Ben sadece bu son bölüm hakkındaki yorumlarımı bildirmek istiyorum. İnsanların mesleklerini eleştirmek haddime değil çünkü...
Ben kesinlikle "davulun dengi dengine" çalacağına inananlardanım.
Kesinlikle ve kesinlikle yanlış anlaşılmasın.
Burada ne statü farkından ne de maddiyattan bahsediyorum.
Ben hayata bakış anlamındaki denklikteyim.
Bilenler bilir, ben Batı eşim Doğu kültürü ile büyümüş, iki farklı aileden gelmiş iki farklı bilinciz.
Eşim 32 senedir İstanbul'da ama ailesi o kadar kapamışlar ki kendilerini dış dünyaya (ki fazlasıyla hak veriyorum onlara) 7 çocukla İstanbul'da namusuyla para kazanıp, evlatlarının başına bişey gelmeden tertemiz yetiştirebilmek için bu savunma mekanizmasını geliştirmişler. En iyi muhitlerde oturmuşlar ama yan komşu ile sadece selamlaşmışlar. Evlatlarının hepsini okutmuşlar. Her birinin altın bileziği var kollarında, çok şükür haller vakitler gayet yerinde, ama aile içine girdiğin anda hala aynı kapalılık devam ediyor. (bahsettiğim kapalılık türban değil aman yanlış anlaşılmasın)
Ben evlenmeye karar verdiğim anda annemin ilk tepkisi
-"aman kızım." oldu "sakın. yapamazsın".
-"niye, anne"dedim "ben onunla evlenicem ailesiyle değl"
- "ya, ya şimdi sana öyle geliyor, evlen ve gör" dedi.
Evlendim ve gördüm.
En ufak bir şeyde bile ayrılıyor bakış açımız. İlk aklıma gelen örnekler:
*Bize göre tırnak uzatmak, manikür yaptırmak ne kadar doğal ise de, k.validem mesela eğer ellerim ojeli ise benim yaptığım ne salatayı ne köfteyi yemez.
*K.pederin yanında gelinler yemek yemez, çocuklarını kucağına almaz, eşine seslenmez. (bunları ben yapmadım çünkü eşime göre saçma bunlar)
*Denize-havuza erkek ailesinin yanında girilmez. (aslında hiç girilmemesi daha iyi de ille girilecekse mümkünse k.biraderler ve k.peder görmesin sizi öyle cıbıl cıbıl)
*Evde yemek ziyafeti verildi dimi, önce erkeklere masa hazırlanır, onlar doyurulur, arkadan çocuklar, en son gelinler yer.
Bunlar ilk aklıma gelenler. Çok büyük çoğunluğunu benim evimde yapamadılar. Ama mesela ben onlara gittiğim zaman onların kurallarına, adet-göreneklerine uydum. Çünkü herkesin bakış açısı, hayat görüşü farklı.
Burda iş sende ve erkek arkadaşında bitiyor.
Eğer yeterince seversen onu, tolere edebiliyorsun bazı şeyleri, aksi halde gerçekten çok büyük sorunlar çıkabilir.