Bizim gibi kadınlar neye aldanıp ta boşanmıyor ki?

senınde dedğin gibi eşini terk edemeyecek kadar çok seviyor ve sahiplenne duygusu onu kenetliyor
 
1-Ekonomik sebepler
2-Çvere ve aile baskısı
3-Yaşam biçimi,yetiştirilme tarzı
4-Boşvermişlik
5-Öz güven eksikliği
6-Hastalık derecesinde bağımlılık veya hastalıklı sevgi
7-koca tarafından kandırılmak ikna edilmek
8-alıştığı düzeni bozmadan kör topal devam etmek
9-inat
10-evlilikten ne anladığı fikri
11-12-13...... maddeler çoğaltılabilir boşanmak istemedikten sonra.
 
Maddiyat ve fiziksel şartlar, yani baba evine kesinlikle dönmemek için ayrı ev imkanı yaratmak. Bunlar olduktan sonra mutlaka boşanılıyor, yoksa boşanılamıyor. Benim çevremde böyle.
 
Çünkü toplumuzda evlenmek çok önemli ve bosanmak hoş karsilanmiyor. Kısacası kültürel nedenler diyebilirim. Ama boşanma oranları yari yariya artti onu da belirteyim. Yani artık eskisi gibi çeken yok cok fazla. Yani var tabii ama eskiye oranla az.
 
boşanıp boşanmamak farklı bence, iş o raddeye gelmişse artık iş ilişkisi gibi düşünebilir kadın veya erkek, şu anki yaşamından konfor olarak daha düşük bir yaşamı seçecekse boşanarak bunu seçmeyebilir. sadece maddi olarak değil, özgürlükler açısından veya toplumsal statü açısından da bu tercihi yapabilir kişi.

ben o yüzden neden boşanmıyorlar diye çok sorgulamıyorum.

ancak sevmediği bir adamla evlilik hayatı yaşamak (cinsel ilişki, birbirlerinin kararlarında söz sahibi olma, vs vs durumları ile samimiyet gerektiren ilişkiler) çok ters geliyor bana. duygusal bağı olmayan kişilerin bu samimi olmayan samimi ilişkileri midemi bulandırıyor.
 
bu durumdaki çoğu kadın evdeyken ailesinden de değer görmeyen kadınlar zaten.
bu adam beni sevmiyo evet burda mutsuzum ama, evde de ailem sevmiyodu, orda da mutsuzdum diye düşünen çok insan var.

eve dönünce de mükemmel bir hayatı olmayacağını biliyor + toplum baskısı da dehşet verici boyutta
eve boşanıp gidince dul kadın olarak hayatın getireceği maddi manevi belirsizlikler, aile baskısı, çevre baskısı, yalnızlık, maddi sorunlar..bunlar çok geçerli sebepler aslında.
 
Hepsine katılıyorum+boşanınca oluşacak zorluklarla mücadele gücünü kendinde bulamaması, kocasının gölgesinde yaşamanın daha kolay gelmesi bence
 
kesinlikle maddi güç ve aile yapısı. bir arkadaşım çok kötü bir evlilik yürütüyordu eve gidince bile ya böyle hayat mı olur diye düşünüyordum, kızın bahanesi hep şuydu " seviyorum ne yapayım". sevdiği falan yoktu adamı sadece korktu, sonra ailesine ufak çapta bir miras geldi dedesinden o ara iş değiştirdi ve maddi olarak güçlendi, çat diye adamı boşadı ve şu an yıllardır görmediğim kadar mutlu. aileden destek alamasa ve maddi gücü olmasa yıllardır devam ettiği gibi devam edecekti.

cesaretsizlikten yapamıyoruz çogu zamanda, yeni bir hayat korkutuyor insanı. alıştığıyla kalmak istiyor kötü bile olsa, yoksa inanmıyorum ki size her şeyi yapan insanı sevebilesiniz.
 
Çocuk için. Kesinlikle çocukları için.

Başka sebeplerde var ama herkesin farklı.
 
çalıştığım için yazınızı detaylı okuyamadım ama başlıktan ve yaşadıklarımdan yola çıkarak yorum yazmak istedim. bende aldatılmış bir kadınım. öğrendikten 1 hafta sonra resmi olarakta ayrılığı yaşadım.7 yıl oldu. 8 yaşında kızım var. şimdi sorunuzun cevabı ;
1. maddi özgürlüğü veya sığınacak bir yeri yoksa,
2. eşinin kredi kartı ve arabanın anahtarı cebinde haftanın 2 günü AVM'lerden çıkmıyorsa kadınlar aldatıldıklarını bildikleri halde boşanmazlar.
yakın çevre tecrübesiyle sabit. sevgiden demek çok gerçekçi olmaz. zaten insanın içinde sevgi kalmıyor. alışkanlıktır o, bağımlılık ya da hastalık.
 
