Belki siz istifa edip gitseydiniz buna babanız da üzülürdü. Çünkü anne babalar uzakta da olsa çocuklarının kendi ayakları üzerinde durduğunu görmek ister. Hatta çoğu anne baba çocukları ise girince veya evlenince "artık gözüm açık gitmem " der.20 li yaşlarımda ilk evden ayrılıp çalışma hayatima başladığımda aynen böyle hissediyordum.
Aylarca eve gidememek beni kavuruyordu.ozman görüntülü telefonlar falanda yoktu.ki olsa da aynı şey tabiki de değil zaten.
Neyse gel zaman git zaman yolun yarisini geçmiş bi yaştayım şuan.ben sizin bu duygularınızı yaşarken ne oldu biliyormusunuz canımıniçi babamı genc yaşta aniden kaybettim.dünyam durdu bian da..hayat ışığım söndü.Şu hayatta en en en korktuğum 3 seyden biri başima gelivermisti.malesef benimde tayin vs hicbir sansim yoktu.onlarin yanina dönemediğim için halen daha şu yaşımda pişmanlığım içimdedir.
Ha kader bu elbetteki yaşayacaktım o kaybı ama arada geçen zamanda beraber olabilirdik.o gün kardeşimi ve beni dilinden hiç düşürmemiş canım babam.sanki malum olmus gibi..
Halen daha niye istifa edip dönmedim diye pişmanlığın yok değil.Ama ben henuz yirmili yaşlarımın en başındaydım ve tek tabancaydım.
Diyeceğim odur ki eğer evliliğinde bir sorunun yoksa mutluysan gemileri yakmaya gerek yok.hayat fırsatlar sunmuyor herzman bunu bende yaşadım ama inan ki careler bulabilirsin bu hasreti en aza indirmek adına.yalniz yinede bütün bu duyguların hepsi sende biraz aşırı gibi.işte bu noktada mutlaka psikolog desteği almalısın.kaygı bozukluğu ve bağımlılık durumları olabilir gibi.nacizane epey okurum arastiririm bu konuları onlara binaen böyle söylüyorum
İnşallah en makul çözümler üretip tekrar hep beraber mutlu olacağınız günleriniz olur.
Haklısın.Belki siz istifa edip gitseydiniz buna babanız da üzülürdü. Çünkü anne babalar uzakta da olsa çocuklarının kendi ayakları üzerinde durduğunu görmek ister. Hatta çoğu anne baba çocukları ise girince veya evlenince "artık gözüm açık gitmem " der.
20 li yaşlarımda ilk evden ayrılıp çalışma hayatima başladığımda aynen böyle hissediyordum.
Aylarca eve gidememek beni kavuruyordu.ozman görüntülü telefonlar falanda yoktu.ki olsa da aynı şey tabiki de değil zaten.
Neyse gel zaman git zaman yolun yarisini geçmiş bi yaştayım şuan.ben sizin bu duygularınızı yaşarken ne oldu biliyormusunuz canımıniçi babamı genc yaşta aniden kaybettim.dünyam durdu bian da..hayat ışığım söndü.Şu hayatta en en en korktuğum 3 seyden biri başima gelivermisti.malesef benimde tayin vs hicbir sansim yoktu.onlarin yanina dönemediğim için halen daha şu yaşımda pişmanlığım içimdedir.
Ha kader bu elbetteki yaşayacaktım o kaybı ama arada geçen zamanda beraber olabilirdik.o gün kardeşimi ve beni dilinden hiç düşürmemiş canım babam.sanki malum olmus gibi..
Halen daha niye istifa edip dönmedim diye pişmanlığın yok değil.Ama ben henuz yirmili yaşlarımın en başındaydım ve tek tabancaydım.
