Bir hikaye de benden diyelim...

aaktann

bu kız delii yhaa :))
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
8 Ocak 2012
134
0
31
Diğer
Selçuk Üniversitesi mezunuyum.. Okul hayatım süresince birkaç kez gördüğüm, selam dahi vermediğim bir kişiye yıllar sonra aşık olacağımı söyleseler güler geçerdim..

Onunla okuldan mezun olduktan 1 yıl sonra tanıştım.. Facebook sayesinde O yurtdışında çalışıyordu o esnada, bense evde atama bekleyen çaresiz Tüm gün kpss ye çalışan biriyken onunla sohbetim sonrasında facebookta sohbet sayfasını açarak onunla sohbet eder hale gelmiştim. Tuhaf bir sohbetimiz vardı, bir başlayınca saatlerce süren.. Sonra msn ve telefonda görüşmeye devam ettik.. Bu arada onun sevgilisi vardı. Hatta o da üniversiteden tanıdığım biriydi. Bana anlattığına göre aslında istemediği bir ilişkiymiş ancak ayrılmak istediği zaman kız arkadaşı intihar etmekle tehdit ediyormuş ve o bunu dikkate almazsa gerçekten intihara kalkışıyormuş.. O yüzden ayrılamadığını ama görüşmediğini de söyledi..

Tabii ben bu konulara çok takılmıyordum, çünkü sevgilim değildi, arkadaşımdı yalnızca..

Birgün canımı sıkan bir durum nedeniyle (bunu paylaşamıcam çok özel bir konu) ondan "Ya bak biliyorum çok saçma ama ben senden bir şey istiyorum, sakın beni yanlış anlama ama birkaç günlüğüne benim sevgilimmiş gibi facebookta benimle muhabbet edermisin" dedim.. O da " Aslında ben de senden aynı şeyi isticektim, böylelikle ben de kız arkadaşımdan ayrılırım belki" dedi ve böyle bir anlaşma yaptık aramızda...

Bu oyunumuz birkaç gün ve yalnızca facebookta sürmesi gerekirken o bunu telefonda bana attığı mesajlarda da devam ettirdi.. Hatta o kadar ileri gitti ki Türkiyeye ailesinin yanına geldiğinde kız arkadaşı olduğumu söylemiş.. Neden böyle bir şey yaptığını söylediğimde ise kız arkadaşının sürekli annesini aradığını o yüzden de konunun kapanması için benim onun sevgilisi olduğumu ailesinin bilmesini istemiş..

Neyse nihayetinde planımız tuttu.. Ben de o da amacına ulaştı, kız arkadaşından ayrıldı.

7 Eylül.. Onun doğum günüydü..
Ben çakma sevgilim mutlu yıllar diye bir mesaj atmıştım

Ama ondan cevap gelmedi..
Akşamüzeri baktım bir mesaj.. Lütfen msn'e gelirmisin?
Neyse hemen msni açtım, o kamera da açmak istedi..
Kabul ettim, bir baktım rengi atmış bir halde.. Yani şaşkın bir haldeydi..
Ne oldu dedim..
Benim seninle bir şey konuşmam lazım, beni dinleyebilir misin? dedi..
Tabii, hayırdır, iimisin dememe kalmadan sus, beni dinle yalnızca dedi..

"Şimdi uykudan uyandım.. Rüyamda seni gördüm.. Sen benim gelinimdin.. Eşimdin, herşeyimdin.. Belki saçma gelecek sana ama sen benim ruhumsun, bak birkaç günlük sevgili muhabbetinde dahi ben ne kadar mutlu oldum sana anlatamam.. Ben bu sevgiyi kız arkadaşımda hiç tatmadım.. Ben sevmeyi sen de öğreniyorum aslında.. Ve bu rüya bizim rüyamız.. Ben seni hayatımda sonsuza dek sevgilim, eşim, herşeyim olarak görmek istiyorum.." dedi..

