Bize niye hiç sevgi gösterilmedi?

aynı şekilde benim annem de... çok eski bir zaman da değil aslında ama 4-5 yaşımda olduğumu hatırlıyorum. anneannem telefonla konuşurken kapıyı dinliyordu. ben de dinlemesin diye televizyonun sesini açtım. kıs dedi güldüm sonra geldi evire çevire dövdü. başka bir terlikle gözüme vurdu. kör olacağım sandım. böyle o kadar çok dayağı var ki. neden diye soruyorum hala affedemiyorum
 
Seksenler ve doksanlarda çocuklar hep mi böyleydi, bizde de dayak vardı, babaannem her taşın altından çıktığı için annem hep tetiktdeydi, babam o dönemin babalarından çok çok iyiydi ama annemin arkasında pek durmazdı, (şimdi babamın neslinin yetiştirdiği erkeklerin bir kısmı farkındalık edinmiş olsa da kalan kısım hala babaları gibi)

Ablamla beni dövmek anneme terapi gibiydi sanki, önce döver sonra bizimle birlikte ağlar rahatlardı, buna rağmen hiç bir şeyimizi de eksik etmezdi.

Aklımız erdiğinde farkına vardık annemin nasıl bir çıkmaza sıkıştığının, annem bizi kendinden bile korumazken, bizim onu babaannemden korumamız gerektiğini anladık, yaptığına karşılık, söylediğine cevap verdik, evde annemin çıkaramadığı huzursuzluğu çıkarıp babama sınır koydurduk, ondan sonra annem sanki yeniden doğmuş gibi bambaşka biri oldu, dayakları unutmadık ama saçımız da okşandı sonradan. Şimdilerde bizim kızları severken size nasıl kıymışım diye üzülüyor.
 
Babanız hatasını kabul edip özür dilemiş. Ben de anneme tabii hepsini değilde bir kısmını anlatip neden diye sorduğumda ya ben çok kötüyüm kızım ben sana hiç annelik yapamadım diyip ağlıyor ya da tansiyonu çıkıp bütün haklarını haram edip tukuruyor. 😌Belki kabul etse huzura erecegim ama bende vazgeçtim artık.
Babam da diğer konularda aynen anneniz gibi davranacak potansiyele sahip. O yüzden ona minicik bir kısmını söyledim. Babamı gözlemledikçe onun İçin daha çok üzülüyorum, çünkü ben yaşadığım olumsuzlukların sebebini öğrendim. Elimden geldikçe çabalıyorum. Ancak o hiçbirşeyin farkında değil negatif düşüncelerin içinde sürekli savruluyor.
Umarım siz de kendinizi rahatlatacak, ruhunuza şifa olacak bir yol bulursunuz 💐
 
Selamlar hanımlar.

Biliyorum konuyu açınca çoğunuzun (şanslı azınlık hariç) yarası deşilecek. Çünkü yaşları birazcık ileri olanlar olarak aynı şeyleri yaşadığımızı biliyorum.

Şu an bir melek kız annesiyim. Geçmişi düşünüyorum bazen. Hiç ailemle ilgili güzel bir anım yok. Evet bana işkence etmediler. Çok kötü de davranmadılar ama çok sevgi de göstermediler. Annem döverdi, ki dediğim gibi burda çoğu kadını küçükken anne babasından dayak yemiştir. Halbuki sakin bi çocuktum ama en ufak bir şeyde o dayağı yerdim. Niye bilmiyorum annemi öpmeye utanırdım... Saçlarım uzundu, çok güzeldi. Annem yola yola tarardı hatırlarım... Hatta bi gün o uzun saçımdan tutup kaldırdığını hatırlıyorum, bir gün boğazıma çöktüğünü...

Babam üvey ama bi üveyliğini görmedim, sadece ben ilkokula giderken matematik yapamadığımı bilirdi. Kitabı alır önüme koyar, yapamadığım zaman kızardı. Bir kere onun için tokat attığını hatırlarım. Başka bi dayağını görmedim. Ablamlar da bu şekilde büyüdü. Onlar benim gibi değildi. Evden kaçtıkları oldu, başka türlü türlü şeyler de. Babamın hakkını yiyemem sahip çıktı her yaptıklarında. Gidip buldu getirdi.

Şimdiye gelecek olursam, annem yaşı ilerleyince elbet sakinleşti. Üvey babamdan 3 çocuğu daha var. Bize göre daha iyi gezip, daha iyi yaşıyorlar. Ayrımcılıktan değil, bize annemlerin o zamanları denk gelmişti. Çok daha gençlerdi.

