Boşanma kararım doğru mu?

Şurda bile kaç kişi erkek adam evde mi durur, gidip bari şu işi yapsın vs diyenler olmuş bir sürü.
Demek ki bir koca bir talihsizlik sonucu veya daha iyi iş bulurum diye işsiz kalsa bir müddet adamı tefe koyacak çevresi.
Bu ağır bir yük olsa gerek.
Bu kadınlara da yapılıyor.
Mesela çocuğunuz var ve yanlış bir davranış sergiliyor diyelim kimse babası kötü yetiştirmiş demiyor ya annesi yetiştirememiş deniyor-çoğu zaman- ya aile deniyor.
Ama asla baba tek denmiyor.
Ya da bir eve gittiniz ve temiz gelmedi size direkt aa evin hanımı ne pis deniyor vs.
Kodlanmış durumlar var ve benim aşırı sinirimi bozuyor mesela.
Neyse adam da sizin dediğiniz kadarı ile gayet iş aramış,mahcupmuş falan belki o iş bulamama,para kazanamama süreci, insanların direkt demese de nasıl eşinin maaşına kalırsın bakışları vs onu yormuş,depresyona itmiş olabilir.
Çünkü daha önce çok çok iyiydik diyorsunuz.
Ruhsal bir çöküntü yaşamış olabilir.
Bu da işte erkek dediğin,kadın dediğin diye bize yüklenen kodlamalar yüzünden.
Ama her türlü fiziksel temas ya da sözlü tartışmada hakaret yanlıştır. Orası kırmızı çizgi.
Eşiniz ne hissediyorsa yakınmadan içinden geldiği gibi anlatsa size sarmasa normal olurdu her şey.
Ama ne yazık ki iletişim sorunumuz da var genel olarak.
İçinden geçeni anlatmayı zayıflık görüyor insanlar derken bir bakmışşsın içinden geçmeyenleri söylüyorsun hatta içinden geçmeyenleri yapıyorsun.
Çok uzattım zor her türlü fiziksel temas da girmiş araya devam etmek de zor.
Ya da eşinizin içinden geçenleri anlatmasını beklemek de zor anlatsa şimdiye anlatır sorunların etrafında şikayet edip durup sizi suçlamazdı.
Ama bir beraber bir uzmana gidip ona anlatıp onun sorularının etrafında verilen iç döküşlerle deneyebilirsiniz.
Tabii o arada birbirinizden uzak kalarak.
Belki de direkt boşanmak daha iyidir sürekli dert yanan insan çekilmez tabii. Daha yeni girmişsin işe alış bir sonra hala sevmezsen şikayet et nedir yani
 
Yapay bozukluk rahatsızlığı olmuş olabilir.
 
Yapay bozukluk rahatsızlığı olmuş olabilir
 
Herkese mesajları için teşekkür ederim. Benim kafam da "artık kendi hayatından çalma nereye kadar böyle gidecek?" Ve "depresyon ciddi bir hastalık tedavi olmaya ikna etsem yalnız bırakmasam" arasında gidip geliyor ama aklıma birbirimize ettiğimiz iğrenç laflar ve fiziksel durumlar gelince her şey yalan oluyor.
Dün akşam konuştuk bir süre ayrı kalıp düşünmemizi istedi. Bu arada ben protokolü hazırladım ve bunu söyledim. Çıktısını alıp imzalayalim istersen ama hemen adliyeye vermeyelim, üç gün beş gün neyse düşünelim eğer iyi gelirse uygulamaya koyalım dedi.
Kabul ettim düşünme sürecini.
 
Siz süreci nasıl yönetip nasıl toparladiniz ve süreçte neler yaptınız?
 
bence hızlı davranmayın bir süre ayrı yaşayın birde bu işi dini olarak araştırın cunki kredi olan evde huzur kaçar ve bunlar için de kuran ayetleri falan var evde acar dinlersiniz öncesinde çok iyiydik diyorsunuz demekki eşiniz de gerçekten büyük bir sıkıntı var ve bu dönemde siz çalıştığınız için ezilmiş adıma da gelince ilk adımı siz atmayın ve lütfen birbirinize hakaretler edip çirkinlesip olayları daha kötü hale getirmeyin.
 
