Tam iki yaş dönemi, o şimdi kendince sınırlarını deniyor, herşeyde inat etmesi, herşeyi yapmaya çalışması, bağırıp çağırıp ağlaması normal. Bütün gün yanında olan annesi olarak ara sıra sizin de ona bağırmanız normal. Böyle böyle sınırlarını öğrenecek işte. Ama bağırmayı ne kadar az kullanırsanız o kadar etkili olur. Mesela ters strateji yapmayı deneyin. Bu dönemdeki çocuklar için 'jandarma desen jandarcam işte der ' derler. :) Atıyorum yemeğini gönülsüz yiyorsa Tiyatral bir tonda 'aa sen mi yiyorsun yemeğin hepsini, yeme sakın bende yiyeceğim filan diyin.' Işleri yarışa çevirmeye çalışın oyuncakları önce ben toplayacağım gibi. Bir şeyleri denemesine mümkün olduğunca izin verin. Bir şey yapmasına izin vermediniz ağlama/tutturma krizlerine girdi. Yapamazsın diye ısrar etmeyin. Anahtar örneğinden yola çıkarsak, anahtarı çevirmek için çok kol kuvveti gerekiyor, büyüdüğünde sen de açarsın, ya da herhangi birşey başka birşey için basitçe bunu sadece anneler/babalar/büyükler yapar gibi basit bir açıklama yapın. Ağlamaya devam ederse tamam ağlayabilirsin diyip farklı bir odaya geçin ya da en azından başka bir işle ilgilenin. Kendisine Zarar verecek ya da gerçekten mümkün olmayacak bir şey istemiyorsa sizi yavaşlatacağını düşünseniz dahi denemesine izin vermeye çalışın. Sırayla deneyelim önce sen yap sonra ben -ya da tam tersi- diyin. Böylelikle sıra kavramı da gelişmeye başlamış olur. Yaşıtlarıyla sosyalleşmeye başladığında işine yarar. Tabi bu söylediklerim teorik şeyler. Hiç bir anne 7/24 sakin kalmıyor, her anı çocuğunun dikkatini dağıtmak için şaklabanlık yaparak geçirmiyor. Arada sırada bunalmak, bağırmak kimseyi canavar anne yapmaz. Ama ne kadar oyuncu ve sakin kalabilirseniz o kadar rahat edersiniz, ne kadar sert davranırsanız, çocuğunuz da o kadar sert karşılık verir.