Derdim arkadaş sevmemem

Bizim tavsiye vereceğimiz birşey yok zaaten.Profesyonel destek almalısın.İnsanlar,iş hayatı iş arkadaşları konusunda hayata bakıç açısı konusunda terapi görmen lazım.
 
Bizim tavsiye vereceğimiz birşey yok zaaten.Profesyonel destek almalısın.İnsanlar,iş hayatı iş arkadaşları konusunda hayata bakıç açısı konusunda terapi görmen lazım.
Bu bakış açısı neden terapi gerektirsin ki? Haftada bir kaç gün iş arkadaşının evinde toplanıp içmeyi istememek terapilik bir durum değil bence.. tabi bipolar şüphesi yakından takip edilmeli, o ayrı ama diğer meseleler kişillik özelliğinden geliyor belli ki, düzeltilmesi gereken bir sorun değil sanki.
 
Son düzenleme:
Bi ben böyleyim sanırdım meğer benim gibi düşünenlerden çok varmış bunu gördüğüm iyi oldu yoksa birgün çevremin baskısı yüzünden kendimden şüphe etmeye başlayabilirdim
 
Kimisi kibir zanneder, kimisi içe kapanıklık.
Sülalem de hep 'yabani' diye anıldım ama bi türlü anlamadılar benim mizacım böyle...
'Anlatıklarınızda kendimi buldum' diyen herkesi toplayın bi yere (ben de dahilim) biz birbirimizi de sevmeyiz. Çünkü en iyi arkadaşımız yalnızlıktır



Hem ne demişler;
Az insan çok huzur...
 
Ben sizi çok iyi anladım. Bence sizde bir sorun yok.. Sorun aşırı ısrarcı olan arkadaşlarınızda. Bende sizin gibiyim.
Az olsun, öz olsun modundayım. İçimden arkadaşlarımı aramak geçmez. Çok sık görüşmek istemem.
Kendini biliyorum çok sık görüşürsem, sıkılırım. Arada görüşmek daha iyi. Ve de ben yalnızlığı da seviyor gibiyim..
Asosyal olduğumdan değil. İnsanlara güvenim kalmadı gibi. En ufak bir hatalarını gördüğümde, hayatımdan çıkartıyorum.
Ergence tavırları ve saçma sapan sohbetleri sevmiyorum. Elalemin dedikodusunu yapanları sevmiyorum.. Yapmacık, kendi gibi olmayan, özenti insanları sevmiyorum. Elalemin nazına, kaprisine gelemiyorum..
Sevmediğim insanlarla özel hayatımda görüşmüyorum. Bildiğin zaman israfı..
 
ispanakliborek geçmiş olsun öncelikle
Bence en iyisini yapıyorsun daha az evvel arkadaşla konuştuk biz burada birkac kisiyiz kadin olarak ve gayet seviyeli bir arkadaşlığımız var ama diger kurumlarda insanlar hem her gün dipdibeler hem de is harici aksamlari da eslerle birlikte oturmalara gidiyorlar
Biz de arkadasla konuşurken "o kadari fazla zaten tum gun beraberiz evde de kendi ozelimizi yasayalim" dedik
Ben de ısrarcı insanlari sevmem hayirsa hayirdir arkadas!
Bence sen sinirlenip de kendine zarar verme boşver salla modu iyidir
Is yerindekilerle ic ice olmamak da güzel bir sey ben evli olmadığım halde, yalnızlığımla.mutluyum sonucta sosyal hayat kadar insanın ozeli de olmali
 
Mesele arkadaşının evinde toplanmayı istememek değil.
Kendini şartlandırmış.Kendini farklı kabul etmiş.Belirli bir sabit fikrin üzerine yoğunlaşmış bir insan var.
Yazının en baında tavsiye istemiyorum demesi bile aslında durumunu koyuyor ortaya.Arkadaşlarıyla görüştüğü zaman keyif alıyor.Ama onları aramayı,bulaşmak olarak algılıyor.
İş hayatı insanın yaşamının büyük bir çoğunluğunu oluşturur.Çevre ve dostlar iş hayatından edinilir çoğunlukla.Ama kafana uymuyorsa mesafeli olursun.Konu sahibinin iş arkadaşlığına bakışı baştan olumsuz.Bu durumda zaten arkadaşlık edemez.