Şok oldum!.. Bir müddet seslenemedim.. Sonra ama ile başlayan cümleler kurmaya çalıştım.. Ama nafile!..
Sus! dedi.. Bana olumsuz cevap verme.. Biz mutlu olacağız.. Denemelisin, bilemezsin, bilemeyiz.. Ama mutlu olacağız!.. dedi..

Bu sırada sevgili annecim benim onunla konuşma seslerimi duymuş ve bir ara gelip kapıdan bizi izlemiş..

Ben ondan bir müddet düşünmek için izin istedim.. O ise olmaz yarım saatin var dedi

Neyse tam pc 'yi kapadım arkamı döndüm kiii annem

Gördün işte, napıcam ben, ben kimseyi istemezken hayatımda bana nasıl ısrar ediyor, ben yüreğime birini almaya korkuyorum anne dedim...

Annem; "Ben tanımıyorum arkadaşını, ama söylediklerinde samimi gibiydi.. Dene kızım, denemeden bilemezsin" dedi...

Vee ben tuhaf bir şekilde o gece onun teklifini kabul ettim.. Ne kadar saçma bir şey olduğunu düşünerek hemde

Böylece ilişkimiz onun doğum gününde başlamış oldu.. 15. günümüzde ilk defa bir araya geldik. Benim için 1 günlüğüne Türkiyeye gelmişti.. Çok tuhaf bir duyguydu.. Bir anda sevgili oluyorsun ve bir araya geliyorsun.. Konuşacak şey bulamıyordum ben; o ise benim gözlerime bakmaktan kendini alamıyordu..

Farklıydı bakışları, gülüşü, elleri.. (özledimmmmm)

Öyle ya da böyle bir ilişki güzel bir şekilde devam etti ve o senin yılbaşında ben ablamın yanında kalırken ablamla gizli bir görüşme yaparak bana sürpriz yaptı ve yaklaşık 5 gün kadar yanımızda kaldı.. Bu sayede onu daha çok tanıdım.. Hatta ona bağlanmaya başladım... Tabii ki ablam da onu tanıdı..

yanımızda kaldığı akşamlardan birinde bir sohbet sırasında ben "Benim öyle pırlantalarda falan gözüm yok, gönlümüz bir olsun, samimi bir ilişki olsun ottan yüzüğe de razıyım, yüzük yalnızca bir sembol" demiştim.. Yılbaşı gecesi başbaşa dışarı çıktık.. Çok güzel bir gecenin ardından eve dönerken bir yerde durdu ve beni arabadan indirerek gel benimle dedi.. Neyse ben şaşkınlıkla onu izlerken bir kaldırım kenarından çim kopardı..

BAK BENİM ŞUANDA NE PIRLANTALARIM NE DE PAHALI HEDİYELERİM VAR SANA.. BENİM KOCAMAN SENİ SEVEN BİR YÜREĞİM VAR.. BENİM EŞİM OLURMUSUN? dedi... Şok oldum.. Hem gülmek hem de ağlamak hissini ilk defa o an hissettim.. ŞAşkınlık bu olsa gerekti sanırım..


Vee nihayetinde teklifini kabul ettim... Yılbaşı sabahı onu tekrar yurtdışına uğurladım ve kimse ardından o kadar ağlamamıştım, üzülmemiştim...

Sanırım aşık olmaya başlamıştım...

Bu sırada şubat ayında benim atamam oldu ve artık yavaş yavaş aileler ilişkimizi tam anlamıyla öğrenmeye başladı.. Ben onun, o benim ailemle görüşmeye başladı. Nyse ben ya nisan ya da mayıs ayında göreve başlıcaktım ve o sırada benim kıskanç sevgilim hemen nişan yapmak istedi.. Amaç benim işe bekar biri olarak başlamamı istememesiydi..

TÜM FELAKETLERİN BAŞLADIĞI BU KOCA SEVDANIN BENİ BU KADAR YALNIZ BIRAKACAĞINI BİLSEYDİM ASLA BU KADAR ÇOK SEVMEZDİM...


Daha fazla ayrıntıya dalmadan anlatayım..

Bir sürü uğraş sonucu ben babama evlenmek istediğimi söyledim, onu söyledim ve babam da gelsin istesinler dedi..

