Boşandığım eşim yine peşimde. Çok kararsızım!!!

kapalı bi bayana zorla açıl demek nasıl eziyetse, açık bi bayanada zorla kapan demek aynı eziyet, arasında hiç bi fark yok
gönül rızası olmadan dini, siyasi, vs.. her türlü baskı psikolojik şiddete girer, psikoljik şiddetin olduğu bi evde ağız tadı olması imkansız, zaten kocanın karısının kişisel görüşlerine saygısı yoktur, saygının olmadığı yerde sevgi barınamaz bence
o yüzden benzer hayat görüşleri olanlar evlenmeli, hayat görüşleri evlendikten sonra değiştiyse yine sonu ayrılık...
 
Konu çok hassas eşiniz belliki o ortamlara girmeye niyetli sizinde kapanmanızı istiyor sizde hayır demişsiniz zaten .
Eğer barışa teklifini kabul ederseniz tekrar aynı baskıları yapmayacağı ne malum ne kadarda yapmam desede yine yapacaktır.
Son karar sizin ama bence şimdiki huzurunuzu hiç bozmayın derim ...
 

Allah nazarlardan saklasın. Daha da güzel devam etmesini dilerim. Ayrılık sebebimiz elbette sadece bu değildi. Başka bir sürü problemimiz var. Ama her gün "şunu niye giydin, yine makyaj yapmışsın ya da yine mi kuaföre gittin" diye diye bunalttı beni. Onda değişmesi şart olan bir sürü şey varken hep benim dış görünüşümle ilgili tartışma çıkarması ve bunun hemen her gün yaşanması çekilmez kılmıştı ilişkiyi. Kaldı ki ben tanıştığımız dönemden çok daha fazla dikkat edip, ona uymaya çalıştığım halde. Yetmedi. Kıskançlıkları yüzünden bu noktadayız. Değişeceğine dair umudum yok. Ben de en fazla şimdi geldiğim noktaya kadar değişebildim. Daha fazlasını başaramıyorum. Tam bir çıkmaz bu benim için. Eğer bir gün kapanacaksam bunu sadece Allah için yapmak isterim. Bir erkek için değil. Bu akşam konuşup tekrar bir araya gelmemizin olumlu sonuçlar yaratmayacağı yönünde bir konuşma yapmayı düşünüyorum. Oğlum tam yeni hayatımıza adapte olmuşken, onun dengesiyle de oynamaya hiç hakkım yok. Çok teşekkür ederim yorumlar için. Vakit ayırdığınız için...
 
