- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.575
- 598
Seni kirmamak için anlatmamistir. Yada "anlatsamda, ne olacak? Degismez, degisemez ki o" diye anlatmamistir.
Ve birsey daha diyeyim mi? Esim ile flört dönemimizde biz asla kavga etmezdik. Cidden kavga nedir bilmezdik. Esimde güya asiri mantikli biri. Hatta oda flört döneminde bir defa ayrilamay kalkti "geçinemiyoruz" diye, ki oda O dönem okul stressi vardi, öyle büyük kavgada olmamisti.
Simdi geriye baktigimdaYokuspokus a hak veriyorum. Bir tutku olmali. Arada desarj olunmali. Arada tamamen fikir ayriliklar olmali. Bazen hiçbiriniz alttan almayacaksiniz.
Ve evlendikten sonra kavgalar, küslükler basladi. Yani demem o ki,dalgasiz iliskiniz oldu diye, hiç dalgalar gelmeyecegi anlamina gelmiyor. Kim bilir simdiye kadar ikinizde hep alttan ala ala o dalgalari his etmediniz. Ve sevgilin simdi bakti ki o küçük küçük seyler dag olmus.
Son satirina katiliyorum. Biraz zaman ver kendine, deger ver kendine. Ama tavsiyem, iliskinin son demine kadar yipratma. Tekrar tekrar deneyerek. Bu iliski evlilige dönse bile, korkarim hep bu noktaya geri gelirsin, keske o zaman biraksaydim diye.
Ayrılırken bile sesimi yükseltmedim ben mesela.O zaman sen hiç evlenme diyesim geldi
Benimde eskiden iliski anlayisim o degildi. Ki ben sürekli bagirin çagirin, her tartismaniz bagiris çagiris olsun demiyorum. Yada birbirinize küfür hakaret edin asla demiyorum.
Ama arada iste dalgalar olmali. O dalgalarin içindede duygu var çünkü. Ne bilim bu biraz kendi açimdan öyle sanirim. Esim ile tartisamiyorum bile. Adam konuyu saptiriyor, baska bir konu buluyor beni suçlu göstermek adina.
Tartismanin altindaki duygulara asla bakmiyor. Yada kendisi duygusal tepkileri vermiyor.
Bilmiyorum, artik tartismayi bile sevgi anlayisi olarak görmeye basladiysam, bende kafayi yemis olabilirim.
İşte bizde de öyleydi. Ben ilişkide onun yanında aşırı çocuklaşıp şımarabiliyordum ve dışarıda duygusuz gibi duran adam da benimle çocuklaşıyordu. Benim kaprisimi, şımarıklığımı hiçbir zaman çekmedi diyemem. Hatta özellikle regl dönemlerimde ben o hallerimden nefret ederken o beni şımartmaya devam etti.Ben çok yorum yapamıyorum açıkçasıAbsolutPromise in ilişkisine pek vakıf olmadığım için ama genel hatları ile kendi tecrübelerimden benzettiklerime baktığımda, biraz yapı olarak benzediğimiz noktalar var. Tamam iyiyim hoşumdur da, ben duygusal insanım abi; küsemem belki ama bir şey olunca o şey kafamdaki yerine oturana kadar arada lastik gibi süner. Bir tartışma tamamiyle her yönü ile duygusal olarak benden geçmiyorsa başka bir tartışma anına taşınırdı. O yüzden abi benim yeri geldiğinde tribimi çekecek adam lazım hayatımda, o tutkuyu geçirecek bana. Her şeyi mantık olmayıverecek. Kavgayla tatmin olan biri değilim ama, kavga da oluyorsa kadınım, benim nazım bi tık geçecek. Her şeyi mantık ve yetişkinlik çerçevesinde çözecek olsaydım ilişki yaşamaz holding yönetirdim yani benim biraz böyledir fıtratım.
Bu yüzden buna uygun birileri olmalı. Çok tecrübem oldu, anladım ki bana gerektiğinde karşımda yumoş ayıcığa bağlayacak biri lazım, ona göre baktım sonra. İlişkileri mantık kurtarmaz, tutku kurtarır. Mantığın bittiği noktada, tutkuyla yaşananlar kurtarır benim anlayışımca. Kahır çekecek adam lazım abi biraz, biraz çocukluğa gelecek, şımartacak, şımarıklığına gülecek saracak, bu kadın bana şımarıyor böyle diye sevinecek bir yapıda olacak. Ben biraz mantık dışıyım ilişkilerde, olgun da değilim bunu kabul edebilirim. Hayatın her alanında olgunum, ilişkimde çocuklaşma lüksüm sonuna kadar olmalı diyenlerdenim. Böyle bir yapıdaysa insan, bunu verebilecek insanla olmalı. Diğer türlü kendini sorgula kırp düzenle, ölç biç parlat sonu gelmez.
Ayrılırken bile sesimi yükseltmedim ben mesela.
Benim için o kavga, küsme barışma halleri geçmiş ilişkimden kalan bir travma. Onun da o şekildeydi. O yüzden bu konuda mutabıktık.
