Coronasavar

Ohooo. Uyandım, bize krep yaptım, şimdi komşuya yapıyorum.
Çok enerjin var galiba, 3 çocukla. İlginç bir insansın şuan gözümde. Zaten ayılamadım, anlayamıyorum.
Ya ben dertlerimi anlatmaya başlarsam, depresyona, döngüye filan girerim. O yüzden genelde şey modundayım "evet, Loreth, çok derdin var ama şuan onlara odaklanacak zamanın yok. Kalk spor yap, kek yap, müzik dinle, çocuk sev" falan filan. Buna kabullenmek mi, oyalanmak mı denir bilmiyorum. Genelde fena durumda değilim o yüzden ama arka planda sürekli böğürerek ağlamaya hazır bir tarafım da var. Hiç başlama, orada kal diyorum kendisine.

Ben sütümün tadına bakmadım. Düşüncesi bile iğrenç geldi. Ama sağdığım biberondaki sütten eşim merak edip bir fırt almıştı. Pek bir tadı yok azıcık şekerli dedi. Ama şunu belirtmem lazım, bende süt fazlalığı denen bir durum vardı. Azı da çoğu da dert bunun. Sürekli süt fışkırtarak dolanıyordum. Neyse, aşnafişne esnasında eşimin gözüne fışkırdığı olmuştur. Gidip kahve yapmam lazım benim yoksa daha fazlasını anlatacağım.
Bakkala git sen.
Yaramadı sana kahvesizlik
İnanır mısın, gittim geldim. Evden çıkıp dönmem 12 dakika sürmüş. Eşim uçarak mı gittin diyor. Uzun zamandır sokağa çıkmayınca, insan kendini çıplak, savunmasız filan hissediyormuş açık alanda. Amanın. Valla topuklarım dötüme çarpa çarpa gidip geldim. Büyük kız anlamamış bile dışarı çıktığımı. Burnuna sürpriz yımırtayı dayayınca anladı. Gözlerinin parıltısını görmeniz lazımdı ama. Böhühühühü! Ulan corona biz bunları yaşayacak insanlar mıydık ya?
 
Hamile değilken de sevinir insan

Gerçi hamile olmayanlara da sık sık bir şey yolluyorum
Evde 3 çocuk var, gürültümüz sesimiz eksik olmuyor, komşularımızla iyi geçinmek durumundayız
Başkasının komşusu ses gelir diye kızıyor, benimkiler ah yavrum duyuyoruz seslerini allah sabır versin diyor

Loreth Bunlar hep politika
 
Ne güzel halden anlayan komşular. Bizim alt kat boştu, yeni bir apartman olmasına rağmen taşınmadan evi tamamen değiştirmeye karar verdikleri için 3 ayı geçiyor tadilat var. O kadar bilendim ki kendilerine, kızıma evde basket topu nasıl sektirilir gibi değişik aksiyonlar öğreteceğim bir süre. Ama taşınmalarını bekliyorum işte.
 

Ses iyidir hayat demek. Ben çocuk sesine hiç kızmam. Karşı komşumun 3 çocuğu var.
Geçen gün (Sanırım 2 gün önce) yıkıldı ortalık. Kapının önünde çocuk "Salın beni" krizine girdi. Baba bağırır "Oğlum çocum" filan. Kapılarını çaldım; "Yolunda mı her şey, buyurun bi kahveye gelsin eşiniz çocuklarla isterseniz, tebdili mekanda ferahlık vardır" dedim, adam "Teşekkür ederim sorarım" dedi. Kaldı öyle. Geçselerdi çocuklara kendi saksılarını boyatıp "Bunlar sizin olsun, içine çiçek ekin onunla her gün konuşun, ona bakın" filan diyecektim susturacaktım.
Coronanın coruna corum gari.
 