Evet tekrar bugüne gelecek olursam dediğim gibi sakin ve kabullenen bir insanım. Yapım böyle. Ailemle ilgili hiçbir sorunum yok. Şu an annemin çocuklarından en çok onu dinleyen, hiç üzmeyen de benim.

Bunları neden yazdım, öyle bazen aklıma geçmiş geliyor. Çocukluk ya, herkes çocukluğunu özler. Ben de özlüyorum. Ama isterdim ki orda güzel anılar da olsun. Yok yere kötü anlar birikmesin...

Öyle bi içimi döktüm güzel hanımlar. Şu an beni etkileyen bir durum yok, dediğim gibi sadece geriye dönüp baktığımda benim güzel anılarımın olmaması bazen canımı sıkıyor o kadar...
Evet bana işkence etmediler diyor. Saçımı yoldu boğazıma çöktü.her fırsatta dövdü. Bence sen şu işkence olayını bidaha düşün
 
Bu konu benimde asla asamadigim ara ara beni vuran konudur. Annemin sevgisizligi soguklugu surekli bagirip cagirmasi anlayissizligi hic bitmezdi oyle dayak yoktu ama mutis bir sevgisizlik vardi belki seviyodu bizi ama hic gostermedi babam hep calisiyordu zaten cok az gorurduk okey babama cok bisey diyemiyorum cok iyi bir babaydi ama annemin babannemden dolayi kucuk yasta evlenip buyuk aehre gelip adapte olamayisi gibi sebeplerden sinirlerinin bozuk oldugu belliydi babam bu konuda biseyler yapabilirdi annemi doktora goturebilirdi yada baska bisey bilmiyorum ama o donemin getirdikleri cahillik olmadi neticede cok sevgisizlik icinde buyuduk ben en buyuk cocuk hep kisitlandim hicbir yere gonderilmedim okudum ama en ufak bir hatanda okuldan alirim tehdidiyle okudum. Simdi diyorum keske isyankar cocuk olsaydimda istediklerimi yapsaydim cok pismanim simdi kardeslerim okadar rahatlarki gece sabahlara kadar konsere bile giderler ben asslaa unide festivale bile gidemedim. Ben yakin zamanda anneme yaptiklarini anlattim inanilmaz sinirlendi asla kabul etmedi yaptiysam da iyi yapmisim hicbiseyden pisman degilim dedi okadar sogudum okadar sogudumki nefret ettim cahilliginden. Hala ayni 30 senedir istambulda yasiyor ama bir gram kendini gelistirmemis ayni cahillik devam. Lamet olsun dedim sadece kabullenmenizi beklemistim evet bunlar yanlisti demenizi istedim dedim annemle babama ama gulduler sanki ben ciddi degilmisim gibi nefret ediyorum bu durumdan ben asamadim. Cocuklarima annem gibi davranmiycam diyorum ama bakiyorum bazen cocuklarima ve esime ayni annem gibi davraniyorum sonra kendime ceki duzen veriyorum boyle icinden cikamadigim bi dongudeyim. Benim yaslarimdaki herkes benzer seyler yasamis malesef
 
Ben şiddet görmedim.

Ama babam beni seviyor hissini hiç alamadım çünkü sadece içkiliyken sevgisini gösterir evlatları olduğunu hatırlardı.
Annemle anılarım güzel ama daha güzel olabilirdi. Olamama sebebi ise babamdı.

İşten 6da gelip yemek yiyip evden çıkan, gece 3ten önce eve gelmeyen bir koca, dayağını kavgasını huzursuzluğunu eksik etmeyen hal hatır sormayan bir koca, bok gibi para kazanmasına rağmen market alışverişi dışında hiç bir para harcanmayan eş ve çocuklar...

Ailecek tek bir yere bile gitmedik biz ya. Hiç hatırlamıyorum dışarıda yemek yediğimizi, bi yere gezmeye gittiğimizi.. Annem gencecik kadınken ömrü evde gece yarısında ağlayarak kocasını beklemekle geçti, kocası paraları kim bilir nerde kimle yerken.. Amcam aynı binada eşiyle çocuğuyla gezip tozarken, onlarla pikniğe giderken annem camdan nefretle bakardı, o zamanlar kızardım anneme neden onlar için kötü sözler söylüyor diye ama sonra düşünüyorum; 22-23 yaşındasın ailenden uzaktasın, sürekli dayak yiyorsun, kocan ne seninle ne çocuklarınla ilgili, kocanda araba da var para da var ama pikniğe bile gitmiyorsunuz..

Bi gün annemi evin kapısını sert kapattı diye öyle bi dövdü ki.. hortum boru gibi bi şeyle öyle bi dövdü ki..
6-7 yaşlarındayım herhalde.. Şu an bile ağlarım buna..