Mirka arkadaşım, her insanın parmak izi farklı olduğu gibi yorumu farklı olur. Yorumu sen beğenmemiş olabilirisin, yorumumu sevsen de bir sövsen de bir benim için.
Boşan gitsin.
Ya arkada kalanlar ne olacak. Annemin evindeyim diyor. Bir ay iki ay. Annesinin evinde de olsa bir süre sonra seyrettiği televizyon, kendine aldığı bir çorap, bile sorun olur. Bakmak zorunda olduğu bir kızı var. Anane torununun sonsuza kadar başında olamaz, dede başında olamaz.
Ayrıntıları yine bilmiyorum, ama gerçekten rahatsızlansa, duygusal açıdan çökse,anne baba kendi evladına mı torununa mı bakacak? Bakıcı tutsa evladına yazık, s milyarlarca lira maaş ve sigortalı işi bekleyen insanlar var. Bu çocuğun okulu var, babaya ihtiyacı var, boşan gitsin demek, ıspanaklı börek yapmaya benzemez, insanlar terapistlere gidiyor, çocuklarını psikriyatrilere götürüyor, mahkemelerde avukatlarda uğraşıyor, herşey kanıt, ispat istiyor, yarın baba biraz cevval çıkıp, bu kadın çocuğuma iyi bir hayat veremez diye başvursa al başına püsküllü belayı. Çocuğu elinden aldı, anne ne yapacak? yanacak tutuşacak, depresyona girecek, bunlar hep yaşanan şeyler. Bu anne, kendi yaralarını mı sarsın, çocuğunun yaralarını mı sarsın, kendini mi korosun, çocuğunu mu korusun, sadece aile değil, çevreye karşı da hep tetik mi dursun, aman ben boşandım, evladım arada rezil olmasın diye işi gücü bırakıp evladının peşinde koşsa, kendini tüketse, ruhsal ya da fiziksel bişey olsa kim bu kişinin elinden tutacak. Yukarıdaki yazımı okumadınız herhalde. Koca, karısının varlığına karşı tehdit mi, öldürmeye mi yeltenmiş, çocuğunu mu öldürmeye yeltenmiş, aç mı bırakılmışlar, işkence mi görmüşler, herkesin eşi şunla görüş, bunla görüşme diyebilir. Biz kadınlar da eşlerimize şunla görüş, bunla görüşme diyebiliyoruz. Benim verdiğim örnekler uydurma değil, yaşanmış örneklerdir. Ha şu olur, kadın çocuğunu alır, ayrı evini açar, annesine babasına haber verir, kocasını istemiyorsa da ortadan kaybolup sırra kadem basar, kimse de onu bulup geri dön diyemez. Çocuklar baba figürü görmezse ortaya çıkacak sorunlar çok daha büyük olur.
Yıkmak çok kolay, yapmak çok zor. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Bir paragrafı yorumlamadan önce backrounduna lütfen bakın. Çocuk olmasa, anlarım dediğinizi. Ama önemli olan, anne ruh ve beden sağlığın ayakta tutabiliyor mu, kararı net mi bu önemli. Ayrıntıları bilmiyorum. İnsanların ruh sağlıkları elden bir kez gittiği zaman, çevreye de çok zor, etrafa da zor. Bu bağlamda çok dikkatli düşünmek lazım. Yıkıcı olurken bir kadının dünyasının, bir çocuğunun dünyasının yıkıldığını görmek lazım.
Binbir ümitle kurulmuş evlilik yıkılmış.
Bir bina bile yıkıldığında ortalık toz duman oluyor, molozların kaldırılması haftalar, aylar alıyor. Bahsettiğimiz de insan. Onun yıkıntıları altında siz ben kalmayız. Yine o kişi kalır.
 
Denenmiş olanı tekrar denemiyeceksin ruh sağlığı önemli bu erkeğin egosu tutmuş ne yapıp edip seni kandındırmak bence başka aşka yelken aç ikinci çocuğuda o adamdan doğur hayatına bak geçmişede sünger çek
 
ben de bundan 3 yıl once esımın yalvar yakar davranıslarına ınandım gerı dondum dagıttıgım evımı yenıden kurdum...bırara dedım kı ıyıkı gerı donmusum esıme ama 3 sene surdu ve şimdi biz bosanalı 7 ay oldu,,şi,mdi de dıyorum kı denenmişin denemesı olmuyor ve hıcbırsey değişmiyor.asla
 
ablacım benim bu kadar tecrübem yok akılda vermek istemem yanlış anlama.ben senin yerinde olsam çocuğumu düşünerek hareket ederim.varsa ailen gerisi yalan kimseye güvenilmiyor.geridönseniz eşinizin tekrar aynı şeyi yapacak mutsuz olacaksınız yada çok mutlu olacaksınız diye bu sözlerin garantisini kimse veremez.ama bi insanı değiştirmek çok güç ablacım mantığınla yola çık.zar attın ya düşeş ya da....allah hakkından hayırlısını versin
 
bu tür baskılarıın ne demek olduğunu,kişiliğinde ne büyük tahribatlar yaptığını kimse bilemez..bir süre sonra benim kişiliğim nerede demeye başladığında artık birden fazla kişiliği olduğunu ve bunlardan hangisini seçeceğini bilememesi gibi bir durumu ise başından geçmeyen asla anlayamaz..basit gibi görünsede zorla baskıyla bir şeylerin yaptırılması onarılması güç tahribatlara yol açar ve sonra babası olsun derken çocuğu annesiz bırakmış olursunuz.anne vardır ama kişiliği olmadığı için çocuk için babasızlıktan daha kötü bir duruma sokulmuş olur..
 
eşinizin yaşamak istediği hayatı ve çevresini kendi özgürlüğünüze değişmemiş ve ayrılmışsınız. en doüru kararı da vermişsiniz bana göre. çünkü dini kendi içinde yaşamak ayrıdır, tarikat vs çevresinde yaşamak ayrıdır. bunu herkes yapamaz yapmak zorunda da değildir.

aynı hatayı tekrarlamaktansa hayatın getireceklerini bekleyin derim.
 
