Bizim evin halleri, benim hallerim, bi hallerdeyiz

Fazlası var eksiği yok:) birebir yaşadığım durumlar bende hıncımı eşimden alıyorum, adamın her yaptığı gözüme batıyor resmen, benim eşim yalnız içine atma gibi bi lüx yaşatmıo bana, bi şekilde tepkisini de verio, bu durumda ayrı bir germe durumu oluo çocuğun yanında izin vermesemde bi şekilde artı bir tartışma konusu yaşanıo. Valla bende nsl bi kafaya sahip olmalıyım bilemiyorum. Geçici bi dönem diye kendimi avutuyorum.
 

İkinci çocuk kararımız tamamen rahata alışırsak bir daha sil baştan yaşayamayız diye aldığımız bir karar :))
Zaten uyumuyoruz ha bir baktık ha iki dedik.
O kadar kolay değil yine de.
Herkes çok üsteledi gebelikte, ya bu da onun gibi olursa diye.
Olmayacak dedim, olmadı da :)
İlkinden öyle bir antrenmanlınız ki, ikinci bize vız gelir dedik.
Ki öyle oldu/ ikinci oldu yine biz ilki ile uğraşıyoruz.
Ağlama konusunda haklısın. Arada şart :))
Ben epey epey nadir ağlayan biriyim. Pek duygusal kırılgan bir yapım Yok.
Ama çocuk olduğundan beri ayda bir 2 saate yakın ağlıyorum. Tam ağlama da degil hem ağlıyorum hem gülüyorum. Sanırım sinirlerin fazla yıpranması :)

eşini tanıyorsun biliyorsun idare eder, onunla da alakalı :) benimkinin sınırları belli. Kum torbasına çevirmeme izin vermez. Ben de istemem. Karşımdaki insan her koşulda susunca saygımı kaybediyorum. Biraz dişime göre olsun istiyorum sanırım :)
 
Benzerlerini yaşadım. O sinir ,stres ,yorgunluk,birşeylere yetişememe,kendine vakit ayıramama durumunu anlarım ama eşe maledilmesini anlayamıyorum kusura bakmayın.
Eşiniz size nazaran daha rahat anladığım kadarıyla,o sınava çalışamamışken sinirlenmeyip idare ediyorken,sizin bu denli sinirlenip hırsınızı alamamanız,olmadık şeylerden hır gür çıkarmanız manasız.
Suçlu aramayı bırakın,eşinizi çocuğunuzu oldukları gibi kabul edin derim. Kendinizi koyun eşinizin yerine,işten geliyorsunuz,çocukla nasıl konuşacağınıza varana kadar karışan,herşeye söylenen bir eş ile karşılaşmak hoşunuza gider mi? Bence gitmez. Kimseninde hoşuna gideceğini sanmıyorum.
Biraz akışına bırakmaya çalışın. Aşırı müdahil olmak yerine.
En basit örnek,çocuğu uyuturken sallama vs demek yerine gidip çay,kahve içseydiniz biraz sakinleşip dinlenirdiniz tartışmada cıkmazdı.
 