İnsanlar bi ortam oluşturuyorlar ve onu da davet ediyorlar.Bunu ısrarcılık zorla götürülme çabası olarak görüyor.Bir deolaya şu açıdan bakmak gerek.Eşi yok yalnız gelsin değişiklik olur diye de bakıp,çeikmser davrandığı için genelde,ısrar etmiş olabilirler.Bunun için tepki vermek yanlış.İnsaları böyle sebelerden dolayı kırmamak gerek.

iŞ arkadaşlarını umursamıyor ama,iş yerindeki kızı kafaya takacak gıcık olacak kadar umursamış.Aslında sorunun kökü o kızdan o kızla olan probleminden kaynaklanıyor.

Ve en önemlisi,normal şartlarda fazla arkadaş istemeyen,kimseyi umursamayan insan ne olmuş ne bitmiş kim nedir hiç takmaz.Ama konu sahibi kendi içinde biriktirdiği şeyler,sinirle dışarı çıkıyor ve fiziksel rahatsızlık yaşıyorİsahal olma kusma bayılma...ve kendisi de bunları iş yerindeki soruna bağlıyor.Bunlar normal reaksiyon değil.

Eşinin uzakta olması sebebiyle kızımız çok yalnız aslında.Küçüklükten beri gelen bu durum evlilik ve iş arkadaşlarıyla lgili olumsuzlkla tetiklenmiş.Kendisini yalnızlığı sevdiğine inandırmış.

Biraz psikolojik destek alsa,herkesi olduğu gibi görecek,hayatına bir iki arkadaş ekleyecek,birlikte kahve içecek sinematya gidecek arayıp çağıracak dertleşecek eğlenecek şansı ayırsa hayatı çok farklı olur.
 
Konunun tamamını okudunuz mu bilmem ama söz konusu insanlar çok iyi niyetli gibi değil de. Konu sahibini olduğu gibi kabul etmeyenler de onlar. Kimse kimseye bu şekilde ayak uydurmak zorunda değil neticede. Arkadaş edinmek de.. Hem belli bir yaştan sonra bu işler öyle çok samimice de olmuyor, hele ki iş hayatında.

Kaldı ki ben de psikolojik destek aldım zamanında, başka bir nedenden zor bir dönem geçirirken, benzer bir yapıdayım ve o dönem psikiyatristimle bu konuyu da ayrıntılı konuştum, insanların ısrarlarından nasıl boğulduğumu, bu yüzden iki arkadaşımı üniversite yıllarında hayatımdan çıkardığımı... vs.. vs.. anlattım. Bana üzerine basa basa bu senin kişilik özelliğin asla sorgılama, patolojik bir durum değil dedi. Dört ana tip kişilik olduğunu, bunlardan hiç birinin norm dışı kabul edilemeyeceğini, benim gibi yapıdakilerin bir kişilik bozukluğu olmadığını, aksine kendi kişilik özelliklerini kabul etmez ve farklı biri olmaya, insanlara ayak uydurmaya kalkarsa bu insanların mutsuz olacağını, yapıma saygı duymayan insanları hayatımdan uzaklaştırmamın da en doğrusu olduğunu söyledi. Hatta bu yapılamaz ise aksine depresyonu çağırır demişti.

Ayrıca iş etiği bakımından hayatın zaten büyük bir kısmını alan iş yaşamının, iş alanı dışına böyle topluca taşmaması gerektiğini de düşünüyorum. Sonunda o işler bir yerden patlıyor ve bu defa iş yeri huzursuzlukları başlıyor. Ha tek tük çok iyi anlaştığı biri olur insanın, ayrı olarak arada görüşür tabi isterse, ama sanki herkes çok süper anlaşıyormuş ya da anlaşmak zorundaymış gibi zaten haftanın beş altı günü gördüğümüz insanları bir de akşamları görmeyi, bir de ev ortamında içki masasına oturmayı benim içim de almaz. Çünkü ben de sadece sevdiğim, nasıl içtiğini bildiğim, yani yakın olduğum insanlarla içmek isterim.

