Davul bile dengi dengine mi gerçekten ?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Evet evet evet erkegin sizden kariyerli ve kazanmasi daha iyi cunku erkkler bi sure sonra evlilikte maasi takinti yapiyor inanin benim oyle olmustu
 
Durmıcam tabii. İftira atıp, susmamızı bekliyorsunuz. Tezi verdim, geçti.
Aslında yanlış anladın. Eksik bilgi verdiğin için intihal olduğunu düşünmüş, bunu da nahif bir şekilde dile getirmiş. Namusa laf etme, iftira falan biraz abartılı tepkiler değil mi? Cut-copy-paste şeklinde deyince insanların aklına ilk gelen referans değil intihal oluyor. Yoksa az ya da çok, herkes bir şekilde emek veriyor tezine. Kimsenin buna bir şey dediği yok.
 
Durmıcam tabii. İftira atıp, susmamızı bekliyorsunuz. Tezi verdim, geçti.

Oncelikle iftira atmadim, tanimadigim bir kisiye iftira atabilmem mumkun degil. Sizin yazdiginiz cumlenin uzerine yorum yaptim ve uzgunum ama teknik olarak aciklamasi bu. Tez dedigim gibi son 7 sene icinde falan vermediyseniz gecer cunku dijital kontrol yok, daha duzgun bir akademik ortam saglanmasi amaciyla zaten bu dunya capindaki database kontrol uygulamasi getirildi. Oncesinde Fransizca'dan, Ingilizce'den ceviri tezler bile oluyordu malesef.

Ne kadar basit di mi insanlarının şerefine, namusuna iftira atmak. “İntihal etmişsin, yasal suç” demek. Aslında bunların hepsinin peşine düşmek lazım. Kendilerini ne sanıyorlarsa?

Neden inatla anlamadiginizi bilmiyorum. Siz kendiniz TEZIMIN YARISINI CUT-COPY-PASTE YAPTIM dediniz. Bunun teknik aciklamasi intihaldir. Tezinizde TEK BIR CUMLE BILE copy paste olsun, intihaldir. Kendiniz kurdunuz bu cumleyi , ben teknik aciklamasini yaptigim icin nasil iftira ediyor oluyorum? Siz kendinizi iyi ifade edemediniz demek ki. Lutfen anlamamak icin direnmeyin, direnecekseniz de donup kendi yazdiginiz ilk cumleyi bir daha okuyun. O cumleyi yazmamissiniz da ben direkt size bu cumleyi kullanmisim gibi davranmayin acikcasi sıkıcı oldu artik.
 
Evet ama insanlarda iyi niyet olsa zaten 1 cümleyi cımbızla çekip iftira atmazlar. Ben tezimi 2006 yılında filan verdim sanırım. Hatta ben internet üzerine yapacaktım. O zamanlar internet yeni yeni popülerleşiyordu.,Mutlu Binark’tı dijital teknolojileri hocam. Naci Bostancı daha rahat bir konu diye kendi seçti. Cut-copy-pase’leri de kaynakça gösterdik. Yarısı böyle, yarısı kendi yorumumdu. Ben tez yazarken zorlanmadım. Bunu anlatmaya çalıştım.
 
Önemli olan üniversite okumak değil kendini geliştirmek diye düşünüyorum. Üniversite mezunuyum ve iyi bir bölümden mezunum, eşim lise mezunu ve kendini epey geliştirmiş çalıştığı alanda epey yetkin biri. Aynı maaşı kazanıyoruz hatta şu an yükselme durumu var benim 2-3 katım maaş alacak. Önemli olan sohbet edebilmeniz, birlikte eğlenebilmeniz ve size karşı davranışı.
 
Bence önemli olan üniversite okuması değil, kendini geliştirmesi. Ve eğer işi sağlamsa olur, ama sağlam değilse sıkıntı. Yarın bir gün işini kaybederse, bu devirde düzgün iş bulmak zor malumunuz.
 
copy paste yapip tirnak icinde yazarsaniz ve yaninda kaynak gosterirseniz intihal olmaz.
 
Esim ve benim egitim seviyem farkli (ben uni, esim orta). Yaklasik 20 sene once evlendik, esim benim yasadigim sehire tasindi ve sifirdan is hayatina giris yapti.

