- Konu Sahibi Birkadinvebiranne
-
- #181
olay şöylegelişiyor efendim sen çocuğu yeri geliyor kendi çocuğundan ayırmıyorsun ben çocukların birçok sorununu kendime vw evladıma ayıracağım vakitte velilere tel ederek geçiriyorumm özellikle bu yıl çok fazla davranış problemi olan çocuklarım vardı.velilerimle aramızda çokgüzelbi ilişki var hep birlikte 1 ay gibi kısa bi sürede çözdük bi,rlik olarak...ama mesela geçen yıl maddi manevi çok fazlaestek verdiğim bir ailenin çocuğuna gösteride ailenin istediği rolü vermediğim için babası öğretmen arkadaşlarımın yanında bana çok ağır küfürler ettii..cevap bile veremedim bayılıcam sandım..müdür uzaklaştırdı adamı istesem kamera kayıtları vardı üzerimeyürüdü..içim kırıldı oçocuğu görünce ister istemez onlariçin yaptıklarım geldiaklıma belkide çok fedakar olmamdan dolayı oldu bunlar..dediğimtamamen buu.bizim sorunumuz burdaki cümlelerden çok farklı sonuçlar çıkarmak...ama yapmayan öğretmen yokmu.benim ilkokul öğretmenim babamın arkadaşıydı ve küsmüşler adam 5 yıl boyunca beni hiçbirr şeye seçmedi konuşmama bile fırsat vermedi bakışlarından bile anlıyordum bunu...yani bunu ben yapıyorum demiyorum için kırılsada çocuğa aksettiremem ben.hatta küfür eden adamın eşi özü rdiledi.uttanncımızdan daha yüzünüze bakamayız alıcaz çocuğu dedi.ben kesinlikle kabul etmedim..ve hiçbirşey olmamış gibi hala çocuklarımın birinci sınıftaki sınıflarına gidip ziyaret ederim sık sık..herkez kendini biliyor ..burda sürekli suçlamalar suçlamalar ...burda ne kadar tanıyoruz birbirimizide hakaret ediyoruz.evet öğleden sonra veren annelerin bir kısmı rahat edeyim diye düşünüyor ama bir kısmı ve evetöğretmenlerinde bir kısmı çocuk yemek yemediğinde kendi evladı yememiş gibi ilgileniyoroyunlar yapıyor çocuklaçocukoluyor iki lokma yesin diye ..bizbirbirimizi görmüyoruzama gören var ve onun için görevimizi en iyi şekilde yapmak zorundayız
konuyu tamamen okumadım,yanlışım varsa affola,kim kimden ne bekliyor tartışmasına tanık oldum en çok.
ben ana okulu öğretmeni değilim ama öğretmenim.3 yıl kadar taşımalı eğitim yapan bir okulda görev yaptım.
haftada bir gün yemekhane nöbeti tutardık.evet üzerimize vazife değildi ama yemeğini yiyemeyen küçük sınıflara yardım ederdik.
çok kez çocuğun tabağını kaşığını alıp çorbasını içirdim.hatta büyüklere de doyacakları kadar yemek almalarını,yemeği israf etmeme-
leri için aldıkları yemekleri bitirsinler diye çaba gösterdim.hatta hatta sıra çok olduğunda yemekhane görevlileriyle beraber yemek
dağıtımı da yaptım.sadece ben değil bütün arkadaşlar yapardı bunu.
biz çoğunluğunu orta okul öğrencilerinin oluşturduğu bir gruba bunları yaparken 3-5 yaş grubuna hitap eden öğretmen arkadaşları-
mın çiş yapan ya da yemek yemeyi beceremeyen çocuklara kayıtsız kalabileceğine inanmak istemiyorum,herkes tahammül edebilece-
ği işleri sırtlanmalı.el kadar çocuklarla çalışan bir insanın sümükten,çişten tiksinebileceğini hiç düşünmedim bugüne kadar.
Sanirim.arkadasimiz kendini.yanlis.ifade etmis
Ister istemez cocuktan sogumaya sebep.oluyor olan yine cocuga oluyor deyince ister istemez tepki vermeme sebep oldu
Sizinde yasadiginiz durum icin oldukca uzuldum
evet bende bundan dolayı tepki verdim belki hocamız yanlış ifade etti belki de biz yanlış anladık.. çünkü bir öğrenciden soğursanız o öğrenciyi kaybedersizin kesin ve net... kaç tane öğrenci üzerime yürüdü yine de soğumadım yaşanıyor bu tarz durumlar yaşandığı zaman yapıcı olmak lazım.. tşk ederim hiç bir öğretmenimizin yaşamasını istemem böyle durumları, aynı şekilde velilerimizin başına da tatsız olaylar gelmesini istemem..