Bacım senin sesini duyacak şekilde komşun mu var?
Hektaar hektaar bahçeniz yok mu?
Ne biçim zenginlik bu, tabi komşun demet sabancı değilse
 

Ben daha buraya taşınmadan eve git gel yapıyoruz, her gelisimde baska cocuk var yanimda. karşı komşu beni çocuklarla ayrı ayrı görünce 3 kerede, kizim hepsi bu evde mi yaşayacak dedi
Içimden yok teyze 5 yanındakine ayrı ev açıcaz derken, dışımdan, duzenleri olan çocuklar ama cocuk işte falan diye bir şeyler zırvaladım.
Taşındık, kocası bey amca sürekli ters ters bakar oldi, camda bizi bekliyor
Bu arada çocuklar akşam 9 da uyuyor, hani öyle gürültülü insanlar da değiliz pek
Sonra ben bunlara bizim mutfagi tasimaya başladım.
Kek börek tatli ne varsa
Sonra değiştiler epey.
Alt komşumun da 2 çocuğu var zaten..benimkilerden daha azman onlar.
Yazık ona da çok yuklenmisler cocuklu diye.
Apartmanın geri kalani emekli yaşlı.
Ve halden anlamıyorlar
 
Ben bakmadım ama bakanlar var. Tatsız sıcak bişeymiş. Ayrıca üşüttüğün zaman da acı oluyormuş hatta bebek istemiyormuş. Öyle diyollaa

Sıcak olmasına çok şaşırdım niyeyse
Hep soğuk ve kekremsi bir tadı vardır diye düşünmüştüm.

Neyse, aşnafişne esnasında eşimin gözüne fışkırdığı olmuştur. Gidip kahve yapmam lazım benim yoksa daha fazlasını anlatacağım.

Şunu da çok merak ediyordum ama sormaya çekinmiştim Cevabımı almış oldum, teşekkür ederim

Ben de ötelemeye çalışıyorum sıkıntılarımı. "Şimdi düşünme, şimdi düşünme" diyorum kendi kendime. Ama bastırınca da fena patlıyorum, ağlarken durduramıyorum kendimi.
Şimdi dağılırsam da kçı başı toplayamam gibi geliyor.
Müziğe vurdum kendimi.
 
Sütümün tadına bakmıştım.
40 gün sağarak verebildiğim için, bozulma ekşime bir şey olur mu diye önce hep kendim kontrol ettim

Şekerli, süt tozu tadı var daha çok.
İlk zamanlar gelen bayağı yağ gibi bir şey, kaymak hissi uyandırıyor damakta.

Sağlık sıkıntısı yoksa hayatında, si... et gerisini.
Hep böyle yaşadım, fazlaca faydasını gördüm.
 

Kafasının üstünde döndükten sonra mı öptün? Hep toz olmuştur yüzü
Hiç rapçi, hiphopçı sevgilim olmadı. Ama sevgilimle rap dinlemeyi çok severiz.

Birinde ofiste şu şarkıyı dinliyorum son ses:


Daha kötüsü, bir de eşlik ediyorum
Bizim ofis de zemin kat ama randevusuz kimse gelmez normalde.
Tam şarkının en cafcaflı yerinde ben coşmuşken pat diye çalıştığımız bir müteahhit girdi içeriye. Adam şoka girdi, ben müziği nasıl kapatacağımı şaşırdım
Sonra stilettolarımla kalkıp en cool halimle "hoşgeldiniz" demiştim
Ama o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı.






Çok güzel olmuş.
Diğerini dinleyince coşmuştum, bunda hüzünlendim biraz :)
 

Karakolun önünden geçecekken ses yüksek, pencere açık cddeki parçanın denk gelip çalmaya başlamasını da ekleyeyim:
Aramızda polis ve polis eşi yoktur inş.
 


Şu belirsizlik çok kötü
Normalde de her şeyi çok düşünen biriyim. Beynim benden bağımsız konuşup durur. Şimdi hiç susmuyor.
Ama burası çok iyi geliyor bana.
İyi ki varsınız
 
Şu şey değil mi ya; hayattaki şansım?

