Bir kadın eşine nasıl davranmalı?

canim burada okadar fatkli karakter varki kimi feminist kimi erkek egemenligini savunan oyizden saglikli ve net bir cevap yok . sana tavsiyem eveleneceksin hayirli olsun . evlilikle ilgili iyi yazarlarin kitaplarini okuman iliskilerde davanislar felan.
 
Rahat bırakacaksın gun ıcınde ıkıde bır arayıp mesaj atmayacaksın kendı sosyal hayatın olacak omrunu ona adamayacaksın yerı geldımı arkadaslarıyla takılacak aynı zamanda da sende evde oturup onu beklemeyeceksın hep.kendı ugrasların olacak.Adamı sık bogaz etmeyeceksın yemeyını yapacaksın sevgı gostereceksın amma abartmayacaksın.İşte huzurlu evlilik
 
Ters teper mi ki çok inatçı çünkü nişanlım

Tabi ki kişiye göre değişir. Bizde ben inatçıyım, eşim dayanamaz. Benim inadım öyle bir inat ki, eşim adım atmasa aylarca küs kalabilirim.

Mesela eşim kilo almaya başlamıştı bir dönem. Ben de söyleniyordum, şöyle yap böyle dikkat et diye. Birgün bana patladı, karışma karışınca daha kötü oluyorum diye. Döndüm, birdaha sana kilo ile ilgili en ufak yorum yapmayacağım dedim, inanmadı tabi. Bu olayın üstünden 1,5 yıl geçti. Ağzımdan tek kelime çıkmadı kilo hakkında. Şimdi çatlıyor, tebrik ediyorum bu sabrını diyor

İnat en büyük silah bence. Karşı taraf mecbur yumuşuyor. Onun bu inadını yeme, sen de inat yap. Geri vites yapar o zaman. Ama inat için büyük sabır lazım, baştan söyleyeyim...
 
Yanı Sabri'nizi bende hayran kaldım ama ben küs ya da dargın duramıyorum pek inatçı değilim sanırım
 
Öncelikle evlendin diye eşine sana ait bir eşya muamelesi yapmayacaksın. Sürekli sık boğaz yapıp ipleri elimde tutayım derken ipi inceldiği yerden kopartmayacaksın. Maddi manevi anlayışlı olacaksın. Tabiri caizse gereksiz yere dır dır edip adamı evden kaçırmayacaksın. :)
 
Yanı Sabri'nizi bende hayran kaldım ama ben küs ya da dargın duramıyorum pek inatçı değilim sanırım

Heheh :) valla benim gözlemlediğim, küs duramayan hep ilk adımı atmak zorunda kalıyor, karşı taraf da nasılsa yanaşır diye özür dilemiyor, çabalamıyor.
 
O daha baskın bi karakter benden sanırım dır yapmayı uzatırsam benden soğur
 
O sana nasıl davranıyorsa öyle davran. Huzur istiyorsa senin de huzurlu olman gerek
Aynen oyle mesela suan agzinin ortasina ortasina terlikle vurasim var dusuk riskim var yatiyorum 2 yasindaki kizimizla ilgileniyo bi afralar bi tafralar sabahtan beri suratsiz kavga edicem dr kasilmayi baslatir stres diyo susuyorum ama simdilik
 
Özür dilemeyi bırakayım yani

Burada senin muhakeme yapman gerekiyor. Sen gerçekten haksızsan, ciddi bir olaysa özür de dilenir.

Ama diyelim o hatalı, eften püften bir sebepten seni üzüyor, seni alttan alması gereken bir durumda bile afra tafra yapıyor, yani burnundan kıl aldırmıyorsa özür dileme tabi ki... Arama, mesaj atma. Mutlaka şaşırıp o sana dönecek...
 
Öncelikle hayırlı olsun çok güzel ve ayni zamanda çok zor bir yola giriyorsun.
Şunu unutmaki evini yuvanı cennet bahçesine çevirmek de senin elinde cehennem çukuruna çevirmek de (çoğunlukla) senin elinde...