Son düzenleme:
Tek bildiğim aynı suda iki defa yıkanmayacağı...

İnanın size yalan söylemiyordur, o kendini hakikaten bi daha karışmam etmem, değişirim sanıyordur, inanıyordur buna da... ama yapamaz.. ağzıyla kuş tutsa, havada çift parende atıp tek ayak üzerine düşse de yapamaz... bir ay iyi olur de ki iki ay iyi olur sonra döner her şey eski haline.

Bence kendinize bunu yapmayın.
 
değişirmi? demişsiniz hayır değişmeyebilir ama daha dikkatli olur sizi kaybetme korkusu içine girmiş sonuçta terkedilme korkusu daima içinde olucak.

ama asıl boşanma sebebinize gelmek istiyorum şayet burda ağlayan sızlayan yuvası yıkıldığı için perişan olan bir kadın görseydim bu yorumu üzülmemeniz açısından yapmazdım ama siz güçlüsünüz ve buraya konu açarak eleştiriyede açık olduğunuzu göstermenize dayanarak eleştiride bulunmak istiyorum.

boşanma sebebiniz bana göre çok ama çok küçük ama olabilir size göre büyüktür katlanılmazdır hayat sizin hayatınız der geçerim amaaaaa
ortada bir tane çocuk varsa kusura bakma arkadaşım ama bencilce davranmışsın derim. sen artık annesin artık sadece kendi hayatın, egoların,hobilerin yok sana verilen bir emanet var senin çocuğun onun geleceği için makyajındna kıyafetinden ödün veremeyip onu babasız bırakmaya ne hakkın var? eşinle bunun tartışmasını yapıp savaş vermeye devam etseydin belki yenerdin belkide yenmezdin ama yenemesen bile bir çocuk bir hayat bir gelecek ya ve bir anne kendi hayatı için ki hayati tehlike demiyosun makyaj, kıyafet, yaşam tarzından kısıtlanma diyosun bunun içinmi bir çocuk babasız büyüyor? bunun içinmi çocuğun hayatı boyunca gerek özel hayatı gerekse okul hayatında bunlar karşısına çıkıcak çocuk üzülücek. ve en önemlisi erkekçocuk babadan güç alır kuvvet alır senin çocuğuna bunları bir anne olarak yapmaya ne hakkın var?

eğer dayak yeseydin, aç bırakılsaydın,karı kız aldatılma olayların olsaydı asla sana çocuk için otur çek demezdim asla. kendi hayatında tabiki önemli ama yapma be arkdaşım bu mevzu içinde çocuklu bir yuva dağılması çok yazık olmuş yani elini vicdanına koy o çocuğa çok yazık...

ne evlilikler var çocuk için yürütüyor anneler her sıkıntıyı çekiyorlar ama çocuğum var deyip kendilerini 2. plana atıyorlar..herşeyin bir sınırı var buda bir sınıra kadardır tabi ama seninki sınırın sonu asla değil yarısı bile değil...

senin yerinde olsaydım boşanmadan önce bunları düşünür ve adamla savaş verirdim benimde haklarım var beni zorlama ama dini öğretebilirsin yani bana öğrendiklerini anlat ben içimden gelince yaparım derdim. adam genemi zorluyor savaşırdım kendi fikirlerimi huzursuz olurdum belki ama anneyiz biz ve büyük sorumluluğumuz var çocuğumuza karşı...

