Buyrun...Terapi Grubumuz :))

UMUTLUUU duy sesimi bana olumlamayla ilgili örnek verir misin ben tam bilmiyorum da.. :KK17:


tamam canım veriyorum bizim bukadar acı çekmemize neden olan şey ilk şunu bilin kendimizi sevmemek ciddi anlamda kendimizi sevmediğimiz için bukadar acı çekildi...

bu yüzden bununla başladım ve geçmişi özgür bırakmayla başladım :) 21 gün bunları okuyup bilinç altıma iyice yerleştiriyorum 21 günde etkiyi gösteriyor bunun yanında kendini sevmek özgüven telkinleri dinliyorum şimdi kimse inkar etmesin hepimizin özgüveninde sarsılma oldu BİRDE ŞUNUN BİLİNCİNE VARMAK LAZIM KARŞINIZDAKİ DEĞİL SUÇLU BİZİM İÇİMİZDEKİ KORKULAR BUNLARI TESPİT ETMEKTE GEREK MESELA FAZLASIYLA KAYBETME KORKUSUMU YAŞADIK BAĞIMLILIK MUHATÇLIK MI NEYDİ BUNU ÖĞRENMEK GEREK

olumlamalara gelince canım;

kendimi bütünüyle olduğum gibi seviyor ve takdir ediyorum
gün geçtikçe daha çekici hal alıyorum
mutlu ve başarılı olmaya hazırım
ben güçlü sevgi dolu yaratıcı bir varlığım
ben sevgiyim
ben sevgi olduğumu biliyor ve inanıyorum,
ben artık ışık saçan bir enerji ile doluyum
kendimi nasıl hissedersem hissediyim ben güzelim ve SEVİLMEYİ HAKEDİYORUM
kendimi seviyor ve doğal olarakta hayatıma sevgi dolu ilişkiler çekiyorum
huzur ve sükunet içindeyim
ben kendimi tam olduğum halimle onaylıyorum
ben yaptığım ve yaşadığım herşeyi onayllıyorum
ben bütün yaşadıklarımı yaşanması gerektiği gibi yaşadım
geçmiş görevini yapıp sona erdi ben artık özgürüm
şimdi tüm olumsuz düşünceleri sınırlayıcı inançları terk ediyorum
artık onların benim üzerimde hiç biretkisi yok
artık hayatımda ki herkesi bağışlıyor ve serbest bırakıyorum artık hepimiz özgür ve mutluyuz
birikmiş tüm kırgınlıklarımı suçluluk duygularımı kızgınlıklarımı düş kırıklıklarımı salıveriyorum
şimdi arınmış ve özgürüm

kendimi bütünüyle ifade etme ve yaşamın tadını çıkarmama engel olan herşey yok oldu

benim tüm olumlamaları yazdım canım bunları sırayla okuyorum sabah akşam öğlen kendimi kötü hissettiğimde :) 21 gün sonra bilinç altına tam anlamıyla yerleşmiş olacak
 
İnsan, kendi Tanrısal potansiyelini ortaya çıkarmak için yaratılmıştır. Hayatımızın tüm araçları bu ana amaca hizmet ederler.

İşimiz, ailemiz, sosyal ilişkilerimiz ve maddi kazanımlarımız, bedenimiz ve hayat deneyimlerimiz, bunların hepsi, özümüzde var olan Tanrısal niteliklerin ortaya çıkmaları için birer araçtır.

Araçları amaç haline getirdiğimizde ki bunu sık sık yaparız, sistem bizi tekrar sahaya çekmek üzere işlemeye başlar.

Zihin ile beden ve dış dünya ile insanlar arasında sibernetik bir etkileşim mevcuttur. İnançlarımız, düşüncelerimiz ve duygularımız dış dünyada nelerin olup-biteceğini birebir belirleyen enerjilerdir. Dolayısıyla, zihinde ne varsa, dışarıda da o olacaktır.

