Bir de eşim hep "iyiyiz bence ne gerek var" diyen biriyken ilk kez tamam gitmeliyiz bence moduna geçince bir tırstım eyvah bütün taşlarını dökecek diye. Off çok linçlik konuşuyorum belki ama işte alışmışım beni nadiren eleştirmesine sanırımYa bu çok kişisel bir sey sanırım çünkü ben de terapiden nefret ediyorum. 2 kere gerçekten denedim ama asla benlik bir şey değil.
Şimdiye kadar konuşulmayan şeylerin konuşulması korkusunu ise çok iyi anladım. Ben de mesela meseleleri mesele etmezsen ortada mesele kalmaz diye düşünen biriyim eşiniz gibiEleştiriden de ikimiz de hoşlanmıyoruz. Bu kombinasyonla terapide konukarin ortaya dökülüp, hele bir de şikayet halini alıp, büyümesi istediğim bir durum olmazdı. Açıkçası gül gibi geçinip giderken, bir seyler daha iyi olsun diye ufak tefek sorunları bile ortaya döküp çözmeye çalışmak benim için okey bir durum değil. İdare ediyorsak her şikayeti bilmek istemem. Gerçekten yürümeyen şeyler olur o zaman benim için artısı eksisinden fazla olur o zaman. Siz de buna göre değerlendirin.
Oydar,Ama şimdi de beni saçma bir korku sardı. Saçma gelecek belki ama ben sanırım eşimin sorunları açıkça dile getirmemesine çok alışmışım. Şimdi terapi vasıtasıyla hiç tahmin etmediğim şeylerden şikayet eder ben de buna gelemem diye korkuyorum.
Yaa eşiniz benim eşime o kadar çok benziyor ki ayni şeyler aynı sorunlar, biz daha 3 yıllık evliyiz benim eşim kabul etse ben gitmek isterdim terapiste açıkçası, içindeki taşları da dokecekse döksün de bir rahatlayalım çünkü hepsine verecek cevabım mutlaka vardır kötü bir insan değilsen kötü niyetle bir şey yapmadıysan eşinin hoşlanmadığı şeylere cevabın mutlaka vardır belki farkında değilsindir bu vesileyle kendini düzeltmiş olursun. Ama keşke terapiye felan gerek kalmadan eşin senle açıkça konuşsa şundan şundan hoşlanmıyorum dese sende ona göre davranırsın yani. Eşlerimiz çok benziyor sizi çok iyi anlıyorum çok zor bir karakter bence. Biz 10 yıl sonra nasıl oluruz hiç bilmiyorumHerkese merhaba, size danışmak istediğim bir şey var. Biz 10 yıllık evliyiz. Aslında mutlu olduğum bir evliliğim var. Ama aramızda bence hiç aşamadığımız problemler de var. Eşim; genel olarak susmayı seçen, problem olduğunda konuşmayı değil görmezden gelerek zamanla geçmesini bekleyen biridir. Bense konuşmak çözmek isterim. Bir şeyden rahatsızsa dile getirmesini beklerim. Mesela eşim dağınıklık hiç sevmez ev hep tertemiz olsun ister ben ev işinde çok iyi değilim evimizin çok kötü olduğu zamanlar olur. Rahatsız olduğunu bilirim ama bunu dile getirmez. Ben de bugün patlayacak yarın bir şey söyleyecek diye kendi kendime dertlenirim. Ya da aramızda bir tartışma oldu kırdık birbirimizi asla gönül almaz. Bir süre susarız sonra kaldığımız yerden devam ederiz ve bu durumun beni zamanla çok yıprattığını farkettim. Cinsellikte ilk adımı pek atmaz reddedilmeye gelemez çünkü. Bunun gibi farklı farklı küçük görünen ama toplanınca beni mutsuz eden şeyler... İlk defa çift terapisine sıcak baktığını gidebileceğimizi söyledi. Ama şimdi de beni saçma bir korku sardı. Saçma gelecek belki ama ben sanırım eşimin sorunları açıkça dile getirmemesine çok alışmışım. Şimdi terapi vasıtasıyla hiç tahmin etmediğim şeylerden şikayet eder ben de buna gelemem diye korkuyorum. Sizce terapiyi hiç karıştırmasak eşelemesek mi yoksa belki ikimiz de kendimize çeki düzen veririz başka pencereler açılır bize iyi mi gelir? Tecrübesi ve fikri olanlar yazarsa çok sevinirim.