Evet .sanirim.o sekilde oldu
Cok dogru soyluyorsuniz bir anne babanin sucunu cocuklar cekmemeli
Gercekten cok.sorunlu veliler var bunlar dogrular
Ama bir okadar da sorunlu ogretmenlerde var
Rabbim.sizleri hayirli velilerle bizleride ogretmenlerlee.karsilastirsin
konuyu tamamen okumadım,yanlışım varsa affola,kim kimden ne bekliyor tartışmasına tanık oldum en çok.
ben ana okulu öğretmeni değilim ama öğretmenim.3 yıl kadar taşımalı eğitim yapan bir okulda görev yaptım.
haftada bir gün yemekhane nöbeti tutardık.evet üzerimize vazife değildi ama yemeğini yiyemeyen küçük sınıflara yardım ederdik.
çok kez çocuğun tabağını kaşığını alıp çorbasını içirdim.hatta büyüklere de doyacakları kadar yemek almalarını,yemeği israf etmeme-
leri için aldıkları yemekleri bitirsinler diye çaba gösterdim.hatta hatta sıra çok olduğunda yemekhane görevlileriyle beraber yemek
dağıtımı da yaptım.sadece ben değil bütün arkadaşlar yapardı bunu.
biz çoğunluğunu orta okul öğrencilerinin oluşturduğu bir gruba bunları yaparken 3-5 yaş grubuna hitap eden öğretmen arkadaşları-
mın çiş yapan ya da yemek yemeyi beceremeyen çocuklara kayıtsız kalabileceğine inanmak istemiyorum,herkes tahammül edebilece-
ği işleri sırtlanmalı.el kadar çocuklarla çalışan bir insanın sümükten,çişten tiksinebileceğini hiç düşünmedim bugüne kadar.
Cocuklara verdiginiz emekten dolayi sizi ve arkadaslarinizi tebrik ederim
Cocuklara bu yonce yardimci olmayi bakicilik.olan gorevi olmadigi icin yapmayi goz arda eden arkadaslarimiza.iyi bir ornek.olursunuz insalla
çocuklarımın çişini kakasını temizlemek yerine, onlara müfredatta yazan bütün kazanımları kazandırmak için kendisini paralayan bir öğretmeni tercih ederdim...
dediğim gibi tamamen kendi fikrim.
örnek olmak? çok komiksiniz.
el kadar çocuklar, kendi başına yemek tuvalet ihtiyaçlarını gideremiyecek küçüklerden nasıl tiksinebilinirki mana veremiyorum.
Ne münasebet yahu, öğretmen diye de sümüğe çişe bağışıklığı olacak hali yok.
Ben bu seneye kadar köyde çalıştım, hala da kokulardan, sümükten (alasını gördüğüm halde) tiksinirim. Kendi annemin kardeşimin bardağından bile su içemeyen bir insanım.
Ne oldu yani kötü öğretmen mi oluyorum?
He bu demek değil ki altına yapmış, burnundakiler ağzına giren bi çocuğa müdahale edemeyiz ama hissedeceklerimizi de öğretmen kimliğine göre hissetmemiz gerekmiyor.
Öğretmenler de insanlar, sevebilirler, tiksinebilirler, nefret edebilirler, sinirli olabilirler, hassasiyetleri olabilir ve en önemlisi hata yapabilirler...Duygularımız alınmış değil yani.
Merhaba
Bende devlete bağlı bir anaokulunda çalışıyorum.