Tersine bir deyişle, dışarıda olup-biten her şey, zihinde olup-bitenlerin açılımından ibarettir. Siz, eninde-sonunda size bir haksızlık yapılacağına inanıyorsanız, hiç merak etmeyin bu gerçekleşecektir. Başarmak için koşuşturup-duruyor, ama sonuca ulaşamıyorsanız, bilin ki aslında başarıdan korkuyorsunuzdur.

İnsan bedeni, düşünceyi somut bir biçime dönüştüren çok boyutlu bir yapıdır. Düşünceler ve duygular, nörolojik düzeyde başlayan bir süreç aracılığı ile değişik kademelerden geçerek çeşitli fizyolojik etkiler oluştururlar. Düşünceler, nöro-peptitler aracılığıyla kimyasal reaksiyonlara dönüşürler.


İnsanın en büyük çelişkisi, kendisini koruma içgüdüsü ile kendisini ifade etme emri arasındaki karşıtlıktan doğar. Beynin ilkel kısmında kodlanmış olan kendini koruma içgüdüsü ile ruhtaki gelişme emri arasındaki dengesini yitirdiğinde, kişi yerinde çakılır-kalır ve bir süre sonra bedeni de buna uygun tepkiler göstermeye başlar. Kendimizi koruma yanımız, hep bir güvenlik arayışı peşindedir ve bu nedenle gereken her şeyi yapması için, beynimizi ve bedenimizi zorlar. Ruhtaki gelişme arzusu ise, mutluluk ve haz peşindedir, sadece güven içinde olmak ona yetmez ve sonunda mutlaka bu kısmımız, diğerini alt eder. En ideali, bu iki kısmın birlikte ve uyum içinde çalışmalarıdır.


İnsan kendi seçimlerinde özgürdür ve karşımıza çıkan sonuçları yaratan da bu seçimlerdir. Yaşamımızla ilgili bütün sonuçlar, bizim seçimlerimizle oluşurlar. Sorunlar, ancak sürüngen (ilkel) beyinde kayıtlı olan strateji değiştirilirse çözülebilirler. Diğer bütün çalışmalar (Reiki, Meditasyon, Biyoenerji, NLP, Nefes Terapileri, Akupunktur) ya bilinç düzeyinde, ya bilinçaltı düzeyde, ya enerji düzeyinde ya da duygu bedeni düzeyinde işlem yaparlar. Sürüngen beyin ise, bütün biyolojik varlığımızı kontrol eder ve bizim çevreye yaydığımız temel enerjiyi belirler. O yüzden sürüngen beyindeki kaydı değiştirmek, hayati bir önem taşır.



Doğrusunu bildiğiniz halde, yanlışını yaptığınız zamanlar oldu, değil mi? Daha iyisini yapacağınızı bildiğiniz halde, kendinizi sınırladığınız. Sanki kendinizi ikiye bölünmüş gibi hissettiğiniz zamanları hatırlıyorsunuz değil mi? Kafanızın arka tarafındaki küçücük, ama çok önemli bir organdan söz edeceğim şimdi: "sürüngen beyin"den!

Beynimizin alt ve arka tarafında, evrimin ilk aşamalarından, bir sürüngen olarak yaşadığımız dönemden bize miras kalan bir bölüm bulunur. Adına: "Serebellum" denilen bu kısım, yaşamımızı sürdürmekle ilgili olan reflekslerimizi oluşturmakla yükümlüdür.

Bu nedenle de: Yemek, içmek, barınmak ve kendini güvende hissetmekle ilgili konularla ilgilenir. Burası, "aklın çekirdeği"dir aslında. Ancak bu organ, çok basit bir mantıkla iş görür. Onun için her şey ya siyahtır ya da beyazdır veya iyi ya da kötüdür. Ya durmalı ya da kaçmalıdır.


İşte bizim bilinçli zihnimizle; iyi olmayı, başarılı olmayı, sağlıklı olmayı istememize rağmen, bunlara ulaşmamıza engel olan, beynin bu kısmıdır. O, sadece hayatta kalmakla ilgilenir, mutlu olmakla değil. O "en azından" mantığıyla çalışır. En azından bir maaş, en azından yatacak bir yer, en azından bir eş, en azından yaşamak...