Söylediklerinize o kadar katılıyorum ki. Onun işsiz olduğu dönemde bu benim için sorun değildi çünkü eve para giriyordu sonuçta. o da evdeki işlerle ilgileniyordu ama ben ne biçim erkeğim diye kendini parçalıyordu resmen. İhtiyaçlarını bile almak istemiyordu. Annenle Baba'nın yüzüne bakamıyorum falan. Gereksiz kodlamalar yüzünden bu eksikliği yaşıyordu belki de. Ha şu anki halini açıklamıyor tabii ki bu ama o dönem için çok doğruydu.
 
Teşekkür ederim yorumunuz için ama bu devirde kredisiz bir mülk sahibi olmak o kadar imkansız ki. Ve bizim kredimiz 3 sene önce aldığımız bir kredi şuan çok komik bir aylık ödemesi var hani evdeki huzursuzluğun temeli olacak bir para miktarı değil.
 
Konu zaten maddi değil bunu youtube den hocalardan dinleyin derim bu adam başta böyle değilmiş çok belli psikolojik sorunu var ama önce bunu halletmeyi kendisi kabul etmeli kendisi kabul edene kadar da barışmayı kabul etmeyin
 
Depresyondaysa redavi olmalı. Tedaviyi reddedip vay efendim ben depresyondayım sen de bunu çekeceksin modunda olamaz.
Ayrıca bu depresyondan çok bencillik gibi geldi bana. O kadar bencil ki hep kendi sorunları, hep kendisi. Ayrılık kararınızda bile sizi suçlamış, yıkmak kolay kuyruğunu dik tutuyorsun, diye. Ben sana gelmem, sen boşanmaktan vazgeçirmeye çalışacaksın bizi demek bu.
Bence iyi dayanmışsınız sürekli her şeyden şikayet eden ve sadece kendisini konuşan bir adama. Memnuniyetsiz insan çekilmez. Herkes iş yerinde/işinde problemler yaşıyor kendisine has bir durum değil bu. Memnun değilse bir taraftan başka iş bakar. Bulunca da çıkar.
Sizin de bazı hatalarınız var. İkiniz de çalışıyorsunuz ama işten gelince her şeyi siz yapıyorsunuz ve adam kurulu sofraya oturuyor. Yapmayın. Hasta olduğunuz halde durmuyorsunuz. Siz kendinizi düşünmüyorsunuz ki adam da düşünsün. Bırakın biraz, kendinize değer verin. Evde başka biri daha varken hasta hasta evdeki işleri yapmak kendini hirpalamaktir, yapmayın.
Bir düşünme sürecine girmişsiniz. Umarım güzel olur her şey. Eşiniz yaptığı şeyin farkına varır da sen beni bu hale getirdin diye sizi suçlamaktan vazgeçer, tedaviyi kabul eder. Ya da umarım siz artık kendiniz için de yaşamayı düşünürsünüz.
 
Elestirinizi çok beğendim çok doğru şeyler söylemişsiniz. İşte ben bu konuda çok salak davranabiliyorum, ben ondan erken geliyorum eve 5-5 bucuk civarı. Onun gelmesi 8i geçiyor çoğunlukla. Ve o gelene kadar her şey hazır oluyor sanki ben hiç ise gitmemisim gibi oluyor haliyle.
Dünkü konuşmada bunu söyledim ve her şeyin suclusunun ben olamayacağımı biraz olsun kendi hayatiyla ilişkisiyle ilgili sorumluluk alsaydı böyle olmayacağımizi belirttim. Haklısın çok saldım kendimi dedi ama inandırıcı ya da ikna edici bulmadım.
 
İp kopmuş zaten artık kolay kolay bağlanmaz..
 
Bu son olayı yaşamasanız bile ayrılmakta haklı olurdunuz bence.
Hayatta herşey yaşanabilir, işsizlik, hastalık bu durumlarda elbette destek olur eşler birbirine ama sürekli sizlanan, memnuniyetsiz, sadece kendini gören sizi önemseyen eşi ne diyerek hayatınızda tutacaksiniz? Tedavi oluyor kafasına göre yarım bırakıyor. Onun derdini de siz çekeceksiniz ?
En son yaşadığınız olayda tuzu biberi olmuş.
Devam edecekseniz bile gerçekten kendini toplaması, tedaviye devam etmesi şartıyla yapın bunu.
 