Bir donem sadece benim gelir ile hayatimiz devam etti, bir donem ben ondan fazla kazandim ve su an esim benden fazla kazaniyor ;-)

Onemli olan egitim seviyesi degil, kisinin kendisi gelistirmis olmasi ve efor sarfetmesi / caliskan olmasi bana gore daha onemli.

Evlendigimiz donem biraz zorlanma oldu fakat zamanla onun kendini gelistirmesi ve benim onun hayat tecrubesinden faydalanmam o aradaki farki kapatti diyebilirim.
 
kadın yüksek lisans demiş, yani en az 20 sene önce
intihalde zaman aşımı 6 sene.

siz Türkiye'de akademiyi ne sanıyorsunuz bilmiyorum ama (hem avrupa hem tr PhDli biri olarak)
burada dünya böyle

o bakımdan aslında Nihal'in dediği doğru
ülkede üniversite okumuş olmak hatta doktora bile yapmış olmak pek bir kendini geliştirmek demek değil. önceden de deildi şimdi hiç değil.

mesela okuduğunuz o tr çıkışlı fen makalelerinde (fen bakın sosyali filan geçtim) yaptık dedikleri deneylerin çoğunu asla yapmadılar. o cihazlar bile yok bölümlerde, hiç olmadı. tıpçılar da birbirlerini doçent yapmak için yazdı çoğunu,. örneklemleri külliyen yalan, makaleyi zaten kendileri yazmadı, tezini yazan çoğu kendisi değil. anlatayım mı daha?
 

ama bu ülkede çoğu üniversite mezunu zaten üni mezunu işi yapmıyor ki?
çoğu mühendis bile mühendislik yapmıyor.

önceki tartışma yeterince uzamadı hadi yeni tartışma çıksın diye yazmıyorum ama bence durum bu:
(sadece ben değil Bilkent mezunuyum ben, (bölüm biz okuduğumuz zamanda paralı öğrenci almıyordu) bizim işletme filan okuyan arkadaşların bile dediği buydu:

bizim bölüm esasen 3 ayda biter, kalan 3.5 yılı network yapalım, ortam kasalım, yaşımız iş yaşı olsun diye okutuyorlar.

mesela bizde tüm lisanslar da 4 sene (eczacılık gibi 5 yıl olanlar filan hariç)
gazetecilik de 4 sene
işletme de 4 sene
eğitim fakültesi herhalde toplam avrupadaki eğitim fakültesi sayısının toplamının 10 katı filan ne kadar öğretmen yetiştiyorlar meçhul

çoğu sistemde 3 yıllık okullar bizde 4 sene
ne okutuyorlar
hiç

bitirme ödevleri, yüksek tezleri dandik ötesi....

kısacası ülkede üniversite mezunları üniversite mezunu gibi olmadığı için lise mezunu kendini geliştirip farkı çok kolay kapabilir zaten sosyal anlamda- isterse

iş anlamında da dediğim gibi çoğu iş için zaten üni mezunu olmak gerekmiyor, öyle derin bir iş piyasamız yok

biz aile yanında durmamak, biraz kendi ayakları üzerinde durmak için insanların 4 yıllık birşeyler yazıp gidip okuduğu anca o şekilde hayata karıştığı insanlar ülkesiyiz.
 
kısacası ülkede üniversite mezunları üniversite mezunu gibi olmadığı için lise mezunu kendini geliştirip farkı çok kolay kapabilir zaten sosyal anlamda- isterse
Amaaa liseler zaten derya deniz, her biri entelektüel öğrencilerle mi dolu yani üniversiteleri gömüyorsanız lise deyince kırk beş adım geri çıkmanız lazım.
 
Diploma seviyesinden ziyade kendini geliştirmiş olması,
Mesleğinden ziyade çalışkan olması daha önemlidir bence.

Saygı, merhamet, çalışkanlık, sorumlulukları bilinci gibi kavramların daha önemli olduğunu düşünüyorum.
 