Benim için konuşarak çözülmeyen bir şey zaten çözülemez ilişki bitsin şeklindedir.
O yüzden uzun yıllar süren kavgalı bir ilişkim olacağına böyle olsun bitsin daha iyi.
İşte bizde de öyleydi. Ben ilişkide onun yanında aşırı çocuklaşıp şımarabiliyordum ve dışarıda duygusuz gibi duran adam da benimle çocuklaşıyordu. Benim kaprisimi, şımarıklığımı hiçbir zaman çekmedi diyemem. Hatta özellikle regl dönemlerimde ben o hallerimden nefret ederken o beni şımartmaya devam etti.
Sonuçta ilişkinizi en iyi sen bilirsin kuzum, ikiniz için de hayırlısı neyse o olsun. Sen kendine odaklan, nasıl ne şekilde ne sana iyi gelecekse o şekilde iyileşmene bak, gerisini salla gitsin.Yazınca çok sert konuşmuşum gibi olmuş kabul ediyorum.
Evet drama queenliğim var. Anlattığım şeyler de hep benden yönelik problemlerdi ama çok ufak tefek şeylerdi. Bunların gündeme gelmesi bizim için büyük bir sorunun olmamasından dolayı oluyordu. Başka sorunlar olsa gözle görülmezdi bile yani. Ben suçu adama yüklemiyorum. Suçlu da demiyorum. Söylemesi zor ama evet insanın hisleri bitebilir. Evlenip 10 sene geçirmiş olsak da gün gelip ben artık sevmiyorum diyebilir insan. Ben bunları görebiliyorum. Veya barışma şartı da koşmuyorum daha gelmemiş bir adam için. Sadece kendime söylüyorum bunu evet onu geri istiyorum ama kabul etmem için bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Ayrılsak da ayrılmasak da onun psikologa gitmesi gerekiyordu.
Şu an herkesin kendi yoluna bakması lazım ama sudan çıkmış bir balık gibi hissettiğimden ve onu sevdiğimden hala onun yararını düşünüyorum.
Bu yüzden ayrılık ona iyi gelecekse istediği buysa evet kabul ediyorum artık bunun gerçekliğini.
Ama bu anlaşamadığımız, benim sürekli sorun çıkaran biri olup onun alttan alan en sonunda bıkan biri anlamına gelmez.
Yine çok yerinde ve doğru tespitler yapıyorsun ama adamı ben tanıyorum. Gerçekten kaldıramayacağı bir kaprisim olsa o an onun için bitirirdi bu da sevgisizliğinden olmazdı. Çünkü vanderin de söylediği gibi konforu seviyor, gelemezdi gerçek bir pürüze.
Bu hafta ilk defa tartışıp 1 gün hiç konuşmadan geçirdik o da ayrılıkla sonuçlandı işte.
Ayrılıkla ilgili ilk mesajımda bunun 2 sene önce benzerini yaşadığımızı söylemiştim ya. O zaman da sormuştum. Bak ben buyum değişmem ona göre karar ver diye. O da kabul etmişti. Ben asla kusursuz olduğumu söylemiyorum. Bende aşırı ilgi isteyen biriyim, o da yoğun olduğu zamanlar bile ilgisini gösteriyordu. Ben bunu gördüğüm için ilgi budalası gibi davranmayı azaltmıştım. Törpülendim yani. Ama ona da her zaman dedim bunu benimle tanıştığın zamanı biliyorsun sorunlarım var hepsi birden gitmeyecek. Zamanla azalan azaldı, devam edenler kaldı. Ben onun beni iyileştirmesini beklemedim daha doğrusu zorunlu kılmadım ama beni iyileştirdi, sorunlarımda hep yanımdaydı ama ben buna rağmen yüzde 80nini yansıtıyordum. Çünkü sorunlarım o kadar derin ve boktan ki kimse istemez öyle birini yanında ben kendime tahammül edemezken onu ona maruz bırakmadım.Ama kizlar, simarmaninda bir kotasi yok mu? Yani "ben buyum, beni çeksinler" de pek mantikli degil. Karakterine en yatkin birini bulmak tabiki olmasi gereken birsey, ama bu demek degil ki "ben mükemmelim, zinhar degismem" diye. Insan bazen kendini azicik degistirmemelimi? Törpulenmeli mi?
Bende çok duygusal bir insanim. Sevildigimi his etmek istiyorum. Gerekirse her gün söylenmeli, gösterilmeli. Bir dokunus, bir öpücük, ne bilim sevdigim bir sey alinmasi. Bende tabiki ona göre birini bulmaliyim. Ama bu demek degil ki abartayim ve atiyorum her gün adamdan hediye isteyim diye.
Bu ben pes ettim cevabı mıSonuçta ilişkinizi en iyi sen bilirsin kuzum, ikiniz için de hayırlısı neyse o olsun. Sen kendine odaklan, nasıl ne şekilde ne sana iyi gelecekse o şekilde iyileşmene bak, gerisini salla gitsin.