Bi gün de yılbaşı gecesi annemle babam annemin memleketindeydi ben babaannemde kalıyordum.
Babaannem çok güzel yiyecekler almıştı berbaer yılbaşı kutlicaz sanıyoruz sonra babamlar geldi. kardeşim de 4 yaşlarında falan.
Aldılar beni eve gittik. Teyzem bana çok güzel toka yollamış üstüne basınca zil sesi çıkıyor, okullardaki klasik zil sesi.
Annemle babam da gelmeden kavga etmiş, babam annemin bonesini beğenmemiş çünkü...
Biz kardeşimle oturma odasındaydık, babam annemi yatak odasında öyle dövdü ki annemin ağlama seslerini kardeşim duyup anlamasın diye sürekli o tokaya basıp o zil sesi melodisini dinlettim kardeşime..
Yüksek sesle konuşup, annemin sesini bastırıp ağlaya ağlaya o tokaya bastım...
Şu an sanki hala o odada, o sofradayım, kardeşim yanımda, elimde o toka...
 
Çocukluğumu ve genç kızlığımı yaşayamadım. Bunlar kalbimde yaradır ve beni hala üzmektedir.
 
Selamlar hanımlar.

Biliyorum konuyu açınca çoğunuzun (şanslı azınlık hariç) yarası deşilecek. Çünkü yaşları birazcık ileri olanlar olarak aynı şeyleri yaşadığımızı biliyorum.

Şu an bir melek kız annesiyim. Geçmişi düşünüyorum bazen. Hiç ailemle ilgili güzel bir anım yok. Evet bana işkence etmediler. Çok kötü de davranmadılar ama çok sevgi de göstermediler. Annem döverdi, ki dediğim gibi burda çoğu kadını küçükken anne babasından dayak yemiştir. Halbuki sakin bi çocuktum ama en ufak bir şeyde o dayağı yerdim. Niye bilmiyorum annemi öpmeye utanırdım... Saçlarım uzundu, çok güzeldi. Annem yola yola tarardı hatırlarım... Hatta bi gün o uzun saçımdan tutup kaldırdığını hatırlıyorum, bir gün boğazıma çöktüğünü...

Babam üvey ama bi üveyliğini görmedim, sadece ben ilkokula giderken matematik yapamadığımı bilirdi. Kitabı alır önüme koyar, yapamadığım zaman kızardı. Bir kere onun için tokat attığını hatırlarım. Başka bi dayağını görmedim. Ablamlar da bu şekilde büyüdü. Onlar benim gibi değildi. Evden kaçtıkları oldu, başka türlü türlü şeyler de. Babamın hakkını yiyemem sahip çıktı her yaptıklarında. Gidip buldu getirdi.

Şimdiye gelecek olursam, annem yaşı ilerleyince elbet sakinleşti. Üvey babamdan 3 çocuğu daha var. Bize göre daha iyi gezip, daha iyi yaşıyorlar. Ayrımcılıktan değil, bize annemlerin o zamanları denk gelmişti. Çok daha gençlerdi.

Evet tekrar bugüne gelecek olursam dediğim gibi sakin ve kabullenen bir insanım. Yapım böyle. Ailemle ilgili hiçbir sorunum yok. Şu an annemin çocuklarından en çok onu dinleyen, hiç üzmeyen de benim.

Bunları neden yazdım, öyle bazen aklıma geçmiş geliyor. Çocukluk ya, herkes çocukluğunu özler. Ben de özlüyorum. Ama isterdim ki orda güzel anılar da olsun. Yok yere kötü anlar birikmesin...

Öyle bi içimi döktüm güzel hanımlar. Şu an beni etkileyen bir durum yok, dediğim gibi sadece geriye dönüp baktığımda benim güzel anılarımın olmaması bazen canımı sıkıyor o kadar...
Cizdiginiz resim bir Turkiye/Ortadogu portresi. Ekser kadin boyle buyudu bu ulkede. Bugun belki biraz iyilesti ama durum cok daha iyi degil kesinlikle. Bu topraklar maalesef hep sevgisiz, ruhsuz, duygusuz olageldi
 
Ben şiddet görmedim.

Ama babam beni seviyor hissini hiç alamadım çünkü sadece içkiliyken sevgisini gösterir evlatları olduğunu hatırlardı.
Annemle anılarım güzel ama daha güzel olabilirdi. Olamama sebebi ise babamdı.

İşten 6da gelip yemek yiyip evden çıkan, gece 3ten önce eve gelmeyen bir koca, dayağını kavgasını huzursuzluğunu eksik etmeyen hal hatır sormayan bir koca, bok gibi para kazanmasına rağmen market alışverişi dışında hiç bir para harcanmayan eş ve çocuklar...

