- Konu Sahibi knickerbockerbande
-
- #561
Okul öncesi eğitimin değerini kendileri bilmedikten sonra biz bakıcı mıyız diye hiç ağlamasınlar bir zahmet. Evet burda çalışan ailelerin mağduriyeti üzerinden konuştuk bu konuyu ama okul öncesi eğitim her çocuğun ihtiyacı. Gelişim geriliği yaşayan, konuşma geriliği olan birçok çocuk eve, televizyona mahkum oldu. Bu çocukların bu kaybı nasıl telafi edilebilir. Kaldı ki normal seyrinde gelişim gösteren çocuklardan da çok şey götürdü bu süreç. Okul önceciler bunun benden çok farkında olması gerekirken bir kısmının çocuklar umurlarında değil. Maksat çocuklarsa aileler ne derse desin çocuğun günde 1 saat bile yaşıtlarıyla okul ortamında vakit geçirmesinin ne kadar faydalı olacağını öğretmenler hepimizden iyi biliyorlardır. Çocuğunun gelişimini, ruh sağlığını düşünen, yaşıtlarıyla vakit geçirmesini destekleyen velilere de başlarından atıyor damgası vurulmuş, herşey şahane. Bu zihniyetteki insanlara çocuklarımızı emanet etme ihtimalini düşündükçe gerçekten üzülüyorum ve geriliyorum.Her lafi acildiginda ben de ornekler veriyorum kiziyorlar bana burda. Benim de iki komsum var devlette anaokulu ogretmeni, yatmaktan ve gezmekten canlari cikti,cocuklari sabahtan aksama kadar site bahcesinde,evlerine giren cikanin haddi hesabi yok,korona oncesinde de okul öncesi egitime gerek yok,cocuk dogrudan ilkokula baslasin diyen kisiler. Simdi ben boyle ogretmenin oldugu okula zaten gonderemem cocugu. Ozellere neden guveniyoruz bir tane bile bu bakis acisinda ogretmeni yok bizim okulun. İlkokulda da arastirip herkesle konusup yazdiracagim yine,bir tane boyle dengesiz varsa yollamam oraya.
Her firsatta soyluyorum,devletin gucu aslinda ozellerden daha fazla ama nedense egitim ,ogretmen kalitesiz olsun diye ekstra caba sarfediyorlar. O zaman ozelleri rahat biraksinlar,herkes bildigini yapsin. Kisitlanmaktan,korkuyla yasamaktan,dusunmemize bile getirilen yasaklardan biktik. Onlemimi alirim hayatima bakarim hepsi bu.
Cocugu basinizdan atiyorsunuz diyenler herhalde evde cocuklarin ellerine telefon tablet verip ekran karsisina oturtuyorlar. Ya da saati 2,5 liraya gelen mahalle teyzesini okuldan daha guvenilir buluyorlar. Baska turlu aciklamasi yok cunku. Basimdan attigim cocugun okuluna 2000 lira veriyorum,biraz pahali bir mesgale yani. Boyle dusunuyorlarOkul öncesi eğitimin değerini kendileri bilmedikten sonra biz bakıcı mıyız diye hiç ağlamasınlar bir zahmet. Evet burda çalışan ailelerin mağduriyeti üzerinden konuştuk bu konuyu ama okul öncesi eğitim her çocuğun ihtiyacı. Gelişim geriliği yaşayan, konuşma geriliği olan birçok çocuk eve, televizyona mahkum oldu. Bu çocukların bu kaybı nasıl telafi edilebilir. Kaldı ki normal seyrinde gelişim gösteren çocuklardan da çok şey götürdü bu süreç. Okul önceciler bunun benden çok farkında olması gerekirken bir kısmının çocuklar umurlarında değil. Maksat çocuklarsa aileler ne derse desin çocuğun günde 1 saat bile yaşıtlarıyla okul ortamında vakit geçirmesinin ne kadar faydalı olacağını öğretmenler hepimizden iyi biliyorlardır. Çocuğunun gelişimini, ruh sağlığını düşünen, yaşıtlarıyla vakit geçirmesini destekleyen velilere de başlarından atıyor damgası vurulmuş, herşey şahane. Bu zihniyetteki insanlara çocuklarımızı emanet etme ihtimalini düşündükçe gerçekten üzülüyorum ve geriliyorum.
