Çok canım yanıyor, ölmek istiyorum


Bi dolaştım geldim ama yok. Dediğin gibi yürürken de aklımdan çıkmadı, kafamda döndü durdu olaylar. Daha çok yeni olduğundan bu kadar yoğun düşünüyorum tabii, bir süre sonra iyi gelecektir yürüyüş koşu vs. En azından mutluluk hormonu salgılattığı bilimsel gerçek.

Agora'yı ben de severim ama bugün gözüm kesmedi. Bir de kalabalık beni daha kötü etkiliyor canım sıkkınken.


yürürken ben çok düşünüyorum ya iyi gelmiyor. ne bileyim daha da bunalıyorum bunları yapınca.

Bakalım ben de deneyeceğim spor yapmayı, şu bunaltıcı sıcaklar geçsin hele.
 

Tam olarak anlatmadı gidip ona hesap sormanı istemiyorum dedi ama teyzeme kardeşimi kötülemişim galiba. Bu teyzem de bana devamlı "seni neden ayırıyorlar onun için yaptıklarını sana yapmıyorlar" diyen biriydi. Kardeşime kızardı bana anlatırdı. Şimdi ona ablan senin için böyle böyle diyor demiş. Ne düşüneceğimi şaşırdım.
 

burda hava püfür püfür resmen ya. veya ev serin bilemiyorum.

belki ben ters bi zamanda gitmiştim, agora çok sakindi boştu.

ben ilk zamanları boyama yaparak aşmıştım bak o iyi geliyordu.

Aşk-ı memnu mu yayınlanıyor? Bu kafamı dağıtabilirdi bak

tv2de. sinir oldum izlerken gerçi ama peyker ne kadar güzel kadın ya.
 
aileniz öz aileniz mi?
öz veya üvey farketmez gerçi siz ailesiniz. ve aile içerisinde böyle şeyler olur. onlarında içi acıyodur bu durum için. kendinizi yıpratmayın geçecektir
 

Burası çok sıcak. Bizim ev serin olur normalde ama bugün evde bile piştim. Esmiyor klişesine girmek istemiyorum.

Bayram üstü ya felaket kalabalıktır bütün avm'ler. Bir de okullar açılacak. Aman düşünmek bile istemiyorum kalabalığı.

Ya saçma, sıkıcı tabii ki türk dizisi sonuçta ama eğlenme amaçlı izlediğinde keyif alıyorsun. Biz insanın gözüne sokulan lüksün bayağı geyiğini yapardık. Kardeşimle izlerdik ya düşününce izlemesem daha iyi belki

aileniz öz aileniz mi?
öz veya üvey farketmez gerçi siz ailesiniz. ve aile içerisinde böyle şeyler olur. onlarında içi acıyodur bu durum için. kendinizi yıpratmayın geçecektir

Öz ailem evet. Annem beni erken yaşta doğurmuş ve planladığı kariyeri bu yüzden yapamamış. Bilinçaltında yaşayamadığı hayat için beni suçladığını düşünüyorum ki bunun için geçerli sebeplerim var, görüştüğüm psikologlar da aynı şeyi söyledi. Onu anlamaya çalışıyorum ama benim suçum olmayan bir şey yüzünden, sadece doğduğum için kendimi bildim bileli anlayış görmüyorum. Kardeşim ise onun dolduruşuna mı geldi yoksa içinde kendi kendine mi kin tuttu bilmiyorum ama olan oldu artık. Çok sağolun.
 

bayramı unuttum ya doğru.

aman ya her şey herkesi hatırlatıyor işte. onun çaresi yok.
 
bayramı unuttum ya doğru.

aman ya her şey herkesi hatırlatıyor işte. onun çaresi yok.

Çok can sıkıcı. Hele senin benim gibi fazla düşünen insanlar için.

Takma kafana hassas donemi demisinki acaba

Fazla mı alınmışım ki bilmiyorum, ondan hiç bu tarz şeyler duymadığım için kızgınlıkla olmadığını biliyorum. Bu yüzden üzüldüm zaten.
 
Hep iyi şeyler duymak istiyorsunuz biliyorum. Annenize niye kızdığınızı anlıyorum. Kardeşinize niye kızdığınızı anlamıyorum.