Ailecek tek bir yere bile gitmedik biz ya. Hiç hatırlamıyorum dışarıda yemek yediğimizi, bi yere gezmeye gittiğimizi.. Annem gencecik kadınken ömrü evde gece yarısında ağlayarak kocasını beklemekle geçti, kocası paraları kim bilir nerde kimle yerken.. Amcam aynı binada eşiyle çocuğuyla gezip tozarken, onlarla pikniğe giderken annem camdan nefretle bakardı, o zamanlar kızardım anneme neden onlar için kötü sözler söylüyor diye ama sonra düşünüyorum; 22-23 yaşındasın ailenden uzaktasın, sürekli dayak yiyorsun, kocan ne seninle ne çocuklarınla ilgili, kocanda araba da var para da var ama pikniğe bile gitmiyorsunuz..

Bi gün annemi evin kapısını sert kapattı diye öyle bi dövdü ki.. hortum boru gibi bi şeyle öyle bi dövdü ki..
6-7 yaşlarındayım herhalde.. Şu an bile ağlarım buna..

Bi gün de yılbaşı gecesi annemle babam annemin memleketindeydi ben babaannemde kalıyordum.
Babaannem çok güzel yiyecekler almıştı berbaer yılbaşı kutlicaz sanıyoruz sonra babamlar geldi. kardeşim de 4 yaşlarında falan.
Aldılar beni eve gittik. Teyzem bana çok güzel toka yollamış üstüne basınca zil sesi çıkıyor, okullardaki klasik zil sesi.
Annemle babam da gelmeden kavga etmiş, babam annemin bonesini beğenmemiş çünkü...
Biz kardeşimle oturma odasındaydık, babam annemi yatak odasında öyle dövdü ki annemin ağlama seslerini kardeşim duyup anlamasın diye sürekli o tokaya basıp o zil sesi melodisini dinlettim kardeşime..
Yüksek sesle konuşup, annemin sesini bastırıp ağlaya ağlaya o tokaya bastım...
Şu an sanki hala o odada, o sofradayım, kardeşim yanımda, elimde o toka...
Ne kadar kötü :( ... Değer miydi ya biz bunları neden yaşadık... Babanız hayatta mı?
 
Böyle konuları görünce gözlerim doluyor hemen
En kötüsü de ben annem gibi bi anne olmayacağım diyorum ama bazen annemin söylediklerini yaptıklarını yaparken buluyorum kendimi istemsiz oluyor Nadir oluyor ama aşamıyorum işte
 
Benimde çocukluğum çok güzel geçti, büyük bi travma dışında (o da aileden kaynaklı değildi) amma ve lakin üniden sonra annemden yana çok baskı ve gutbette olan kardeşlerimle ayrımcılığın (daha çok manevi) kralını görüyorum. Şuan evliyim çocuklarım var ve annem benimle yaşıyor ama hala uzakta olana daha candan daha sevgi dolu yaklaşıyor. İlk zamanlar çok üzülürdüm son zamanlarda artık üzülmüyorum. Hasta zaten, bunları düşündükçe ona karşı bende sivriliyordum. Bu hep böyledir uzakta olan daha tatlıdır diyip geçiyorum. İnan düşündükçe ağladıkça hayatımızdan çalıyoruz. Bize yazık, bize.
 