Mesela benim de canımdan kıymetli kardeşlerim var, çok farklı olmamıza rağmen çok iyi anlaştığım, ailem var. En yakınım bildiğim nişanlım var. Birkaç çok sevdiğim akrabam.. Eskilerden kırk yılda bir görüştüğüm bir iki dostum var. O kadar. Nişanlımla bir derdim olursa bu derdimi nişanlımla, ailemle derdimi ailemle çözerim. Dostlarımla kırk yılda bir görüştüğümde de hasret giderir sohbet ederim. Tanıdığım en mutlu insanlardan da biriyim. Yani bu kişilik özelliği sorun getirmek zorunda değil. Sanırım konu sahibinin sıkıntısı bu kişilik özellikleri de değil. Hem onun da dertleşebildiği, nazına kadar çeken bir ailesi, yakınları var. Eşiyle iletişimi de gayet iyiymiş. Yani sanıyorum bir içe çekilme söz konusu değil. Kişilik özelliklerine saygı duyulmadan sınırların fazla zorlanması burada sorun. Ve bu sizin ileri sürdüğünüz gibi çok da etlenilmeyecek bir durum değil. Benim de çevremde böyle insanlar olsa, her gün işyerinde yüz yüze gelsem, akşam bile evimde ısrar sürse ben de sinirlenirim ve somatik belirtiler de gösteririm sanırım. Çoğu insanın da en azından asabı bozulur. Zamanında vardı da çevremde bu tipler, işte değillerdi ki ben temizleyebildim neyse ki. Yani bu konu için terapi görmek yerine aksine biraz daha mesafe koymak üzerine odaklanılabilir, ben öyle yapıyorum, işe yarıyor da, zaten mutluluğumu ve ruh sağlığımı kimseye feda etmemeyi de öğrenebildim çok şükür.

Ama şu bakımdan haklı olabilirsiniz bence, toplumda belki de asıl tedavilik olan, insanlara saygı duymayı bilmeyen, sınırları zorlayan insanlar tedavi görmez de bu insanların yıprattığı insanlar tedaviye yönlenir hep. Yine de bu meselenin mesafe ve gerekirse de tavır koyarak aşılabileceğini, bunun da son derece sağlıklı olacağı kanısındayım.

Uzattım ama özetle yalnızlığı sevdiğine inanmak diye bir durum yok aslında, bence o bakımdan yanlış yorumluyorsunuz. Ha eşi uzaktadır özler o ayrı, ama zaten oun yerini de iş arkadaşları dolduramaz. Hem hayatta herkes de kafa dağıtmaktan hoşlanmaz. Bazıları evinde huzur içinde sevdikleriyle ve yalnız vakit geçirmekten haz alır. Çoğunluk böyle değil diye; bu insanlar kendini kandırıyor değildir
 
Son düzenleme:
Kafana uymuyorsa mesafeli olursun diye bir ibare yazmışım zaten.Senin yazdıklarınla benim yukarda bahsettiğim şeyler çok farklı şeyler.
Herkesin yeri ayrıdır.Dostun da ailenin de nişanlının eşin şuyun buyun.
İş arkadaşlarıyla akşam çıkmamak gibi bir tabuya da gerek yok.Kafana uyarsa görüşürsün uymazsa görüşmeszsin.Herkesin işi aynı değildir.Herkesin işyeri aynı değildir.Herkesin çevresi aynı bilinçte değildir.Yaşam tarzları da farklıdır.İş arkadaşlarımın hepsiyle samimi değilim.Kafama uyanla da konserede gideriz,akşam çıkıp bir yerde yemekte yeriz,eşlerle bir araya da geliriz.Bi ihtiyacım olsa koşarlar ben koşarım.Ailemle paylaşamadığı durumlar olur insanların.Arkadaşlar daha çözüm odaklı olabilir.Yani kendini kalıbın içine sokmamak gerek.
Burdaki ısrar,sadece bir akşam bi yere çağırmak için ısrar.Senin bahsettiğin ısrar şekli eve rahatsız eder.
İnsanlara saygısı olmayan,sınırları zorlayan yıpratan kişilerle ailen bile olsa görüşmemek taraftarıyım zaten.
Bi önceki yorumumu aynen savunuyorum.Fikrim analizim,hayat tecrübem bu yönde.
 