Beterin beteri vardir bak simdi oglum bizim yanimizda yatiyordu rahat edemedik ve besige alistiruyorum simdk 2gundur hep besiginde yatiyor ama nasil saat basi kalkip agliyor yaniniza gelecem diye. 20aylik bi cocuk bu. 2gundur toplasan 10saat uyumadim. Bunun yari sira ev isi koca isi kendi isin hepsi yarim yamalak. Konusamiyor daha parmakla gosterneyi ogrendi daha yeni ve gun icerisinde 1000kere baaaaaaak diyooo bez degistirirken sikinti yemek yemesi sikinti ofke krizleri aglama nobetleri bi insan gun icerisinde kac defa disari cikmak ister. Sabhtan aksama kdar disari cikmak istiyor oturup yemek yiyemiyorum. Kocaya gelelim. 4de isten geliyo yemek yiyoz cocuk onun kucagibdan inmiyor. 5de uyumak istiyo 1saat. Diyorum ki bak dun 10dabyattin sabah 7bucukta bagira bagira kaldiriyorum. Hep bi uyku hali ikimizin uykusunu kiyasliyorum ben daha az uyuyorum ama senin gibi olamiyorum diyorum. Ya misafir cagiracak ya biz gidecez. Uyumamasi icin. Beni bi yerlere birakmak zorunda kaliyo hep buda isine gelmiyo. Tutturdu araba kullanmayi ogretecem diye tamam dedim. Arabada bi bagiriyor sanirsinki kaza yapmisim. Direkle aramda 1metre var diregin orda dur diyo. Yahu kardes ben anne karninda ogrenmedim araba kullanmayi dur bi. Eve geliyoz hadi ehliyet sinavina git yazil ehliyet alalim. Tum gun agzinda sakiz olmus bu laf eve gelir telesekretere bagliyo telefonla konusa konusa oglum kiyamrt kopariyo bende konuscam diye. Vs vs.. daha bi suru olay ama ben sakinim. Mutluyum oglum saglikli, esim ben saglikliyiz. Bin sukur. Yani sende boyle kal. Bardagin dolu kismina bak. En sinir bozucu olayda sabahtan aksama kadar elimden tutuyo kapiya goturuyo. Neyse hava iyi cikartiyoum bu kezde eve gelmek istemiyo. Yolun ortasinda yatiyo agliyo. Gayet sakin bi sekilde sesim bir tik yukselerek hadiiiiiii diyorum bu biraz aliskanlik ama, ilk baslarda cok kiziyordum ama suan siradan bi durum gibi geliyo
 

Teşekkür ederim.
Açıkçası dışarıya yalnız gonderesim gelmiyor oglanla birlikte eşimi hani birlikte markete gitmeleri vb dışında. Kahve çay içiyorum mesela salonda elinden geldiğince oyalar çocuğu ama bir tutam bağımlı bir çocuk bana. Kolik zamanların miras huyları gibi, ben o kahveyi, kapının önünden gelen ağlama sesleri ile içsem ne içmesem ne işte. Kulaklık takardim duymayayim diye ama iki üç kere öyle bi istifra etti çocuk eşim dikkatini dağıtmayı başaramamış.

Cok karışık bi ayardayiz, ne bu böyledir diyemiyorum da söz konusu çocuk ve hallerimiz olunca. Ben de düzen insanıyım, rutine binmeyen ara ara kacamakli bir düzen insanı ve bunu adam akıllı rayına oturtamamak, çocuklu hayata uyarlamayi henüz başaramamış olmak da beni öfkeli hale getiriyor sanki bir yandan. Vb.

Özür tatlısı yaptım artık, o anlamıştır.


Öyle galiba bazı anlar insanın elinde olmuyor. Yapısal gibi de. Yani sakın insanin sabrı bir ayrı oluyor, telaşlı insanın sabrı bir başka... Bazen ses yükselmesi, ters bakışlar filan otomatik olabiliyor :/


Dün neyi fark ettim biliyor musunuz? Kafam rahat, tam konsantrasyon kurarak bir sergi gezmeyeli tam iki seneyi geçmiş. Hamileliğin başından itibaren yani :)
Dün resim sergisine gittik 3 kız arkadaş ve çok iyi geldi. Sanırım buna ihtiyacım vardı. Zaman sınırı hissetmeden bir gezi...
 

Teşekkür ederimm
Herkes böyle olacak diye bi durum da yok, bizim eşimle çok uç huy farkımız var. Taban tabana zıt iki insanız çoğu konuda ki bizim evliliğin oturması, sevgililik öncesi arkadaşlıktan geliyor. O arkadaşlık kurtarıyor bazı noktalarda, yoksa sonradan tanışıp sevgili olsaydık filan... Değişik olabilirdi. Ki bu durumlar da geçecek illa :) Biraz sabırlar-sinirler eskiyor öyle.