şimdi senin yerinde olsam ne yapardım eşine göz dağı verirdim seni denicem çocuğumuz için en başta eskileri yaşamak istemiyorum der giderdim. çocuğun için değmezmi son bir şans vermeye? sen bile acaba diyorsun ileride neden gene acaban kalsın sen elinden geleni yapmış ol bari bu saatten sonra vicdanın rahat olsun. en önemliside ne biliyormusun hani tekrar denedim olmuyor diyenler var ya neden olmuyor biliyormusun ayrılık kafadan tamamen çıkmazda hep bir yerlerde tetikte kalırsa hepimiz insanız sinirleniyoruz kızıyoruz evlilikte kavgada olur ama 2. denemede o tetikte olan ayrılık düşüncesi var ya hemen devreye giriyor beyinde ve ilkinden çok daha kolay oluyor tekrar boşanması.
sen giderken ayrılık fikrini annenlerde bırak o eve götürme ömürlük gidiyorum asla bir daha olmıcak böyle birşey diye düşün öyle git. ve asla ay bak gene aynı bu adam değişmemiş gibi her ufak nedende bahane bulma çünkü nefsin ve beynin sana devamlı hatırlatıcaklardır ayrılığı ama sen bu sefer daha güçlü olup savaşmalısın. eşine gelince ona ayrılık korkusunu giderken ver sert, net kararlı bir konuşma yap sonrada birdaha açma ayrılık konusunu. bir evlilikte ayrılık ağıza sakız oldumu hiç hoş olmuyor paylaşımlar hep sahte kalıyor...

tamam anladım çalışıyorsun, kendi paranı kazanıyorsun, kendine güveniyorsun, ailende arkanda boşanmak sana az zarar verir madden değil manen zarar görmüşsündür sadece. ama unutma çocuğun ileride babasız büyümesinin nedenini sorduğunda senin vericeğin cvplar onu tatmin etmicek çünkü sen içinde yaşıyorsun normaldir olayı büyütmen yaşamak ayrı bişeydir ama birde karşı bakış açısıyla birilerine anlatıp eleştiri istersen ne kadar basit olduğunu o zaman görürsün...


umarım kırmamışımdır seni ama eleştiri kendine getiriyor insanı bazen görmediklerimizi görmemizi sağlıyor bu kendi adımada böyle eleştirinin gerçekten samimi olduğuna inanırsam mutlu olurum teşekkür ederim bende.

allah yardımcın olsun
 
Bir insan nese odur, hic bir zaman degismez...tabiki caresizlikten böyle konusuyor...
Ailenizi dinleyin, cocugunuzda hazir alismisken, ailenizde arkanizdayken yeni bir hayat kurmaniz en mantiklisi...
Bu kücük bir sorun degilki, gercekten cok zor ve sizin benliginizi degistirmek istemeside cok yanlis. Herkesin kendi hayat anlayisi vardir. Herkes bir kere geliyor bu dünyaya...onun icin cok iyi düsünün derim.
Birakin oda kendi hayatini istedigi gibi yasasin ama siz icinizi dinleyin, dogru olani yapmissiniz zaten.
Geri dönüs hic bir seyi degistirmeyecek bu kesin.
Daha fazla yazamayacagim ne yazikki, cünkü cok hassas bir konu...
 