Benm duygu durum bozukluğum var ve psikolojik destek zaten alıyorum. Bu yzden aşırı sinir harbi yaşadım. Yani öfke halinde kontrolüm güç arkadaşlardan bağımsız aslında. İnsan ilişkileriyle ilgili desteğe ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum. Çünkü gerçekten liseden de üniversiteden de kalma kalabalık arkadaş gruplarım var ama ben özellikle ihtiyaç duymuyorum. Yalnızlık hissetmiyorum. Her gün eşimle skype. Halam en yakın arkadaşım gibidir. Kv ile bile her şeyimi konuşuyorum. Zaten evde geçirdiğim 2 saatim var. Uçak mühendisiyim. İşim yorucu cumartesi pazar da genelde ailem başka şehirde havalimanından çat onların yanına uçuyorum. 2 3 ayda bir eşimin yanına. Arada kv. Yani benim son 3 senedir hayatım aşırı kalabalık. Evle işim arası 70 km bu arada. İş saatlerim fazla. Bığuluyorum işten. Yorgun argın çıkıp insanlarla iş konuşmaya iş dedikodusu yapmaya devam etmek beni bayıyor. Ayrıca iş yerinden kimsenin evinde içki içemem. Yatıya kalamam. Benim sınırlarım var elbet. O saygı çizgisini kaynetmek istemem. Okul değil orası. Ben de sadece bu hale saygı bekliyorum. İş yerinde çoğunluk erkek bu arada. Tek başına erkeklerin evine gitmesi de zaten çok itici. Ben evliyim o yüzden de hiç uygun olmaz diye düşünüyorum. Biri bir fotoğraf koyar. İş yerinde milletin ağzına sakız olamam. Benim gitmemiş olmam çok normal şu an sakin kafayla düşünüyorum. O salak kızın Bunu millete asosyallik yapıyormuşum gibi yansıtması çok garip. Evet aslında iş yerinde herkesle çok iyi anlaşıyorum. Ama tuhaf bir tavır alınmasına sebep oldu dün bana.

Bu yaşıma kadar hiçbir arkadaşımla problem yaşamadım. Ama şimdi rahatsızlığım problemimi çözmeme engel oluyor. Aşırı öfke beni yanıltıyor. Burda tıkanıyorum. Dün olayı idrak edip kıza ters cevap verip susturabilirdim. Ya da bugün bana dün senin dedikodunu yaptılar dediğinde ağzını burnunu dağıtmaya vardırabilirdim mevzuyu bence ama olmadı :)

İş yerimde çoğunluk mavi yakalı ve erkek. Bu kızla anlaşıyor olmayı konserlere gitmeyi ben de isterdim çünkü başka seçeneğim yok. ancak ben dengesizliğini farkedince zaten arama duvar örmek zorunda kaldım.

Ama şöyle bir şey de var aile dışında birilerine problemlerni anlatman gerekebilirdemişsin. Ben genelde kız arkadaşlarıma hiçbir büyük problemimi anlatmam. Dinleyici ve tavsiye verenimdir genellikle. Beni hep sorunsuz bilirler. Sağlık problemlerim var bi onu anlatırım heralde. Anlatamıyorum o konuda biraz kapalı kutuyum. Mesela şu sinirlendiğim sorunu bir kız arkadaşıma anlatmam. Akşam kvye ve eşime anlattm yetti...
 
