benimki de korkmasaydı, arkadaşlarına tapmasaydı, kadınlara yazmak gibi bir alışkanlığı olmasaydı, kaba ve bencil biri olmasaydı aslında çok iyiydi ve eğer böyle olmasaydı mutlu olurduk ama değil/ değiller. şöyle olsaydıyla kimseyi değiştirmek de mümkün olmuyor maalesef insanın özü neyse kendini zorlasa da elbet bir yerde açık verip eski haline dönüyor. sen daha çok gençsin başta ailesiyle tanıştırması ya da ilişkiyi daha ciddi bir boyuta taşıması ( onun kültürüne göre aileyle tanıştırmak ne manaya gelir bilemiyorum ama bizde resmiyet belirtisidir en azından geleceğe dair ortak bir hayatın olacağının göstergesi) seni korkutmuş olabilir. anladığım kadarıyla henüz üniversite okuyordun onunla tanıştığında elbette başta bocalarsın. bunun için ne sen kendini suçla ne de onun seni suçlamasına izin ver. aklında bir şüphe kalmasın acaba yanlış mı yaptım gibi. bugün okuduklarımıza çerçevesinde değerlendirdiğimizde hep kadınlar evliliğe meraklı erkekler ise daha mesafeli gibi görünüyor oysa sosyal çevremde ve gözlemlediğim kadarıyla yaşadığım yerde durum daha farklı. arkadaşlarımın hepsi evliliğe mesafeli kişilerdi hatta bazıları kesinlikle evlilik düşünmüyordu erkek arkadaşları onları cesaretlendirdi ya da onlar ikna ettiler. bir erkek olgunluğa eriştiyse ne istediğini biliyorsa kadının bu kaygılarını anlıyor demek istediğim. önceki ilişkimin bitişinedenini biliyorsun ama aylar sonra o bile gelip sana zaman tanımam gerekirdi korkularını şimdi anlıyorum keşke baskıcı olmasaydım demişti.
ilişkinin sonunda da olsa zaten tavrını net biçimde ortaya koydun, anladığım kadarıyla hoş bir kızsın, yazdıklarından aklının başında olduğu da anlaşılıyor eğer aylarca onu aradıysan ya da bir şekilde irtibat kurduysan zaten karşındaki odun değilse bu tavrının nedenini de anlıyordur. canın sıkıldıkça aramadın onu ilişkinizin düzeleceğine duyduğun inanç yönlendirdi ona seni o ne yaptı peki? bir an pişman oldu ertesi gün özüne döndü. belki hiç aramasan, sormasan evet daha çabuk gelirdi sana, belki hayatına biri girecek onu tamamen unutacaksın öyle pişmanlığını dile getirecek gerçek manada en büyük hatamız zaten onlara kendimizi unutturmamak oldu ama gelse bile ne değişir? emin ol sihirli bir değnek değmiş gibi bambaşka biri olsa sen onu istemesen bile o pişmanlıkla kapından ayrılmaz sana kendini inandırmak için var gücüyle çalışır. öyle bir mesajla bir telefonla kimse pişmanlığını gösteremez. herşeyden öte ona olan güvenini kaybettin gelseydi bile ne zaman giderdi tekrar bunu asla kestiremezdin.
duygusal boşluk anlarında en kötü anılar bile silinir zihinde, bugünümüzde anlamlı yaşantılarımız yoksa eskiye özlem duyarız haliyle ve eskisinden bile parıltılı görünür o günler bize. bu zihnin bir aldatmacası. birlikte hobiler edinmek, sohbet etmek, yıldızları izlemek, sabahlara dek telefonda konuşmak elbette çok güzeldir ama bunları yaptıran aşktır, aşk bir yerde çözülür ve karakter girer devreye işte ilişkinin sürekliliğini sağlayan da kişilerin karakteridir ve bu yüzden önemlidir. biz duygusal yaklaşıyoruz yalnızca, onlar bizi terk etmese yine duygularımızın esiri olup onların gerçeğine ya da sorunlarımıza gözlerimizi kapatıp devam ederdik ama onlarda bu aşk bile kalmadı ki gittiler. hiçbir zaman mantık ilişkisini onaylamadım ama bizimki duygusal bağlılığın bile ötesine geçmiş bir durum bence çünkü tek taraflı artık hislerimiz. birbiriyle gece gündüz kavga eden nice çift var, sürekli çatışmaya yaşayan, genelin aksine o insanların ayrılmamasını ben anlayabiliyorum aşk böyle birşey belki de. başkasına imkansız gibi gelen bir birlikteliği sürdürebilme becerisi, kimi zaman mutsuz dahi etse bizi mutsuzluğu bile onunla yaşayacak kadar yoğun bir sevgi durumu ama onlar gittiler... huzurlarını düşünüp... huzur bulamamalarına rağmen... sanki huzurlarını ya da mutluluklarını bozan bizmişiz gibi. bırak mutlu olduğuna inandığı hayatı yaşasın, gün gelir geçmişin muhasebesini yaptığında anlar hatalarını ama o saatten sonra neye yarar ki...
