Hiçbir evlilik, memuriyetinizi bıraktıracak kadar değerli değildir. Hayatınızı bir erkeğin vicdanına bırakmak… Sadece kendi hayatınızı değil çocuklarınızın da hayatını… Devlet hastanesinde tıbbi sekretermişsiniz eskiden. Bırakmışsınız işinizi. Aklım almıyor gerçekten. Nasıl olur böyle bir şey? Şimdi de arkanızda duran kimse yok diye hayıflanıyorsunuz. Elbette aile desteği çok önemli ama elinizde garanti maaşınız olsaydı aileniz desteklerdi sizi. Hiç mi aklına gelmez bir kadının “ya kocam ölürse, ya beni üç çocukla parasız pulsuz bırakıp terk edip giderse, ya dayak atarsa vb.” ihtimaller? Çevremizde hiç görmesek de böyle şeyleri, hiç aklıma gelmezdi böyle yapabileceği desek! Konu sahibi, kardeşiniz bile böyle bir boşanma yaşamış. Hiç mi ders almadınız ondan? Geçmiş geçmişte kalmıştır, bundan sonrasına bakalım, çözüm bulalım diye düşünürüm her yeni konuda ama burada bulunabilecek bir çözüm yok. Bağrınıza taş basıp oturacaksınız o evde, çocuklarınızın başında. Adamı sinirlendirmemeye çalışın bari bundan sonra. Maddi olarak da keserse desteği, perişan olursunuz. Huyuna gitmeye çalışın. Bir de yarın yapacağınız ilk iş, tüplerinizi bağlatmak olsun. Yoksa “Allah verir rızkını nasıl olsa” diyerek 4. çocuğu da yaparsınız siz.