Onlara ekipman vardır, akıllı tahta vardır, projeksiyon vardır, laboratuvar vardır. Çoğu devlette bunlar yok ve bunlar yoksa ne yapacaklar ki okula gidip? Diğer yandan cidden yatmaya aşırı alışılmış. Şu an canlı derslerde ben haftalık program veeriyorum, şu günler şunar işlenecek şeklinde. Ders sonunda da derse katılanlar, bugün neler işledik, ödevlerimiz neler yazılı olan bir tablo paylaşıyorum. Bu minimum ya, yani kim yapmaz ki bunu dediğimiz şeylerden. Ama buna bile "böyle şeyler yapma sonra bizden de istiyorlar" deniyor. Devletin durumu bu.Ben oglumun okulunun yanindaki ozel liseden goruyorum,ogretmenler donusumlu olarak okula gelip canli ders yapiyorlar,muduru de benim liseden hocam hatta,herkes memnun halinden diyor adam. Duzen var,temizlik var,veli ve ogrenci profili belli bir seviyenin uzerinde. Herkes rahat. Devlettekilere soylesen okuldan gel ders ver diye kiyamet kopar. Herkes kpssye giriyor,girmeyen bir tek mahalle bakkali kaldi. Neden? Gidelim de mis gibi oturarak maas alalim derdinde buyuk cogunlugu. Yalan diyebilen aha desin,yillardir iclerindeyim goruyorum. 100 tanede 1 tane ya cikar ya cikmaz idealist duzgun calisan. İstisnalar vardir mutlaka,onlar da duzene karsi gelseler nolur ise yaramiyor
Koacigim ,devlet cok mukemmel imkanlar da sunsa kimse calismak istemez,arada idealist ve Allah korkusu olan birkac ogretmen cikarsa onlar her kosulda calisiyor zaten. Benim cevrem komple ogretmen, hic biri canli ders falan vermiyor, nasil olsa hesabini soran yok diye. Haram yemekten cekinmiyorlar. Mis gibi hayat ekmek elden,su golden.Onlara ekipman vardır, akıllı tahta vardır, projeksiyon vardır, laboratuvar vardır. Çoğu devlette bunlar yok ve bunlar yoksa ne yapacaklar ki okula gidip? Diğer yandan cidden yatmaya aşırı alışılmış. Şu an canlı derslerde ben haftalık program veeriyorum, şu günler şunar işlenecek şeklinde. Ders sonunda da derse katılanlar, bugün neler işledik, ödevlerimiz neler yazılı olan bir tablo paylaşıyorum. Bu minimum ya, yani kim yapmaz ki bunu dediğimiz şeylerden. Ama buna bile "böyle şeyler yapma sonra bizden de istiyorlar" deniyor. Devletin durumu bu.
