• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Boşanmak yada boşanmamak.. İşte bütün mesele bu..

Çok doğru, bu da benim eksi yanım. Bende böyle yetiştim işte. Babam, 2 erkek kardeşim ve bir oğlum var, asla bütün yükü onun omzuna atamam. Belki benimde hatalarım vardır ama sorsam bile cevap alamadığım için peşini bıraktım artık.
Birde benimle iyi olamasada çocuğuyla çok ilgili bir baba, gerçekten iyi bir baba hakkını yiyemem bu konuda. Çocuğuna karşı da bana gösterdiği umursamazlığı gösterseydi hiç tereddüt etmezdim inanın
 
Çok doğru, bu da benim eksi yanım. Bende böyle yetiştim işte. Babam, 2 erkek kardeşim ve bir oğlum var, asla bütün yükü onun omzuna atamam. Belki benimde hatalarım vardır ama sorsam bile cevap alamadığım için peşini bıraktım artık.
Benim demek istediğim yükü paylaşmak başkasının omuzuna bırakmak değil. Eşim bana ya da aileme saygısızlık yapamaz, günlerce bana küs kalamaz. Bunları yaptıgı zaman aman düzenimiz bozulmasın aman hır gür çıkmasın diye sessiz kalıp ayagına gitmem. Tam tersi benimle bir şey paylaşmıyorsa, bana saygı duymuyorsa bu evliliği devam ettirmeyecegimi bilir. Bizim evde kavga gerilim olmuyor mu oluyor tabiki ama saygı oldugunda oturup derdini anlatabiliyorsun karşı tarafın empati yapmasını sağlayabiliyorsun böylece gelip özür diliyor bir daha aynı durumda sıkıntı yaşamamaya dikkat ediyor. Eşim değil,ben kendimi sizin eşinizin yerine koyuyorum her küstüğümde haklı haksız benimle iletişim kurmaya çalışan alttan alan biri ile yaşasam niye özür dileyim ki hatamı nasıl anlayayım ki. Karşıntaraf zaten her durumda aynı reaksiyonu veriyor.
 
Kavgalarinizin sebebi ne?
Esiniz zor bir kişilik ama 5 yillik bir evlilik aslinda oturmuş olmasi gerek.
 
Benim demek istediğim yükü paylaşmak başkasının omuzuna bırakmak değil. Eşim bana ya da aileme saygısızlık yapamaz, günlerce bana küs kalamaz. Bunları yaptıgı zaman aman düzenimiz bozulmasın aman hır gür çıkmasın diye sessiz kalıp ayagına gitmem. Tam tersi benimle bir şey paylaşmıyorsa, bana saygı duymuyorsa bu evliliği devam ettirmeyecegimi bilir. Bizim evde kavga gerilim olmuyor mu oluyor tabiki ama saygı oldugunda oturup derdini anlatabiliyorsun karşı tarafın empati yapmasını sağlayabiliyorsun böylece gelip özür diliyor bir daha aynı durumda sıkıntı yaşamamaya dikkat ediyor. Eşim değil,ben kendimi sizin eşinizin yerine koyuyorum her küstüğümde haklı haksız benimle iletişim kurmaya çalışan alttan alan biri ile yaşasam niye özür dileyim ki hatamı nasıl anlayayım ki. Karşıntaraf zaten her durumda aynı reaksiyonu veriyor.
Benim eşimde bir noktayı aşmaması gerektiğini iyi biliyordu ama aştı. Çoğu zaman benim konuşup uzlaşma yoluna gitmemin nedeni de, benim uzlaşmak için konuşmaya çalışan biri ile ilgili 'nede olsa hep gelecek' diye düşünmek yerine 'o çaba harcıyor, şimdi taşın altına elini koyma sırası sende' diye düşünmem. Bir şeyleri bozmak çok kolay ama yapmak, yapıcı olmak emek istiyor. Ben bu emeği göstermezsem karşımdakinden ne bekleyebilirim ki? En azından şu an 'ben elimden geleni yaptım' diyebiliyorum.
 