Aramızdaki mesafe 24 saatten fazla

Bu arada ben işe başladım tabii.. İşe başladım ve 4 gün sonra nişanım oldu...

Muhteşemdi herşey.. Heycanlı, huzurlu, mutlu..

Bir kız vardı mutluluktan uçan, gözleri gülen..
Bir erkek vardı hayatına kavuşmuş, sonsuz mutluluk içerisinde..


Her şey yolunda giderken evlilik planları biraz daha biraz daha uzağa atıldı.. Çünkü onun yurtdışında çalışması benimse devlet memuru olmam sorundu.. Bir araya gelebilmemiz için birimizden birinin taviz vermesi gerekiyordu ve ben her fırsatta söyledim ben seninle gelirim, benim için her yer cennet diye.. Tabii bu sırada onun yurt dışındaki işi bitti.. Artık başka bir ülkeye gitmesi gerekiyordu.. Libyaya..

Biliyorsunuz ki Libya son zamanlarda çok karışık o yüzden ikimiz de istemedik Libyayı.. O sürecte türkiyede kalmaya karar verdi ancak unuttuğu bir şey vardı.. ASKERLİK...

Yurt dışında olması nedeniyle tecil işlemlerini unutmuş benim akıllım ve türkiyede kaldığı kısa bir süre sonra askere alındı.. Gecen sene aralık ayıydı..

Hem gururlandığım hem de çok üzüldüğüm günlerden biriydi..

Onun için zor oldu.. Şok olmuştu, beklemediği bir anda askere gitti.. 3 gün içerisinde belli oldu herşey ve 3. gün birliğine teslim oldu..

Ben hep destek olmaya çalıştım ona..

Ama o çok büyüttü gözünde.. Hatta öyle bir noktaya geldi ki; askere benim yüzümden gittiğini ben olmasaydım yurtdışında kalacağını ve daha askere gitmeyeceğini söyledi (

Ben fevri biriyimdir.. Kızdım mı tam kızarım ve onun bu sözlerine çok kızdım..

Anlıcanız tartışmalarımız arttıkça arttı..
Ben çalışıyorum.. Gece yarıları olay oluyor (otopsi, yakalama giibi) ve gitmem gerekiyor gece yarısı demeden.. Kısaca zabıt katibiyim..

Ama o bnu kaldıramadı.. Zaten askerliğin verdiği bir sıkıntı varken üzerinde bu sefer bana sarmaya başladı..

Ee sen gece yarıları kiminle ne için gidiyorsun? Otopsi ayağında kendine sevgili yaptın değil mi? söyle hangisi sevgilin demeye başladı..

İnsan halidir.. Bir seslenmiyor, iki seslenmiyor ama ücüncüsünde patlıyorsun..

Ya da işten geliyorum yorgun bir halde.. İnanın yemek yemeden uyuyup kaldığım günleri bilirim.. Ki yine o günlerden biriydi ki beni aradı.. Biraz konuştum ama ağzımı açmaya mecalim yok.. Canım çok yorgunum, birkaç saat sonra arayabilirsen o zaman konuşalım ben de kendimi toparlarım hem biraz dedim.. Demez olaydımm.. Resmen ağzıma s... töbee töbee!!!

Yine seslenmedim.. Kızıyorum ama bişi diyemiyorm çünkü adam askerde..

Sevgimizi attk bir kenara ve hergün tartışmaya başladık..

Bu sırada o doğuda askerlik yapmıyodu.. Batıdaydı.. Yani bir nebze rahattı. Ama çok gözünde büyütmüştü ve ben buna çok kızıyordum.. inanın bir müddet babasının tayinin olduğu yerde yaptı askerliğini ve her haftasonu evci çıkıyordu.. Sonradan bu durum anlaşılınca yeri değiştirildi ancak yine batıdaydı...

Ben sitem ediyordum bazen.. Bak doğuda değilsin, oradaki askerlerimiz bir saniyenin hesabını yapıyor.. analarına, sevdiklerine bir dakika sonra haber verebilecekler mi bilemiyorlar ne olursun bitanem biraz daha metanetli ol, şükret durumuna diyordum ama ben bu sözlerimin ardından eşşek gibi azarlanıyordum...

