bir erkek aldatıldığı halde neden ayrılmaz karısından?


Ben de evlenmeden önceki birlikteliklere karşı olmakla birlikte, sadece bir örnek vererek toplumun bize empoze ettiklerini dile getirdim.
Sonuçta, toplumun buyurduğu ölçüde hareket etmediğimizde birey olarak dışlanmış olmamak adına bazı kurallarımızı ezmek ve bazı şeyleri görmezden gelmek hatta yeri geliyor boyun eğmek zorunda kalıyoruz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Kadın çocuk istiyorum derken diğer adamlardan hamile kalmasın.

Adamın neden ayrılmak istemediğinide bir türlü anlamadım.Bana göre ne para ne başka şey böyle bir evliliği yürütemem.
 
yorumları okuyamadım sadece konuya gore yorum yapacagım .

adamın karısı tarafından aldatıldıgını kımden ogrendın ?

eger kendısı soyledı ıse zaten hep boyle olur .

aldatan aslın da kendısıdır ama,yenı kısıyı tanırken bunu dıyemez

ne yapar esıne suc atar ,karsı tarafı bır yer de tav edebılmek ıcın .

aldatan erkeklerın yenı kısıye sıktıkları palavralardır bunlar .

"evlı gıbı degılız ayrılmak uzereyız sıddetlı gecımsızlık var aramız da

aynı evde ıkı dusmanız evlılıgımız de bıtmek uzereydı zaten

esım benı aldatıyor" v.b..

bunun gıbı bahaneler uretırler,ama bı'de bı bakarsın kı ayrılıcam

dıyen adam cocuk da yapar ne ılgınc degıl mı :)

ayrıca sızın aranız da bı ılıskı yoksa da ,bu kadar sızı ılgılendırmemelı dıye dusunuyorum .

 
Bir erkek karısını aldatıyorsa söyleyeceği ilk şey evliliğim iyi gitmiyor,2.şey aileler araya gırer bırakamıyorum mecbur devam edıyor,3.su ıse çocuk olmasa çoktan ayrılmıştık olur.Siz bunları hazmedecek kadar yureklıysenız adamın ne yaptıgını neden yaptığını soruşturmayın bence.
 
"[Kadının zinası üzerine]

Me-ti'ye, evli kadının kocasına sadık kalmamasının ahlâka aykırı olup olmadığı soruldu.
Me-ti, şöyle karşılık verdi: Bir bardak çayın, yatağın, kitabın, bir kadının cinsiyet organının, kısacası her şeyin ancak satın alınabilerek elde edilebildiği bir ülkede, alıcının aldığını kendine saklamasını engellememek gerekir. Bu apartmanda daire kiralarsam, ev sahibi bu dairede başkalarını da oturtmak hakkına sahip midir? Cinsiyet organını kiralamak için para alan kadının, organını başkalarına da kiraya vermesi, tersi taraflar arasında kararlaştırılmış olmadıkça, ahlâka aykırıdır.

Ancak bu tür ülkelerde cinsiyet organını kiraya vermeyen kadın ne yiyecek bir lokma, ne de bir barınak bulabilir; dolayısıyla o kadının aldatması, yalnızca ahlâka aykırı olan bir sözleşmeye aykırı davranmak anlamını taşır.

Düşünün ki, çıplaklığını satmayan kadın, bu çıplaklığı örtmek için bir şey alamaz! Demek istediğim şu: Bu ülkelerde hem zina, hem de evlilik ahlâka aykırıdır."


Bertolt Brecht,
Me-ti, Buch der Wendungen.


Bu bağlamda erkeğin aldatılmaya göz yumması meselesini bireysel boyutta incelemek son derece yanlış.
Kokuşmuş olan sistem ve dolayısıyla kurumlardır zira.

Erkek yaptığında "Canım bir kereden bir şey olmaz, yuvanı yıkma"cılar burada "Kadına hücuuum!" zihniyetine bürünüyorlar.
Bu düşüncede olmayan hatunları elbette tenzih ederim.
Üstelik burası için konuşmuyorum, geneledir benim sitemim.