Ben sizi anlıyorum, isteyen elbet çıkar ama isteyen de bu tabuları edinir. Daha doğrusu bu prensibi. Herkes kendi tercihlerini özgürce yaşasın aksine tabi. İşte bu yüzden bu prensiplere sahip kişilere de çevresindekiler saygı göstermeli. Konulmaya çalışılan mesafe aşılmaya çalışılınca inanın insan taciz edilmiş gibi hissediyor neticede. Ben akşam uygun değilim kv gelecek denince yalan söylüyorsun kv gelmeyecek diyen adamı anlayamıyorum burada mesela, sorun o zihniyette sanırım.
Ben durmadan iş arkadaşlarıyla çıkan kişiye nasıl ki bu kişilerde bir sorun var, bu insanlar özel hayatlarında çok mu yalnız ki hep iş arkadaşlarıyla görüşüyorlar diye düşünmüyorsam, çıkmak istemeyenlere, ısrar karşısında asabı bozulanlara da sorunlu gözüyle bakılmamalı sanırım
 
Son düzenleme:

Evet yalan söylüyorsun ne demek ya? Yalan olsun. Demek ki gelmek istemiyor kırmadan reddrtmeye çalışıyor. Ben peki der geçerdim. Ciddi ciddi taciz bu.
 
Ben senin ilk yazdığın konuya göre ordaki fikirlerine göre cevap verdim.Arkadaş kavramına göre.
Ama tabiki erkeklerin olduğu evde içki ortamı bana da uymaz.Ben ve eşim hoş bakmıyoruz demen bile yeterli.Zaten böyle bir ortama davet edilinmez.


İş yoğunluğumda benim değil arkadaş,kimseyi gözüm görmüyor işim yoğunken.Bu da ayrı.
iş yerindekilerin çoğunluğunun erkek olması farklı bir durum, iş arkadaşlarıyla dışarda buluşmaya onlarla arkadaş olmaya karşı olmak farklı bir durum.Evet ben de hepsi erkek olan iş arkadaşlarıyla mesafeli olurum tiyatroya konsere gitmem.Eşler olmalı


Kayınvaliden,halan veya eşin yeterli geldiği için anlatma ihityacı duymuyorsun.Yani anlatmaya çalıştığım şu.İnsan birilerini ister hayatında.İnsan birşeyleri anlatmak ister.Kayınvalidede olsa eşte olsa birilerine anlatma ihityacı duyar.
ilk yazdığın konu üzerinden benim tespitlerim.
 
Evet yalan söylüyorsun ne demek ya? Yalan olsun. Demek ki gelmek istemiyor kırmadan reddrtmeye çalışıyor. Ben peki der geçerdim. Ciddi ciddi taciz bu.
Siz yine çok asabınızı bozmayın. Evet asap bozucu ama sizin önceliğiniz kendi sağlığınız olmalı. Çok yakın bir arkadaşım bipolar, sizin teşhisiniz kesin değil tabi ama stres ve kalabalık bir hayat iyi gelmiyor zaten duygu durum bozukluğunda. Böyle bir dönemde teşhis aldı arkadaşım. Hatta içki bile tetikleyici. Bu yüzden yaptığınız çok doğru aslında. Küçük ve güvenilir olan yakın bir çevrede genetik yatkınlığa rağmen tetiklenmeyebiliyor. Bu yüzden strese sokmamaya çalışın kendinizi olır mu tekrar geçmiş olsun.
 
Yalan söylüyorsun diyen insan benim hayatımda olmaz zaten.Şak diye keserim ilşkimi
 
Yalan söylüyorsun diyen insan benim hayatımda olmaz zaten.Şak diye keserim ilşkimi
Ben de öyle düşünüyorum ama işyeri olunca karışıyor bu işler işte, her zaman katı tavır konulamıyor da. Sinir stres sürüyor bazen..
Ne gerek vardı ki zaten bu kadar üstüne gitmişler anlamadım. Umarım aşılır.
 