En basta söylemeliyim ki evlenince kendin bile kendine şaşıracaksın çünkü şimdiye kadar kendinin nasıl bir abla veya kardeş olduğunu, nasil bir evlat olduğunu, kendi huylarını karakterini biliyorsun ama nasıl bir eş olduğunu kendin bile bilmiyorsun. Evlenince diyeceksin ki ben bundan hoşlanıyor muymusum? Ya da bu beni rahatsız eder miymis hic haberim yoktu diyeceksin

Evliliğin güzel yanlarından biri de bu yeni kendini keşfetmek olacak. Özellikle evliliğin ilk yılı hem kendini hem eşini hem de yeni aileni tanidigin zorlu bir süreç olacak. Yapman gereken aslında çok basit: olaylara hemen tepki verme, basta sadece gözlemle bakalım karşındakiler neyi ne niyetle yapıyorlar. Kimseye karşı önyargılı olma. Her zaman yapilan davranış kotu bile olsa onun arkasinda iyi bir niyet ara ( belki şöyle olmuştur ondan o da boyle yapmıştır vs )

Esinle iletişiminde de her zaman yapıcı bir dil kullan. Ayrılmayı boşanmayı değil dile getirmek aklına bile getirme çünkü bu meselenin konuşulması bile evliliğin bitmesine adim oluyor. Tamam kimse kimseyi çekmek zorunda değil tamam belki ekonomik özgürlüğümüz var en ufak birseyde belki rahatlıkla boşanabiliriz ama evlendiğinde daha iyi anlayacaksın ki her özel şeyi paylastigin en özel insan olacak esin ve yeri gelecek en yakinim dediğinin bile önünde olacak o yüzden boşanmak dünyadaki en korkunç şey gibi görünecek gözüne.. Esinle mecbur olduğun için, o olmadan yasayamayacagin için değil, bunu istediğin için yaninda olmalısın. Çekilen her sıkıntının arkasından tahmin edemeyeceğin güzellikler gelecek sen yeter ki her zaman orta yol bulmaya çalışan taraf ol. En kotu ihtimalle bu dünyada kaybeden taraf olursun ama ahirette nice güzellikler kazanırsın :)
Eşinin isteklerini kabul veya reddederken kendince bir kıstasın olsun. Mesela senden birsey istediğinde ilk once sunu düşün : bu istek benim hayatimin vazgecilmezlerine aykırı mi? Bunu yapmak veya yapmamak benim için ne kadar önemli? Kendimden ornek verirsem mesela ben tesettürlüyum esim bana başını ac dese bu benim vazgeçilmezimdir ona mantık çerçevesinde bunu yapamayacağımi izah ederim. Ama diyelim ki bana dedi ki ben yemeklerde soğan sevmiyorum. Ben bunu ölçüp tartarim bu benim için vazgeçilmez değildir ve eşimi memnun etmek için buna razi olurum. Eğer eşine karşı diklesirsen bir sure sonra evde güç savaşları çıkar ve sen kazanan bile olsan aslında yine de kaybeden olmuş olursun. Devamli birseyleri, ozellikle eşini idare etmeye çalışmamalısın. Bir hatası varsa her zaman bunu mantık çerçevesinde izah etmelisin asla kuru kuru ben ne dersem o olur dememelisin. Kuru kuru inat yapan o olursa bu seferde bu hareketiyle seni üzdüğünü bu yüzden bu konuyla ilgili orta yol bulmak istediğini söyleyebilirsin. Ornegin bir kere esim çok yakin arkadaşımın kına gecesine gitmememi istemişti gerekçe olarak da çok geç vakit olduğunu tek basima gidip gelemeyeceğimi söylemişti ben de basta kabul ettim ama sonra icim elvermedi arkadasımin yaninda olmak istiyorum orta yol bulalım dedim annemle birlikte gitsem ve 1 saat oturup hemen dönsem olur mu dedim o da kabul etti. Ama ben rest çeksem onu ezip gecsem erkeklik gururu kirilacakti ve ben belki bir daha yüzünü göremeyeceğim biri için eşimi kırmış olacaktim.