Ya benim neler var böyle denk gelip duran...
Bir ara bi konu açılmıştı "Komikli bi şeyler anlatın" diye, herkes başına gelen abuk subuk şeyleri anlatıyordu; sayfalarca anlattım... Hep bi şeyler bi tuhaflaşır bulunduğum ortamda. :))
Bak eski yazdıklarımdan birini atayım:

Bi tane daha geldi aklıma, ifşa olurum diye okuldan çok örnek veremiyorum, iş hayatından vereyim bi de.
İş görüşmesine gideceğim, adamlara ulaşmışım telefonlaşmışız randevulaşılmış filan.
Nasıl bir rahatlık artık bendeki bilmiyorum; kendi mesleğimden ayrılmışım, yeni ufuklara yelken açıyorum.
Öncesinde farklı kollarda birkaç iş başvurusu yapmışım, ki hepsi ayrı rezillik.
Tecrübe soruyor adamlar "Yo valla bi şey bilmiyorum, alakam yok bu işle, burada öğrenirim diye geldim" filan modundayım.

Neyse son görüşmeye hazırlanıyorum ilandan bulmuşum kendi başıma buyruk gideceğim.
Annemler de sağ olsunlar çok moral verirler böylesi durumlarda "Gangsta, biz de gelelim arabada bekleriz, bak nedir necidir bilmiyoruz, adamlar bi şey yapmasınlar aman" filan Müge Anlı tadında içimi açıyorlar. Her ne ise atlattım gittim; ama öyle bir haldeyim ki, direkt hedefe kilitlenmişim, "O iş benim!" diyorum kendime ama tipim de nasıl pejmürde. Nedendir bilmiyorum, kendime kendimi mi ispatlıyorum, insan saçına başına iki fön çektirir yani, ev topuzuyla gitmiştim resmen.

Neyse sekreter kapıyı açtı "İş ilanı için gelmiştim" dedim, "Buyurun ben alıyorum başvuruları" filan dedi odasına götürüyor form için. Ben de "Patronlarınız burada mı?" dedim, boş mu bulundu artık, "Evet buradalar" dedi, normalde yok dedirten tipler (İşe girdikten sonra tanıdım ) "Tamam onlarla görüşeyim" dedim dinlemedim, kapıyı tıklattım girdim içeri.
Kibar kibar konuştum böyle böyle filan, benim de vaktim ona göre, şöyle fikirlerim var, ilgilenirseniz oturacağım tarzında. Adam da bi heyecana geldi, "Buyurun" filan dedi. Koltuklar deri, altımda şort. Bir koydum kendimi koltuğa "Caaartt" diye bir ses. Yellenme sesi gibi... Artık yellenmediğimi ispat için bir iki "Yerleşemedim" tarzı manevralarla aynı sesi çıkarmaya çalışıyorum. Cart curt ses çıkıp duruyor. Adam da "Hiperaktif birisiniz galiba?" filan dedi.
"Yok, ossurdum sanmayın diye yapıyorum" diyemedim tabi, "Eh biraz" dedim.

Neyse konuşuldu edildi ve o gün bilmem kaç senelik işimi aldım. :)
Adam artık acıdı mı "Yazık la kimin çocuğuysa" deyip moral olsun diye mi işe aldı bilmiyorum.
 
Selamlar bizim psikopat torun dışarıya çıkmak istiyormuş daha 21 aylık,yağmurluğunu alıp kapıyı açıp çıkıyormuş.
10 dakika oynayıp eve zor getiriyorlarmış nasıl ağlıyor diyor annesi,sonrada gidip duvara kafa atıyormuş yaa,o kesmezsse halıya yatıp kafasına vuruyormuş.Deli bu çocuk tam sinirli canını yakıyor .
 
Hep böyle bir şey denk gelir mutlaka cilek.yagmuru
Bak bu da kuzen düğününde yaşanan:

En son yaşadığımızı anlatayım hatta, en tazeyi. Kesmezse daha var, ortaokuldan başlar anlatırım
Hani konu açsam olacak da "Ahaa bu yalın ayaklı bebenin anasıymış" derler, denk gelir ifşa olurum diye elleşmedim.