Yorumunuzun özünde oğlumu görebildiğim için samimiyetinize yürekten inandım ve gerçekten teşekkür ediyorum vakit ayırmanızdan dolayı. Ama beni eleştirirken acıttığınız "bencillik" konusunda özellikle bir şeyler yazmak istedim. Binbir hayal kurarak evlendiğim adam, yalvar yakar çocuk istediği için planladığım zamandan önce hamile kaldım ama aldatıldım. Öyle bir hançerdir ki aldatılmak, saplandığı andan itibaren bambaşka bir insanla tanışırsınız içinizde ve asla memnun kaldığınız bir tanışma değildir bu, yaşayan bilir ancak. Oğlum için asla sineye çekemediğim bu durumu yutkundum durdum. Bencil miyim ben sizce? Eşimin defalarca kez söylediği ve hayatta en sevmediğim şeylerin en başında gelen "yalanlar" sevgimi azalttıkça azalttı, "oğlum için" dedim mücadele ettim bu adamı düzeltmek için. Düzeldi evet gördüğüm kadarıyla, ya da iyice profesyonelleşti bilemem. Güvenmemek nasıl paranoyak eder bilir misiniz? Huzurumdan vazgeçtim. Sizce yine bencil miyim? Giyinmeye kuşanmaya, lüks içinde yaşamaya, en kaliteli mekanlara alışkın biri olarak, yine oğlum için, ısınamadığım, doymadığım, tek odalı, banyosu evin dışında ve mutfaksız bir evde, çeyizim bir tavan arasında çürürken, dışardaki yaşamdan soyutlanıp, kazandığım parayı borçlar için eşimin avucuna koyarken de bencillik mi ettim dersiniz? Bu standartlarda yaşadığım için belki huysuzluk edip biraz fazla şefkat ve ilgi beklediğim adam bana "hiç birşeyden mutlu olmuyorsun sen, artık hiç birşey senin istediğin gibi olmayacak" diye çemkirdiğinde paramparça olan kalbimi, keşke bencil olsaydım da "bencilliğimle" onarabilseydim. "Ben bu adama ne verdim ki, hangi özveri biçimini gösterdim ki, haklı böyle konuşmakla" diyebilseydim keşke. Asabi, dengesi çabuk bozulan ve sinirlendiğinde bambaşka birine dönüşen bir "eş", sonrasında binlerce kez özür dilediğinde, "sensiz olamam ben" diye ağladığında, çocuk gibi yalvardığında, ayaklarınıza kapandığında evet yumuşuyorsunuz insanlığınız duruyorsa hala. Ama inanın kendinizi bir sonraki kırgınlık için yeterince onaramıyorsunuz. "Ben bu filmi defalarca gördüm" diyorsunuz. Ve kendinize yakıştırdığınız en son kelime bile olamıyor "bencillik". Aksi gibi özlediğiniz, özünüze katmak istediğiniz bir sıfat oluyor. Diyorsunuz ki "keşke bencil olabilsem"!
 
Aslında bu konuda birşey yazmak istemiyordum. Çünkü arka planda neler yaşandı etti bilemeyiz. Burada anlatılanlar kadarsa sorun, gerçekten kusura bakmayın ama bana boşanma sebebi gibi gözükmedi. Bu insanı sevmiyordunuz sanırım. Yoksa böyle bir sebepten ayrılmak mümkün mü? İnsanlar aldatılıyor, aşağılanıyor, dövülüyor, evden kovuluyor hala acaba yuvamı kurtarabilir miyim diye düşünüyor. Evlilikte imza hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde denilerek atılıyor. Bence bu kadar kolay olmamalı boşanmak. Çocuğunuz da var ve anladığım kadarıyla eşiniz kötü bir insan değil. Böyle bir sebepten boşanmışsınız ve hala gelip size yalvarıyor, sizi sevdiği de ortada. Çocuğunuzun bir baba figürüne ihtiyacı var. Ama öyle hafta sonu babası gelip arada gezdirecek değil. Güven verecek her an yanında olacak bir babaya. Bence eski eşiniz de çocuğundan koparılmayı haketmiyor. Baba olamayacak ne adamlar var bu insan onlardan biri mi sizce?

Neyse umarım hakkınızda herşeyin hayırlısı olur.
 
Az önceki yorumumu bu yazdıklarınızı okumadan önce yazmıştım. Tabi aldatma filan denilince olay başka boyutta oluyor. Karar sizin çünkü siz yaşadınız herşeyi. Umarım herşey istediğiniz gibi olur.

