- Konu Sahibi VikingPrincess
-
- #221
satıcılara karşı neden bu kadar tahammülsüzsünüz onlarda meraklı değildir sıcağım altında gezmeye traktörlerle onlarında ailesi var çocukları var.insanlara karşı biraz hoşgörülü olamazmısınız herkes bir şekilde ekmeğini kazanmak zorunda..
senin kafan şişmesin insanlar evde aç susuz otursun..yazık ya gerçekten yazık böyle bencil düşünce sistemine..oturduğum yerde akşama kadar satıcılar ve çocuklar var..kimseyle uğraşmıyorum..napsın çocuk annesi parka göndermiyor yanındada gidemiyor belki evde küçük bebek var..çocuklar evlerinin önünde bile oynayamayacak mı..Allah insanlara merhamet hoşgörü insan sevgisi versin
insanlar ekmek parasi kazanmaya calisiyor ne var bunda...camlarinizi kapatin sizde ses gelmesin...
En azindan hirsizlik yapmiyorlar. Namusuyla para kazanan herkes sereflidir benim icin. Onlarda severek yapmiyorlardir ama yapmak zorundalar. Cift cam yapilabilir ya da cam acilmayabilir.
insanlar ekmek parasi kazanmaya calisiyor ne var bunda...camlarinizi kapatin sizde ses gelmesin...
onların para kazanmak zorunda olması benim haklarımı gasp edebilecekleri anlamına gelmiyor.içinde bulunduğum durumu anlama gereği bile duymadan klavye başından atıp tutarak asıl şımarıklığı siz yapıyorsunuzsizin bağrıyor diye kızdığınız adamlar bayılmıyor güneşin altında çalışmaya..anlayın ya onlarında ailesi var..şımarıklık bu yaptığınız..evde tokuz biz diye diğer insanlara kafamızı çevirip hatta hor mu görelimhiç insan sevginiz merhametiniz kalmamış, ben rahatsız olmuyorum onlardan patates soğanda alıyorum....insanlar ev geçindirme derdinde siz şımarıklık peşindesiniz
Zaten konu gürültüden vergiye döndü.. Başlığı değiştirse baari arkadaş "Bıktım bu vergi kaçıranlardan" falan dese belki bir parça haklı bulurum..
Ama olur mu vergi vermiyorlar bagiramazlar, oysaki vergi verselerdi bagirmaya haklari vardi.
vergi konusu beni hiç ilgilendirmiyor.prim yapmak gibi bir derdim de yok ama siz bu kadar tepki göstererek hangi primin peşindesiniz onu anlayamadımçünkü gürültü durumundan prim yapamadılar
konuyu çevirdiler canm
sen benim yazımı bi tamamen oku.. evet tabiki de vergi vermeyeleri koruyor ya da savunuyor değilim, ama kalkıp da burada ŞIMARIKLIKLA VE UKALALIKLA konu açıp bağırmalarından rahatsız oluyorum diyen üstüne bir de espiri gibi kendimi ruyamda tarlada manavda görüyorum derse kişi kusura bakma ama korurum da lafımı da söylerim.
konuyu vergiydi bilmemneydi diye dramatize edeceğine bence bizim yaklaştığımız yerden dramatize et.. konu vergi değil çünkü apaçık ŞIMARIKLIK.
'sesten rahatsızlık'
bi konuda da çokbilmiş biri çıkmasın illa muhalefet olacağım diye konuyu başka yöne çekmeye çalışmasın...
vergiyle ilgili bir sıkıntınız varsa eğer bence bir konu başlığı açın orada sıkıntıları paylaşalım.. bakalım görelim sokak satıcıları vergi kaçakçılığında kaçyüzbininci sırada çıkacak.. ha onlara da yorumumuzu yapalım.. ama burada konu farklı...
tabi siz de evinizde yayılıp sokaktan geçen satıcıların sesinden bıkıp şımarıkça düşüncelerde iseniz en büyük kabuslarınız kendinizi tarlada manavda görmeniz ise ne diyim siz de haklısınız
bu sokak satıcılarından biri eşinde olabilirdi .