[QUOTE
Kavgalarinizin sebebi ne?
Esiniz zor bir kişilik ama 5 yillik bir evlilik aslinda oturmuş olmasi gerek.
Kendimle çok fena yüzleşiyorum şu an cevapları yazarken, defalarca yazdım sildim şu mesajı. Sorun ne biliyor musunuz? Ben ailem hariç herseye eyvallah dedim bu zamana kadar, trip attım, konuşmadım, küstüm belki, başka odada yattım ama her seferinde hiçbirşey olmamış gibi devam ettim. Tartışmalar kavgalar hep haksız olduğunda yada konu onlara dokunduğunda çıkıyor. Mesela aldığım hiçbirşeyi beğenmez, artık sorarak alırım. Yine adı hediye olduğu için bir kaç seçenek ister birini alırım, 'o kadar şey söyledim bunu mu seçtin' der. Alındım dersin şaka yaptım der. Benimle savaştığını hissediyorum. Her konuda. Terslemek olsun yeterki. Bi pazar gün komşunun kapısının önü ayakkabı dolu, bizde dışarı çıkıyoruz. 'bu ne kalabalık kesin bisey oldu' dedi. Bende 'bisey olsa duyardık, pazar oturması yapıyorlardır' dedim. 'pazar pazar oturma mı olur' dedi😊 gitti kapıyı çaldı, oturuyoruz komşularla lafını duyup geri döndü. Tabiki konuyu uzatmadım. Belkide uzatmalıydım..
 
Benim eşimde bir noktayı aşmaması gerektiğini iyi biliyordu ama aştı. Çoğu zaman benim konuşup uzlaşma yoluna gitmemin nedeni de, benim uzlaşmak için konuşmaya çalışan biri ile ilgili 'nede olsa hep gelecek' diye düşünmek yerine 'o çaba harcıyor, şimdi taşın altına elini koyma sırası sende' diye düşünmem. Bir şeyleri bozmak çok kolay ama yapmak, yapıcı olmak emek istiyor. Ben bu emeği göstermezsem karşımdakinden ne bekleyebilirim ki? En azından şu an 'ben elimden geleni yaptım' diyebiliyorum.
Ben gidin boşanın demiyorum ama eşinizin sizin de bir birey oldugunuzun bu ailede söz sahibi oldugunuzun ve saygıyı hakettiğinizin farkına varması gerekiyor. Bunuda yapıcı olma adı altında onun hatalarını görmezden gelerek yapabilmeniz çok zor. Siz laftan anlamıyor musunuz da sizi küserek cezalandırıyor mesela ne münasebet kaç yaşında baba olmuş bir insanın daha akılcı çözümleri olmalı. Kusura bakmayın böyle günlerce küsüp karısına psikolojik şiddet uygulayan (aciz) erkeklere katlanamıyorum.
 
Boşanma olursa farklı şehirlerde olacağız ve çok yoğun çalışma mesaisi. Şimdi çocuk uyurken gelse bile öpüp kokluyor, öyle bir imkanı olmayacak. Aynı şehirlerde olsak belki daha kolay karar verebilirdim
Eski calistigim yerdeki mudurum-erkek-bosandiktan sonra her ay 16 saat otobus yolculugu yapip cocuklarina gidiyormus yillar once,kendisi anlatmisti. Yani ilgilenecek olan zamani da yeri de ayarlar. Isterse.
 
[QUOTE

Kendimle çok fena yüzleşiyorum şu an cevapları yazarken, defalarca yazdım sildim şu mesajı. Sorun ne biliyor musunuz? Ben ailem hariç herseye eyvallah dedim bu zamana kadar, trip attım, konuşmadım, küstüm belki, başka odada yattım ama her seferinde hiçbirşey olmamış gibi devam ettim. Tartışmalar kavgalar hep haksız olduğunda yada konu onlara dokunduğunda çıkıyor. Mesela aldığım hiçbirşeyi beğenmez, artık sorarak alırım. Yine adı hediye olduğu için bir kaç seçenek ister birini alırım, 'o kadar şey söyledim bunu mu seçtin' der. Alındım dersin şaka yaptım der. Benimle savaştığını hissediyorum. Her konuda. Terslemek olsun yeterki. Bi pazar gün komşunun kapısının önü ayakkabı dolu, bizde dışarı çıkıyoruz. 'bu ne kalabalık kesin bisey oldu' dedi. Bende 'bisey olsa duyardık, pazar oturması yapıyorlardır' dedim. 'pazar pazar oturma mı olur' dedi😊 gitti kapıyı çaldı, oturuyoruz komşularla lafını duyup geri döndü. Tabiki konuyu uzatmadım. Belkide uzatmalıydım..
Son ornek bana normal gelmedi. Farkli bir dusunme yapisi var. Koseli deriz ya hani. Anlasamamaniz normal bu durumda.
 