Fakat bu "en azından" mantığı, bir süre sonra hedeflenen sonucun da elden gitmesine yol açar. Çünkü bu, işe yaramayan bir stratejidir. Bizim tarafımızdan iletilmiş olan bir kararla sürüngen beyin tarafından oluşturulan yaşam stratejisi, bir "çekirdek inanç" doğmasına yol açar. Ve her şey, bu çekirdek inanca göre şekillenir.

Buradaki "her şey" gerçekten "her şey"dir. Bilinçaltı matriksimiz, kişiliğimiz, ilişkilerimiz ve tüm kaderimizdir. Sesi çok güzel olan genç bir kadının, tam da hayallerini gerçekleştireceği bir sırada boğazında nodül çıkmıştı. Bir başkası, büyük bir şirketin genel müdürü ve çok başarılı bir yöneticiyken, babası ile yeni bir işe giriştiklerinde, bu işi batırmak için özellikle çaba harcadığını fark etmişti.



Bir adam, çalıştığı şirkette çalışkanlığı ve yetenekleri ile en tepe noktaya geldiği an işten çıkartılmıştı. Daha doğrusu kendisini işten attırmıştı! Çünkü sürüngen beynin stratejisiyle, bilinçli aklın amaçları çatışıyorlardı. Ve o da, bu çatışmanın arasında kalıyordu. Aynı anda iki farklı emri birden beyninin içinde duyuyor ve birbirleriyle çelişen bu iki emre de uymaya çalışıyordu. Ve sonunda strese giriyor, bedeni de bir hastalık ya da bir sonuç üretiyordu. Emin olun ki, bu gibi durumlarda kazanan, her zaman sürüngen beyin olur. Göğüslerimizde tümör oluşmasına ya da ay sonunu zar-zor getirmemize sebep olan veya birdenbire bütün yeteneklerimizi sıfırlayan odur.



Mutlu olmadığımız bir ilişkiyi sürdürmemizi sağlayan ya da yeni bir ilişkiye girmemize engel olan da odur. Sürüngen beynimizdeki stratejiyi değiştirmeden, yaşamımızı değiştirmemiz asla mümkün olmaz. Sürüngen beyin, üstüne vazife olmayan bir işi yapmaya kalkıştığında çuvallar. Sadece yaşamı sürdürme düzeyinde bir zekâya sahip olan bu organ, birdenbire yaşamla ilgili kararlar veren bir otorite haline gelir.



Sürüngen beynin temel stratejisi, kabaca şöyle bir çelişki içerir: "Peşinden koş, ama sakın ona ulaşma!" Ulaşılmak istenen sonuç her şey olabilir; aşk, sevgi, cinsellik, bolluk, güç, yaratıcılık, sağlık, bilmek, hatırlamak, her şey! Örnek verirsek, asla kaldıramayacağı ve aslında kendisiyle ilgisi de olmayan bir takım sorumlulukları kaldırmaya çalışan bir kişide, bir süre sonra kaçınılmaz olarak bel ağrıları ve fıtık ortaya çıkar.


Hayatınızın bir amacı vardır. Ve yaşadığınız her şey, bu amaca hizmet eder. Bu amaç, ruhunuzun çekirdeğinde öylece durmaktadır. Ve ne olursa-olsun, ne kadar zaman geçerse-geçsin, kendisini mutlaka gerçekleştirecek gizli bir proje olarak, sizin tarafınızdan oluşturulmuştur. Evet, çok fazla çıplak bir gerçek bu, kabul ediyorum.