Bu gibi taktikleri eşinin karakterini tanıyarak sen de zamanla keşfedeceksin ama en azından 1 yıl susmalısın ve gözlemlemelisin. Esin herşeyi yönetenin kendi olduğunu zannederken sen siyaset yaparak kendi isteklerini yaptırmış olacaksın

Eşine karşı her zaman tatlı dilli ve güler yüzlü ol. Ona hep en huzurlu en mutlu yerin evi olduğunu hissettir ki evine kosa kosa gelsin ve iyi ki seninle evlenmişim desin. Güzellikmis giyim kusammis bunlar hep gelip geçici seyler. Önemli olan senin güzel ahlaklı olman. Ne demiş büyükler " yüzü güzele kirk günde doyulur, huyu güzele kirk yılda doyulmaz"

Bir de erkeklerin en büyük şikayeti kadınların dırdırcı olmasıdır. Bunu genellikle kadınlar farkedemez dışardan bir göz anlayabilir. Sen bunun için kendini gozlemlemelisin. Özellikle adet öncesi ve adet dönemlerinde kendi kendine telkin vermelisin. Ben bunu hormonlarım yüzünden boyle yapıyorum ya da boyle hissediyorum şeklinde. Çünkü emin ol o donemi geçirdikten sonra düşünüp kendine gülüyor insan ben buna neden bu kadar alındım mesele yaptım diye

Endiselenmen çok doğal canım emin ol ilk sene eşime gülmeye bile korkuyordum. Acaba yanlış mı anlar acaba üzer miyim kırar mıyım diye diken üzerindeydim. Şimdi sanki o benim ben onun beynini okuyoruz. Artık tek bir kişi gibi olduk :)

Tartışma konusunda da her zaman güzel üslupla konuşmaya çalış çünkü önemli olan ne söylediğin değil nasıl söylediğindir. Yeri geliyor öz annemizle kardeşimizle anlaşmazlığa düşebiliyoruz elbette hem fikir olmadığınız noktalar olacaktır ama bunları güzellikle çözmeye çalışin.

Bir de sorunları hep kendi aranızda çözmeye çalışın, ailelerin yanında tartışmamaya gayret edin küs bile olsanız onların yanında küs değilmiş gibi rol yapın. Siz eninde sonunda o sorunu çözersiniz ama ailenizin içinde şüphe kalır. Aranızdaki her sorunu da yaymamaya çalışın birbirinizin kusurlarını örtün. Örneğin sen kız arkadaşlarının yanında atıyorum dedin ki eşimin ayakları kokuyor, artık sen ayakları kokan adamın karısı etiketini kendine yapıştırmış olursun. O yüzden eşini hem onun yüzüne karşı hem de başkalarına karşı hep yücelt. Hoşuna giden davranışlarını hemen pekiştir. Örneğin sana bir hediye mi aldı hemen ne kadar mutlu olduğunu iyi ki onun gibi bir eşin olduğunu düşündüğünü söyle ki güzel davranışlarını arttırsın. Kötü davranışlarını da üzmeden kırmadan söyle ki ters tepmesin. Ona bakarken kusur aramak için bakma hep güzellikleri görmek için bak çünkü kusur arayan insan muhakkak bir kusur bulur...

Diğer önemli bir mesele de evlilikte dürüstlük konusu. Herşeyi dürüstce konuşabilmelisiniz. Hoşlandığınız veya hoşlanmadığınız şeyleri saygı çerçevesinde birbirinize soyleyin ki bazı şeyler halinin altına supurulup daha sonra daha büyük bir depreme sebebiyet vermesin. Tabi eleştiri yaparken suçlayıcı bir dil değil de yapıcı bir dil kullanmak gerekiyor. Hani bir söz vardır "kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma" diye iste tamda demek istediğim bu. Eşim bana boyle söylese ne hissederdim diyerek incitmemeyi öğrenebilirsin.
Ayrıca dürüstlükle ilgili başka bir konu da eşini yalana itmemek. Ornegin esin sana haber vermeden eve 2 saat geç geldi ve gelince dedi ki canım kusura bakma arkadaşlarla yemeğe çıkmıştık yazmayı unutmusum. Burada senin vereceğin 2 turlu cevap ihtimali var:
1. Cevap: Diyeceksin ki tabi ki arkadaslarinla yemeğe çıkabilirsin ama keske bana haber verseydin çok endişelendim bir daha ki sefere bana haber ver ki ben de evde yemek yiyeyim bu saate kadar aç bekledim. Ya da bir dahaki sefere beraber gidelim ben de evde yalniz başına sıkıldım. Ya da bir dahaki sefere ben de anneme gideyim evde yalniz basima korktum.