Öncelikle bir kadın çalışıyorsa, maddi anlamda kendini idame ettirebilecekse daha net boşanma kararı verebiliyor
Fakat isi olduğu halde boşanamayanlar da bence eşini seviyor/bağlıdan çok bağımlı ya da sevgiyle bir seylerin aşılabilecegine inanmak istiyor ve haddinden fazla çaba gösteriyor
Bosanmaktan da genelde kadınlar korkuyor çünkü toplumda kadın olmak zorken, boşanmış bir kadin olmak daha zor
Ya acinacak gozle bakiliyor ya da kolay elde edilebilir biri olarak (maalesef gözlemlerim bunlar yoksa ben bunu doğru bulmuyorum)
bir de bosaninca kimi aileler kadının yalniz yasamasini istemiyor, baba evine dönmesini bekliyor ya da kadın tek başına olmak istemedigi icin ailesiyle yasamak isteyip onlara boyun egmek zorunda kalıyor
maalesef her konuda oldugu gibi kadınların uzerinde bu bile bir yük yani bir erkek bosansa "aman canım buluruz bir kiz evlendiririz" derler ve bekar kızı bosanmis adama layik gorurler ama bosanmis bir kadına bu layık gorulmez çünkü "dul"dur o
Yani özetle, toplumsal sebepler, maddiyat, hisler
Çocuklar için denmesi bence kadının kendini evliligi devam ettirmek icin inanmak istediği ve arkasina sığındıgı bir yalan
 
Bir de son zamanlarda boşanmalarin artmasının sebebi kadınların maddi manevi güçlenmesi ve erkeklerin yerinde saymasi
Geçen gün bir arkadaşım evlendi, resmi nikahtan sonra dini nikahi da kıyıldı
Hoca diyor ki, erkek kadından önde olmalı ama şimdi kadınlar önde durmak istediği icin dengeler bozuldu
Halbuki yanlış bir tespit
Erkekler rahat yetişiyor yemeği önüne gelir, utusu yapılır yapmasi gereken sey sadece okula gitmek ve mezun olmak. Mezun olunca da is bulup kariyer yapma sansi var ama kadinlar daha küçük yastan itibaren ev işleri ile okulu bir arada götürmeye çalışıyor
Okulu bitirince erkek dunyasinda is bulmak zor oluyor, bulsa bile kendiyle denk seviyede bir erkekten daha az maas alabiliyor, becerisi daha fazla olsa bile üst düzeylere gelmesi daha zor oluyor, evlenip cocugu olunca kariyer hayal oluyor.
yani kadin her yerde hep cabalayarak bir şeyleri başarmaya çalışıyor erkekse daha az çabayla o seviyeye gelebiliyor sonra da "ben erkegim üstünüm"havalarina giriyor
Kadınlar da artık kendilerini erkeklere ezdirmiyor, evlilikte idarenin tek tarafli olmayacagini, onun esini mutlu etmesi kadar erkegin de kendisini mutlu etmesi gerektiğinin farkında ve mutsuzsa bunu çekmiyor
Eskiler katlanirmis çünkü ne maddi anlamda güçlüymüş ne de ayrilmak istese dönebilecegi bir baba evi varmış
(Malumunuz bazi yerlerde hala gecerlidir, gelinlikle gider kefenle gelirsin dusuncesi )
 
Ben neden boşanmiyorum çok düşündüm.
Aslında nedenlerim, fikirlerim çok nettir.
Nedenini bilmediğim sıkıntım falan da olmaz. Hayatımda aldığım her kararın nedenini bilirim.

1) Yapı olarak her konuda, her ilişkimde eğer gerçekten seviyor ve değer veriyorsam karşı tarafa, kendimi hep en son düşünen biriyim. Esas nedenim herkesi itip kendimi düşünemiyor oluşum..

2) Kendi evliliginden ve 6 kızından ayrı dert keder görmüş anneme bir keder de benim yaşatmak istemeyişim.. Şimdi tek tek anlatsam onları kardeş sen bence de boşanma diyen çok olur eminim. En az seni düşünüyorum, senin eşinden kötü hiç bir şey beklemem iyi adamdır diyen kadına bir hayal kırıklığı da ben yaşatmak istemiyorum..

3) Vefa ve merhamet gibi duygularim da izin vermiyor. Eşim olan bu genç adamın benden başka kimsesi yok özünde. Bunu biliyor ve kiyamiyorum..

Elbette sevgim de var ama aşkından ölen bir kadın değilim, bu evlilikte başından beri hiç böyle hissetmedim aslında. Bir sebeple bir şeyler hep eksikti bir olmamışlık hep vardı.

Sevsem de mantıklı olan ayrılıksa normalde ayrılmali derim, elbet unutulur yeniden de sevilir diyen biriyim üstelik..

Çocuk yok maddi hiç bir bağım yok. Hatta tersi bir durum söz konusu..

Yine de gidemiyorum işte..

Belki de sandığımın aksine çok aşığımdır da kabul etmiyorumdur..
 
Hepside sebep aile korkusu çevre baskısı vs söylenmesi gereken herşeyi söylemiş zaten arkadaşlar
 
Asiri sevgi ve baglilik,
Ondan ayrildiktan sonra gelecek olan belirsizlik ve yalnizliktan korkma,
Yasa gore de degisir, ileriki yaslarda ayrilmasi daha da zorlasiyor sanirim,
Bide sevgiden dolayi cabuk kanma cabuk affetme,
Dusman sevindirmeme, elalem ne der algisi, oteki kadina zafer sevinci yasatmama, inat yapma
Ama bence en onemlisi o belirsizlik o bosluk hissi insanin en cok canini acitiyor
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…