Ama kizlar, simarmaninda bir kotasi yok mu? Yani "ben buyum, beni çeksinler" de pek mantikli degil. Karakterine en yatkin birini bulmak tabiki olmasi gereken birsey, ama bu demek degil ki "ben mükemmelim, zinhar degismem" diye. Insan bazen kendini azicik degistirmemelimi? Törpulenmeli mi?
Bende çok duygusal bir insanim. Sevildigimi his etmek istiyorum. Gerekirse her gün söylenmeli, gösterilmeli. Bir dokunus, bir öpücük, ne bilim sevdigim bir sey alinmasi. Bende tabiki ona göre birini bulmaliyim. Ama bu demek degil ki abartayim ve atiyorum her gün adamdan hediye isteyim diye.
Canın sağolsun. Biliyorum bir süre sonra bu yazdıklarıma şaşıracağım ama napayım
Canın sağolsun. Biliyorum bir süre sonra bu yazdıklarıma şaşıracağım ama napayım
Çoğu zaman olduğu gibi yine benzer fikirlerdeyiz aryacığım.Ama kizlar, simarmaninda bir kotasi yok mu? Yani "ben buyum, beni çeksinler" de pek mantikli degil. Karakterine en yatkin birini bulmak tabiki olmasi gereken birsey, ama bu demek degil ki "ben mükemmelim, zinhar degismem" diye. Insan bazen kendini azicik degistirmemelimi? Törpulenmeli mi?
Bende çok duygusal bir insanim. Sevildigimi his etmek istiyorum. Gerekirse her gün söylenmeli, gösterilmeli. Bir dokunus, bir öpücük, ne bilim sevdigim bir sey alinmasi. Bende tabiki ona göre birini bulmaliyim. Ama bu demek degil ki abartayim ve atiyorum her gün adamdan hediye isteyim diye.
Çoğu zaman olduğu gibi yine benzer fikirlerdeyiz aryacığım.
Ben kimsenin nazını çekmeye gelmediğim gibi, kimse de benim nazımı çekmek zorunda değil diye düşünüyorum (acaba ondan mı bekarım?) Buradaki naz çekmeme konusu elbette robot gibi olmak demek değil, daha ziyade piremseslikten bahsediyorum.
Yani ben şımarmayı, nazı kaprisi abarttığımda -ki nazlı kaprisli değilimdir zaten- adam bana dönüp "lyanna abarttın sen de ha" dediğinde "beni tolore etmen lazım" demem "harbi abarttım mı ya" diye bir dönüp kendime bakarım ben mesela.
Ama işte bunlar hep kişilik ve ilişki dinamiği meselesi. Karşımızdaki kişi bizim özelliklerimizi kabul edip ilişkimiz buna göre yürüyorsa kimsenin bir şey demeye hakkı yok. Bdvde mesela "sevgilin/kocan seni nasıl çekiyor" dediğimiz çok kadın var ama bir şekilde eşleri çekiyor bu kadınları, demek ki onların ilişkileri de böyle.
Pes ettim kısmı ayrı, yanında olma kısmı ayrı biliyorsun. Bu süreçte ne zaman ihtiyacın olursa yanındayım, hep destek tam destek. Diğer kısım ayrı.Canın sağolsun. Biliyorum bir süre sonra bu yazdıklarıma şaşıracağım ama napayım
Ay yok hiç öyle zorla ilgi isteyemem adamdan. Zaten yapı olarak kapris yapabilen bir yapım yok. Bir iki naz yapayım dedim kendimden soğudumCıks, "Abartıyorsam ilgi istiyorumdur, ver, ilgimi ver bana veeerr al beni alll" diyeceksin. Hata bu.
Ay yok hiç öyle zorla ilgi isteyemem adamdan. Zaten yapı olarak kapris yapabilen bir yapım yok. Bir iki naz yapayım dedim kendimden soğudum
Ben böyle iyiyim, düz insanım ben.
adam bana dönüp "lyanna abarttın sen de ha" dediğinde "beni tolore etmen lazım" demem "harbi abarttım mı ya" diye bir dönüp kendime bakarım ben mesela.
Hmm şu an bekarlığımın sırlarını çözüyorum adım adımBen "sen kime abarttın diyorsun ya" derim. Uzatırsa da "abarttırmasaydın" derim
Daha ilk cümleden fake, güya adam altı sene birinci sınıfı okuyup sonra birincilikle mezun olmuş. Kafalar pırıl pırıl.Bu arada çok uzun fake bir hikaye okumak isteyenler... Tek üzüldügüm sey, Özgecani profil resmi yapmasi. Sanki meshur bir insanmis gibi
Ailesi yüzünden boşanıyoruz
Güncelleme en alt paragrafta * Durun, çok uzun demeden ilk paragrafı bari okuyun. "Böyle de gelin mi olur" dedirteceğim size söz :) Aslında ailesi yüzünden değil de benimle bir aile olduğunu algılayamayan eşim yüzünden boşanacağımızı biliyorum. Ama konum okunsun, dikkat çeksin istiyorum...www.kadinlarkulubu.com
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?