Sanki beni seven adam gitti yerine acayip bişi geldi..

Yanına gidip geldim.. Onu birliğine teslim ettim.. Deliler gibi bilmediğim memleketlerde yollarda ağlaya zırlaya geldim..

Birgün bu kahrolası facebooka bebeklik fotografımı koydum ve şu sözleri yazdım "KEŞKE HEP BEBEK KALSAM, BENİM İÇİN EN BÜYÜK ŞEY YEMEK YEMEK, UYUMAK VS OLSAYDI.. VE YAŞAYACAĞIM AYRILIĞIN EN BÜYÜĞÜ ANNEMİN KUCAĞINDAN BAŞKA BİR KUCAĞA SEVİLMEK İÇİN GİTMEK OLSAYDI"..

Bu sözümdeki ayrılık meselesi de ondan ayrı kalmam sebebiyle yazmıştım..

Neyse arkadaşlarım yorumlar yapıyor, canım benim az kaldı sabret falan diyor.. beğeniyorlar.. Bu arada telfon caldı baktım nişanlım arıyor..


Ben bir hevesle açtım ki anlatamam.. Hani belki bugün iyi konuşuruz diye ama yanılmışım.. Bana öyle bir patladı ki; şuan bu cümleleri yazarkn o ana gidiyorum ve ölmek istiyorum.. Benim ne gurursuzluğum kaldı, ne çok afedersiniz o..luğum.. Sebep ne? Fotografa yazdığım sözler!!

Neymiş, ben bir başkasını seviyormuşum ve ondan ayrı kalıyormuşum.. Bana da bu yakışırmış zaten.. Bana güvenmiyormuş, ben her haltı yicek biriymişim..

Sesimi dahi çıkaramadım.. Tüm herşey boğazıma düğümlendi.. Ağlayamadım bile!..

Yaklaşık yarım saat saydı sövdü.. Ve sustu.. Bitti mi sözlerin dedim.. Evet bitti dedi.. Beni dinlemek isticekmisin dedim.. Tabii ki hayır, neyine inanacam sen söyliceni söylemişsin zaten dedi!.. Tamam kapatıyorum dedim.. Ve telefon suratıma kapandı..

Odamdan bir sinirle çıktım ve parmağımdaki yüzükleri çıkararak annemin kucağına fırlattım.. Annem ve babam hayretler içinde kaldı.. Ben direk BU İŞ BİTTİ dedim.. Tabii bizimkiler beni sakinleştirmeye çalıştı..

Ben hala ne ağlayabiliyorum ne de konuşabiliyordum..
En sonunda babam gelip bana sarıldı ve anlat kızım dedi...


Ben bir hızla olan biteni anlattım ve ağlamaya başladım.. Sanırım sabaha kadar ağladımm..

Bu arada 1 hafta görüşmedik..

Sonra bni aradı ama bende konuşacak mecal kalmadı.. Çünkü beni seven adam, benim nişanlım, eşim beni dinlemedi.. Bana güvenmediğini söyledi...

aradğında ona söylediğim tek şey.. Bitti demek oldu...
Asla istemediğim bir sözü söylemiştim ona.. O yalvardı yakardı.. Ama olmaz dedim..

En son araya aileler girdi.. Tamam dedim, denicez.. Ama 1 ay kadar sürdü.. Çünkü 1 aylık süreçte yine tartışmalar vs devam etti.. Ve en son bana şu cümleyi kurdu..

BEN ASLINDA SANA HİÇ GÜVENMEMİŞİM.. DAHA DOĞRUSU SANA GÜVENİP GÜVENMEDİĞİMİ DAHİ DÜŞÜNMEMİŞİM.. ÇÜNKÜ BEN YALNIZCA SANA AŞIK OLDUM.. AMA SANA GÜVENMİYORUM...


bu cümle beni yıktı.. Hangi insan evladı bunu söyler.. Hem de onu deli gibi seven, eşi sıfatıyla, namusu olarak gördüğü kişiye söyler..