Bizim doğumdan beri bir curcuna cidden, hani uzun uzun anlatmak istemedim, eski bir konum var oradan bakabilirsiniz dilerseniz ama, bundan daha beter olursa kaldıramam. Gittikçe daha iyi olacak diyorum, en azından böyle düşünmek daha iyi hissettiriyor, daha kötü halini düşünmeyeyim, sürpriz olsun : p :)

Evet, biraz daha büyüyünce iş hayatına dönmeyi planlıyorum; çünkü alışkın olduğum hayat tarzının tamamen dışına çıktım ve bunun da huzursuzluğu ister istemez oluyor.


Haftanın 2 günü 3er saat kara kalem resim kursuna gidiyorum. Ancak bunun da tam düzeni var diyemem çünkü çocuğa bakacak kişiyi ayarlamaya bağlı gelişiyor. Annem 10 günlük geziye kaçtı mesela, kardeşim dil sınavında-ona çalışıyordu vs, eşimin izni denk geldi de öyle kurtardım bu haftayı. İşte çok bir şey de diyemiyorum sonuçta herkesin kendi hayatı ve "Çocuğuma bak!" denilmiyor bazen. Bakıcı olayına güvenemiyorum... İşte net bir düzen olsa (Ki inşallah bi ayar çekeceğim ona-olacak) kafa olarak daha rahat olacağım.

Bu hafta sonu (Şu an da dahil) nefesleniyorum. Bu beni 10 gün götürür gibi :))
 
Bu kadar uzun yazinca biraz rahatlamissinizdir sanirim.

Ne diyebilirz ki ?

Allah kolaylik versin

O anlık rahatlatmıştı evet :)
Teşekkür ederim, cümlemize, amin.


Haklısınız. Bende ayrı bir korumacı yön var onu törpülemeye çalışıyorum, hani düşse filan ah vah etmiyorum, tepkisizliğimi koruyorum. Ama o düşme haline girmemesi için de etrafında fır dönüyorum gibi gibi :))
Biraz rahatlamam lazım bu konuda da, yemediğinde başka şeyler pişirmelere, öğün atlamaması için 10 küsur tat-fark çıkarmaya çalışmakla uğraşmamam lazım. Aç da bıraktım esasen yani umursamadım bir ara, ama işte o yemeyince ben de yiyemiyorum bir şey...Buna da el atmam lazım, iyice rayından çıktı.


Eşlere sorsak 3 gün aralıksız dinleriz gibime geliyor :)))
 

:))))
Güldüm yorumunuza ya, teşekkür ederim :)
Bana da geldi o sıyırmalar, biraz daha akışa bırakabilsek aslında çok güzel olacak.

Bence sizde cocugunuza karsi otorite problemi var .Cocuklar yonetebilecekleri insani çok guzel biliyorlar .Çamasir makinesine esinizin hayir demesi doğru .Bir psikologa gidin .Günde birkac saatlik bakıcıya verin .

Bizim genel bir otorite problemimiz var ancak bu yasak-hayır dinlemesi hali kimde baskın derseniz; ben hayırı nadir kullanırım ve o hayır kolay kolay evete dönmez. Prizler mesela "Hayır ve cıs" tır, birliktedir. Gözüme bakar ve elini çeker. Ya da klimanın kumandası "Hayır"dır. Gözüme bakar, elini çeker. Babasını pek takmaz aksine, çünkü "Hayır"ı çerez gibi kullanıyor adam bu noktada sinirleniyorum mesela, bir evin içinde her şey yasak olamaz. Belli bir disiplin hali mevcut, olduğu kadar mevcut daha doğrusu çünkü çocuğum ne yaş olarak ne de yapı olarak zorlamaya müsait bir zamanda değil.