Ben gidin boşanın demiyorum ama eşinizin sizin de bir birey oldugunuzun bu ailede söz sahibi oldugunuzun ve saygıyı hakettiğinizin farkına varması gerekiyor. Bunuda yapıcı olma adı altında onun hatalarını görmezden gelerek yapabilmeniz çok zor. Siz laftan anlamıyor musunuz da sizi küserek cezalandırıyor mesela ne münasebet kaç yaşında baba olmuş bir insanın daha akılcı çözümleri olmalı. Kusura bakmayın böyle günlerce küsüp karısına psikolojik şiddet uygulayan (aciz) erkeklere katlanamıyorum.
Çok doğru söyledikleriniz.. Ne diyebilirim ki.. Uzun zamanlar yanlış karar vermemek adına ortada kaldım ama sanırım en kötü karar kararsızlıktan iyidir diye düşünmeye başlıyorum..
 
Eski calistigim yerdeki mudurum-erkek-bosandiktan sonra her ay 16 saat otobus yolculugu yapip cocuklarina gidiyormus yillar once,kendisi anlatmisti. Yani ilgilenecek olan zamani da yeri de ayarlar. Isterse.
Muhakkak ki, gelmesi lazım, gelirde. Yalnız benim kafamda şu düşünce oluyor, çocuk babamı istiyorum dediğinde, oğlum baban bir hafta sonra gelecek, 10 gün sonra yanında olacak dediğimde ve bu her ay olduğunda nasıl bir tepki vericek, onu nasıl etkileyecek? Bazen diyorumki, sen mutlu olmadıkça etrafındaki kimseyi mutlu edemeyeceksin oğlunda dahil. Önce kendini mutlu etmeye odaklan, sen mutluysan o zaten mutlu olur. Hemen sonra diyorumki, ya mutsuz olursa, ya beni suçlarsa? Şu an çocuk çok küçük, sanırım biraz duygusal yaklaşıyorum. Yoksa etrafımda anne babası ayrı büyümüş bir sürü pırlanta gibi insan var..
 
Sadece sizin çabanızla olmaz ki boşansanız bile tek suçlu da siz değilsiniz o sebep olmuş sonuçta
Özür bile dilemiyor çünkü biliyor ki çocuğunuz için bir şey yok gibi davranıyorsunuz ve seviyorsunuz bence boşanmasanız bile bir ciddiyim görmeli belki evi terk etme belki bir dilekçe yoksa umursamaz
 
