Simdi su sekilde aciklayayim cok teknik olursa simdiden ozur dilerim :) Zihnin bir bilincdisi bir de bilinc halinde calisma mekanizmasi var. Ornegin cocukken bir travma yasadiniz ve zihniniz bununla yuzlesmeye hazir degil. Ancak onu unutmaz. Limbik sistemde talamus'ta depolanir, bu bilgiyi bilinc halinde bize gostermez ama mesela tik olusur, beden hareketlerinde depolanir bu bilgi (tik olusmasi ornek). Cunku bilinc dahilinde bu travma ile yuzlesmeye hazir degilsinizdir. Zamanla bu bilincdisi durumu sizi cok rahatsiz eder, cunku beynin bilinc hali bu olayi cozmeniz icin size baski yapar. Bir gun bir kokudan, bir goruntuden ya da bir insandan tetiklenirsiniz ve bu talamusta depolanan bilgi beynin korteks bolumune gecer yani artik o travmayi bilinc halinize alir, cunku yuzlesmeye hazirsinizdir.
Ayni zamanda yarim kalan isler ve iliskiler de beynin bilincdisi bolumunde depolanir ama bu insani o kadar rahatsiz eder ki beyin onu bilinc halinde tutup sorun neyse cozmek icin surekli surekli cabalar. Mesela bir isi gunlerce ertelersiniz ama yalnizca bir kucuk adim atsaniz o isi erteleme sureniz kisalir cunku beyniniz size yap artik yap artik diye baski yapar. Ya da bir kisiye asik oldugunuzu sanirsiniz ama kavusmaniz imkansizdir. O yuzden kavusamayinca ask olur, cunku beyin ikinizin iliskisini ve duygularinizi tamamlamaya cok odaklidir.
Iste bu ornekler Zeigarnik etkisini acikliyor. Hepsindeki ortak nokta yarim kalmislik hissi. Bu da bir sonraki islerimizi negatif etkiliyor. Bu yuzden farkindalik yaratip, yuzleserek, duygulari kendi icimizde tamamlayarak devam etmemiz gerekiyor.