18 Ağustos sabahı 10:30 da dr kontrolümüz vardı, ilk defa çatı muayenesi yapılacağı için biraz heyecanlıydım. önce nst ye girdim, dikkate değer bir sancı çıkmadı, dr çatı muayenesi yaptığında (biraz acıdı ama dayanılmaz değilmiş) ise şaşkınlıktan tutulup kaldım. doğumun başladığını 4-5 cm açıklığım olduğunu hastaneye yatıracağını söyledi, daha 37+6 ncı gündeydik, ne nişan geldi, ne suyum, ne de sancım vardı. güç bela eve gidip bir duş ve çantamızı alıp dönecek kadar izin alabildik, sonrası telaş ve koşturmaca. Hemen eve gelip duşa girdim, bu arada eşim doğum çantamızın eksiklerini tamamladı, duştan çıkınca birşeyler atıştırdım, doğum uzun sürerse aç kalmayayım diye düşünerek. bu arada hafif hafif adet ağrısı gibi ağrılar hissetmeye başladım, 12:00 de hastaneye vardık, bu arada yolda eczaneye uğrayıp dianatal jel adlı ilacı da aldık.
eşim yatış işlemlerini yaparken ben odaya yerleştim, o komik giysiyi giydim, önce lavman yapıldı, doğrusu biraz acıdı. sonra suni sancı içeren serum verildi, bir yandan da nst den sancıları takip ediyorduk. bir saat içinde sancılarım 2-3 dk da bir 70-80 seviyesine çıktı, saat 13:30 gibi doktorum gelip açıklığı yeniden kontrol etti, 6-7 cm e ulaşmıştık. sancılar artık zorluyordu, her sancıda eşimin eline sıkıca yapışıp sıkıyordum, aralarda da bebeğim oksijensiz kalmasın diye derin derin nefes aldım. Dr kontorlünden sonra epiduralin takılmasına karar verildi. bu arada doğumu kolaylaştıran bir ilaç olan jel üç doz halinde alttan enjekte edildi. saat 2de epiduralim takıldı, dr ilacı vermeden önce içinden 10a kadar say dedi, gerçekten de 10 sn içinde sancı mancı kalmadı, orada da söylediğim gibi kelebekler gibi hissettim. önceleri tamamen doğal bir doğum istiyorum diyerek epidurale şüpheyle yaklaşmıştım ama şimdi iyiki yapılmış diyorum, sonlara doğru sancılar çok zorlayıcıydı, daha en ağır sancıları hiç hissetmediğimi hesaba katarsak belki de dayanamayabilirmişim. epiduralden yarım saat sonra ebe suyumu patlattı, saat 3 te son kez yaptığı tuşede ise bebeğimiz gelmiş annesi haydi doğumhaneye dedi
beni bir tekerlekli sandalye ile doğumhaneye alıp doğum sandalyesine oturttular. önce güzelce nasıl ıkınacağımı, aralarda nasıl nefes alacağımı anlattı ebe. epiduralden dolayı bacaklarımda hafif bir uyuşukluk vardı ve ıkınma hissi de gelmiyordu. bu yüzden kasılma/sancı olduğunda ebe haber veriyordu ben de var gücümle ıkınıyordum. çok iyi ıkndığımı bebeğin hızla ilerlediğini söyleyerek beni yüreklendirdiler. 5-6 ıkınmadan sonra doktoru çağıdılar, birkeç defa daha ıkındıktan sonra bebeğimin vajinamdan geçtiğini hissettim, çok heyecanlıydım, geliyor geliyor diye bağırdığımı hatırlıyorum. bunun dışında bir bağırtım falan olmadı çok şükür. bebeğimin başı çıkmayınca ufak bir kesi atıldı, biraz da oğlum yırmış, iki tarflı (bir yanda 2 diğer yanda 4) toplam 7 dikişim oldu böylece. bebeğim saat 3:00te doğdu, 53 cm boyunda, 3370 gr ağırlığında (maşallah)doğumdan 5-6 dakika sonra plesanta da doğdu, sonra dikişler atıldı.
bu arada bebeğimi hafifçe temizleyip bir havluya sarıp göğsüme koydular, o ana kadar ağlayan yavrum hoşgeldin bebeğim ben buradayım korkma annecim dediğimi duyunca sustu, birkaç saniye öylece bakıştık. o an hayatımın en güzel anlarından biriydi. bebeğim kollarımda, yanımdan bir an olsun ayrılmayan eşim yine yanıbaşımdaydı. dikişler bitince yavrumu giydirdiler bana da geceliğimi giydirip tekerlekli sandalyeye oturttular. odamıza yavrum kucağımda gittim, doğumhaneden çıkarken mutluluk ve gurur duydum. saat 3:30, yani doğumhaneye girişimle çıkışım arasında bir saat var.
ikimizde de tatlı bir yorgunluk ve mutluluk sarhoşluğu vardı. ertesi gün sabahtan taburcu olup evimize geldik. evde annemler bizi karşılarında görünce çok şaşırdılar.
herşey çok hızlı ve çok güzel gelişti. her kadın gibi doğumu endişe ve hatta biraz korkuyla bekliyordum. sezeryan olmayayım diye çok dua ettim. rabbim kabul etti çok şükür, doğum beklediğimden çok daha kolaymış. dört buçuk saat sonunda herşey olup bitmişti, yavrumu emzirmeye çalışıyordum.
Allah herkese böyle doğum nasip etsin. lütfen normal doğumdan sırf korktuğunuz için vazgeçmeyin, her kadının yaşaması gereken bir deneyim bence.