meraklı olduklarını sanmıyorum ekmek parası derdıne düşmüş insanlar napsınlar?
her insan şanslı olarak doğmuyor.
böyle insanlara imrenerek bakıyorum
çalmıyor çıprmıyorlar
insan gibi ekmeğini taştan çıkarıyorlar.
nolcak şikayet edince
başın göğe erecek mi?? durduk yere insanları ekmeğinden etme!.
sokak satıcısı olmayan mevkilerde otur.
kusura bakmayında o durumda sizin eşiniz yada siz olsanız ne yapardınız? bu ne bicim bir düsünce ya.... Sürekli mahallenizde dolanıyorlarsa demekki mahalleli alışveriş yapıyor oradan ekmek çıkarıyorda orda bulunuyor kimse boş yerde sabahtan aksama kadar beklemez zaten.Ve rahatça satışını yapıyorsa demekki belediye tarafından da izinleri vardır diye düsünüyorum...
onların para kazanmak zorunda olması benim haklarımı gasp edebilecekleri anlamına gelmiyor.içinde bulunduğum durumu anlama gereği bile duymadan klavye başından atıp tutarak asıl şımarıklığı siz yapıyorsunuz
sen benim yazımı bi tamamen oku.. evet tabiki de vergi vermeyeleri koruyor ya da savunuyor değilim, ama kalkıp da burada ŞIMARIKLIKLA VE UKALALIKLA konu açıp bağırmalarından rahatsız oluyorum diyen üstüne bir de espiri gibi kendimi ruyamda tarlada manavda görüyorum derse kişi kusura bakma ama korurum da lafımı da söylerim.
konuyu vergiydi bilmemneydi diye dramatize edeceğine bence bizim yaklaştığımız yerden dramatize et.. konu vergi değil çünkü apaçık ŞIMARIKLIK.
'sesten rahatsızlık'
bi konuda da çokbilmiş biri çıkmasın illa muhalefet olacağım diye konuyu başka yöne çekmeye çalışmasın...
vergiyle ilgili bir sıkıntınız varsa eğer bence bir konu başlığı açın orada sıkıntıları paylaşalım.. bakalım görelim sokak satıcıları vergi kaçakçılığında kaçyüzbininci sırada çıkacak.. ha onlara da yorumumuzu yapalım.. ama burada konu farklı...
tabi siz de evinizde yayılıp sokaktan geçen satıcıların sesinden bıkıp şımarıkça düşüncelerde iseniz en büyük kabuslarınız kendinizi tarlada manavda görmeniz ise ne diyim siz de haklısınız
Bağırmamaları koşuluyla alınıyorlar içeriye,artık gerisi onların insafına kalmış.Hadi kendimi geçtim yaşlısı ,hastası var...Pazar yeri değil ki orası ,kaldı ki artık pazarda bile satıcıların car car bağırması yasak !..Medeni ülkelerde böyle oluyor.
Olay neden ekmek parasına döndü anlamadım.
Bu ülkede herkes gündüz çalışıp, akşam erkenden uyumuyor.
Gece çalışıp gündüz dinleneni var, hastası var, yaşlısı var, küçük bebeği olanlar var.
Benim KPSS gibi önemli bir sınavım var ama sabahtan akşama kadar camımın önündeki çocuk seslerini dinliyorum.
Çoğu zaman bütün konsantrasyonum gidiyor.
Azıcık susun desem bana demedikleri laf kalmıyor.
Küçücük çocukların karşısında haklıyken haksız duruma düşüyorum
Dalga geçiyorlar, kötü söz kullanıyorlar.
Camı kapasam sıcaktan ölürüm herhalde.
Vantilatörüm de yok.
Benim bunu çekmeye ne zorunluluğum var? siz söyleyin.
Üst sokağımıza her gün giysi satan bir adam geliyor. Megafon son ses açık.
Ben bunu dinlemek zorunda değilim.
Sürekli gelen insanlar ve herkes artık onların nerede olduğunu biliyor.
Bir genç çocuk var. Hiç bağırmaz, herkes onun orda olduğunu bilir ve gider ondan alır.
Ve bende hep ondan alırım.
Kazanamıyor mu şimdi bu vatandaş, onun ekmeğine mani olan mı oldu?