Ortalama 3 yaş ve üstü bir çocuğa evde ben kendim yetebiliyorum diyen annenin ellerinden öperim. Ben elimden geldiğince çocuğumla evde kaliteli vakit geçirmeye çalışan bir anneyim. Yapabildiğim ev işlerine katmak, öz bakımını desteklemek, kitap okumak, kendimce oyunun içinde birşeyler öğretmeye çalışmak ve onun kurduğu oyunlara eşlik etmek. Peki bunlar okul öncesi eğitimin yerine geçebilir mi mümkün değil. Akran öğrenmesinin alternatifi anne olabilir mi Allah aşkına.Cocugu basinizdan atiyorsunuz diyenler herhalde evde cocuklarin ellerine telefon tablet verip ekran karsisina oturtuyorlar. Ya da saati 2,5 liraya gelen mahalle teyzesini okuldan daha guvenilir buluyorlar. Baska turlu aciklamasi yok cunku. Basimdan attigim cocugun okuluna 2000 lira veriyorum,biraz pahali bir mesgale yani. Boyle dusunuyorlar
Calismiyorsam da cocugumun okula ve sosyallesmeye ihtiyaci var. Ruh sagliginin yerinde olmasina ihtiyacim var. 7-8 kisilik siniflarda tehlikeli bulmuyorum,saat basi kapi kollari bile siliniyor, herkes maskeli. Cocuklar anlamiyor diyenler halt etmis,hepimizden daha dikkatliler,mesafenin onemini gayet de iyi biliyorlar. Saglikli olmak sadece korona olmamak degil.
Koacigim ,devlet cok mukemmel imkanlar da sunsa kimse calismak istemez,arada idealist ve Allah korkusu olan birkac ogretmen cikarsa onlar her kosulda calisiyor zaten. Benim cevrem komple ogretmen, hic biri canli ders falan vermiyor, nasil olsa hesabini soran yok diye. Haram yemekten cekinmiyorlar. Mis gibi hayat ekmek elden,su golden.
Ben seni eskiden beri takip ederim,keske oglum senin gibi ogretmenlerle karsilassa. Onun icin buyuk sans olurdu.
Kesinlikle ona katılıyorum. Her şeye ama her şeye bir itiraz eden çıkıyor. Burada biraz da idarede iş bitiyor, koca koca insanları evet hizada tutmaları gerekiyor. Canlı ders nasıl vermezler anlamıyorum, öğretmenlikten bağımsız bir vicdan meselesi olması gerekiyor bu noktada. Böylelerinin zorla anlattığı dersten de hayır gelmez bence.Koacigim ,devlet cok mukemmel imkanlar da sunsa kimse calismak istemez,arada idealist ve Allah korkusu olan birkac ogretmen cikarsa onlar her kosulda calisiyor zaten. Benim cevrem komple ogretmen, hic biri canli ders falan vermiyor, nasil olsa hesabini soran yok diye. Haram yemekten cekinmiyorlar. Mis gibi hayat ekmek elden,su golden.
Ben seni eskiden beri takip ederim,keske oglum senin gibi ogretmenlerle karsilassa. Onun icin buyuk sans olurdu.
Size denk gelmistir iyisi,hep soyluyorum tekrar ediyorum hatta her meslekte iyi de var kotu de var. Benim butun ailem ogretmen,arkadaslarim ogretmen,sadece annemle babami gordum en son deli gibi calisan. Gerisi bombostu. Benim de ilkokul ogretmenim inanilmaz kotuydu,hala gorusurum kendisiyle, hepimizin hakkini yedi mi yedi evet. Babasi mufettis oldugu icin kayirdilar. Sebebi de buydu iste.nerden biliyosunuz devlet mukemmel imkanlar sunsa da kimsenin çalışmayacağını 12-13 yıl önce devlet okulundan mezun oldum ilkokul öğretmenim haricinde butun öğretmenlerim ellerinden geleni yapan idealist insanlardı, ve çevremdeki öğretmenlerin de çoğu idealist.
ben burda öğretmenlere laf edilmesini hemen evet aynen öyleler haram yiyorlar ama ben öyle değilim diyen öğretmenlere ayrıca şaşırıyorum. meslek grubunuza hakarete varan sözler ediliyor resmen siz de evet evet diyorsunuz.
benim hayatımda tanıdığım öğretmenlerin nerdeyse hepsi idealist ve çocuğun hayatına dokunan öğretmenlerdi, okumamda en buyuk emek sahibi olan iki tanesini özellikle anıyorum.