Kuantum Sıçrama, Derleyen: Halit Yıldırım (alıntıdır)
 
Son düzenleme:
kızlar ben çıkıyorum...benim bağlantı gelip gidiyor sanırım bi sorun var nette...kaç defa modemi kapattım yahu!!!
tam msj yazıyorum pat bağlantı kopmuş :KK37: sabote ediyor başlığımızı bu bağlantı:KK9:

hepinizi öpüyorum...inşallah yarın bugünden daha güzel olur...diliyorum Allah kalbinizdeki sızıyı yarın daha da hafifletmiş olsun....:119:


iyi geceler....
:KK16:
 
kızlar ben çıkıyorum...benim bağlantı gelip gidiyor sanırım bi sorun var nette...kaç defa modemi kapattım yahu!!!
tam msj yazıyorum pat bağlantı kopmuş :KK37: sabote ediyor başlığımızı bu bağlantı:KK9:

hepinizi öpüyorum...inşallah yarın bugünden daha güzel olur...diliyorum Allah kalbinizdeki sızıyı yarın daha da hafifletmiş olsun....:119:


iyi geceler....
:KK16:

Hayırlı geceler kendine dikkat et topiğin baş sahibi :KK1: :KK54:
 

tamam canım veriyorum bizim bukadar acı çekmemize neden olan şey ilk şunu bilin kendimizi sevmemek ciddi anlamda kendimizi sevmediğimiz için bukadar acı çekildi...

bu yüzden bununla başladım ve geçmişi özgür bırakmayla başladım :) 21 gün bunları okuyup bilinç altıma iyice yerleştiriyorum 21 günde etkiyi gösteriyor bunun yanında kendini sevmek özgüven telkinleri dinliyorum şimdi kimse inkar etmesin hepimizin özgüveninde sarsılma oldu BİRDE ŞUNUN BİLİNCİNE VARMAK LAZIM KARŞINIZDAKİ DEĞİL SUÇLU BİZİM İÇİMİZDEKİ KORKULAR BUNLARI TESPİT ETMEKTE GEREK MESELA FAZLASIYLA KAYBETME KORKUSUMU YAŞADIK BAĞIMLILIK MUHATÇLIK MI NEYDİ BUNU ÖĞRENMEK GEREK

olumlamalara gelince canım;

kendimi bütünüyle olduğum gibi seviyor ve takdir ediyorum
gün geçtikçe daha çekici hal alıyorum
mutlu ve başarılı olmaya hazırım
ben güçlü sevgi dolu yaratıcı bir varlığım
ben sevgiyim
ben sevgi olduğumu biliyor ve inanıyorum,
ben artık ışık saçan bir enerji ile doluyum
kendimi nasıl hissedersem hissediyim ben güzelim ve SEVİLMEYİ HAKEDİYORUM
kendimi seviyor ve doğal olarakta hayatıma sevgi dolu ilişkiler çekiyorum
huzur ve sükunet içindeyim
ben kendimi tam olduğum halimle onaylıyorum
ben yaptığım ve yaşadığım herşeyi onayllıyorum
ben bütün yaşadıklarımı yaşanması gerektiği gibi yaşadım
geçmiş görevini yapıp sona erdi ben artık özgürüm
şimdi tüm olumsuz düşünceleri sınırlayıcı inançları terk ediyorum
artık onların benim üzerimde hiç biretkisi yok
artık hayatımda ki herkesi bağışlıyor ve serbest bırakıyorum artık hepimiz özgür ve mutluyuz
birikmiş tüm kırgınlıklarımı suçluluk duygularımı kızgınlıklarımı düş kırıklıklarımı salıveriyorum
şimdi arınmış ve özgürüm

kendimi bütünüyle ifade etme ve yaşamın tadını çıkarmama engel olan herşey yok oldu

benim tüm olumlamaları yazdım canım bunları sırayla okuyorum sabah akşam öğlen kendimi kötü hissettiğimde :) 21 gün sonra bilinç altına tam anlamıyla yerleşmiş olacak

hemen gerekli notları alıyorum ve yarın başlıyorum.. okurken şimdiden içim açıldı diyebilirim.. teşekkür ederim.. :KK16:
 
iyi geceler elif zeynep..
yarın görüşmek üzere :)


kızlar.. yok mu bana bşeyler diyecek olan..
size ne kdr garip geldi degilmi.. bide benim ezildiigm yükü düşünsenize kızlar.. :KK43:
kendimden nefret eder oldum..
 