Anlatmak istediğim herkesin türlü türlü derdi, tasası, meşguliyeti varken böyle saatlerce ses dinlemesi asap bozuyor.
Bir olur iki olur alışana kadar.
Ama her gün olmaz.
Biraz empati diyorsunuz ya kurun empatiyi...
işte çocuğun doğası gereği üst katta evde ip atlıyor....gidip konuşmak işe yaramadı ona gece nöbet tuttuğumu ve gündüzleri de ders çalışmam gerektiğini söylemem işe yaramadı maalesef....çünkü çocuk böyle alışmış doğası gereği....babasının sözünü dinlemiyor.....gerçekten bu terbiyesizlik kaşısında ben de eski eşimde hasta olduk sinir bozukluğu....lojmandan attıramadık düşün o derece ciddi bir konu ....onlar mutlu ve relaksdı bense antidepresanımın dozunu biraz daha arttırmak zorunda kaldım.....konuşmakla anlaşamadık
Doğası gereği dediğimiz şey çocuğuma laf dinletemiyorum meali.
Çocuğun doğasına ayak uydurursanız kakasını altına yapmasından vazgeçirmeyip,tuvalet alışkanlığı kazandırmayıp, 10 yaşına kadar kakasını temizleyebilirsiniz mesela.
Veya doğası bu diyerek sabahlara kadar oturmasına göz yumarsınız veya doğası bu diyerek kardeşinin gözünü oymasına birşey demezsiniz.
Kötü alışkanları değişirmek çok zor biliyorum zaten bu bir anne bilinçlensin meselesi değil ki toplum olarak bilinçleneceğiz.
Hükümetin gürültü kirliliği ile ilgili bir tasarısı var diye biliyorum.
Adım atılacak galiba.
Ben bu başlıkta rahatsızlık veren çocukların hangi kafayla savunulduğunu gerçekten anlamıyorum...
bende hic cocuk olmamis gibi yorumlayanlari anlamiyorum cocuk cocuk laftan anlamiyor ne yaparsan ne dersen de helede erkek cocuklari hic anlamaz laftan ne yapsinlar yani...
avm.lerdeki çocuklar çok sessizler değil mi oyun oynarken.. işte kültür farkı bu olsa gerek... asıl avmlerdeki oyun parklarında insanın kafası şişer, oraya gidebilen çocuklar tamam şanslı da gidemeyen ailesinin götürmediği ya da avm olmayan yerlerdeki çocuklar ne yapsın?
küfüre ben de karşıyım çocuklarda ve büyüklerde ama aileden gelme olsun ama arkadaşlarından edinmiş olsun..
bu arada demekki siz de çocukken babanızın size bakış atmasını sağlayacak kadar gürültü ya da 'çocukça' hareketlerde bulunabiliyormuşsunuz değil mi?
aile terbiyesi çocuğun oyun oynarken 'carcar' bağırmasıyla ölçülmez. tekrar yazamıycam artık aynı şeyleri...çocuklar doğası gereği heyecanlanınca üzülünce mutlu olunca seslerini yükseltip bağırabilirler bu normaldir. eminim sizin kızınız da avm.de oyun oynarken bağırıyordur..
mtrlyz arkadaş;
avm leri oyun alanlarında elbetteki özgürce kuduracak çocuklar.oralar ne için yapılmış ki Allah aşkına.çocuklar eğlensin ve enerjilerini boşaltsın diye. ne saçma bir düşünce bu.bizim babamız biz e bakış atardı ama o bakışlar bize saygıyı öğretti.bütün çocukluğumuz bağırıp insanları rahatsız etmekle geçmedi.babam evde tadilat vs bişey yapılacağı zaman beş katlı binadaki on daireye de gider gürültü yapıcaz kusura bakmayın derdi.merdivenlerden inerken hiç ses çıkarmazdı.biz de onlardan gördük.
asla etrafımıza zarar vermezdik.bunu babamızdan korktuğumuz için değil.doğru davranış biçimini öğrendiğimiz için yapardık.
asla unutmayacağım bir olay:kızım üç yaşında felandı sanırım.ben de eşim de dışarıdayken nerde olursak olalım yerlere kesinlikle bir çöp atmayız.çöp yoksa cebimize ya da çantamıza koyarız.kızım da bunu gözlemlemiş olacak ki birgün markette meyve suyu verdik eline.kendisi açtı.kamışın poşetini çıkardığı gibi cebine koydu.