Geçen kuzenin düğünü vardı, benim akıllı kuzen şu mevsimde düğünü beachte yapmaya karar vermiş, bi de akşam...
Hava eser mi eser, soğuk da... Neyse giydik abiyeleri üste ceket vs, o gün de kvler geldi yemeğe, öyle bir hengamenin içindeyim ki ne giyeceğim, ne yedik ne içtik, masa ne zaman toplandı, adam ne giyecek, oğlanın karnı sırtı derken sanırım 329742 parçaya bölündüm.

En son artık oğlanı giydirdim, gel gelelim benim bebenin bir huyu var ki evlerden ırak, çocuk kesinlikle ayakkabı giymiyor. Öyle bir inat, öyle bir ağlama krizi... Neler denedik kar etmedi; çarık çorap, patik vs... Cıks... İki kat çorap giydiriyorum işte güç bela. O gün de termal çorap almıştık ayıcıklı mayıcıklı bari kalın kalın sarsın ayağını üşümesin diye. Yok... Giydiremedik. İncecik yazlık iplik çorapla çıktı çocuk. O sıra zaten adam da ne giydi ne etti göremedim dedimdi bi "Kot giyme gözünü sevem".

Gittik düğün yerine; zaten arabadan inerken savaş başladı. Çocuk giydiği çorabı da giymek istemez oldu. "Al çocum al giyme, don çocum üşü çocum!" diye artık çıkardım ayağında ne varsa. Üstü ceketli kalın, ayaklar yalın ayak paşa hazretleri koluma kuruldu derken o hengamede benim ayakkabının sağ teki ayağımda parçalandı.

Artık gözümün ucuna geldi yaş "x bi görün hoşbulduk güle güle de gidelim, vallahi ağlayacağım artık, imdat diye bağıracağım" dedim. Öyle olmaz böyle olmaz derken annem ileriden bizi gördü, çocuğu hop kaptı hadi hadi dedi, girdik içeri.
Ayy... Millet nasıl bakar, çocuğun ayağı yalın ayak, anası topallar... Bu arada eşim de gitmiş takım elbise altına bot giymiş Allahım... İki dakika boş bıraksam adam yayılmaya müsait. Biz böyle girdik içeri ama zalımlar collectiondan bir kesit gibiyiz.

Annem oradan "Aaa bu çocuun ayaandan bişi yok" der çorabı giydirir, çocuk ağlar. Çorabı çıkarır çocuk susar.
Eşim zaten tiner çekmiş gibi oynar pistte o botlarlan...
Kuzen geldi kolumdan çeker "Gangsta hadi ama ne nazlısın he" filan. "Ayakkabımı gösteririm "Bahh" diye filan... Ayaklarla bi derdimiz vardı o akşam tövbest.
Öyle bir düğündü. Düğünlere tövbe ettirecek cinsten.
Şimdi 2 haftaya kadar da diğer kuzenin düğünü var; artık ne yapsam olacak yani :)
Böyle bir haldi işte.
 

Geçer abla, 2 yaş sendromu şeysinde bazen böyle haşin oluyorlar. Benim oğlan da istediği şey olmayınca (Ki sanırım oyuncağı koyduğu yerde durmadı diye bir sebepti) yere kafa atıp burnunu kanatmıştı. Şimdi maşallahı var diyeyim. Uyumlu oluyorlar yavaştan. Tam sizin yavrunun "İsyanım var ülen" dediği zamanlar sen de bilirsin. ^_^ Allaha emanetler
 

Şu anda 2 yaş sendromunu tepe tepe yaşıyor,aksi birde sinirleniyor bağırıyormuş hemen.
Zamane çocuklarımı hep böyle,bizde büyüttük smws sendrom nedir bilmedik hiç.
Canları sağolsunda yeterki.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…