Size denk gelmistir iyisi,hep soyluyorum tekrar ediyorum hatta her meslekte iyi de var kotu de var. Benim butun ailem ogretmen,arkadaslarim ogretmen,sadece annemle babami gordum en son deli gibi calisan. Gerisi bombostu. Benim de ilkokul ogretmenim inanilmaz kotuydu,hala gorusurum kendisiyle, hepimizin hakkini yedi mi yedi evet. Babasi mufettis oldugu icin kayirdilar. Sebebi de buydu iste.
Bahsettiginiz iyi ogretmenlerin de farkindayim,ya ogretmen okulu mezunuydu onlar ya da koy enstitusu. Yasim 36,artik yolda karsidan geleni cozebiliyorum kazik yiye yiye ogrendim.
Ben haram yiyen cok var diyorum,acilimini da yaptim, siz baska tabir de kullanabilirsiniz saygim sonsuz. Su donemde evde canli ders yapmayip akrabalariyla fink atan ogretmen haram yiyordur net.
Onları idare ediyor yan masadaki arkadaşı ama benim dersime girebilecek alternatif yok, çocuğumun tuvalet eğitimi zamanı geldi yıllık iznimden kullanayım yok... Sonra da doktorlara hemşirelere dedikodu malzemesi oluyor öğretmenler.mesela biri memurum çok çalışıyorum öğretmenler çalışmıyor diyor uzun uzun, entry yazdığı saate bakıyorsunuz mesai saati, madem mesai saatinde o kadar uzun post atıp kadınlar kulubunde zaman harcayabiliyorsun o kadar da zor bir işin yok demek ki diyesi geliyor insanın.
Enstitu ve ogretmen okulu mezunlariyla hic karsilasmadiysaniz demek ki yasiniz kucuk ve o ogretmenlerden hic egitim almamissiniz,denk gelmemis olabilirsiniz. Annemle babam yasadigimiz sehirde meshur ogretmenlerdendi, dolayisiyla bu benim fikrim degil,baskalarinin da fikri, tabi onlarin donemi cok gerilerde kaldi maalesef.bir tek anne babanız iyi olup diğer öğretmenlere kötu diyorsanız problemdir bence bu, butuuuuun hayatınızda hiç iyi öğretmen görmeyip de aynı evdeki iki öğretmenin mukemmel olması fazla tesadufi değil mi? belki siz aynı evde kalıp çalıştığını görduğunuz için mukemmel diyorsunuzdur.
dıştan bakınca herkes geziyor tozuyor görunur, benim arkadaşlarım deli gibi canlı ders veriyolar, canlı ders vermeyeni duymadım zorluğundan yakınıyorlar , keşke yuzyuze eğitim olsaydı diyorlar.
iyi öğretmenlerim de iyi devlet universitelerinden mezun olmuş öğretmenlerdi enstitu ya da öğretmen okulu mezunu hiç bilmiyorum.
neyse.
ben bir meslek grubunun nerdeyse hepsinin aşağılanmasına karşıyım, hemşire içinde denilemez, doktor için de, memur için de, genellemeler her anlamda yanlış.
mesela biri memurum çok çalışıyorum öğretmenler çalışmıyor diyor uzun uzun, entry yazdığı saate bakıyorsunuz mesai saati, madem mesai saatinde o kadar uzun post atıp kadınlar kulubunde zaman harcayabiliyorsun o kadar da zor bir işin yok demek ki diyesi geliyor insanın.