Ben de bunu anlayamıyorum. Neden ailede en çok ezilen,en çok hakkı yenen, en insan yerine konmayan kişi sonradan ailesine en çok yaranmaya çalışan oluyor?
Bir deyiş var ya "s.çan yaramıyor" diye, sizin ailenizi hiç uzmeyisiniz bence onların yaptığını odullendirmis oluyor.
Ben şu saydiklarinin onda birini falan yasamisimdir, ailem beni sevdiğini hep hissettirir. Ama o onda biri için bile uzun yıllar,artık beni rahatsız etmeyecek hale gelene kadar annemle yuzlestim, en ufak bir ebeveyn hatasını bile yüzüne vurdum, bir şekilde konuşa -tartisa mesele artık beni rahatsiz etmez hale geldi.
Ama size yapılmayan kalmamış, hala daha onları dinliyorsunuz. Resmen odullendiriyorsunuz.
Benim bir arkadaşım var, ailesi dove dove - hizmetçi yerine koyarak büyütmüş. Dersaneyea vs yollamamis. Kız güzel bir puan alınca "bir sene dersaneye gideyim,daha güzel puan alayım" diye düşünmüş ama ailesi "dersane falan yok,okumayacaksan evlen" demiş.
kız bulduğu ilk dört yıllık yere gitmiş. okurken devlet yurdu,devlet bursu ile gecinmis. Bir ihtiyaci olur korkusuyla 'nasilsin' demezmis ailesi . Neyse kız mezun olmuş buyuk sehre gitmek istemiş. Babası da 'ne halt edersen et' diye (yoldan çıkmış kadınlara edilen küfürler eşliğinde) ugurlamis. Bilmediğin sehirdesin,paran yok ne yaparsın falan da dememiş bir gün.
Sonra bu kız işe girdi, babası kredi cektirdi.
Daha güzel bir yerde işe girdi, babası daha büyük bir kredi cektirdi.
Öyle ki ailesinin hep kayirdigi erkek kardeşin telefon parası bile bu kızdan bekleniyor.
Ve kız ısrarla maaşının yarısını ailesine gönderip tabiri caizse aç geziyor.
O kıza da anlatmaya çalışıyorum, 'ailen değmez, beş kuruş yollama' diye. Ama bir bakıyorum yeni kredi çekmiş babasına yollamış ..
Bence böyle toksik aileler bir kurban seçip ona bilerek çok kotu davranıyor ki ileride çocuk onlardan bir aferin almak için kendini paralasin .
Umarım itaatkar, sevgi dolu evlat olmaktan vazgeçer annenizle yuzlesirsiniz. Eminim ki o zaman üstünden büyük bir yük kalkacaktır. Birine gerçek hislerini söylemek kadar insanı rahatlatan bir şey yok. Hiç acıma, bir bahane bul çocukluğun için hesap sor bence.
Cahillik mahallik inanmıyorum ben..ne cahilliği büyümüş evlenmiş üç çocuk doğurmuş da öteki kocayı bile bulmuş. Daha ne gençliği ne cahilligu

Haklısın Yengeç...

Bahsettiğim olaylar sanırım ben 10 yaşlarına daha gelmeden sonlandı. Sonradan olan kardeşlerim de hiç şiddet görmedi. Ben 27 yaşında evlendim. Çok rahat olarak, evden kaçayım vs derdim hiç olmadı.

Ne olduysa o çocuklukta oldu. Sonra annem de bi dönüşüm geçirdi. Sanırım olgunlaştı. Sonrası çok rahat ve ferahtı benim için. 2 kez üniversiteye gittim. Bunlar için annem çok çabaladı. Evimde çok huzurluydum. Annem bir kere bize yemek yaptırmamıştır, makineye çamaşır dahi attırmamıştır. Yani o en genç dönemlerine gelip onları yaşamak tamamen şanssızlıktı sanırım... Yani küçük bi dönem de olsa arada can sıkmaya yetiyor. Keşke hiç olmasaydı diyorum ama işte....
 
Selamlar hanımlar.

Biliyorum konuyu açınca çoğunuzun (şanslı azınlık hariç) yarası deşilecek. Çünkü yaşları birazcık ileri olanlar olarak aynı şeyleri yaşadığımızı biliyorum.

Şu an bir melek kız annesiyim. Geçmişi düşünüyorum bazen. Hiç ailemle ilgili güzel bir anım yok. Evet bana işkence etmediler. Çok kötü de davranmadılar ama çok sevgi de göstermediler. Annem döverdi, ki dediğim gibi burda çoğu kadını küçükken anne babasından dayak yemiştir. Halbuki sakin bi çocuktum ama en ufak bir şeyde o dayağı yerdim. Niye bilmiyorum annemi öpmeye utanırdım... Saçlarım uzundu, çok güzeldi. Annem yola yola tarardı hatırlarım... Hatta bi gün o uzun saçımdan tutup kaldırdığını hatırlıyorum, bir gün boğazıma çöktüğünü...

Babam üvey ama bi üveyliğini görmedim, sadece ben ilkokula giderken matematik yapamadığımı bilirdi. Kitabı alır önüme koyar, yapamadığım zaman kızardı. Bir kere onun için tokat attığını hatırlarım. Başka bi dayağını görmedim. Ablamlar da bu şekilde büyüdü. Onlar benim gibi değildi. Evden kaçtıkları oldu, başka türlü türlü şeyler de. Babamın hakkını yiyemem sahip çıktı her yaptıklarında. Gidip buldu getirdi.

Şimdiye gelecek olursam, annem yaşı ilerleyince elbet sakinleşti. Üvey babamdan 3 çocuğu daha var. Bize göre daha iyi gezip, daha iyi yaşıyorlar. Ayrımcılıktan değil, bize annemlerin o zamanları denk gelmişti. Çok daha gençlerdi.