Ve bu cümle üzerine ayrıldık..

1 hafta aptal gibi dolaştım etrafta.. Ne ağladım, ne bir kelime çıktı ağzımdan.. Ona olan sevgimin yerini nefret kapladı bir müddet.. Sonra onu tekrar özledim..

Hee bu süreçte onun ailesi barışmamız için hiçbir şey yapmadı. Çünkü onlara beni aramamaları için kötü şeyler söylemiş.. Gurur yapmış.. Sonradan öyle söyledi...

Ablasıyla tartıştım, benden cok igrenç bir şekilde takıları istedi.. Gönderdiğim halde, abla kargodadır bir iki güne elinizde olur dediğim halde ne hırsızlığım kaldı, ne haysiyetsizliğim.. hadi ben neyse aileme söylemediklerini bırakmadı ablası ve ben de en sonunda dayanamayıp ağzıma geleni saydım (

Nihayetinde ayrıldık 25 haziran 2011 de...

Bugün olmuş 9 nisan 2012 tüm bu olanlara rağmen ben onu özlüyorum

Ayrıldıktan sonra bir kaç kere görüştük.. Tekrar deneyelim dedik ama tartışmaya devam ettik.. (

Onu seviyorm, insan kolay kolay kimseyi eşi olarak görmez, kabullenmez.. Ben onun gözlerini, ellerini, yüreğini, her şeyini seviyorum...


Şimdi yanımda yok..

Tüm olanlara rağmen onu sevmek hata mı?
 
Sen onu değil canım o olduğuna inandığın kişiyi özlüyorsun....

Allah kolaylık versin.. Zaman kabuk bağlayacak unutma.. Unutursun diyemem dolu dolu yaşamışsın...
 
sanan güvenmemesi için yeterli bir sebep göremedim..Aslında olay askerlikte onda bunda değil , kişinin beynindee.kendi kurduğuna kendi inanmışş.Açıkçası hikayenin sonunda evlilik olur falan diye sanmıştım..En doğrusunu yapmışsın ama erkek arkadaşın dğişmediği dürece bu ilşki ikinizide yıpratırdı.Sende denediğinizi ama değişemediği aynı devam ettiğini söylemişsin.Umarım karşına ondan daha çok sevebileceğin biri çıkar..ve umarım onda böyle tatsız olaylar yaşamazsın.
 
şu anlatııklarından tek çıkardığım sorunlu ve kaprisli birisiymiş..
askerliği bu kadar gözünde büyütmesi sonrasında sürekli
saçma sapan kıskançlıkları...güzel başlamış her şey aslında..
güzel bir son bekliyordum fakat iyi bile dayanmışsın..ailesnin
yaptıkları da cabası olmuş..nasıl bir aileden geldiğini belirler
nitelikte son davranışları..zaman güzel bir ilaçtır unutmak
en güzeli..seni bu kadar üzen bir adam için mi bu sevda?
yoksa hayatında bir daha onun gibisi olmaz düşüncesi mi?
inan geçiyor her şey ve bir bakıyorsun küllerinden yeniden
doğuyorsun.. selçuk mezunuyum arkadaşım bu arada
bazılarını unutmak zaman alır ama unutmamak imkansız değildir..
biraz gönlünü rahat bırak!
 
hepsini okudum. canım bence sen gayet haklısın alttanda almamalısın artık.. ama tabi hala seviyor olmak da kötü birşey kopamıyorsun. ben bu erkekleri anlamıyorum anlamadan dinlemeden kendi uydurdukları düşüncelere inanıp sevdiği kişiyi de üzüyorlar, kendileri de üzülüyorlar. bence artık üzülmemelisin birden fazlada şans vermişiniz birbirinize olmamış. ne diyelim hakkınızda hayırlısı..
 