Sinirlendiğinizde ağzınıza geleni söylediğiniz için size karşı negatif duygular hissettiğini söylemiş. Hem de bunu sizi taciz etmeden, sakin sakin yapmış. Bir sebep sonuç ilişkisi anlatmış. Böyle hissediyorsa ne yapmalıydı? Rol mü yapmalıydı? Annenizle birlik olup arkanızdan konuşması dışında bir hatasını görmedim. Biriktirmeyip olaylar oldukça söyleseydi daha iyi olurdu, o zaman iş nefrete kadar gitmezdi belki ama biriktirmek zorunda kalmasının da mantıklı bir açıklaması varmış.

Aynı şeyi bir kadın kocasına söyleseydi de normal karşılardım. Kadın kocasına "Sen sinirlendiğinde hep ağzına geleni söyledin, beni çok kırdın, hep içime attım ve artık böyle hissediyorum" dese kim ne diyebilir? Anca "neden biriktirdin, neden daha önceden söylemedin" denebilir (ki buna hakkımız olduğundan da emin değilim. Birine sinirlendikçe ağzınıza geleni söylerseniz, bu bir etki doğurur, bunu herkes bilir) ama bu durumda koca intihardan vs bahsettiyse, kadının hep içine atması da normal. Bu durumda, adamın hakkımı ahirette arayacağım demesi mantıklı değil.

Arada kan veya evlilik bağı var diye insanlarla aramızda asla kopmayacak bağlar oluşmaz. Ben ağzıma geleni söyleyeyim, o beni hep sever, hep benim yanımda olur diyemeyiz.

Bir de sinirlenince ağzına geleni sayan insanlarda gördüğüm ortak özellik eleştiriye kapalı olmaları, her zaman haklı olduklarını düşünmeleri, haksız oldukları söylenince fenalaşmaları vs. Umarım siz öyle değilsinizdir. Dediğim gibi anneniz konusunda haklısınız. Belki bu sizi çok etkilemiştir. Ama bunun etkilerini diğer insanlara yansıtmadığınızdan emin olmak için gerekiyorsa terapiye gitmelisiniz. Ama açık fikirlilikle, sizin de düzeltmeniz gereken yönleriniz olabileceğini kabul ederek.

Özetle, kötü söz söylendiğinde bu bir etki doğurur. Ben sinirlenince ağzıma geleni söylerim ve bunun sonuçlarına katlanamam denilemez.

Umarım kardeşiniz araya mesafe ve zaman girince biraz yumuşar. Umarım siz de öfke kontrolü konusunda kendinizi geliştirirsiniz (eminim sebepleriniz vardır, anneniz vs., ama yine de sinirlenince ağzınıza geleni söyleyemezsiniz). Böylece ileride o zedelenen bağı yeniden onarma şansınız olabilir.
 

Teşekkür ederim çok faydalı bir yorum oldu. Ben çabuk parlayıp sinirle konuşuyorum evet ama büyük hakaret boyutuna varmamıştı hiç. Kardeşime kırıldığım nokta onun bunu çok kötü bir şekilde dile getirmesi, hakaretler etmesi ve hiçbir açık kapı bırakmaması. Düzeltilebilir olsaydı onun gözünde, ben kabul ettiğim hatalarımı yapmamaya çalışırdım. Zamanla da daha sakin bir insan olurdum. Bu noktaya gelmesi üzücü.
 

Ben zamanla, ayrı da kalınca, yumuşayabileceğini düşünüyorum. Genelde anlaşamayan kardeşler ayrı kalınca özlerler birbirlerini, gerçi biraraya gelince bir süre sonra aynı tas aynı hamam olabilir ama bu sizin elinizde. Her işte bir hayır vardır. Belki de bu sayede bundan sonra her şey çok güzel olabilecek. Çok çok mutlu olmanızı diliyorum.
 

Teşekkür ederim gerçekten çok iyisiniz. Sizin önceki yorumunuzu okuduktan sonra kardeşimle konuştum sabah. O da olumlu karşıladı. Bazı cümlelerini yanlış anlamışım, "nefret etmiyorum ama çok kızgınım" demiş mesela ben nefret ediyorum diye anladım. Böyle böyle konuştuk biraz. Dedim ki "seni kaybetmeyi önemsemediğimden değil kaybetmeyeceğimi düşündüğümden cümlelerime çok dikkat etmiyordum." O da kırıldığından bahsetti. Ve bu son olayda ne dediğini bilmediğini çok sinirlendiğini, patlama noktası olduğunu söyledi. Birçok şeyden dolayı stres altında çünkü. Hak verdim, biraz da gençliğine verdim :) gayet normal konuşuyoruz sabahtan beri. İçimizde oluşan kırgınlıklar tamamen geçmediyse de zamanla geçer diye düşünüyorum. Çok sağolun.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…