Evet tekrar bugüne gelecek olursam dediğim gibi sakin ve kabullenen bir insanım. Yapım böyle. Ailemle ilgili hiçbir sorunum yok. Şu an annemin çocuklarından en çok onu dinleyen, hiç üzmeyen de benim.

Bunları neden yazdım, öyle bazen aklıma geçmiş geliyor. Çocukluk ya, herkes çocukluğunu özler. Ben de özlüyorum. Ama isterdim ki orda güzel anılar da olsun. Yok yere kötü anlar birikmesin...

Öyle bi içimi döktüm güzel hanımlar. Şu an beni etkileyen bir durum yok, dediğim gibi sadece geriye dönüp baktığımda benim güzel anılarımın olmaması bazen canımı sıkıyor o kadar...
Herkesin travmaları var üzülme geçmiş değişmez kızınla önüne bak yaşadıklarını ona yaşatma iyi anne ol kızını mutlu et hayatı dolu dolu yaşa kızınla
 
Annem de sevgisiz büyüdüm diyor, anneannem çocuklarını seviyor ama kadın hep meşgulmuş, 6 çocuk sürekli çamaşır bulaşık ev işi ... bizim kuşağımıza gelince de şanslı olanlar var, ama şanssız olanlar da var. Sanırım anne kuşağımız 50lik-60lik, bakıyorsun 20yaşında karşı tarafı hiç tanımadan evleniyor, adam iyi çıkarsa iyi kötü çıkarsa yıllarca çekmek zorunda. Çoğunun maddi güvencesi ve mesleği yok, toplumda boşanma diye bir şey zaten pek yok. 20 yaşında kucağına bebek alıyor ama kendisi de çocuk, nasıl ebeveyn olunur, çocuk nasıl yetiştirilir bilmiyor. Yani yani ebeveynlik yapmaya kimse hazırlamamış onları, evlilikleri hasbel kader bilnçsizce yapılmış, koca dedikleri adamların çoğu kötü ... bilemedim çok da suçlamıyorum böyle bakınca.
Aynen öyle. Annem 17 yaşında ablamı doğurmuş. 19 unda beni. Kendi çocukken çocuk büyütmüş. Kaynana ,görümce içinde. Gençliğinde çocukluğunda ne görmüş ki bize göstersin. Bizde dayak da yedik ,kizildikta. Ama bilirim annem bizi çok çok severdi hala da sever. Hayatını bize adamış.

Sizde kızmayın annenize, bildiği oymuş o zamanlar ona göre davranmış. Sizi birakmamis bosansada görüyoruz öyleleri de var. Kötü bir üvey baba elinde buyutmemis. Belki bizim de şu anda normal gelen ama ileride çocuklarımızın bana şöyle yaptılar dediği davranışlarımız vardır. Her dönemin yaşam şekli ,davranış şekli ,zamanın şartları farklı olabiliyor
 
Ben şiddet görmedim.

Ama babam beni seviyor hissini hiç alamadım çünkü sadece içkiliyken sevgisini gösterir evlatları olduğunu hatırlardı.
Annemle anılarım güzel ama daha güzel olabilirdi. Olamama sebebi ise babamdı.

İşten 6da gelip yemek yiyip evden çıkan, gece 3ten önce eve gelmeyen bir koca, dayağını kavgasını huzursuzluğunu eksik etmeyen hal hatır sormayan bir koca, bok gibi para kazanmasına rağmen market alışverişi dışında hiç bir para harcanmayan eş ve çocuklar...

Ailecek tek bir yere bile gitmedik biz ya. Hiç hatırlamıyorum dışarıda yemek yediğimizi, bi yere gezmeye gittiğimizi.. Annem gencecik kadınken ömrü evde gece yarısında ağlayarak kocasını beklemekle geçti, kocası paraları kim bilir nerde kimle yerken.. Amcam aynı binada eşiyle çocuğuyla gezip tozarken, onlarla pikniğe giderken annem camdan nefretle bakardı, o zamanlar kızardım anneme neden onlar için kötü sözler söylüyor diye ama sonra düşünüyorum; 22-23 yaşındasın ailenden uzaktasın, sürekli dayak yiyorsun, kocan ne seninle ne çocuklarınla ilgili, kocanda araba da var para da var ama pikniğe bile gitmiyorsunuz..

Bi gün annemi evin kapısını sert kapattı diye öyle bi dövdü ki.. hortum boru gibi bi şeyle öyle bi dövdü ki..
6-7 yaşlarındayım herhalde.. Şu an bile ağlarım buna..