şimdi bu çocuğa biz zorla bişey yap demedik.daha sayamayacağım bir sürü örnek var.
aile terbiyesi bununla ölçülür.ben çocukken bağırmadım.edebimle oynadım büyüdüm.şimdi aynısını benim çocuğum yapıyor.
illa terbiyesiz mi olmak lazım.çocuk demek hiçbir sınırı görgüsü olmamak mı demek...mantıklı konuşun biraz yaaa
Sizi tebrik ediyorum. Benim ailemde de mesela pikniğe gittiğimizde bizim olsun olmasın çöpleri toplardı babam. Bize bir şey demediği halde biz büyüdük, bizler toplamaya başladık. Annemle babam sarayda büyümedi. Onlara kimse görgü öğretmedi. İşçi bir babanın evladıydık. Ne var ki bu işler eğitimle kültürle olmuyor. "İnsanın" içinde olmalı.
insanlar bazen gerçekten saygısız olabiliyorlar......ankaradaki evimiz müstakil.....kardeşim o zamanlar hemşireydi.....nöbet tutar eve gelir biraz uyuması gerektir....o gün yine nöbeti vardır.....evinin önünde oturan yan komşumuza deriz ki lütfen konuşurken sesini biraz alçalt bir dakka susar ikinci dakka yine aynı.....kendi kocası söz konusu olduğunda çıtı çıkmayan kadın düşünün.....konu çocuklar satıcılar dahi değil.....bu konular ahlaki yapının bir parçası diye düşünüyorum biraz da....kendine yapılmasını istemediğin birşeyi başkasına yapmayacaksın
Bende bir ara kısa bir dönem vardiyalı çalıştım. Gündüz uyumak kabus gibiydi. Allah gece çalışanlara sabır, insanlara da biraz insaf versin.
Konuyu geyiğe çevirmeniz anlamsız.Parayla olmuyor bu işler.İster sitede otur,ister gecekonduda saygı yoksa görgü de yok,görgü yoksa saygı da...
Güzel bir özetti.
İnsanların tek dinlenme,kafa dinleme yerleri evleri,rahatsız olanı bu kadar yadırgamak üstelik yargılamak da vicdansızlık olsa gerek.
Sokak satıcıları,sokak düğünleri,çocuk bağırtıları,ramazan davulcusu...
Herkes hoşgörüyle karşılayacak değil,kimsenin çalışma şartlarını,sağlık durumlarını (hastası olan,hasta olan..) bilemez.
Hiçbir sorunu da olmayabilir,"rahatsız olmak" başlı başına bir sorundur zaten.
Neden bu kadar garipseniyor ki?
Şehir yerleşim yerlerinin belli kuralları olması gerektiğini düşünüp buna inanıyorum.
Bu bağlamda kimse kimsenin vicdanını sorgulamamalı.
Tüm bunları gürültü olarak değerlendirip rahatsız olanlar vicdansız,hoşgörüsüz,"gereksiz modern" vs. olmuyor.
Evinde rahat etmek-rahat etmeyi istemek insanların en doğal hakkı.
Satıcılar konusunda aslında şöyle bir düzenleme getirilebilir:Sesler aşırı yüksek olmadan,belli bir zaman dilimi içinde izin verilebilir.
Sabahtan akşama kadar olması bence çok yanlış.
Çocuk gürültüsüne gelince,çocuklar da sabahın köründen gece yarılarına kadar sokakta bağıra çağıra oynamamalı.
Oyun heyecanı içinde ses yükseltmelerden bahsetmiyorum,olabilir şeyler fakat çığlık çığlığa bağırmalar,küfürler,kavgalar,evin ziline basıp konuşmak yerine durmadan "annneeeee,babaaaa" diye evlere bağırmalar gerçekten sinir bozucu olabiliyor.