Sadece sizin çabanızla olmaz ki boşansanız bile tek suçlu da siz değilsiniz o sebep olmuş sonuçta
Özür bile dilemiyor çünkü biliyor ki çocuğunuz için bir şey yok gibi davranıyorsunuz ve seviyorsunuz bence boşanmasanız bile bir ciddiyim görmeli belki evi terk etme belki bir dilekçe yoksa umursamaz
Bütün evraklar hazır kapının yanındaki konsolda adliyeye gitmeyi bekliyor. Ama bunu gözdağı vermek için yapmadım, o zaman belki tepkisizliğine içim yanardı. Ben inancım kalmadığı için hazırladım evraklarımı, çabalamak diyemeyeceğim 'debelenmek'ten yorulduğum için. Ve size danışsam bile ona asla' acaba'larımı belli etmem. Ama.. Ona sorsanız ayrılmayı ben istiyorum, huzursuzluğu ben çıkarıyorum.. Hatta şöyle oluyor. Ona diyorumki 'bugünkü davranışın hakkında konuşmamız lazım, sence hersey yolunda mı?'. Konuşmak istemiyorum diyor. 'ben bu konuyu konuşmazsak rahat edemem, varsa bir yanlışım söyle.. vs..' diyorum. Bir kaç dakika konuşalım, konuşmayacağımla geçiyor. Sonra 'BEN SANA KONUŞMAYALIM DIYORUM, BEN NE YAPTIM, SEN DINLEMEDIN, SÖYLEMEDİN, BAKMADIN.. (artık konu her neyse) APTAL APTAL İŞ YAPIYOSUN, SUSUYORUM ŞURADA KONUŞMAK İSTEMİYORUM DİYORUM ZORLA BAGIRTTIRIYORSUN ADAMI'... Sonuç: o susarak çözebileceğini saniyordu, ben konuşturup huzursuzluk çıkarttım. Ama ben kafamızda büyütmeyelim, kendimizi doldurmayalım diye.. Hayır, sırf huzursuzluk çıksın diye. Manyağım çünkü ben
 
Sadece şunu diyeceğim. 6 yıl önce boşanmış olarak yazıyorum. Eşler boşanıyor ama ebeveynlik baki. Yani demem o ki çocuğunuzu boşamıyorsunuz siz ya da eşiniz. Lütfen o küçücük bebeğinizi bahane etmeyin. Siz annesiniz o da baba. Boşanıldığında da bu durum değişmiyor.
Evet. Agzina saglik..Hep bosanmak isteyip de cocugum var diye bahane gosteren kadinlarimiza bazen kiziyorum. Gercekten bosanmak istese idi cocugu bile dusunmezdi. Ben de bosandim ve bir oglum var. Tek bildigim anne mutluysa cocuk da mutlu. Ve cocuk kucukken ayrilindiginda cocugun kabullenmesi daha kolay oluyor. Hem esler bosaniyor, cocukla baba degil ki...bosaninca anne ve babalik bitmiyor.
 
Evet. Agzina saglik..Hep bosanmak isteyip de cocugum var diye bahane gosteren kadinlarimiza bazen kiziyorum. Gercekten bosanmak istese idi cocugu bile dusunmezdi. Ben de bosandim ve bir oglum var. Tek bildigim anne mutluysa cocuk da mutlu. Ve cocuk kucukken ayrilindiginda cocugun kabullenmesi daha kolay oluyor. Hem esler bosaniyor, cocukla baba degil ki...bosaninca anne ve babalik bitmiyor.
Ben çocuğum var diye bahane göstermiyorum ki. Evraklarımın bile hazır olduğunu, eşinden ayrılan bir büyüğümle konuştuğumda bir kaç yıl arkadaş hayatı bile yaşasam çocuk için sabretmem gerektiğini söylediğini yazdım. Hatta çocuk küçükken daha mı kolay olur da yazdım. Ben sinirimden ölsem, hırsımdan kudursam çocuğumu düşünmeden bir adım atamam. Ondan yada tedirginliklerim var, yoksa benim bir umudum yok zaten. Keşke bu süreçlerden geçmiş biri olarak bana destek yada fikir paylaşımında bulunsaydınız.
 
Ben çocuğum var diye bahane göstermiyorum ki. Evraklarımın bile hazır olduğunu, eşinden ayrılan bir büyüğümle konuştuğumda bir kaç yıl arkadaş hayatı bile yaşasam çocuk için sabretmem gerektiğini söylediğini yazdım. Hatta çocuk küçükken daha mı kolay olur da yazdım. Ben sinirimden ölsem, hırsımdan kudursam çocuğumu düşünmeden bir adım atamam. Ondan yada tedirginliklerim var, yoksa benim bir umudum yok zaten. Keşke bu süreçlerden geçmiş biri olarak bana destek yada fikir paylaşımında bulunsaydınız.
Ben zaten yardimda bulunmak icin yazdim. Cogu kadin bosanma cesareti gosteremediginde cocuk var der. Oysa en zoru karar vermektir, gerisi corap sokugu gibi gider.
Arkadas hayati gibi yasanak sizi yipratir. Anne yipranirsa cocuk da mutlu olmaz. Bu sadece sureci uzatir. Karar sizin. Aile terapistini denediniz mi?
 