Bi gün de yılbaşı gecesi annemle babam annemin memleketindeydi ben babaannemde kalıyordum.
Babaannem çok güzel yiyecekler almıştı berbaer yılbaşı kutlicaz sanıyoruz sonra babamlar geldi. kardeşim de 4 yaşlarında falan.
Aldılar beni eve gittik. Teyzem bana çok güzel toka yollamış üstüne basınca zil sesi çıkıyor, okullardaki klasik zil sesi.
Annemle babam da gelmeden kavga etmiş, babam annemin bonesini beğenmemiş çünkü...
Biz kardeşimle oturma odasındaydık, babam annemi yatak odasında öyle dövdü ki annemin ağlama seslerini kardeşim duyup anlamasın diye sürekli o tokaya basıp o zil sesi melodisini dinlettim kardeşime..
Yüksek sesle konuşup, annemin sesini bastırıp ağlaya ağlaya o tokaya bastım...
Şu an sanki hala o odada, o sofradayım, kardeşim yanımda, elimde o toka...
Mesajın kalbimi acıttı. Sarılmak istedim sana 🙁
Bizim evimizde de şiddet babam tarafından vardı. Babam İç Anadolu’nun bir köyünden 6 çocuklu aileden çıkmış. Zamanla ticarete atılmış ve parayı bulmuş bir adamdı. Ama taşıyamadı. Alkolikti, annemi aldatıyordu ve yetmiyor eve gelip dövüyordu. Annem onun stres atacağı kum torbasından farksızdı.
Benimde unutamadığım, dünmüş gibi hatırladığım bir anım var. Bir akşam babam alkollü eve gelmişti. Annemi feci şekilde dövmüştü. Biz ablamla üst kattaki komşumuza sığınmıştık. Ben annemin sesini duymak için bardakla yeri dinlemiştim. Aslında annemin kendine ait az da olsa bir öğretmen maaşı vardı. Ama elalem ne der korkusu taşıdığı için babamdan boşanmadı. Senelerce babamın dayağını ve ihanetini çekti. Babam 2 sene önce 67 yaşında kalp yetmezliğinden öldü. Bilin bakalım ardından en çok kim ağladı? Annem. Ben annemi hiç bir zaman anlamayacağım. Ama benim için kendi hayatını harcadı. Biz bir şekilde evlendik. Çoluk çocuğa karıştık. Çocukluk travmalarımızı geride bıraktık. Ama annem kendini seven, saygı duyan bir adamı hak ediyordu. 🙁
 
Selamlar hanımlar.

Biliyorum konuyu açınca çoğunuzun (şanslı azınlık hariç) yarası deşilecek. Çünkü yaşları birazcık ileri olanlar olarak aynı şeyleri yaşadığımızı biliyorum.

Şu an bir melek kız annesiyim. Geçmişi düşünüyorum bazen. Hiç ailemle ilgili güzel bir anım yok. Evet bana işkence etmediler. Çok kötü de davranmadılar ama çok sevgi de göstermediler. Annem döverdi, ki dediğim gibi burda çoğu kadını küçükken anne babasından dayak yemiştir. Halbuki sakin bi çocuktum ama en ufak bir şeyde o dayağı yerdim. Niye bilmiyorum annemi öpmeye utanırdım... Saçlarım uzundu, çok güzeldi. Annem yola yola tarardı hatırlarım... Hatta bi gün o uzun saçımdan tutup kaldırdığını hatırlıyorum, bir gün boğazıma çöktüğünü...

Babam üvey ama bi üveyliğini görmedim, sadece ben ilkokula giderken matematik yapamadığımı bilirdi. Kitabı alır önüme koyar, yapamadığım zaman kızardı. Bir kere onun için tokat attığını hatırlarım. Başka bi dayağını görmedim. Ablamlar da bu şekilde büyüdü. Onlar benim gibi değildi. Evden kaçtıkları oldu, başka türlü türlü şeyler de. Babamın hakkını yiyemem sahip çıktı her yaptıklarında. Gidip buldu getirdi.

Şimdiye gelecek olursam, annem yaşı ilerleyince elbet sakinleşti. Üvey babamdan 3 çocuğu daha var. Bize göre daha iyi gezip, daha iyi yaşıyorlar. Ayrımcılıktan değil, bize annemlerin o zamanları denk gelmişti. Çok daha gençlerdi.

Evet tekrar bugüne gelecek olursam dediğim gibi sakin ve kabullenen bir insanım. Yapım böyle. Ailemle ilgili hiçbir sorunum yok. Şu an annemin çocuklarından en çok onu dinleyen, hiç üzmeyen de benim.

Bunları neden yazdım, öyle bazen aklıma geçmiş geliyor. Çocukluk ya, herkes çocukluğunu özler. Ben de özlüyorum. Ama isterdim ki orda güzel anılar da olsun. Yok yere kötü anlar birikmesin...