Amaaa liseler zaten derya deniz, her biri entelektüel öğrencilerle mi dolu yani üniversiteleri gömüyorsanız lise deyince kırk beş adım geri çıkmanız lazım
yok canım liseleri de biliyorum

tabii ki liseler de ilim irfan mediniyet yuvası demiyorum

sadece öyle dandik okullarımız öyle boş müfredatlarımız var ki, diyorum, özellikle teknik-fen-tıp filan hariç (ki onu da yazdım o bölümlerde bile neee çakma tezler neeee çakma makaleler aklınız şaşar, ki bu 3 bölümde de eğitimim var benim bu arada, yüksek puanlı bölümlerden ben bir hukuka hiç girmedim, bilmem o yüzden ona dair ahkam kesmiyorum) üniversite bölümleri o kadar nanay ki yani
iyi bir aile çevresi olan, iyi bir sosyal çevre yapan biraz dışa dönük, aktif, kafası basan biri okumadan da onları okumuş kadar olur, onu diyorum sadece.
 
üniversite bölümleri o kadar nanay ki yani
iyi bir aile çevresi olan, iyi bir sosyal çevre yapan biraz dışa dönük, aktif, kafası basan biri okumadan da onları okumuş kadar olur, onu diyorum sadece.
Lise mezunu olan bunu bile alamamış oluyor işte. Zaten başımıza ne geliyorsa o da eğitim mi, oranın verdiği de diploma mı, onların yaptığını herkes yapar demekten geliyor. Sonra muhtar amca kamudaki nitelikli memuru bir telefonla şikayet edebiliyor. İnsan sahip olamadığını küçümsediğinde ona sahipmiş seviyesine çıkmıyor.
 
valla hepsinde eğitimim var diyorum daha da sahip olmadığımı küçümsüyorsam....

Lise mezunu olan bunu bile alamamış oluyor dediğiniz şey, bazen öyle olmayabiliyor...özellikle de bizim sistemimiz farklı zeka yapılarında insanları tutmaya yönelik değil. hele eskiden hiç değildi -şimdi değişti tabii, şimdi herkes illa üniversite okuyor. ama zekas yapısı farklı olan olmayan değil isterse zeka olmasın zorla okuyor şimdi de....

bu arada
konuya geri dönersek
benim nazarımda daha büyük sorun erkeğin kadından az kazanmayı ve az titre sahip olmayı (durumun bu olduğu vakalar için en azından) yedirememesi -e bu zaten kendini yeiştirmiş adam demek değil ki?

mesela şey deniyor hep erkek az kazanırsa kadına karşı komplekse girer
çok kazansa kadına "sen okudun da ne oldu ben fazla bile kazanıyorum" der.... e bunlar zaten "kendini yetiştirmiş, olgun " dediğimiz adamın nitelikleri değil, anlatabiliyor muyum?

kendini yetiştirmişten kasıt ne?
herhalde buradan çıkıyor bu konudaki ihtilaflar
 
Üni mezunu olanların kendini yetiştirme ihtimalinin lise mezunları kadar olmadığını düşündüren nedir tam olarak? Hem diplomalı olup hem kendimizi yetiştiremiyor muyuz? Bu konularda hep zaten uç örnekler veriliyor şimdi sizin yaptığınız gibi. Hayat üniversitesi(!) lisans mezunlarını da alıyor yani.
 
yahu ben nerede "lisans mezunları kendini yetiştiremez ancak lise mezunları yetiştirebilir" dedim ki?

uç örnek de verdiğimi düşünmüyorum çünkü ben hep bastıra bastıra söylüyorum adam sosyal olarak aktifse, kapasitesi varsa, vs vs diye böyle kaç kişi var acaba? böyle böyle ise lise mezunu adam da bizim dandik ünilerin mezunları kadar olabilir çünkü ünilerimiz zaten insana bir şey katmıyor, dediğim bu sadece.

ayrıca her nedense üniversite mezunu erkek eşinden az kazanınca (ya da eşi x veya y bakmdan daha iyiyse kendisinden) bunu sorun ederse, üniversite mezunu olduğu için olmuyor bu
ama lise mezunu olan iş bunu sorun etse "aaa lise mezunu ya ondan" oluyor
ben de bunu soruyorum işte, burada bir tuhaflık yok mu?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…