Son düzenleme:
Kendisini saldığını düşünüyorsa toplayıp toplamadigina bakarsınız o zaman bu süre zarfında. Kendisini toplayıp size sevgilisi gibi davranmaya başlıyor mu görürsünüz.
İşten erken geliyorsanız bile sadece yemeği yapın mesela. Sofrayı kurmayın o gelince beraber kurarsınız. Evde herhangi bir temizlik yapmayın, izin gününüzde beraber yaparsınız. İnşaatta çalışmıyorsa, sırtında taş taşımıyorsa akşamları bulaşık işini ona devredin mesela, yemeği siz yaptınız çünkü. Sizin durumunuz hakikaten eş olmaktan anne olmaya evrilmiş. O sizi umursamıyor yorgun mu, hasta mı diye. Siz ise işten geç geliyor, yorgundur, otursun dinlensin modundasiniz. Annesi yapar bunu. Eşi değil. Sürekli onun rahat etmesini sağlamaya çalışmaktan vaz geçin, bu düşünme sürecinde kendinizi ikna edip.
Eşinizin de verdiği/vereceği kararlar ve sözlerden emin olmadan da adım atmayın. Çabalıyor mu ona bakın. Ama annesi gibi bakmayın bu sizi yanıltır, ona üzülmeyin, kıyamama durumuna düşmeyin, bencilce bakın biraz. Beklentileriniz var, beklentisi olan bir insan gibi bakın. Olmasa da olur demeyin, olmasa olmaz. Şu yaşanan kavgadan sonra bu evliliğe devam etmek için her şeyi yoluna koyup her iki tarafın da gerçek rollerini kabullendiginden ve artık ona göre yaşayacağından/davranacağından emin olmanız lazım. Siz kendinizden bile emin olamasanız devam etmeyin derim. Çünkü yine siz sadece eşinizi düşünüp ona kıyamayınca o size kıymaya başlayacak.
 
Tüm sorumluluğu size yüklemiş sanki 2 yaşında bebek. Eve parayı siz getirin, evin işini yemeğini siz yapın, üstüne işsiz kocayı teselli edin ama yine de yeterli bulunmayın. Alışmış bence sürekli moral verilmesine şımarmış, psikolojisi bozuksa da tedavi olsun siz elinizden geleni fazlasıyla yapmışsınız. Siz bu kadar fedakarlık yaparken hastayken bile size acımamış. Baştan yetersiz olduğunu hissettirseydiniz buralara gelmezdi ama hep destek olmak da işe yaramıyormuş demek ki.
 
Çok haklısınız. Şimdi böyle okuyunca kendimi o kadar salak hissettim ki. Ben bunu sevgi, ilgi bilmemne diye adlandirdikca görevim oldu sanki. Yapmazsam kendimi rahatsız hissediyorum hatta görevimi yerine getirmedim diye.
 
Çok haklısınız. Şimdi böyle okuyunca kendimi o kadar salak hissettim ki. Ben bunu sevgi, ilgi bilmemne diye adlandirdikca görevim oldu sanki. Yapmazsam kendimi rahatsız hissediyorum hatta görevimi yerine getirmedim diye.
Siz böyle hissettiğiniz için o da böyle düşünüyor, kendine değer vermeyene kimse değer vermez. Yerinizde olsam onca ay eve tüm maddi desteği kendim sağladığımı kanıtlayıp evin yarısını da vermemeye çalışırdım. Bedavadan ev sahibi olmuş adam. Çocuğunuzun olmamasına da sevinmelisiniz, hem çocuğa kötü bir örnek olurdu evde hem de yeni iki göreviniz olurdu. Hem annelik hem babalık yapardınız.
 
Evet mahcup oluyorlar ama o mahcubiyet in acısını bizden çıkarıyorlar. Ondan güçlü olduğumuz için içten içe bize kinleniyorlar sonra da kendilerini güçlü hissetmek için açık arayıp gözleri dışarıya kayıyor. Ben bunu çok sonra çözdüm. Kocasından güçlü olan kadınlar için bu bir risk.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…