Hayat dediğimiz şey bu, bizler bir salıncakta aheste sallanıyorduk ve hayat yine tüm vahşi unsurlarıyla yanı başımızda akıyordu. Herkesin yaşamında, bir şeylerin üst üste gelip de kırıldığı bir anı illa ki oluyor, ya da her şey tam dediğiniz bir anda, o tam olan fire vermeye başlıyor. İnsan böyle böyle insanlaşıyor aslında, tavında böyle dövülüyor, yana yana ışık saçıyor.
Başımıza gelen her şeyin, sınırlarımızı keşfetmemiz-sınırsızlığı tanımamız, kendimize dair yeni bir yönü fark etmemiz, belki de fazla dallanıp budaklanan yerden budanmamız için geldiğini düşünüyorum; bu düşünce ile kendimi rahatlatıyor ve görmeye çalışıyorum. Gördükçe de tecrübe hanemi dolduruyorum.
"Bunları ne için yaşıyorum? Neden ben?" dediğim anlar elbette oldu, ama o anlar, şimdiki ben olmam, şimdiki benle olanlar için belki de gerekliydi. Sizin de öyle olacak, şimdiki zaman akıp geçecek ve yeni bir şimdi içinde yeni bir hayat başlayacak.
Şu Aylin Aslım'ın Aşk Geri Gelir şarkısının sözleri gibi biraz: Ölümden sonra hayat var, gördüm. Kaç kere öldüm.
Bırak yoluna bak, her şey yenilenir, hayat geri gelir.