 
canım durumunu,hayatını bilemem ama ben kısaca örnek veriyim. Ailesiyle yaşıyorduk 3 yıldır artık bu yüzden kaç kere ayrılmaya kalktığımı hatırlamıyorum bile. Her seferinde değiştim tamam ev tutucam al kaldı diyordu bide bende 4 görümce 1 kayınvalide bitmek bilmeyen yatılı gelen arkadaşları vardı. En son nokta artık tamam bitti dedim ve mahkemeye verdik. Mahkeme günü ben hala boşanmak da çok ısrarcıydım.Hakim bana sordu boşanalım dedim, ona sordu o ben karımı çok seviyorum boşanma istemiyorum dedi dava ertelendi. Beynimden kaynar sular boşaldı bi anda, gerçekten bıkmıştım çünkü önce kızdım ama ertesi gün bi baktım benim aileme yakın ev tutmuş içine bütün eşyalarımızı sıfırdan aldı hazırladı ve istediğin hayat böyleyse gel dedi. Barıştık ve hemen hamile kaldım.6 haftalıkken bebişimi düşürdüm ve bu benim ikinci düşüğüm oldu. Üzerinden 1,5 hafta geçti hala üzgünüm. ve beni sakinleştiren anlayışla karşılayan yine o oldu. Normalinde her hafta kavga ederdik 2 aydır beraberiz mutluyuz daha sesimiz bile yükselmedi.

Kısacası ona gerçekten kararlı olduğunu hissettirerek barışırsan eğer düzelmiş olucaktır ama çocuğum var ben onun için seninleyim dersen kendini hep ona bağımlı kalmak zorunda gibi hissedersin ve o da gelişme göstermez nede olsa benim çocuğum için burda kalmak zorunda der. Çok mantıklı düşün canım. Birde ailen gerçekten doğruyu görüyordur.Onları dinle hayatım. Allah bu zor durumdan en iyi haliyle kurtarsın seni bebğim.
 

Çok üzüldüm inanın! Allah en kısa zamanda sağlıkla, huzurla kavuştursun sizi bebeğinize. Umudunuzu hiç kaybetmeyin. Eşimin kardeşi 7 yıl ve 3 düşükten sonra bu yılın başında meleğine kavuştu. Böyle çok fazla tecrübe var etrafımda. Beraber yaşlanmanızı diliyorum yürekten.

Benim konuma gelince....

Dün 3 saat boyunca konuştuk. Seviyor beni bunu çok iyi biliyorum ama hayatındayken hoyrat davranıyor. Geçim sıkıntısı ve borçlar da buna etken evet ama ben o kadar kararsızım ki. Güvenmek çok zor geliyor. Ailem arada çocuğumuz olduğu için bana "gitme" demez ama güvenmedikleri için onlara tekrar "ben yine denemek istiyorum" demeye o kadar utanıyorum ki. Arkadaşlarım "sen bu kadar karaktersiz olamazsın" diyorlar. Ne yapacağımı şaşırdım. Adam "senin kulun kölen olmaya hazırım, son defa dene ve gör" diyor. İnanmak öyle güç ki. Ya yine yüzümü eğerse insanlara karşı? Bilemiyorum. Bir çözüm bulamıyorum...
 
karar sizin tabiki biz burda ne yazsak boşş ama bir kaç msj önce yazdığınız msj da
aldatılmışsınızda yani boşanma nedeniz çokmuş zaten sizin benim asla kabul edemeyeceğim
bir durum evlilkite aldatılmak ve şiddet çocuğum için bile asla katlanamam ben bu duruma iyi düşünün tekrar o sıkıntılara maddiyatsızlığa borçlara bunlara hazırmısınız bana sorarsanız ben yene söylüyorum çocuğunuzda bu düzene adapte olmuş ailenizde arkanızda hiç bulaşmayın derim ben tabi bu benim fikrim inş hakkınızda hayırlısı olur
 

Hayatımda hiç bu kadar arada kaldığım bir durum yaşamadım. Kendimi düşündüğümden değil inanın, gerçekten oğlum için, ya dediği gibi herşey çok güzel olursa? Zamana bıraktım şimdilik. Hayırlıysa olsun diyorum artık. Çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz için. Dua edin benim için olur mu?
 
koprina yolucam seni özelden mesajıma nie cevap vermiyosun ne geziyorun buralarda yürü bakıyım gidiyoruz topiğimize...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…