Diyeceğim odur ki eğer evliliğinde bir sorunun yoksa mutluysan gemileri yakmaya gerek yok.hayat fırsatlar sunmuyor herzman bunu bende yaşadım ama inan ki careler bulabilirsin bu hasreti en aza indirmek adına.yalniz yinede bütün bu duyguların hepsi sende biraz aşırı gibi.işte bu noktada mutlaka psikolog desteği almalısın.kaygı bozukluğu ve bağımlılık durumları olabilir gibi.nacizane epey okurum arastiririm bu konuları onlara binaen böyle söylüyorum
İnşallah en makul çözümler üretip tekrar hep beraber mutlu olacağınız günleriniz olur.
Allah rahmet eylesin, düşüncesi bile kahrediyor şu an beni...İnşallah bir gün tekrar bir araya gelebiliriz.
5 senelik evliyimMerhaba,
Daha önce de benzer bir konu açmıştım ama şimdi işin boyutu biraz daha farklı gibi, ya da ben mi büyütüyorum bilmiyorum.
Ben 32 yaşındayım ve 4 yıl önce iş için ailemin yanından ayrılıp İstanbul'a geldim 2 sene çalışır dönerim diyerek ama olmadı işte, hayat...
Eşimle tanıştım, evlendik, hala İstanbul'dayım... 1,5 senelik evliyiz, eşimi seviyorum, o da beni seviyor, güzel de bir yaşantımız var çok şükür, çocuğumuz yok. Sorun şu ki ben evliliğe alışamadım.Aile özlemim çok çok fazla...
Eşimin de ailesi başka memlekette ama o üniversiteden beri İstanbul'da olduğu için artık aşmış bu konuları.İşimiz ve sosyal çevremiz dışında bizi İstanbul'a bağlayan pek bir şey yok esasen.
Benim ailemle bağlarım çok kuvvetlidir, sevgi dolu bir ailede büyüdük kız kardeşim ve ben, durumumuz da iyiydi çok şükür, ailem bilinen bir ailedir memlekette.
Geçen hafta ailem İstanbul'a geldi, özlem giderdik, gezdik ettik, şu an dönüş yolundalar ama ben çok kötüyüm, bir ara eşyalarımı toplayıp onlarla beraber döneyim diyordum ciddi ciddi, her şeyi arkamda bırakayım...
Sürekli kendimi ailemin yanına dönmüş olarak düşünüyorum, birlikte oraya gideriz bunu yaparız vb. ve bu düşüncelerimde eşim yok, yani olsa da olur olmasa da gibi.
Aileme bir şey olacak diye aklım çıkıyor, zaman geçiyor, yaşlanıyorlar ve ben onlarla değilim, boşa zaman öldürüyorum buralarda diye düşünüyorum.Her görüşmemizde daha da yaşlanıyorlar tabi ki ve bu beni delirtiyor, kabul edemiyorum yaşlanmalarını.
Sürekli dua ediyorum Allah'ım diyorum n'olur kazadan beladan koru onları, sağlıklı uzun ömürler ver.
Şımarıklık değil bu, aksine etrafımda hep yaşından olgun biri olarak bilinirim, bu duygunun tarifi, adı yok gibi sanki.
Arkadaşlarımla paylaşıyorum kader diyorlar, amaaan uçağa atlar gidersin görüntülü konuşuyorsunuz ya yetmiyor mu diyorlar, anlamıyorlar beni.
Günden güne şiddetleniyor bu hislerim ve ben nefes alamıyorum artık, buralardan gitmem lazım sanki.
Nasıl üstesinden gelebilirim ben bu durumun, destek mi almam lazım bilmiyorum, paylaşıp içimi dökmek istedim...
Bu kısmını bilmiyordumHer kısmını özellikle belirttim aslında. Her hafta sonu bunu adeta bir görev belleyip gitmek bence normal değil. Arkadaşım evli karı koca çalışıyorlar cumartesi kızın pazar da eşinin ailesine gidiyorlar. 1 senedir evliler hiç sektirmemişler. Görüşeceksek cuma akşamı oturmaya gelin diyorlar mesela cumartesi pazar rezerve çünkü. Ben kendi adıma onlara baktığımda karı-koca işten gelip evde oturmak haricinde baş başa yaptıkları aktivite göremiyorum. Böyle bir evlilik bana doğru gelmiyor.