"Kimse kınadığını yaşamadan ölmezmiş" hiçbir bilimsel niteliği olmayan bu sözü haklı olarak hiçe sayarak söyleyebilirim ki,eğer ilerde çocuğum olursa kesinlikle sabahtan akşama kadar sokakta oynamasına,gereksiz yere bağırıp insanları rahatsız etmesine engel olacak ve çocuğuma her şeyi "dozunda" yaşaması gerektiğini öğreteceğim.
Asla sabah dışarı salıp gecenin körüne kadar ne yaptığını umursamadan dışarıda oynamasına müsade etmeyeceğim.
Kendi özgürlüğünün başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bittiğini öğreteceğim.
Ramazan davulcusu olayına girmek dahi istemiyorum,rahatsız olduğumuz bir şeyin bir de üzerine para vermek bana hep trajıkomik gelmiştir.
Böyle düşünenlerin çoğalması için ne yapmak gerek bilmiyorum.
satıcı sesini pazarda duyursun çarşıda duyursun ana caddeye çıkıp tezgahını kursun da bi zahmet kapımın önünde yarım saatte bir bağırmasın.ayrıca evet sokaktaki çocuklar gürültü kaynağı ne dememi bekliyordunuz ki?okul,çalışma ve uyku düzenimden dolayı sizin kadar hümanist düşünemiyorum malesef.ayrıca bahsettiğim çocuklar "oyun" olsun diye evimin karşısındaki askeri lojmanlara torpil atan çocuklar.gırtlak sıkmak az değil mi sizce de?
Burada oyun oynamak için çocukların arabaların tepesinde zıplayarak kaportayı yamultmaları, çizmeleri, insanlara maddi zarar vermelerine ses çıkarmak tahammülsüzlük malesef. Akşama kadar gün yüzü görmemiş küfürler duymakta çocuk cıvıltısı oldu zaten.
Konuyu gereksiz bulanlar bence biraz empati yapmalı.
Benim için de sorun edilecek bir olay değil, ne satıcılar ne çocuklar ne de davulcular. Zaten uykusu ağır biriyim davulcu eve girse gene uyanmam. Ama herkesin uykusu bir değil ki... Kimi çıt çıksa uyanır kiminin ruhu duymaz. İnsan özellikle yorgun, sinirli, gergin olduğu zamanlarda ufacık bir gürültüye bile gelemez. Herkesin hayatı sıradan ve monoton geçmiyor maalesef. Tüm gün iş yerinde kafa patlatmış kendini eve zor atan insanlar da var hayatını değiştirecek sınavları olan öğrenciler de.
Yapacak bir şeyiniz olmadığında çocuk seslerine dalıp huzur bulabilirsiniz ama bir öğrenci evinin önünde bıcır bıcır oynayan çocukların sesleri arasında nasıl dersine çalışsın?
Rahatsız oldu diye suçlamak da neyin nesi yahu?
Bizim dinimizde soğan sarımsak yemek bile kul hakkına giriyor başka bir insanı rahatsız ettiği için.
Daha neyin tartışması bu?
İnsanlar rahatsız oluyorsa daha ötesi yok.
Evet topluluk içinde soğan sarımsak yenmemesiyle ilgili bir hadis bile var. İnsanları rahatsız etmek kul hakkına girer. Helallık almak lazımdır.
kendi evinde rahatsız edilmeden kafa dinlemeyi istemek de kabahatmiş meğerse.yani bir de tahammülsüzlüğü eleştiren insanların bu kadar zararsız bir isteğe tahammülsüzlüğü de ayrı bir ironi
satıcı sesini pazarda duyursun çarşıda duyursun ana caddeye çıkıp tezgahını kursun da bi zahmet kapımın önünde yarım saatte bir bağırmasın.ayrıca evet sokaktaki çocuklar gürültü kaynağı ne dememi bekliyordunuz ki?okul,çalışma ve uyku düzenimden dolayı sizin kadar hümanist düşünemiyorum malesef.ayrıca bahsettiğim çocuklar "oyun" olsun diye evimin karşısındaki askeri lojmanlara torpil atan çocuklar.gırtlak sıkmak az değil mi sizce de?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?