Çocuktan önce iki sevgiliydik..Evlenmiş olmak beraber yaşamak dışında bir şey değiştirmemişti hayatımızda...İkimiz de gezmeyi tozmayı arkadaş ortamlarını çok severdik...İş dışındaki her anımızı birbirimize adardık.. Sürekli dışarı çıkar, film izler hayatın tadını çıkarırdık...
Böyle geçen 2 yıldan sonra kızım doğdu...Hamileliğimde sıkıntılıydı..Bu süreçte eşimin beni ne çok sevdiğini daha bi iyi anladım...Öyle zor zamanlardı ki ve allaha şükür hep o poziitif enerjisi ile yanımda durdu..
Sonra kızımın hayatımıza katılışıyla birlikte iki sevgili olmanın ötesinde aile olduk...Cidden de böyle..Çocuktan önce çok aşık da olsan ipler senin elindedir...Kavga edebilirsin, bağırıp çağırabilir çıkıp gidebilirsin..Ama çocukla beraber önceliğimiz kızımız oldu..Gezmeler tozmalar bitti..Kızım uykusuz gazlı bir bebekti...Bırakın dışarılara çıkmayı bir filmi 4 seferde dizi izler gibi bitirdiğimizi bilirim..
Ama kızımla beraber kocama bir kez daha aşık oldum..Babalığına hayran oldum...Kızımla arasındaki özel ilişki beni ona daha da bağladı..
Artık her boş anımızı kuzumuzu nerelere götürsek, nasıl eğlendirsek diye planlıyoruz...Allahtan şimdi 2,5 yaşında bebekliğine nazaran daha rahatız...Çoğu yere gidebiliyoruz...
Gene de düşününce eskisine göre çok yoruluyoruz ama evlat sevgisi öyle muhteşem öyle büyük bir şey ki sanki hayatımızda hep varmış gibi alışıyorsun bu duruma..Sanki onsuz hiç yaşamamış gibi..Allahım yokluğunu göstermesin
Ama bir alışkanlığımız var bunu hiç bozmuyoruz..Cumartesi geceleri kızım isterse 12 de yatsın biz oturmaya devam ediyoruz..Haftanın dedikodusunu yapıyor yorgunluğumuz atıyoruz..Sanırım bu bile yetiyor evliliğimizi canlı tutmaya..Bazen aramızda şakalaşıyoruz cumartesi buluşalım salonda diyoruz :))
Sonuçta yaşadığınız değişim öyle güzel ki inanın evliliğinizde değişenler (tabii köklü değişimler yoksa) yaşadığınız uykusuzluklar yorgunluklar hiç önemli gelmiyor size...