Daha yeni evliyim ama sizin gibiy bende esim bir sureligine annesigilin yanina tatile gitcekdi bn hamile oldugimdan gitmiyodum resmen gun gun saydim gitcek diye ama gitmedi hergun sorar oldum gitcekmisin diye hatta bana donup benden kurtulmakmi istiyosun sen dedi esim ama onunla alakasi yok anneye gitme bi baska simdiee bayramin gunlerini sayiyorum esim hafta uci buseyler yapalim diyo hafta ici bayram diyom annemelere gitcezya gun sayiyom ben diye hey allahim demeye basladi5 yıllık evliyim hala konunuzdaki duyguları yaşıyorum haftaya eşim şehir dışında olacak annemlerde kalacağım gün sayıyorum resmen aile bağı çok güzel güçlü bişey çünkü.
Ahaa bennDaha yeni evliyim ama sizin gibiy bende esim bir sureligine annesigilin yanina tatile gitcekdi bn hamile oldugimdan gitmiyodum resmen gun gun saydim gitcek diye ama gitmedi hergun sorar oldum gitcekmisin diye hatta bana donup benden kurtulmakmi istiyosun sen dedi esim ama onunla alakasi yok anneye gitme bi baska simdiee bayramin gunlerini sayiyorum esim hafta uci buseyler yapalim diyo hafta ici bayram diyom annemelere gitcezya gun sayiyom ben diye hey allahim demeye basladi
Keşke evlenmeseymişsiniz. Sizin gibi insanlar evlenip eşlerini mutsuz ederler. Ailesiyle göbek bağını kesmeyen insanla aile olunmazMerhaba,
Daha önce de benzer bir konu açmıştım ama şimdi işin boyutu biraz daha farklı gibi, ya da ben mi büyütüyorum bilmiyorum.
Ben 32 yaşındayım ve 4 yıl önce iş için ailemin yanından ayrılıp İstanbul'a geldim 2 sene çalışır dönerim diyerek ama olmadı işte, hayat...
Eşimle tanıştım, evlendik, hala İstanbul'dayım... 1,5 senelik evliyiz, eşimi seviyorum, o da beni seviyor, güzel de bir yaşantımız var çok şükür, çocuğumuz yok. Sorun şu ki ben evliliğe alışamadım.Aile özlemim çok çok fazla...
Eşimin de ailesi başka memlekette ama o üniversiteden beri İstanbul'da olduğu için artık aşmış bu konuları.İşimiz ve sosyal çevremiz dışında bizi İstanbul'a bağlayan pek bir şey yok esasen.
Benim ailemle bağlarım çok kuvvetlidir, sevgi dolu bir ailede büyüdük kız kardeşim ve ben, durumumuz da iyiydi çok şükür, ailem bilinen bir ailedir memlekette.
Geçen hafta ailem İstanbul'a geldi, özlem giderdik, gezdik ettik, şu an dönüş yolundalar ama ben çok kötüyüm, bir ara eşyalarımı toplayıp onlarla beraber döneyim diyordum ciddi ciddi, her şeyi arkamda bırakayım...
Sürekli kendimi ailemin yanına dönmüş olarak düşünüyorum, birlikte oraya gideriz bunu yaparız vb. ve bu düşüncelerimde eşim yok, yani olsa da olur olmasa da gibi.
Aileme bir şey olacak diye aklım çıkıyor, zaman geçiyor, yaşlanıyorlar ve ben onlarla değilim, boşa zaman öldürüyorum buralarda diye düşünüyorum.Her görüşmemizde daha da yaşlanıyorlar tabi ki ve bu beni delirtiyor, kabul edemiyorum yaşlanmalarını.