Öyle bi içimi döktüm güzel hanımlar. Şu an beni etkileyen bir durum yok, dediğim gibi sadece geriye dönüp baktığımda benim güzel anılarımın olmaması bazen canımı sıkıyor o kad
Eskilerin genelde bildiği bu.Annelik olarak anladıkları bu işte.Annenizi çok yargılamayın. Onu da anlamaya çalışın.Burada öyle anneler okuyoruz ki sizin hiç bir şey.Sonra üvey babanızla sorun yaşamamışsınız.Bu da büyük şans.Artık diğerlerini kapatın siz bunlardan ders çıkartarak çocuklarınıza nasıl iyi bir ebeveyn olurum bunun üzerinde durun.Onu da yine çok abartmayın.Analığın babalığın da kitabı yok bazen deneme yanılma ile oluyor bu iş.Ama asla yapılmayacak davranışlarda ...Çocuklara dayak asla...Onları hor görmek asla..Küçümsemek asla...Yolunuz açık olsun
 
Bana gösterildi valla
 
Bazen bende bunu düşünüyorum. Neden böyle olduğunu. Annemle babam hep tahammülsüz ve sinirliydi. Yengem kızına hep güzel kızım felan der bir gün annemin ağzından öyle bişey duymadım. Şimdi güzel kızsın evlen diye ısrar ederken çıkıyor ağzından. Banyo yaptırırken, okula götürürken, yemek yaparken sanki onlara hep yükmüşüm gibi hissederdim. Ben olmasam annem bu kadsr yorulmaz, ben olmasam babam bu kadar para harcamaz. Varlığımdan asla iyi ki olarak bahsedilmedi.
Şimdi aramızda bi soğukluk var ve bunu yapan benim. Yemek yerken babamın söyledikleri geliyor aklıma hemen susup sohbetten geri çekiyorum kendimi. Huzursuz ediyor beni onlarla vakit geçirmek. Kendilerine kötülük etmişler çünkü evlat büyüyor kendine bi hayat kuruyor öyle ya da böyle ama anne baba yalnız kalıyor kimsesi kalmıyor zamanla etrafında evladından başka. Bunu hiç göremediler. Hep söyledim yapmayın diye.
Umarım evladınızla çok güzel bir ömür geçirir onun her zaman yanında olursunuz
Yengem kızına hep güzel kızım der dediniz ya, ben de kızıma hep birtanem,çiçeğim vs derim ama eltimin kızı var kızımdan büyük ve annesi sadece ismiyle hitap ediyor, bunu ben kızıma seslendigimde bakışında yakalamıştım aslında üzüldüm ama normalde diyor mu bilmiyorum, bunlar basit şeyler ama çocuklar için değerli bence...ben eltimin kızına da canım, fistigim vs diye seslenirim ama önemli olan annesi, bunu eltime söylersem olmaz gibi geliyor
 
Annem biz küçükken 6 aylık kardeşimizi kaybetmiş ondan sonra uzun süre depresyona girmiş tabi o zamanlar bilinmiyor şuan anlattıkları bunu gösteriyor, o dönem bizimle hep babam ilgilenmis bu yüzden abim ve ben babama çok duskunuz, babam çok çok ilgili bir baba hala öyledir, annemi şimdi anlayabiliyorum geceleri uyumaz başımızı beklermis bu gece de biri ölmesin diye, gündüz de hiç birşey yapamazmis tabi sonra kardeşim oldu onunla toparlanmis annem öyle anlatır ki kardeşimle annemin bağı çok farklı bunu kiskanmiyorum anlayabiliyorum...sonrasında geçim dertleri vs derken annem sinir hastası oldu çok sınırlı dönemleri oldu bizi dövdüğü de oldu ama hiç birimizi ayirmadan dovmustur 🙄 babam tam tersi hep ilgili asla şiddet vs olmaz ama şimdi anneme kizidigm da oluyor anladigim da, kendisi de diyor pişmanim diye hatta ben tek kız olduğum için ergenlik dönemlerinde falan çok ilgili değildi yani şiddeti onemsemiyorum açıkçası ama keşke daha ilgili olsaydı, herşeyde suçlayıcı bir tavrı vardı, şimdi kendisi de diyor seninle ilgilenemedim diye bunları düşününce içinden çıkılmaz oluyor...şuan çok ilgili piyasaya göre baya iyi bir anne, kızım var ona aşırı değer veriyorlar, bana da şuan çok değer veriyorlar hele babam assiri düşkündür ama ne bileyim onlar da zor şeyler yaşamışlar, sevgi görmemiş ki gostersin...ama yine de değer verildiğini sevildiğimi hissettim hele de babam tarafından
 
Back
X