kızlar ben çıkıyorum...benim bağlantı gelip gidiyor sanırım bi sorun var nette...kaç defa modemi kapattım yahu!!!
tam msj yazıyorum pat bağlantı kopmuş :KK37: sabote ediyor başlığımızı bu bağlantı:KK9:

hepinizi öpüyorum...inşallah yarın bugünden daha güzel olur...diliyorum Allah kalbinizdeki sızıyı yarın daha da hafifletmiş olsun....:119:


iyi geceler....
:KK16:

aminn.. iyi geceler... :KK16:
 
hemen gerekli notları alıyorum ve yarın başlıyorum.. okurken şimdiden içim açıldı diyebilirim.. teşekkür ederim.. :KK16:


canım ama sakın bir gün bile bırakmıycaksın bir gün bıakırsan tekrar başa sarıp 21 gün devam ediyorsun :) acayip uyuku bastırdı beni :) erken kalktığım için şimdi çıkıyorum konsantre olamıyorumm

sabah kalkar kalkmaz birde güne başlama olumlamamı yazacağım buraya :) günede onunla başlarsınız

bu arada gece yatarken yarın tam benim için bir gün
sabah kalktığınızda bugün tam benim için birgün diyin :)

hayatta yaşadığınızı fark edin :) öpüyorum hepinizi iyi geceler :):)
 
iyi geceler elif zeynep..
yarın görüşmek üzere :)


kızlar.. yok mu bana bşeyler diyecek olan..
size ne kdr garip geldi degilmi.. bide benim ezildiigm yükü düşünsenize kızlar.. :KK43:
kendimden nefret eder oldum..

Kendinden nefret etmek de ne demek
Zaten yukarıda ki yazıda bütün bunların kendimizi tam anlamıyla sevmediğimizden kaynaklandığı yazıyordu
Gerçekten de öyle...
Belki seni bu kadar zorlayan aynı ortamda bulanmak zorunda olmanız
Zor bi durumdasın ama kendine inanarak aşabilirsin
 
iyi geceler elif zeynep..
yarın görüşmek üzere :)


kızlar.. yok mu bana bşeyler diyecek olan..
size ne kdr garip geldi degilmi.. bide benim ezildiigm yükü düşünsenize kızlar.. :KK43:
kendimden nefret eder oldum..


Canim anladigim kadariyla bu pek imkansiz bisey
Adamin sevgilisi var
ve sanada ona, yan gözle bile bakmamak düser
benim düsüncem böyle :KK50:
 
iyi geceler elif zeynep..
yarın görüşmek üzere :)


kızlar.. yok mu bana bşeyler diyecek olan..
size ne kdr garip geldi degilmi.. bide benim ezildiigm yükü düşünsenize kızlar.. :KK43:
kendimden nefret eder oldum..


Canim hikayeni kisaca anlatirmisin? is arkadasinla baslamadan biten birseyler olmus sanirim? onun uzuntusu mu bu? ne kadar sure konustunuz ve neden bitti?
 
canım ama sakın bir gün bile bırakmıycaksın bir gün bıakırsan tekrar başa sarıp 21 gün devam ediyorsun :) acayip uyuku bastırdı beni :) erken kalktığım için şimdi çıkıyorum konsantre olamıyorumm

sabah kalkar kalkmaz birde güne başlama olumlamamı yazacağım buraya :) günede onunla başlarsınız

bu arada gece yatarken yarın tam benim için bir gün
sabah kalktığınızda bugün tam benim için birgün diyin :)

hayatta yaşadığınızı fark edin :) öpüyorum hepinizi iyi geceler :):)

süpersin umutlu iyi gecelerr....
 