Sürekli dua ediyorum Allah'ım diyorum n'olur kazadan beladan koru onları, sağlıklı uzun ömürler ver.
Şımarıklık değil bu, aksine etrafımda hep yaşından olgun biri olarak bilinirim, bu duygunun tarifi, adı yok gibi sanki.
Arkadaşlarımla paylaşıyorum kader diyorlar, amaaan uçağa atlar gidersin görüntülü konuşuyorsunuz ya yetmiyor mu diyorlar, anlamıyorlar beni.
Günden güne şiddetleniyor bu hislerim ve ben nefes alamıyorum artık, buralardan gitmem lazım sanki.
Nasıl üstesinden gelebilirim ben bu durumun, destek mi almam lazım bilmiyorum, paylaşıp içimi dökmek istedim...
Keşke evlenmeseymişsiniz. Sizin gibi insanlar evlenip eşlerini mutsuz ederler. Ailesiyle göbek bağını kesmeyen insanla aile olunmaz
Evet ilk mesaja odaklanacagım tabi onu Siz yazmadınız mı? Burada ne kadar kadın kocaları sizin gibi davranıyor ailem de ailem diyor sonra acı çekiyor farkındamısonız? Şu anda siz aileniz için üzülürken eşinizin de bu düşüncenize üzüldüğünü düşünün. Madem hazır değildiniz yada evliliğe aile kurmaya hazır değildiniz evlenmwseydiniz kötü bişey yazmadım. Neyse siz bilirsiniz.Benim gibiler? :)
Okuduğunuzu anlamada sorun var sanırım veya sadece ilk mesajıma odaklanmışsınız.
Lütfen yorum yapacaksanız doğru düzgün okuyun yazılanları sonra yorum yapın .
Ne kadar boş bir yorumBoşan, ailenin yanına dön.
Evet ilk mesaja odaklanacagım tabi onu Siz yazmadınız mı? Burada ne kadar kadın kocaları sizin gibi davranıyor ailem de ailem diyor sonra acı çekiyor farkındamısonız? Şu anda siz aileniz için üzülürken eşinizin de bu düşüncenize üzüldüğünü düşünün. Madem hazır değildiniz yada evliliğe aile kurmaya hazır değildiniz evlenmwseydiniz kötü bişey yazmadım. Neyse siz bilirsiniz.
Belli etmediğiniz duygularla zaten eşinizle samimi bir aile olamadıgınız belli.siz eşinizin sizden sakladığı duygularla yaşamak istermisiniz. Sadece empati yapın diye söyledim. Belki bir gün beni anlarsınız belki sert söyledim ama kötü niyetle söylemediğimi. Bu durumu normal görmeyin istedim. Siz eşinize aile kurmak için söz verdiniz o size güvenerek bu yola girdi gelecegi sizinle olan hayaller kurdu ama sizin hayalleriniz hep annenizle babanızla vs. Bu düşünceleriniz iyice ağır basınca ne olacak.Altında daha farklı açıklamalar yaptım, eşimin bu durumdan haberdar olmadığını, onu üzmemek için zaten hiçbir şey belli etmediğimi vb.
Kötü bir şey demediğinizi zannetseniz bile zaten ''sizin gibiler'' diyerek bir sıfır yenik başlıyorsunuz...
İyi akşamlar.
Belli etmediğiniz duygularla zaten eşinizle samimi bir aile olamadıgınız belli.siz eşinizin sizden sakladığı duygularla yaşamak istermisiniz. Sadece empati yapın diye söyledim. Belki bir gün beni anlarsınız belki sert söyledim ama kötü niyetle söylemediğimi. Bu durumu normal görmeyin istedim. Siz eşinize aile kurmak için söz verdiniz o size güvenerek bu yola girdi gelecegi sizinle olan hayaller kurdu ama sizin hayalleriniz hep annenizle babanızla vs. Bu düşünceleriniz iyice ağır basınca ne olacak.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?