Amaan kim linçlerse linçlesin ya boşver. İnsanlar öyle düşünüyor diye rahatımı niye bozayımBir de eşim hep "iyiyiz bence ne gerek var" diyen biriyken ilk kez tamam gitmeliyiz bence moduna geçince bir tırstım eyvah bütün taşlarını dökecek diye. Off çok linçlik konuşuyorum belki ama işte alışmışım beni nadiren eleştirmesine sanırım
Yani nasıl bir şeyden bahsediyoruz burada çözülmesini, konuşulmasını istediğiniz sorun olarak?
kerkenes,Ya da aramızda bir tartışma oldu kırdık birbirimizi asla gönül almaz. Bir süre susarız sonra kaldığımız yerden devam ederiz
Herkesin tarzı başka tabii. Ben eşimle bu konuda hiç sorun yaşamadım. Tartisma sonrasi gönül alma baska mevzu, konuşup çözmeye çalışmak başka benim için. Her konuyu bu kadar mesele edemem ben ya. Ben bir konudan rahatsızsam bir kere söylerim, o sıra tartışıyorsak eğer karşıdaki kişi zaten savunma modunda olabiliyor, her zaman olgun olamıyor insan, o yüzden hak verse de gereksiz uzar bence iş. Konuyu konuşmayıp kapatınca zaten karşıdaki kişi konuyu bildiği için ona göre adım atacaktır. Uzun uzun anlatıp, gerip, sıkıştırmaya gerek görmüyorum. Yani karşıdaki manyaksa zaten bir kere de söylesen, uzun uzun anlatsan da değiştirmez kendini. Normal standart bir insan da tartismaya gerek kalmadan bir kerede anlar diye düşünüyorum. Ben hayatımda tartışarak, uzun uzun konuşarak çözülen bir sey hiç görmedim. İnsanın ya çözesi vardır ya yoktur. Herkesin kendi tecrübesi ve sabrı tabiikerkenes,
tartışmalar hiç olmamış gibi susup gönül almamak da bir sorun bence, tartışmada kadının veya erkeğin veya ikisinin birden haksız olduğu durumlar olabilir, üzerine konuşup özür dilemek gönül almak gerekir bence, herkes farklı düşünebilir belki ama ben sorunları rahatsız olduğu konuları konuşmayan insandan korkarım, af buyurun yavaş atın çiftesi pek olur derler, susup içinde biriktiren kişilerin patlaması büyük oluyor, çok yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.
Oydar’ın eşi terapiyi kabul ettiyse o patlama eşiğine gelmiş olabilir, olabilecek bir tartışmada patlamaktan korkuyordur belki, patlama olmasın diye de 3. bir kişi gözetiminde sıkıntıları dile getirmek makul gelmiştir.
Üye zahmet edip yazarsa anlayacağız sanırımK kerkenesOydar uzun uzun konuşmaktan mı bahsediyor bilmiyorum ama benim bahsettiğim bir sorun yaşandığında üzerine saatlerce konuşmak değil, bizde de bir mesele saatlerce konuşulmaz ama şu sözün kırıcıydı veya şu yaptığın yanlıştı denir, insan tartışma sırasında bile rahatsızlığını dile getirmek yerine susup o sorunu yok saymayı tercih ediyorsa sıkıntı bence çünkü onlar birikip çok büyük patlıyor.
“İnsanın ya çözesi vardır ya yoktur.” bu cümlenize katılıyorum, sorunu çözmek istemeyenle istediğiniz kadar iletişim kurmaya çalışın nafile ama siz rahatsızlığınızı söylerken karşınızdakinin sürekli susmayı tercih etmesi de yorucu çünkü ne düşündüğünü ne hissettiğini bilmiyorsunuz, içinde biriktiriyor mu, biriktirdiğiyse bir gün patlar mı bilemiyorsunuz.
Mevzunun sakız gibi uzatılıp üzerine defalarca saatlerce konuşulmasından ben de sıkılırım, bizde öyle direkt savunmaya geçip sen öyle demiştin de bunu yapmıştın da o öyleydi de bu böyleydi gibi insanın içini bayan bunaltan uzun süren savunmalar açıklamalar olmuyor ama evet yoran ilişkiler de var.Neden herkes hemen savunmaya geçiyor bilmiyorum ya çok yoruluyorum ben.
Amaan kim linçlerse linçlesin ya boşver. İnsanlar öyle düşünüyor diye rahatımı niye bozayımBence ilişkiniz eğer yürüyorsa bozmayın. Bir de ortadaki sorunları illa da çözmeliyiz diye düşündüğünüz için bir şey soracağım. Yani nasıl bir şeyden bahsediyoruz burada çözülmesini, konuşulmasını istediğiniz sorun olarak? Ben hayatim boyunca böyle her şeyi konuşarak çözmesi gerektiğini düşünen insanlarla ilişki yürütemedim de merak ettim Atıyorum eşinizin annesi size bazi laflar ediyordur ama siz rahatsız oluyorsunuz ve bu konuyu mu çözmek istiyorsunuz? Ya da eşiniz saatlerce oyun oynuyor ve sizinle ilgilenmiyor, ona hislerinizden mi bahsetmek istiyorsunuz?
kerkenes,
tartışmalar hiç olmamış gibi susup gönül almamak da bir sorun bence, tartışmada kadının veya erkeğin veya ikisinin birden haksız olduğu durumlar olabilir, üzerine konuşup özür dilemek gönül almak gerekir bence, herkes farklı düşünebilir belki ama ben sorunları rahatsız olduğu konuları konuşmayan insandan korkarım, af buyurun yavaş atın çiftesi pek olur derler, susup içinde biriktiren kişilerin patlaması büyük oluyor, çok yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.
