojen ve uyarıcı madde üzerimde denendi.
...Seks tacirim bütün programlama sürecimi izliyor, kırbacı ve çakısıyla sürekli bana işkence yapıyordu. 'Eğer birisine gidip, olanları anlatsan bile, hiç kimse senin gibi birisiyle işim olacağını düşünmez, bu yüzden kaçacak hiçbir yerin yok' diyordu. Beni sık sık 'atılabilir' olmamla tehdit ediyordu, çünkü ne de olsa, 'ilk başkan modeli olan Marilyn Monroe bütün insanların gözü önünde öldürülmüş ve hiç kimse ne olduğunu anlamamıştı.'
...Birçok ünlü politikacıya, ajana ve daha birçok kişiye fahişelik yapmaya zorlandım. Onlara daha iyi hizmet verebilmek için birçok seks filmi çekildi. Ayrıca uyuşturucu kuryeliğinde beni kullandılar. Kendimde uyuşturucu kullanmak zorunda kaldım. Satanist ritüellere katılmak zorunda kaldım. Bohem Kulübü'nde üçgen şeklinde bir cam fanusa, içlerinde yılanların da olduğu eğitilmiş hayvanlarla birlikte defalarca kapatılmıştım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?