Gerçekten hayatlarımızda çok fazla riyakârlık yok mu?
Umarım burayı kafa yormuş birileri okur da yeni bir bakış açısı katabilirim bu güzel insanlara...
 
kadin aldatildigi halde devam ediyorsa pekala erkekte devam edebilir ,biz kadinlar erkekleri farklilastiriyoruz..
 
karadutsarabi, Me-ti'den alıntınızın ufkumuz üzerine farklı bir bakış açısı nasıl olacak ?

Sizin bu metinden tam olarak anladığınız nedir ? Sistemi yargılamak adına inceden bir kadını aşağılamak yok mu ?
Yoksa yanlış mı anlıyorum ?
 
-Danışıklı dövüş... Adam da karısını aldatıyordur büyük ihtimal..

-Etraf ne der korkusu.

- Düzenim bozulmasın... İkisi de birbirini aldatıyor gönüllerini eğlendirdikten sonra gidecek bir kapıları var... O da evleri. Orası artık onları sığındıkları bina olmuş, çevreye karşı bir kurtarıcı, ikisi beraber mi beraberi evli mi evli. Şimdi boşansalar o kadar lafa söze cevap verecek, göğüs gerecek gücü de yoktur adamın.
 
Son düzenleme:
bence adam karısını aldatsada kabullenmez böyle birşeyi yani Türk erkeğinden bahsediyoruz üç tane karısı olsa yine karısının başka biriyle olmasını hazmetmez bence ya adam onursuzca karısına çok aşık herşeyi sindirmeye çalışıyor yada çok çok özel bir nedeni var boşanmak istemiyor yoksa normal şartlarda bir çok kadın aldatılmayı kabulleniyor ama erkekler asla
 

Ufkumuz şeklinde genellediğinizden kafa yorduğunuzu düşünerek yazıyorum.

Buna kafa yoran bir kimse bir rezillik halinin farkında ve bundan rahatsız; fakat aynı zamanda da tesvir etmek, tam anlamıyla kafasında şekillendirmekten uzaksa bu yazı bir şeyleri anlamlandırmasında, bazı kavramların da kafasında oturmasında yol gösterici olacaktır.
Tüm bunlar olurken önyargısız yaklaşmak esastır.

Brecht alıntı yaptığım pasajda belirtmiş, "bu gibi ülkelerde".
Oradaki tespitler de haliyle bu boyutta geçerli oluyor.

Brecht, "Bu benim düşüncem, kadınlar üstünü birtakım terimlerle kapatsak da olsa alınıp satılabilir, problem yok." demiyor.
Bahsi geçen sistemde bir kadının varoluş şekline dem vuruyor, bunun sonuçlarını yazıyor.
Kadını aşağılayan zaten sistemse, kör göze parmak uzatmak kadını aşağılamak anlamına gelmez.
Kadın bu durumda, biraz oturup soluklanıp düşünün anlamına gelir.

Yanlış anlamışsınız demeyeceğim, zira kimsenin algılarına laf etmek haddime değil.
Yalnızca yazıya kast ettiği, işaret ettiği noktalardan uzak bakmışsınız diyebiliyorum.
 
Bir şey daha eklemek istiyorum çünkü az sonra oğlumla dışarı çıkacağız, takip edemeyeceğim.

Brecht'in bahsettiğim pasajından ne anladığım da sorulmuş, buna da cevap vereyim.

Fazla uzağa gitmeme gerek yok.

Annemin babası annem 8 yaşındayken vefat etmiş.
Anneannem, annem ve kardeşleri hiçbir güvenceleri olmadığı için ortada kalmışlar.
Annem anlatır, 5 yaşındaki kardeşini alırmış, inşaat kenarlarından moloz toplarlarmış hurdacıya satmak için.

Annem 16'sına gelince babamlar istemiş annemi.
Köy yeri, babamlar da mülk zengini. Anneannem hiç düşünmeden evlendirmiş annemi.

Sene 2001. Babam boşandı annemden.
Zaten sürekli aldatırdı.
Annem sineye çekerdi "Evlatlarım küçük, boşanırsam ne yaparım ben." diye.
Annem ilkokul mezunuydu.

Biz dört kardeşiz. İki ablam ve bir erkek kardeşim var.
En büyüğümüz, ablam 20 yaşında o zamanlar.