Oydar’ın eşi terapiyi kabul ettiyse o patlama eşiğine gelmiş olabilir, olabilecek bir tartışmada patlamaktan korkuyordur belki, patlama olmasın diye de 3. bir kişi gözetiminde sıkıntıları dile getirmek makul gelmiştir.
Herkesin tarzı başka tabii. Ben eşimle bu konuda hiç sorun yaşamadım. Tartisma sonrasi gönül alma baska mevzu, konuşup çözmeye çalışmak başka benim için. Her konuyu bu kadar mesele edemem ben ya. Ben bir konudan rahatsızsam bir kere söylerim, o sıra tartışıyorsak eğer karşıdaki kişi zaten savunma modunda olabiliyor, her zaman olgun olamıyor insan, o yüzden hak verse de gereksiz uzar bence iş. Konuyu konuşmayıp kapatınca zaten karşıdaki kişi konuyu bildiği için ona göre adım atacaktır. Uzun uzun anlatıp, gerip, sıkıştırmaya gerek görmüyorum. Yani karşıdaki manyaksa zaten bir kere de söylesen, uzun uzun anlatsan da değiştirmez kendini. Normal standart bir insan da tartismaya gerek kalmadan bir kerede anlar diye düşünüyorum. Ben hayatımda tartışarak, uzun uzun konuşarak çözülen bir sey hiç görmedim. İnsanın ya çözesi vardır ya yoktur. Herkesin kendi tecrübesi ve sabrı tabiiBen böyle çok huzurluyum mesela.
Yazamadım müsait değildim. Tabii ki ben de her şeyi konuşalım uzun uzun demiyorum. Her tartışma sonrası gönlümü alsın da demiyorum. Elbette benim yüzümden çıkan tartışmalar da vardır. Ama benim eşim beni kırdığında çok üzdüğünde de gönül almaz. Küsmez de bir şey olmamış gibi devam etmek ister ama bu her zaman olmuyor.K kerkenesOydar uzun uzun konuşmaktan mı bahsediyor bilmiyorum ama benim bahsettiğim bir sorun yaşandığında üzerine saatlerce konuşmak değil, bizde de bir mesele saatlerce konuşulmaz ama şu sözün kırıcıydı veya şu yaptığın yanlıştı denir, insan tartışma sırasında bile rahatsızlığını dile getirmek yerine susup o sorunu yok saymayı tercih ediyorsa sıkıntı bence çünkü onlar birikip çok büyük patlıyor.
“İnsanın ya çözesi vardır ya yoktur.” bu cümlenize katılıyorum, sorunu çözmek istemeyenle istediğiniz kadar iletişim kurmaya çalışın nafile ama siz rahatsızlığınızı söylerken karşınızdakinin sürekli susmayı tercih etmesi de yorucu çünkü ne düşündüğünü ne hissettiğini bilmiyorsunuz, içinde biriktiriyor mu, biriktirdiğiyse bir gün patlar mı bilemiyorsunuz.
Birinin ona hayır demesini kaldıramıyormuş. O yüzden de ilk adımı atmaz. Evet gururdan gönül almıyor bence. Ben hep diyorum biz iyiyiken çok iyi bir çiftiz ama en ufak kırgınlıkta dibe çöküyoruz. Ben de fevri çıkışları olan biriyim bir de o böyle sessiz takılınca iyice sinirleniyorumErkeklerin geneli konuşmaz susar böyle oturuptw sorun çözmek için iki kelime soyleyeni de zor gördüm g nelde hep kadın adım atar erkek bıkar eee hadi bı konuşayım der buna çözüm terapi olur mu bilmem ama özür dilememek filan biraz fazla gururlu gibi briseyleri hep sizin başlatmanız filan sürekli retmi yiyor sizden ondan mı acaba? inşallah iyi gelir ikinize konuşulmayanlari konuşmak iyidir bı başlayin bence zaten olacak olan oluyor yasaniyor bugün konusmasan yarın konuscaksin
Başkasının yanında duymaktan hiç çekinmem. Sadece 10 yıldır içinde tuttuğu şeyleri söyleyince üzülürüm. Ama nasıl böyle söyler beni nasıl eleştirir üzülmesi değil. Bu zamana kadar farketmedim neden dikkat etmedim diye kendime yükleniriöBaşkasının yanında duymaktan çekiniyorsan eğer gitmeyin. Karşılıklı oturun alım elinıze kahvenızı çayınızı sorun birbirinize. Kırmadan dökmeden. Ne isteği ne şikayeti varmıs bunları benimle konusmanı istiyorum de. Böyle olursa terapiye gerek kalmaz de mesela. Karşılıklı isteklerinizi uygun bir dille tartısmaya varmadan anlatabilirsiniz çözersiniz. Aşırı büyük sorunlarınız yokmuş zaten.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?