2. Cevap : Nerdesin öldüm meraktan 2 dk arayıp diyemez misin arkadaşlarla yermekteyim diye. Ama yok suç bende senin gibi düşüncesiz biri için oturmuşendişeleniyorum beyefendinin hiç umurunda mi karim evde yalniz korktu mu sıkıldı mi aç mi tok mu? O arkadaşlarınla da bir daha görüşürsen beni unut sen artık evli bir adamsin ya ben ya onlar tercihini yap!

Gördün mu olay ayni olay, hata ayni hata ama birincinin sonucunda erkek hatasını anladı özür diledi ve büyük ihtimalle bir daha ayni şeyi yapmayacak. İkincisi ise bağırış çağırış hatta varsa öyle bir eğilimi şiddet veya boşanmaya kadar gitti. En iyi ihtimalle bir daha arkadaşları çağırdığı zaman arkasından kılıbık demesinler diye sana toplantım çıktı isim var vs diyerek onlarla buluşacak sırf sen olay çıkarma diye yalanı alışkanlık haline getirmeye başlayacak. Sonuçta olan yine senin evliliğine olacak.

Bir olay olduğu zaman kendince benim söylediğim laf nereye gider şeklinde kısaca bir senaryo kurmayı dene ve tepkilerini sözlerini ona gore seçmeye çalış. Çünkü evlilik deneme yanılmaya açık birşey değil. Bu sefer olmadı bir dahaki eşime iyi davranayım diye birsey yok :) ya da olayları kördüğüme çevirip terapi terapi gezmek gerekecek. Halbuki kendi üslubunda yapacagin ufacık değişiklik bile tüm bunlar olmadan önlem almanı sağlayacak...

Karsindaki insan belli bir olgunluğa, karaktere sahip birisi olduğu için hesaplarını onu değiştirmek üzerine yapmamalısin. Sen kendini değiştirirsen onun da hareketlerinin ne kadar olumlu yönde değiştiğini gorebilirsin. Benim esim bana evlenmeden önce hep sinirli olduğunu inatçı olduğunu söylerdi. Ben onu değiştirmeyi hicdüşünmedim. Sadece damarına basmadım ve uyumlu ılımlı bir es oldum. Sonuçta hic bir inatciligini ya da sinirli olusunu görmedim. Ayrıca bunları yaparken de ben boyle yapayım da esim karşılığında bana şöyle yapsın diye küçük hesaplar da yapmadım. Sadece Allah rızası için güzel davrandım. Hadislerde peygamberimiz buyurmuş ki "5 vakit namazını kılan, orucunu tutan ve eşi kendisinden razi olarak ölen bir kadın cennetin dilediği kapısından girer." Bu benim için yeterli :) sansima esim de kıymet bilen insaflı bir insan çıktı. Elbette benimiyiliklerimi suistimal edecek biri de karşıma çıkabilirdi ama yine de ben birsey kaybetmezdim yine peygamberimizin dediği gibi "kadınlar size Allahın emanetidir." Yani esim bana haksızlık etse Allahın emanetine ihanet etmiş olacaktı.

Uzun uzun 3yıllık tecrubelerime gore kendimce mutlu evliligin sirlarini yazdim, inşallah senin de mutlu huzurlu bir yuvan olur canım :)
 
Çok teşekkür ederim çok güzel anlatmışsınız inşallah sizin gibi anlayışlı bir eş olabilirim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…