Çift Çizgi Topiği'nin Geyik Versiyonu

  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU3
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
çok şükür gülerin güzel haberini aldık inşallah çiğdemde haftaya güzel haberini vericek
 
çok uykum var ya
sanki gece sırtımda yük taşıdım hiç yatmamış gibiyim
heryerim ağrıyo bugün hiç keyfim yok ya
 
of kıslar yaaaa
artık ağrılar sancılar çoğaldı bir an önce doğurmak istiyorum yaaaaaaaa
şu 35. hafatyıde bitirseydim evde yatardım hiç yoktan
 
aman öznur ikimiz yakınmışız bugün ben siirt sen şırnak doğudayız ikimizde
 
temel birgün mahallenin imamına sorar
hoca bize cennette 4 huri verecekleri doğru mu?
hoca:
evet doğru der
peki bizim hanım cennete giderse ona ne verecekler?
hoca:
onada 4 nuri verirler
temel sinirlenip eve dönmüş
bi bakmış karısı namaz kılıyo
sinirlenip basmış tekmeyi
-o......... mu olacan lan sen?
 
Yakışıklı bir Amerikalı çiftci kasabaya inmiş. Bir kova, bir çekiç, iki tavuk ve bir de horoz satın almış. Çiftçinin bütün bunları taşımakta zorlandığını gören dükkan sahibi ona akıl vermiş:

- Çekici kovanın içine koy, kovayı bir elinde taşı. Tavukları koltuk altlarına sok ve horozu da öbür elinde taşı!

Çiftçi, adamın dediğini yapmış ve kamyonetine doğru yürümeye başlamış. Yakışıklı çiftçinin yolunu bir kadın kesip; "Affedersiniz, acaba Çılgın Boğa Çiftliği'ne nasıl gidebilirim?"

Çiftçi:

- Şansınız var, benim çiftliğim Çılgın Boğa'ya çok yakın. Atlayın kamyonete sizi götüreyim...!

Kadın:

- Peki ama, sizin beni şimdi bir duvara yaslayıp, öpmeyeceğinizi nereden bileyim?..

Çiftçi:

- Hanımefendi insaf, bir elimde içinde çekiç olan kova, koltuklarımın altında birer tavuk, öteki elimde bir horoz varken, ben sizi nasıl duvara yaslayıp öpebilirim?!..

Kadın:

- Çok basit! Horozu yere koy, üstüne kovayı geçir, çekici de kovanın üstüne koy ki horoz kaçamasın...! Ben de tavukları tutarım.
 
Amerika"da zencinin biri, pasaportunu kaybetmiş.. Aksilik işte o gün de
Türkiye"ye uçması gerekiyormuş. Ne yapıca diye düşünürken yolda bir pasaport bulmuş
Hemen almış yerden, bir de bakmış Leanardo Di Caprio"nun pasaportu. napalım deyip
şansını denemeye karar vermiş..Leonardo"nun fotoğrafını çıkartıp kendi fotoğrafını yapıştırmış
Uçmuş Türkiye"ye. Havalimanı"nda görevli gümrük memuru Temel"in Karşısına geçmiş.
Temel, almis pasaportu; adamin ismine bakmış:
“Leonardo Di Caprio”; fotoğrafa bakmış ; bir zenci adama bakmış; aynı
zenci. Birkaç şaşkın bakıştan sonra öbür masaya seslenmiş: “Ula Dursun bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı.
 
Temel, Dursun'u da almış yanına, atlamış Renault 12'sine, para kazanmaya ıstanbul'a gelmişler.

ıstanbul'da avare avare dolaşırken bir dükkan
görmüşler:
Pantolon - 5 TL
Gömlek - 2,5 TL
Palto - 10 TL

Temel'de şimşek çakmış !
"Ula Tursun, bu fiyatlar harika, biz şimdi burdan
100
tane pantol, 100 tane gömlek, 10 tane palto alsak,
Trabizon'a dönsek, bunları en az 3 katı fiyatına
satar zengin oluruz daaa...."

Dalmışlar dükkana...
Temel hemen atılmış:

"Bana 100 tane pantol, 500 lira eder, 100 tane
gömlek, 250 lira eder, 10 tane de palto, 100 lira
eder...", "Alın şu 850 lirayı yükleyin
arabaya " demiş.

Dükkan sahibi sormuş:
"Siz Laz mısınız yoksa ?"
Temel bozulmuş:
"Nerden anladın daaa ?"

Dükkan sahibi gülümseyerek yanıtlamış:
"Kardeşim bakmadınız mı ? Burası kuru temizleme
Dükkanı "
 
Doğumevi bekleme salonuna hemşire koşarak girer, ilk sırada oturan adama yaklaşarak; "Sizi tebrik ederim, ikiz çocuğunuz oldu." der.

"Ne tesadüf!" der adam. "Minnesota ıkizleri Basketbol Takımındayım!.."

Bir saat sonra, aynı hemşire yine koşarak gelir; Mr.Smith ismini anons eder. Mr.Smith yerinden heyecanla doğrulur.

Hemşire; "Artık üçüz babasısınız."
der.

Mr.Smith şaşırır ve "Olacak şey değil! Ben de 3M şirketinde çalışıyorum!" der.

Hemşire bir daha göründüğünde üçüncü adama; "Eşiniz dördüz doğurdu, kutlarım."
der.

Adam da şaşkınlıkla; "Ben de Four Seasons Otelinde çalışıyorum!" der.

O sırada yanda oturmakta olan Temel hafif baygınlık geçirerek oturduğu yerden aşağı doğru kayar. Yetişip müdahale eden hemşire ise şöyle sorar;

- ıyi misiniz, ne oldu size?..

Temel kendine gelmeğe çalışarak doğrulur:

- Temiz havaya ihtiyacum var; 101 Dalmaçyalılar mağazasının müdürüyüm de!..
 
Beş bilim adamından oluşan bir heyet araştırma yapmak için bir köye gitmiştir.. Birden yağmur
bastırır.Yakındaki bir eve sığınırlar. Ev sahibi misafirlerine bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır.Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altına taşlar dizilmiş olarak kurulmuştur. Bilim adamları sobanın neden böyle kurulmuş olabileceğine dair varsayımlarda bulunmaya başlarlar ..
Kimyacı, -adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece sobayı daha kolay yakmayı amaçlamış.Fizikçi, -adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş.Jeolog, -burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir
deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış. Matematikçi, -sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış.Antropolog, -adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif
biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş. Bu sırada ev sahibi içeri girmiş beş bilim adamı merakla sobanın neden bu şekilde taşlar üzerine kurulduğunu sormuşlar.
Adam cevap verir:
- Boru yetmedi.
 
kıslar az neşelenin diye size fıkrakardan bir demet sundum kaydirigubbakcemile3
 
şimdide gidiyorum
çalışiim azcıkda kaydirigubbakcemile3
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…