canım daha evlenmeden guvenmedığını söyleyen ınsan evlendıkten sonra basına dert olur canımçcok kaprıslı bır ınsanmış evlenseydın senı sıkıntıdan ölduruudu bunu dusun
 
lokum um küçüklüğümde annem söylemişti hala da söylr "KİMSE KİMSENİN NASİBİNİ ELİNDEN ALMAZ SANA NASİP OLACAKSA NE OLURSA OLSUN DÖNER,DOLAŞIR GELİR" bu söz hep aklımda dır hikayen güzel başlamış ama sonu tam belli olmasada meçhul.eğer o senin nasibinde varsa barışır evlenirsiniz değilse Rabbim sabrını verir unutursun .Sevgi ve Işıkla kal canım.sevmek hata değil ayrıcaa
 
Sana ağır hakaretler etmiş ablası da hakaret etmiş Askerliği bittikten sonra kaprisleri bitmedi mi peki? Ya sen masalsı başladı ilişkimiz masalsı devam etsin evlenelim istiyorsundur ama belki rüya konusu yalandır? Seni etkilemek için söylemiştir? Sen de onu olmadığı bir insan olarak mükemmel biriymiş gibi görmüşsündür? Gerçek Karakterini askerdeyken belli etmiş olamaz mi?
 
ilk olarak yazdıklarımın uzunluğuna rağmen okumanız ve cevap vermeniz beni çok mutlu etti arkadaşlar. birilerine anlatma ve fikir alma ihtiyacı duydum.. hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim..


İnsan severken, sevdiğinin bu sevdaya değer mi yoksa değmez mi bunu düşünemiyor ve belki de en büyük yanılgılarımız bundan kaynaklanıyor.. Bir arkadaşım askerden sonra da mı aynı şekilde davranmaya devam ettiğini sormuş.. Hemen cevap vereyim..

Askerliğin bitimine doğru ameliyat olacaktı diz kapağından ve biz ayrılık sonrası ilk olarak o zaman görüştük.. O zamanlar çok iyiydi ve sanırım ilgiye de ihtiyacı vardı. Çünkü ailesine ameliyat olacağını söylemedi.. Bir tek benim haberim vardı.. Ben elimden geldiğinde arkadaşça ona destek oldum, hatta bir şekilde yanına geleceğimi ve ona ameliyatta destek olacağımı söyledim ancak iş yoğunluğu nedeniyle izin alamadım ve zaten kendisi de benim açımdan problem olacağı için gelmemi istemedi.. Ameliyat olduğu gün o kadar çok ısrar ettim ki ailesini aramasını en sonunda ikna ettim ve annesini arattım.. Hemen babası yanına geldi ve rapor alarak evlerine götürdü.. Buraya kadar her şey iyiydi ama nedense eve gittikten sonra bana daha bir fevri davranmaya başladı..

Benim isteğim ailesine neden ayrıldığımızı ayrıntılarıyla ve gerçekliğiyle anlatmasıydı ama bunu yapamadı. Bana EĞER AİLEME NEDEN AYRILDIĞIMIZI ANLATIRSAM AİLEM BENİM YANIMDA DURMAZ dedi.. Ben yine bu sözü duyunca TAMAM BU İŞ OLMAZ dedim ve görüşmeyi kestik..


Sonra tekrar yaklaşık bir buçuk ay önce görüşmeye başladık ve bu sefer de benim ameliyatım vardı

Bana çok destek oldu, her an aradı, sordu, ilgilendi.. Ameliyattan 20-25 gün sonra ilk defa dışarıya çıktığımda onunla ilk buluştuğumuz cafeye oturmaya gitmiştim ve orada ona mesj attım.. ŞUAN ESKİCİDEYİM.. ÇOK ÖZLEDİM!... yazdım.. Bana gelen cevap BEN DE.. oldu.. Sonrasında BEN OLAYLARI, MEKANI, ZAMANI DEĞİL SENİ ÇOK ÖZLEDİM yazdım.. Tek isteğim ben de seni özledim yazmasıydı ama beyefendi yazmadı. BEN SENİ ÖZLEMEDİM.. BENİM ÖZLEMİM YAŞANILAN GÜZEL ANILAR.. yazmış!!!