tam da söylediğin gibi olacağını biliyorum evet. zaten yolunda gitmeyen bir ilişki zaten beklentilerimi(özlemlerimi, hassasiyetlerimi) karşılamayan bir adam vardı, şimdi aynı adam dönünce hiçbir gelişme olmayacağı gibi her şey daha da yozlaşacak.ben daha beter olacağım. bunu çok iyi biliyorum. ama hayatımda ilk kez böyle duygularla savaşıyorum. onun benim için kesinlikle yanlış bir insan olduğunu biliyorum. evlenseydim en fazla 3 ay sonra boşanacağımı da çok iyi biliyordum. herşeyi biliyorum bilmesine de, hala onu deliler gibi özlemekten ve istemekten kendimi alamıyorum. şimdi arasa - ben zaten açmıcam o ayrı:)))- tek isteğim onun da bensiz canının yandığını bilmek, çünkü o zaman hiç değilse boşa yaşanmamış bu ilişki, karşılıklıymış diyebilicem. :110:

senin çizdiğin profile göre - ki benimkine de benzetiyorum birçok yönüyle - zaten o insan pek mutlu olamaz. bazı insanlar sanırım diğerlerine göre daha az sevebilme kapasitesine sahip ben de birçok şeyi anlamakta zorlanıyorum, ya da biz acılarımızı bir anda yaşayıp sonra atlatıp yolumuza bakıyoruz, bugün değerimizi bilmeyenlerde zamana yayılıyor belki de yıllar sonra pişmanlık duyuyorlar, kırdıkları bir kalp için, acaba nasıl olurdu sorusu belki çok uzun zaman sonra hasıl oluyor ama bu da seni ilgilendirmemeli artık :KK20: kimsenin mutsuzluğu üzerine mutluluk inşa etme derdinde değiliz ben seni çok iyi anlıyorum sadece kocaman bir soru var zihninde herşey yalan mıydı, boşa mı yaşadım... seni yok saymasın istiyorsun, inkar etmesin, hiç olmamışsın gibi hayatına devam edemesin. ama yaşanan herşey insanda bir iz bırakır, dokunduğumuz her hayatta izlerimiz kalır, bir şekilde illaki o da kendi içinde hesaplaşacak, belki şimdi belki daha sonra. bu düşünceyi de at kafandan. aslında bu düşünce bile yine bir ilişki olabilir mi acaba aramızda sorusunun uzantısı... kendimize bile itiraf edemesek de. çünkü hesaplaşsa da, acı da çekse o değişmeyecek! sensizken acı da çekse sen olduğunda yine aynı umursamaz, sorumsuz biri haline gelecek...

bu düşünceyi de aştığında, artık canının yanıp yanmadığı da umrunda olmadığında o zaman kurtulacaksın bu kısır döngüden. aynı süreçlerden geçtik. kendine bir hayrın var mı şu anda dersen:KK70: yok. birşey itiraf etmeliyim bütün gece telefon elimde bekledim belki arar diye! yine sanki onun yörüngesinde dönmeye başlamış gibi kendimi aciz hissettim. ama çabuk toparlandım. sakın buna izin verme, ararsa da sakın... farkında olmasan da en azından alışıyorsun yokluğuna, her sabah onun sesiyle uyanırdım, 2 ay çok acı çektim ama dün sabah onun telefonuyla uyanmak sanırım en fazla canımı acıtan kısmıydı. çünkü 2 ay yoktu, sabahları beklentim de yoktu, ama aradığında ister istemez eski alışkanlıklarına dönmek istiyorsun kendini bile bile ateşe atmak gibi. sigarayı bırakıp yıllar sonra tek bir nefes çekip başlayan insanlar var. en güzeli o nefesi hiç çekmemek, ben artık güçlendim birşey olmaz demeden önlemi almak...
 