Kesinlikle katılıyorum. Ben bugün çocuklarımı (biri 2,5 diğeri 4,5 yaşında) okuldan alıp eve oturtsam hem evde yardımcım hem karşı apartmanımda kayınvalidem var. Bildiğin düğün dernek kurup oynarlar çocuklara bakacağız diye. Yardımcım zaten oğlum 4,5 aylıkken bizimle başladı, kızım eline doğdu büyüdü, canını verir çocuklara..Cocugu basinizdan atiyorsunuz diyenler herhalde evde cocuklarin ellerine telefon tablet verip ekran karsisina oturtuyorlar. Ya da saati 2,5 liraya gelen mahalle teyzesini okuldan daha guvenilir buluyorlar. Baska turlu aciklamasi yok cunku. Basimdan attigim cocugun okuluna 2000 lira veriyorum,biraz pahali bir mesgale yani. Boyle dusunuyorlar
Calismiyorsam da cocugumun okula ve sosyallesmeye ihtiyaci var. Ruh sagliginin yerinde olmasina ihtiyacim var. 7-8 kisilik siniflarda tehlikeli bulmuyorum,saat basi kapi kollari bile siliniyor, herkes maskeli. Cocuklar anlamiyor diyenler halt etmis,hepimizden daha dikkatliler,mesafenin onemini gayet de iyi biliyorlar. Saglikli olmak sadece korona olmamak degil.
Elbette. Cocuklar teyzelerle anneanneler babaannelerle saglikli gelisemiyor ki. Yasitlarini ariyor, pek cok sey ogreniyor. Okulda yapilan egitimle evde verilen egitim cok farkli. Dert dava cocuk 2 yazsin,5 cizsin degil. Okumayi ogrenmesi de degil. Bunlari sinif ortaminda yasitlariyla yapmasi lazim. Online egitimin basariya ulasmamasi da bu yuzden. Ders sinifta ogrenilir cunku.Kesinlikle katılıyorum. Ben bugün çocuklarımı (biri 2,5 diğeri 4,5 yaşında) okuldan alıp eve oturtsam hem evde yardımcım hem karşı apartmanımda kayınvalidem var. Bildiğin düğün dernek kurup oynarlar çocuklara bakacağız diye. Yardımcım zaten oğlum 4,5 aylıkken bizimle başladı, kızım eline doğdu büyüdü, canını verir çocuklara..
Ama benim çocuklarımın yaşıtlarıyla sosyalleşmeye, oynayarak öğrenmeye ve gelişmeye daha çok ihtiyacı var. Sadece 3 ayda bile, kalem tutuşları, çizme şekilleri, kendilerini ifade etmeleri öyle gelişti ki ikisinin de.. Biz yetişkinler için 6 ay - 1 sene çok da bir olay değil ama 0-6 yaş grubunda 6 ay uçurumlar demek. Çocuklarımı, şartları uygunsa, neden gelişiminden mahrum bırakayım ki?
Hastalık var mı var, eyvallah. Bizi bulacaksa bulacak. Ben önlemimi alıp hayatıma devam ediyorum. Olacaksa olacak. Yapabileceğim hiç birşey yok. Kafayı kıramam, kırsam da hükmü yok zaten.
Ayıp artık. Vermemişler raporu değil mi?Şimdi devlette çalışan meslektaşlarım bana kızmasınlar şahsi de algılamasınlar lütfen sözüm meclisten dışarı;
bu sabah sağlık ocağındaki hemşire velim anlattı.
Dün iki öğretmen gelmiş rapor almak için.
Doktor; Hocam zaten uzaktan eğitimdesiniz, evdesiniz, ne raporu istiyorsunuz? Diye sorunca aldıkları cevap:
Sürekli sandalyede oturup ders anlatmaktan belimiz ağrıdı, rapor verirseniz biraz istirahat edelim.
Bazılarımıza evde, güvenli ortamda ders anlatmak da zor gelmiş anlaşılan.
İşini canla, başla yapan, uzaktan eğitim için gayret eden meslektaşlarımı tenzih ederim,
sayıca çoklar, devletde olsun özelde olsun çok iyi öğretmenlerimiz var.
Bununla birlikte eğitime, çocuğa ve mesleki etiğe olan bakış açımızın başta biz öğretmenler olarak tüm toplum nezdinde gözden geçirilmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Pandeminin ekonomiden sonra en olumsuz etkisi eğitim sektörüne oldu bence, bunu önümüzdeki yıllarda çok daha net göreceğiz.
Bugün ruh halim pek iyi değil...