Neden diye sorduğumda ise yine aynı muhabbete girdi.. sana güvenmiyorum, sen beni en ufak bir zorlukta bıraktın vs vs...


Ben çok kızdım ve çok üzüldüm ve ona BENİ SEN KENDİ ELİNLE KAYBETTİN. BENİ İLK BAŞTA NEFESSİZ BIRAKIP BOĞUP ÖLDÜRDÜN, SONRA DA NEDEN ÖLDÜN DİYE YAKAMA YAPIŞTIN, BU NASIL İŞ ALLAH AŞKINA dedim...

Seninle uğraşamam, kaprislerin ve sen yıldım, bıktım, yetti artık dedi...

Ya ben bu adama ne yaptım anlamadım arkadaşlar...

Adam yurtdışındaydı ve ben tüm sadakatimle onu bekledim, onu sevdim.. Askere gitti, tüm metanetimle onu sakinleştirmeye calıştım..

Hee tek taraflı düşünmeyim tabii.. Benim de hatalarım olmadı mı oldu tabii ki...

Ama ben hiç bu kadar ileri gitmedim.. Gitseydim zaten tepkisini gösterirdi..


Ahh bir gün onu deliler gibi özlüyor bir gün ise ondan deliler gibi nefret ediyorum.. Bu ikilemden kurtulmak istiyorummm
 


Canım aslında rüya konusunda şöyle yalan değil diyebilirim.. Bu ayrıntıyı anlatmayı unutmuşum.. Çünkü dün ağlayarak yazdım bu yazıyı..

Aynı gün ben de aynı rüyayı görmüştüm... Zaten benim şaşkınlığım da ondandı...


Sanırım haklısın gerçek karakterini askere gidince gösterdi... Çünkü askerlik bir erkek için çok önemli bir şey.. Son eğitim yerleri diye boş yere söylemiyorlar sanırım...
 
Hatta şunu da belirteyim tam hikaye olacak, belki inandırıcı bile gelmeyecek sizlere ama...

O tek yumurta ikiziydi..

Ben onu rüyamda gördüğüm gün yani ikimizin de aynı rüyayı gördüğü gün rüyamda onunla evliydim ve ikiz çocuklarımız olmuştu... :S

İsimleri KAYRA ve BİLGE idi..

Bu rüyayı nişanımda ailelere de anlattım ve herkes çok etkilenmişti..

Hatta babam KIZIM O İSİMLERİ ALLAH KISMET EDERSE ÇOCUKLARINA KOYARSIN İNŞALLAH demişti..

Ve hep hayalimizde ama ikiz, ama ayrı ayrı bir kız ve oğlumuz olursa isimlerini KAYRA ve BİLGE koymayı hayal etmiştik..

Rabbim kısmet etmedi..

Vardır bunda da bir hayır diyorum ve hep hayırlısını diliyorum Rabbim'den..
 

İkinizinde aynı rüyayı görmesi çok garip, yaşadıklarınız çok garip bi anlam veremedim canım ya.. Her masal iyi bitmiyor demek Gerçi bitmemiş de olabilir
 
İkinizinde aynı rüyayı görmesi çok garip, yaşadıklarınız çok garip bi anlam veremedim canım ya.. Her masal iyi bitmiyor demek Gerçi bitmemiş de olabilir


İnan bana canım ben de anlam veremiyorum artık hayatıma, yaşanılanlara..

Zaten asıl terslik belki de her şeyin bu kadar güzel bir şekilde ilermesindeydi..

Hayırlısı artık..

Bitti sanırım bu hikaye..

Ama ben ne zaman bu hikayeyi bitiririm bilemiyorum..
 
Peki şu an hiç konuşmuyor musunuz?




Hayır canım konuşmuyoruz... Sizlere bu hikayeyi yazdığımda ona da mesaj attım..

Tüm olanlara rağmen seni hala seviyorum, tekrar görüşsek ya yeni bir felaket yaşarız ya da gerçekten mutlu oluruz ama bu belki mutlu oluruz fikri olduğu ve seni sevdiğim sürece ben hep bir umutla seni beklicem.. Kendini yokla, seviyorsan, bana olan güven eksikliğinin nelerden kaynaklandığını bana açıklayabiliyorsan gel deneyelim dedim...