Ben zaten yardimda bulunmak icin yazdim. Cogu kadin bosanma cesareti gosteremediginde cocuk var der. Oysa en zoru karar vermektir, gerisi corap sokugu gibi gider.
Arkadas hayati gibi yasanak sizi yipratir. Anne yipranirsa cocuk da mutlu olmaz. Bu sadece sureci uzatir. Karar sizin. Aile terapistini denediniz mi?
😊 Gülüyorum artık kusura bakmayın. Böyle birsey teklif etsem, benim bir problemim yokki, sen git gerekiyor diyorsan der. Uzlaşmak çok zor. Bazen nasıl bu kadar sürdü diye şaşıyorum kendime.
 
Muhakkak ki, gelmesi lazım, gelirde. Yalnız benim kafamda şu düşünce oluyor, çocuk babamı istiyorum dediğinde, oğlum baban bir hafta sonra gelecek, 10 gün sonra yanında olacak dediğimde ve bu her ay olduğunda nasıl bir tepki vericek, onu nasıl etkileyecek? Bazen diyorumki, sen mutlu olmadıkça etrafındaki kimseyi mutlu edemeyeceksin oğlunda dahil. Önce kendini mutlu etmeye odaklan, sen mutluysan o zaten mutlu olur. Hemen sonra diyorumki, ya mutsuz olursa, ya beni suçlarsa? Şu an çocuk çok küçük, sanırım biraz duygusal yaklaşıyorum. Yoksa etrafımda anne babası ayrı büyümüş bir sürü pırlanta gibi insan var..
Bu babanin gorus zamani konusunda is cocugun babasinda bitiyor. Dedigi zaman gelmeli. 7/24 gormeye alisik cocugu uzman yardimiyla hazirlayabilirsiniz yasayacagi duruma. Caresi var. Kolay olmayacak.Keske erkekler annelere boylesi zor durumlari yasatmasalar.
 