Benim ex henuz kisisel gelimini tamamlayamamis bir insan ((= hayatta ne istedigini bilmiyor, istedigi seylerden cabuk vazgecebiliyor cunku dis dunyaya cok kapali. minicik bir dunyasi var. Akvaryumda dogup, yasamis bir balik gibi.. Koskoca bir deniz onun ozgurlugu olacak ama o akvaryumun guvenli haline alismis ve ordan cikmaya niyeti yok. Belki zamanla icinde bulundugu hayatin ne kadar dar oldugunu fark eder ve o zaman yaptigi aptalligi gorur ama tabi is isten gecmis olacaktir o zamanda..
Bana oyle geliyorki bizim suanda dengelenmeye ihtiyacimiz var. Demek istedigim sey su, iliskinin basinda hepimiz kendi halimizdeydik, ne asiktik, ne deli gibi bagli.. Ben o haldeyken o bana hayrandi. Zamanla simardiysa, onu ben simarttim cunku zamanla onu ben sevdim. Simdi dengeler bozuldu, seven taraf ben oldum, bu boyle oldukca hic birsey eskiye donmeyecek. Ben ne zaman ona karsi notr olacagim, o zaman hersey basa saracak.. Ama bunu istermiyim bilmiyorum. Insan sevgilisini sevmekten korkar mi? :)) Zaten suanda bana donse kabul etmem, edemem. Nasil edeyim? eskiden 10 dk olan mesafemiz suanda arabayla 2 saat.. Basinda koydugum ileriye donuk sartlar, suanda bir mecburiyet halinde. Geri donmek istese, benim isteklerimi yerine getirmedigi surece asla kendimi o kuyuya tekrar atamam. Bendeki onun bana verdigi sozleri hic yerine getirmemis olmasina ofke ve uzuntu.. hayal kirikligi..
Ya ben ona her gun anlattim, olmaz dedim. Sen ve ben farkliyiz, benim hayattan beklentilerim farkli, burda yasamak bana dar gelir dedim. Herseye tamam dedi. Akisina birakalim dedi.. Sonra ben turkiyeye geldim 1.5 ay ayri kaldik, o ara dusundu tasindi (tabii araya mesafe ve gorusememek eklenince tartismalarda oldu hep) ve yapamayacagina karar verdi. Cani sagolsun.. Ben basta hatayi inanmadigim birseye baslamakla yaptim zaten. Sonunu gordugum halde ona tamam dedim. Sonrada yuzustu birakildim.
Efkar basti iste, yoksa soylediklerinde cok haklisin. Soyle olsaydi boyle olsaydi iyi olurdu gibi birsey yok.. Evet iyi olurdu ama sartlar oyle degildi, ve hala oyle degil, ve belki hic bir zaman oyle olmayacak. Ama su kalbime saplanan ozlem ve sevgi ne zaman beni tamamen terk edecek coookkk merak ediyorum. Acaba hic terk edecek mi onu da merak ediyorum..
yahu ustunden neredeyse 1 sene gececek, hala insan bu halde olur mu ?

Basta bana asik baslayan erkege, sonunda platonik mi olacaktim yani

hahaha yok bu durumu kabul etmiyorum

platonigi falan degilim onun. Sadece ona kirginliklarim var, ozlemim var, ofkem var. Arada bir diriliyor bu hisler, ama geciyorlar da neyse ki.. ((=
Sen nasilsin bugun atlantisim?
Anlaşılan bugün hepimizin efkar günü olmuş

( Nostalji rüzgarı esmiş sadece güzellikleri hatırlatan. Çabuk biter geçer umarım bu hisler. Evet, aşama kaydetmiştim bugün neden böyle oldu anlamadım. Neyse içimde acı olmadı sadece bişeyler istedim. Gelecekle ilgili bir ilişki yaşama ihtimalinin yoklugu belki üzdü beni. Hani bir daha kimseye ona duydugum hayranlıgı duyamam ki bir daha ona bile o duygularım olmayacak geçip gitti ondan belki üzüntüm..
Gelecege bu kadar karamsar olma.. Suan uzuntunu ve kirginligini anliyorum ama ihtiyacimiz olan tek sey zaman. Zamanla kendimize gelecegiz, ve dogru bi zamanda biri hayatimiza girecek ve yine butun ezberlerimizi bozacak ((=