Evet çünkü dün sürekli hatayı kendimde aradım. Uzun süredir hiçbir arkadaşımı da aramadığımı farkedip kendimi suçladım. Konuyu toparlayamadım bölük pörçük yazdım. Şuan gitmediğim için gayet mutluyum. Bugün normal davranamamaktan korkuyodum. Onu da hallettim. Kendimi ifade edemedim dün iş yerimde de burda da eşime anlatırken de. bir erkek arkadaşı aşırı terslemiştim çok üstüme geldiği için. Küstü falan bi hallere girdi. Bugün ben unutmuş gibi yapıp eskisi gibi devam ettim. Rahatladım biraz daha..
 

İşte ben bu sıkıntımı bir kız arkadaşıma çat diye açamam. Dün gece eşime anlattım. Kvalideye anlattım. Yetmedi daha çok paylaşma ihtiyacı hissettim. O sinirle agresiflikle bir arkadaşımla paylaşamazdım sanırım. O konuda bi iletişim problemi yaşıyor olabilirim. Biraz kapalı kutuyum.. Belki de insanları sıkarım diye korkuyorum bilmiyorum ki.
 
Yazdiklarindan benim anladigim sudur ki; senin hic gercekten arkadasin olmamis. Acilamadigin, hatta onlari sikmaktan korktuguna gore.. Belki karsina oylesi cikmadi, belki hic birini guvenecek kadar yakin bulmadin, belki de senin yapin buna musait degil.. Arkadas sadece iyigun dostu degildir, canin sikkinken, agresifken de basvurulacak merci arkadas, arkadas o yuzden arkadas.. Esin zaten uzakta, dertlerinle bogmak, endiselendirmek istemeyecegin kisi aslinda odur. Aileler arkadaslarin yerini tutmaz, arkadaslar ailenin.. Herkesin yeri ayri.
Sikintini paylasabilecegin kalitede biri olmadiginda paylasmak icin buraya konu acmakta yanlis birsey yok.. Ancak, burada rahatlayabilmenin garantisi yok. Cunki buradakiler seni tanimiyor, ozelliklerini bilmiyor, hic biri arkadasin degil, burada hersey yuzeysel. Biri birsey soyler, rahatladigini dusunurken bir baskasi gelir bir yorum yapar tum cinlerin tepene misliyle geri doner. Yetmez, yarin birgun alakasiz bir konuda biri kalkip sana "sen zaten soylesin, boylesin" diye burada yazdiklarini kullanir, seni aylar sonra bile sinirlendirmeyi basarir. Yani kisaca burasi bir arkadasin yerini tutmaz. Bence senin sadece guvenebilecegin, kafa dengi bir ya da iki arkadasa ihtiyacin var. Her dakka gorusmek sart degil.. Oylesini bulursan sana yeter, psikolojik sorunlarin varsa ona da iyi gelir.. Konusmak, anlatmak, icini bosaltmak zaten terapinin ozu. Baslikta yazdigin ana problem de bu gordugum kadari ile, cozumu de baska ne olabilir sence?
 

Saraylım muhtemelen öylelerini bulmuşumdur ama benim yapım müsait değil dediğin gibi. ben genelde dinleyen tarafım. dinleyip dinleyip sıkılıp sonra bir süre uzak durmak isteyen hatta. şu an kafamda sayıyorum burnumun dibinde oturup da şimdi gel kahve içelim desem hemen çıkacak 3 eski arkadaşım var. son 6 aydır da aramamışımdır. Sürekli onlar çağırdığında buluştuğumdan muhtemelen onlar da benim aramamı bekliyordur. Bu konuyla kendimi sorgulayınca bir sıraya koydum. arayıp buluşucam. ama erteledğim ve ödemek istemediğim borç gibi görüyorum resmen. ben evde çay içip yatmayı tercih ediyorum. O da kv var diye. yoksa yalnızsam her gece alkol alıyorum az bir şey beni sakinleştirip uyutacak kadar mesela. yorgunluğumdan belki de. Gün içinde çok aktifim. Akşam pilim bitiyo haftasonları da hep şehir dışındayım. o beni iyice bitiriyo.

Buraya da o dediğin sebeplerden ben her şeyimi yazmam genelde. ama dün öfkeme yenik düştüm :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…