Allahtan okulumuz açık da düşünmeye, kafamda kurmaya fazla vakit kalmaz.
Şimdi devlette çalışan meslektaşlarım bana kızmasınlar şahsi de algılamasınlar lütfen sözüm meclisten dışarı;
bu sabah sağlık ocağındaki hemşire velim anlattı.
Dün iki öğretmen gelmiş rapor almak için.
Doktor; Hocam zaten uzaktan eğitimdesiniz, evdesiniz, ne raporu istiyorsunuz? Diye sorunca aldıkları cevap:
Sürekli sandalyede oturup ders anlatmaktan belimiz ağrıdı, rapor verirseniz biraz istirahat edelim.
Bazılarımıza evde, güvenli ortamda ders anlatmak da zor gelmiş anlaşılan.
İşini canla, başla yapan, uzaktan eğitim için gayret eden meslektaşlarımı tenzih ederim,
sayıca çoklar, devletde olsun özelde olsun çok iyi öğretmenlerimiz var.
Bununla birlikte eğitime, çocuğa ve mesleki etiğe olan bakış açımızın başta biz öğretmenler olarak tüm toplum nezdinde gözden geçirilmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Pandeminin ekonomiden sonra en olumsuz etkisi eğitim sektörüne oldu bence, bunu önümüzdeki yıllarda çok daha net göreceğiz.
Bugün ruh halim pek iyi değil...
Allahtan okulumuz açık da düşünmeye, kafamda kurmaya fazla vakit kalmaz.
Niye alamiyorsunuz ki,hastayken herkes aliyor raporu.Ha şunu da yazmak isterim eşimin yönetici olduğu fabrikada işçiler fındık zamanı her sene rapor alıyor. Kimse vayy işçiler doldurdu hastaneyi demiyor. Ya da ağustosta napacaksın raporu neren hasta diye sormuyor. Aynı şekilde yazılı haftası lisenin yarısı raporlu. Bunlara raporu veren de işte hipokrat yeminini etti sözde...ben hamile halimle burnum tıkalı sesim kısıkken ve bütün gün ayakta ders anlatacakken rapor alamıyorum. Çünkü öğretmen düşmanlığı...
Anlatılmak istenen tam da buyduİlk defa sizinle ters düştüğümüz bir konu oldu. Gerekirse çocuğun sümüğünü de sileriz, altını da değiştiririz. Hiçbir öğretmenin özbakımdan gocunduğunu sanmıyorum. Orada asıl mesela Milli Eğitim Bakanına tepkiydi. Yani eğitim sisteminin başındaki adamın okul öncesine bakıcı muamelesi yapmasıydı. Toplumda zaten okul öncesi öğretmeni eşittir bakıcı algısı yaygın bir görüş (bizzat kendi yaptığım akademik çalışmalara dayanarak söylüyorum, özellikle sosyoekonomik durumu düşük ailelerden gelen algıyı bu şekilde bulduk)
Bir bu algıyı düzeltmeye çalışırken bakanımız sağolsun söylemleriyle, ifade ediş şekliyle tüy dikti.
İyileşirim sanarak özelden randevu almadım. Sabah kalktığımda daha kötüydüm. Sağlık ocağındakiler asla inisiyatif almıyor. Devlette zaten 98. Randevuyu veriyor, 20. Hasta içerde. O günü geçirdim bir şekilde okulda. Ertesi güne randevu bulamadım özelde. Sabah erkenden gidip doktoru gördüm de hallettim. Ama aynı sağlık ocağı işçilerle öğrencilere yaldır yaldır yazıyor. Okulda müdür yardımcının masasında sınav haftası bir tomar eften püften raporu görünce şok oldum.Niye alamiyorsunuz ki,hastayken herkes aliyor raporu.
Bazi saglik ocagi kildir mesela isinizi cozmez,ama hasta oldugunuzu gore gore de rapor vermiyorsa bunda kasit vardir zaten.
Ozel hastanelerin raporlari gecersiz mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?