Bakıcı işini düşünmüyorum, bir başka konumda gerekçelerini açmıştım.
Psikolog ihtiyacım da şu an yok. Olduğunda bilirim. :)
 

Doğrudur, idare ediyor ancak dediğim gibi, o idarenin azalacağı-sabrın taşacağı sinyalini de "Höff" ünleminden alıyorum onun. Yine de büyük cesaret ikinci çocuk, ki eşim tek çocuk, biz büyük yaş farklı iki kardeş, oğlumu da tek çocuk bırakma fikri biraz canımı sıkıyor. Ama bu konuda yaş aralığına-rahata bakmaktan ziyade, "Kendim psikolojik olarak 2. çocuğa hazır mıyım?" tahlilini netleştirmeden kardeş işine girememem biliyorum. Hayırlısı diyorum... Kalabalık ailelere de bayılırım oysa.

Konu sahibi nereye ucmus neden ucmus yahu?

"Konu dışı"ndan ban :)
Sanırım konumu bu bölüme açmam gerekiyordu, yanlış yere açtım.
 

İşte bu kadar net ve düz değil yaşananlar, "Eksiği vardır" dediğim kısmının üstten görünüşü gibi bu.
Çocuk uyuturken sürekli "Sallama" demiyorum başında dikilip, bu yüzden bir uyutma sıramız var, dinlenebilmek için. Ancak çocuk kusana kadar ağlayabilen bir çocuk ki bunu yaşadık birkaç kez. Gün içinde bin bir uğraşla, oyunlar içine yayarak yedirdiğiniz bir tabak çorbayı, akşam ısrarlı bir sallama sırasında kusmasını siz de istemezsiniz. Kahvemi içerken içeriden gelen, gittikçe dozu-iç çekmesi yükselen bir ağlamaya kayıtsız kalamıyorum çünkü nereye gittiğini biliyorum. Zaten o kahve burnumdan ayrı geliyor, eşimden de ufak bir itiraz işitmek istemiyorum. Karışma-müdahil olma kısmı böyle gelişiyor, çocuğu çok daha iyi tanıyor, sesinden bakışından neyin geleceğini tahmin edebiliyorum; eşim ise gelişi güzel davranıyor. Yoksa onun oyun saati içinde nasıl oynadığına karışmam oğlumuzla. Ya da yemeği nasıl yedirdiğini umursamam, isterlerse halılara sıvasınlar çorbaları. Ama bazı noktalarda işte, "Karışma" denmiyor-olmuyor.

Sinir çıkarma kısmında haklısınız, hoş değil, anlamlı da değil. Bu yüzden rahatsızım kendimden.
Onu da düzeltmek için artık bana iyi gelecek bir düzen içine kaydırmam lazım şu anki rutinimizi.
Hafta sonu arkadaşlarımla sergiye kaçtım mesela ve fark ettim ki "Ben" alanından çok çıkmışım çocuk doğduğundan bu yana. Bu yüzden eşimin "Sen" alanına saldırıyorum sanırım.

Çocuk isteyip istemediğmi birdaha düşündürdün bana :/

Düşün düşün olmuyor :)
Ne kadar hazır olursan ol, tam hazır da olmuyor.
Ama istemek ayrı bir şey, isteyince oluyor.
Onun gibi bir şey :))
Çocuklu hayat filozofundan öğütler gibin oldu : p
 
Ya o döngünun içinde insan dısardan duruma bakamıyor .Küçük cocugum zor bi cocuk ve bebekti .Şimdi şimdi öyleydi böyleydi diyebiliyorum .
Ne sacma konulardan gerilmisim diyorum .Birden bire karakter deģistirin .Yemek olmasın varsin .Düzende olmasin bu vakitler birdaha gelmeyecek .
Kar yağarken kapınin önü süpürülmez .
Sizin sakinliginiz emin olun herşeyin akışini degistirecek .
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…