Evlenirken, hamileliğim boyunca usul usul takip ettim kadınlar kulübünü. Çok bilgilendim, bu kez fikir almaya ihtiyacım var.
Eşimle 5 sene önce evlendik. Evlenmeden önce ılımlı, anlayışlı, saygılı, alttan alan eşimin, evlendikten hemen sonra sinirli, lafını bilmeyen, herseye küslük yapıp trip atan bir adam olduğunun farkına vardım. Eğer ortada bir yanlış anlaşılma varsa 'ben yalan mı söylüyorum' diyerek benim yalan söylediğimi ima eden, haklıysa hakaretler içinde bağırıp çağıran, haksızsa ben müdahale etmedikçe küslük sürdüren bir adam halini aldı gitgide. Ilk evlendiğimiz zamanlarda ikimizinde alışması lazım diyerek görmezden geliyordum. Ama artık yok sayamıyorum. Bir bebeğimiz oldu 2.5 yaşında bir oğlum var. Saygısızlığa gelemiyorum. Bunca kavga gürültünün içinde onu rencide edecek hiçbirşey söylemedim. Ama o haddini çok aştı, hatta konu aileme bile kaydı hiçbir suçları yokken. Evliliği bitirmeye karar verdim, ama aklımda hep çocuğum. Ondan sonra başka insanlarla hayat kurma peşinde değilim, çok şükür iyi bir firmada çok güzel bir pozisyonda çalışıyorum ve dahada önemlisi ailem sonuna kadar arkamda. Ama ne olursa olsun, hangi imkanı sağlarsam sağlayım asla babasının eksikliğini doldurmayacağını tahmin ediyorum. Onunda ayrılmaya razı gelmediğini söylemesiyle temkinli olarak yeniden başlamaya karar verdik. Fakat.. Unutamıyorum, söylediklerini yaptıklarını, ailemi düşürdükleri durumu hazmedemiyorum. Kendine de pek çeki düzen vermiş değil. Hal böyle olunca en ufak şey içimi acıtıyor. Konuşmak istiyorum, konuşamıyorum. Mesajla anlatayım diyorum, küsüyor. Bir çözüm bulalım diyorum kale almıyor. Ben çok yoruldum. Çalışıp, evde görevlerimi yapıp, çocuğumla ilgilenip hem çevreme hem çocuğuma mutlu görünmeye çalışmaktan, birde üstüne basit, önemsiz bir şeymiş gibi kestirilip ayrılmaktan çok yoruldum. Bugün boşanmış bir büyüğümle konuştum, 'çocuk babasıyla vakit geçirsin, bir kaç sene arkadaş gibi yaşayıp anne-baba sorumluluklarınızı yerine getirirsiniz. Sonrada çocuğa bir destekle anlatırsınız' diyor. Olabilir. Ama bir yandan da küçükken daha kolay olur diyorum. Aslında en büyük parçam büyük bir özür dilese, kendini affettirmeyi denese hersey düzelecek diyor. Daha yolun çok başındayız, bebeğimiz çok küçük. Daha ne problemler çıkacak karşımıza kim bilir. Birazcık mücadele ettiğini görsem, bizim için azıcık savaştığına inansam.. Ama bu karakterde değil. Kahrından ölür ama burnundan kıl aldırmaz. Biraz uzun oldu kusura bakmayın.. Durum bu işte, ortaya karışık. Hadi buyrun
ben aynı durumu 7 senedir yaşıyorum canım ha ara ara düzeliyor ama genel olarak ilgisiz iki kelam laf edemediğim biri kavga etsek illa ben gidip konusacam kendini değersiz hissediyorum bana kalsa birgün düşünmem ama zamanlarda iyice yiprandim ve gücüm kalmadı bu süreçte yasanacaklara. Sürekli aklımda boşanma bir taraftan diğer taraftan da çocuğumun anne sen ve babam olmazsa ben yaşayamam cümlesi şartlarının aynı ailem arkamda isim iyi bir iş s ne yapmalıyız kader ortağım bilmiyorum sanki bir ipin üzerindeyim ne cennette ne cehennemdeyim bir günde hatirlammki gelsin sorun ne desin
 
ben aynı durumu 7 senedir yaşıyorum canım ha ara ara düzeliyor ama genel olarak ilgisiz iki kelam laf edemediğim biri kavga etsek illa ben gidip konusacam kendini değersiz hissediyorum bana kalsa birgün düşünmem ama zamanlarda iyice yiprandim ve gücüm kalmadı bu süreçte yasanacaklara. Sürekli aklımda boşanma bir taraftan diğer taraftan da çocuğumun anne sen ve babam olmazsa ben yaşayamam cümlesi şartlarının aynı ailem arkamda isim iyi bir iş s ne yapmalıyız kader ortağım bilmiyorum sanki bir ipin üzerindeyim ne cennette ne cehennemdeyim bir günde hatirlammki gelsin sorun ne desin
Tartışma anında o patavatsızca içini döküyor ya, ben her ne kadar konuşmaya yaklaşsamda onun zehri benim içime akıyor ve bir noktadan sonra bende daha fazlasını alacak yer kalmadı. Mesela çok rahat 'seni sevmiyorum' diyebiliyor. Ondan sonrada konuşup anlaşınca 'ben sensiz yaşayabilir miyim?' diyor. Ben ölsem sevgim gitmeden sevmiyorum diyemem. Kişi kendi gibi bilirmiş misali, o benim içime çivi gibi çakılıyor. İçimden 'huyu böyle, ciddi değil' desemde aklım 'bitmese söyleyemezdi' diye bas bas bağırıyor. Çocuğum daha çok küçük, işte benimde en büyük korkum büyüyünce 'babam senin yüzünden yanımızda değil' demesi. Çünkü ilgili bir baba ve ayrılmak isteyen benim. Ama tahammülüm kalmadı. Yarın bir gün çocuk büyüdüğünde ortak kararlarda bulusamazsak aramızdaki tatsızlığın çocuğa yansımasından da çok korkuyorum. Zor bir durum..
 
Back
X