Ahahah işim gücüm yok mesel uyduruyorum burada
70'li yıllarda annem lise öğrencisi iken komünist bir öğretmenine "Komünist" dediğinden öğretmeni bunu mahkemeye vermiş. Şimdi o hesap, ben de bana 'açık saçık' diyenleri mi mahkemeye vereyim? Evet açık saçığım; elbette bunu ifade etmek için daha kibar seçimler yapılabilir ama oturup açık saçık denmesine de ağlamam. Velev ki ibneyiz yani.
İran'da sol ve liberal yapılar Şah'a karşı siyasal İslamcılarla saf tutmasalardı bugün saçlarını ancak ıssız tarlalarda açıyor olmazlardı. Ha ben İranlı kadınların yerinde olsam özgürlüğüm için gerekirse dayak da yerim.
Şu anda burada yazdıklarınız "Türkiye'nin İran olmasını" engellemez; bilâkis buna sebep olur. Son tahlilde kişinin özgürlüğünün kısıtlanmasını savunuyor; "Lokal uygulamalardır" diye bir insan hakları ihlâlini savunuyorsunuz. Ermenistan'ın Karabağ'daki vahşeti de lokaldir ancak hâlâ bir soykırımdır.
'İlahiyat ihtisası' esnasında Yakın Türkiye Tarihi okuması yapmamışsınız hiç ayrıca. 28 Şubat sürecinde Türkiye'de, özellikle büyükşehirlerde ve hususî olarak üniversitelerde yaygın hak ihlâlleri görülmüştür. Hatta bu hak ihlâlleri bugün benim de sizin kadar rahatsız olduğum siyasal İslâmın temellerini betona çevirmiştir.