Babam çekip gitti.
Annem 3 ay boyunca yemedi, içmedi.
İstese de yiyecek bir şey yoktu zaten. Yalnızca "Benim Kenan'ım yapmaz." dedi, sürekli.
Ablam en sonunda "Yeter artık!" şeklinde ufak bir cinnet geçirdi, annemi aldı karşısına.

Annem anlattı, biz dinledik.
Annem anlattı, biz ağladık.
Annem anlattı, ben o gün bir şeylerin farkına vardım.

Annem meğerse yıllarca babamı hiç sevmemiş.
Babamdı bize para getiren.
Bizi terk ettikten sonra yapabileceği hiçbir şey yoktu annemin. Daha doğrusu o böyle düşünüyordu.

Bu 3 ayın sonunda kendini toparladı. Gücünün farkına vardı.
Sürekli geliştirdi kendini. Çalışmaya başladı.
Biz dört kardeş o zamandan bu yana çalışırız.

Annem bu bahsettiğim, herkesten çok güvendiğim, sevdiğim insan.
Brecht, "Kadının cinsiyet organı alınıp satılıyor bu ülkelerde." dediğinde gocunmuyorum.
Bunu anneme de sorsam, aynısını söyler. Gocunmaz.

Bir şeylerin değişmesi gerekir. Bunu da ancak bilinçle halledebiliriz.
Alınarak değil.
 
siz o adamdan neden ayrılmıyorsanız ondandır. sonuçta sizi de karısıyla aldatmış
 
Midesi alıyor demek ki cok ilginc..Kadın tam bir yüzsüzmüs hamile kalsa bile kimden oldugu süphesiyle pek tadını cıkaramaz heralde adam..

Kadın çocuk istiyorum derken diğer adamlardan hamile kalmasın.

Adamın neden ayrılmak istemediğinide bir türlü anlamadım.Bana göre ne para ne başka şey böyle bir evliliği yürütemem.



bence de, belki de kadın diğer adamlardan birinden hamile kaldı bile ve sonrada cümbür cemaat galeyana getirmek için böyle garip bi şekilde kocasına ilan etti
 
onlar tencere kapak olmuş artık. ne olursan ol,ne yaparsan yap,dön dolaş yine bana gel demişler.
sen içinden sevmeye devam ederken o kişi ile görüşmeyede devam ettin mi?

hayır, daha önce dediğim gibi biz karşılaştıkça merhaba nasılsın nasıl gidiyo seklinde konusuyorduk
 
Yabancının yanında anlatmakla ilgili yorumumu bu yazdıklarından yola çıkarak yazdım.

karısının aldattığını herkese anlatıyomus zaten bi tek sen biliyosun deyip bende sanırım yine öyle bir anlatma üzerine denk geldim bende sadece arkadasım biliyo sanıyoken herkes su aralar onları konustğu için bana da anlattı bana anlattı diye konusmalar ortaya cıktı
 
bunun cevabını o insanların hayatından uzak 5. 6. 15. 20. vsvs yani en dış kapının dış mandalları bile olmayan burdaki yabancı insanlar nasıl verebilir??? dünyadaki hayatlar kadar, fikir kadar, insan kadar sebebi olabilir...bunu sormak bile gereksizdir...

ve evet şaşırtıcı olan"aldatılan kadın neden affeder" i sorgulama ihtiyacı hissetmezken "aldatılan erkek nasıl affeder" e cevap bulmaya çalışmak...en kolay cevap; aldatılan kadın neden affediyorsa aynı sebepler düşünülebilir...
 

yok kızmadım yazdıklarına, saygı cercevesinde herkes düşüncelerini tabi ki yazabilir, evliliklerini takip etmiyorum sanırım bunu anlatamadım ya da adama olan hislerimden doalyı anlanmak istenmiyorum. Bu yazdıklarımın hepsi sürekli etrafımda konusuluyo, etrafımda dönüyo olaylar..kulaklarımı tıkasamda yine duyuyorum çünkü ortak arkadaslara ve cevreye sahibiz.
 


söylediklerine katılıyorum peki o zaman neden sağda solda bir tek sen biliyosun deyip eşinin kendisini anlattığını söylüyo?? sahip cıkmak böyle mi olur?
 
alışkanlık olmuştur evlilik. ya da sevgi ve aşk olmadığı için pekte aldatılmış gibi hissetmemiştir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…