Ama ses soluk yok...


Yalnızca ortak bir arkadaşımla görüştüğümde bana onun çok kötü bir halde olduğunu, halen benim konum açıldığında çocuk gibi ağladığını, ben onu kaybettim, kendi hatalarımın bedelini ödüyorum dedğini söyledi..

Hatta arkadaş "Güzelim inat etme sen de buraya gel, ben sizi görüştüreyim bi bak her şey yoluna girecek.. O neyaptığının farkında değl" dedi ama ben gidersem sanki gerçekten hatalı benmişim gibi olmayacak mı? Tüm sözlerini yutmuş olacağım...

Ne kadar sevsem de bana yapmış olduğu hakaretler nedeniyle gurur da yapıyorum..
 
cok seviyomus madem kaybettim diyormus,pismanmis da neden kendi bseyler yapmiyor,her seyi mahveden de kendisi degil mi aslinda??
canim benim yasadiklarin icin gercekten cok uzuldm,Rabbim hayirlisini vermistir eminim buna.o insan senin kismetinse donup dolasip seni bulacak.
ama sen dua et,hayrli degilse tez zamanda unutayim,aklimdan kalbimden gitsin diye et..
ve cidden Allah'a havale et,yuzu gulmez onun,neler yasatmis sana,nice emeklerini yakip yikip gitmis. Rabbime her zaman dua et
ve bu adam sen evlendignde isini yapmak icin disari cikarken de ayni laflari soylerdi emin ol.guven ve saygi varsa iliskide,gerisi teferruat.
Rabbim yardimcin olsun,dua et bol bol.
ayrica artik arayip sorma,birak ne hali varsa gorsun,bi taraflarini kaldiriyorsun sadece. donerse eger o kendi hatirladigi ve istedigi icin donsun,daha anlamli olur
 
Son düzenleme:




haklısın canım.. çok teşekkür ederim..

İnan bana böyle bir durum bi arkadaşımın başında olsaydı baya bir akıl verirdim öyle yap, şöyle yap, metanetini koru diye..

Ama iş benim başımda olunca ne yapacağımı bilemiyorum..

İlk zamanlar daha kararlıydım.. Çünkü şoktaydım... Hayal kırıklığına uğramıştım..

Aslında halen öyleyim ama olayların üzerinden zaman geçince sanki biraz daha alttan alır gibi oldum..

Zaten artık ne ararım, ne msj atarım..

Bir anlık duygularıma kapılıp mesaj attım geçen gün ama sonradan da çok pişman oldum

Rabbim hayırlısını versin.. Hepimizin hakkında..
 
askerlik psikolojisini bozmuş olabilir önce bi tedavi olmayı denese önce kendini iyi hissetse sonra seninle ilgilenebilirdi. beyni çok yorgun olabilir askerlik psikolojisinden kurtulamamıştır belki. derler ya önce can sonra canan. seni seviyorsa yada neyi seviyorsa bunalım dönemindeyse farketmeyebilir hayatı daha çıkmaza girebilir. biraz zamanla kafasını toparlayıp kendine gelirse; ben ne yaptım, onu kaybettim vs... sorusuna cevabını verebilir...
 



haklısın canım olabilir..

ama o kafasını toparladığında ben olabilecek miyim? bilmiyorum..

Çünkü ben de fazlasıyla yıprandım.. Zaten üzülmemin sebebi de belki de biraz bu..

Ben şuanda her şeye rağmen yine bir kere daha denemeyi istiyorum.. Ama gün gelecek belki bu sefer ben istememeye başlıcam..

Şuanki isteğimdeki şevk olmayacak belki de..


Rabbim hayırlısını versin.. Dua ile yatıp kalkıyorum.. Huzur diliyorum..
 

:26: ciddi misin??
onca olandan sonra bile mi ??
gerçekten çok sabırlısın.:44:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…