224490_538562486160928_1230639120_n.jpg


İyi geceler kızlar yine görüşmek üzere :KK54:
 
cecenn bu paylaştığın benim kafamı karıştırdı size de sormak istiyorum..
mesela bu son sevgilim bana hep "çok acı çekiyorum, hergün ağlıyorum" profili çizen bir adam yani oda mı çok mutlu olucak?? hayır bu profilin yanında hiçbir çaba da göstermeyen bir adamdı bu yüzden sormak istedim sizlere düşüncelerinizi?? yani anlatmalarına göre hergün ağlayan sızlayan amaaa diğer yandan bir adımda atmayan, barışsak bile bunu devam ettirmek için bi çaba harcamayan bi adam hayal edin.. nasıl bişey bu ya??:KK1:
 
Biz şubat ayında tanıstık arkadaslar. daha dogrusu mart ayının basında basladı hersey. çok hızlı gelişen tuhaf bir arkadaşlıktı, beni facebookta ekledi, uzunca bir süre ordan sohbet ettik. Planlar yaptık, başım sıkışsa yardım etti, odamdan ayrılmadı. ve bu arada facebook hesabında tek bir iz bulamadım ilişkisi olduugna dair. dilinde hep yokmus gibi konuşmalar vardı. iş yeride bu şekilde davranıyordu hatta bizimle cok ugrastılar. hep ya varsa o zmn karsımda bir manyak var derdim. sonra bir şekilde ögrendim, ve üstünden 24 saat geçmeden o bana anlattı. ayrıntılar öyle yorucuyduki benim için.. bu arada kardeşine ders verdim
o dönem bıcak gibi kesip atmamamın tek sebebi oydu ztn. sınav bitti ben izin aldım 10 gün döndüğümde cok rahattım ve o zmn nette onunla iletiişimi kestim. bırakmadı neden diye sorguladı odamdan ayrılmadı hatta acık acık sordu herkesin yanında bu sefer mecbur konustum. sonra bir küs bir barıs sürdü geldi en son kız arkadasından ayrıldıgını duyuca tekrar msnde iletişim kurmustum. fakat bunu kendi yalanladı sürdügünü ama su anda evlilik düşünmediğini beklediğini kız arkadası ile sorunları oldunu bir sürü şey zırvaladı işte.
1 ayı askın süre hiç bişey yapmadım günaydın dahi demedim. sonuclar acıklandı kardeşi cok iyi bir yeri kazandı.
o gece aradı ve teşekkür etti. cok güzel cvp verdim. bayramda birsürü fotografımı cekti işyerinde. yine istemedim. sonra bir törende kendimde azıcık değişiklik yaptım yanyana görev aldık bu etrafımda fır dönmeye basladı yine. artık alıştım normal davranıyorum ama içim kan aglıyor..
içimde incecik bir sızı.. odama geldiginde kaçıyorum artık, hep aynı muhabbet. biz çok benzer hayatlar yasamısız arkadaslar belkide buydu beni çeken.. belki babama cok benzemesi ve kendi babamdaki hüsranı atmak istememdi..
su anda 1 haftadır yine bir muhabbet var evlen artık bak sununla tanıstıralım kızı kacırdın.. ama gerçek olup olmadıgını bilmiyorum ögrenmeye gücüm yok..
kızmayın bana..
bu noktaya beni getirdi.. acısını yasamak bana düştü..
 
Annemmm electra gelmişşşşşş



:pılınıpırtınıtoplayıp kaçansmili:



bitanem sus nolur.. sen bişey deme.. gecenin bu vakti hepten uykusuz kalacagım...


biliyorum hepsini.... ama hepsine rağmen işte...

hiç tanımadıgım insanlara içimi dökmek iyi geliyor...

saatlerce kusasım var.. belki o zmn biter bu olay..
 
dedigim gibi beyza bu adamdan sana ne köy olur ne kasaba,
sana unutmak düser
adamin sevgilisi var ve senle konusmasi etrafinda dönmesi hic hos degil
resmen aldatiyor sevgilisini,
aldatmaya calisiyor seninle !
ilerde evlendigin zaman seni aldatmiyacagi ne malum ??
belki hamurunda var?
kendini sogutmaya calis,
insallah basarirsin
 
X