Burda hiç kimseyi yargılamak istemiyorum sadece bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum
Okulun ilk günleri bazı cocuklar okula alışmadı diye cocuğun Boğazinin etini sıkan anemi dersiniz kollarını sıkan annelerim dersiniz yada çocuğunu tehdit edenlerimi bunları gördüğümde o cocuklar için cok üzüldüm
. Bazı cocuklar küçük olduğu için okula alışmada zorluk yaşadıklarında zaten bu cocuklar gelecek yılda gelecek sizde çalışmayan bir annesiniz dediğimizde aman hocam okula gelsin bende evde biraz rahat edeyim laflarını duyduk. Bence bir cocuğu dünyaya getiriyorsanız lütfen ona iyi bakın ve davranın. Tabi burda anneliği. Hakkıyla yapan anneleri bu isin dısında tutuyorum. Annelik dunyanın en güzel duygusu bunu Allah size bahs etmişse ne kadar şanslısıniz
Anlıyorum, fakat ben kendi fikrimi beyan ettim kimseye yönelik birşey söylemedim,sizide tanımam siz neden bu kadar alınganlık gösterdiniz? Ayrıca azarlayıcı tavrınız hiç hoş değil,kaldıki ben burda kötü öğretmen gibi bi kelime kullanmadım.Ne münasebet yahu, öğretmen diye de sümüğe çişe bağışıklığı olacak hali yok.
Ben bu seneye kadar köyde çalıştım, hala da kokulardan, sümükten (alasını gördüğüm halde) tiksinirim. Kendi annemin kardeşimin bardağından bile su içemeyen bir insanım.
Ne oldu yani kötü öğretmen mi oluyorum?
He bu demek değil ki altına yapmış, burnundakiler ağzına giren bi çocuğa müdahale edemeyiz ama hissedeceklerimizi de öğretmen kimliğine göre hissetmemiz gerekmiyor.
Öğretmenler de insanlar, sevebilirler, tiksinebilirler, nefret edebilirler, sinirli olabilirler, hassasiyetleri olabilir ve en önemlisi hata yapabilirler...Duygularımız alınmış değil yani.
konuyu tamamen okumadım,yanlışım varsa affola,kim kimden ne bekliyor tartışmasına tanık oldum en çok.
ben ana okulu öğretmeni değilim ama öğretmenim.3 yıl kadar taşımalı eğitim yapan bir okulda görev yaptım.
haftada bir gün yemekhane nöbeti tutardık.evet üzerimize vazife değildi ama yemeğini yiyemeyen küçük sınıflara yardım ederdik.
çok kez çocuğun tabağını kaşığını alıp çorbasını içirdim.hatta büyüklere de doyacakları kadar yemek almalarını,yemeği israf etmeme-
leri için aldıkları yemekleri bitirsinler diye çaba gösterdim.hatta hatta sıra çok olduğunda yemekhane görevlileriyle beraber yemek
dağıtımı da yaptım.sadece ben değil bütün arkadaşlar yapardı bunu.
biz çoğunluğunu orta okul öğrencilerinin oluşturduğu bir gruba bunları yaparken 3-5 yaş grubuna hitap eden öğretmen arkadaşları-
mın çiş yapan ya da yemek yemeyi beceremeyen çocuklara kayıtsız kalabileceğine inanmak istemiyorum,herkes tahammül edebilece-
ği işleri sırtlanmalı.el kadar çocuklarla çalışan bir insanın sümükten,çişten tiksinebileceğini hiç düşünmedim bugüne kadar.
çok güzel özetlemişsiniz.
peki eğitim,faaliyet,dil açısından karşılaştırırsanız devlet anaokulu ile özel anaokulları arasında nasıl bir fark var?
daha çok bu düşündürüyor bizide :44:
çocuklarımın çişini kakasını temizlemek yerine, onlara müfredatta yazan bütün kazanımları kazandırmak için kendisini paralayan bir öğretmeni tercih ederdim...
dediğim gibi tamamen kendi fikrim.
örnek olmak? çok komiksiniz.
acaba sormadı mı? uyku arasında pijaması giydirilmemiş diye sinirlendiğini söylüyor hanımefendi?? stajerin görevi çocukların arkasını toplamak değil ki... stajerler de ya çocuk gelişimci ya da okul öncesi öğretmeni adayı... bu arada stajerlere de para veriliyomuş yeni duyuyorum açıkçası, hem de idare para ödüyomuş, ne kadar doğru olduğu tartışılır, benim gördüğüm hiç bir stajer para almıyor... hele de çocukların giyinmesine tuvaletine yardımcı olduğu için para alabilecek stajer tanımıyorum.
Lütfen polemiğe girmeyiniz...
---------
Sayın pea,
stajer kısmına meslek lisesi çocuk gelişimi bölümü son sınıf öğrencisi kızı olan bir anne olarak yanıt vermek isterim, kızım haftanın 3 günü staja gidiyor, başka bölgelerde durum nedir bilmiyorum fakat duyumlarıma göre bu bölüm öğrencisi olan stajerler birçok yerde ücretsiz çalışıyor, bizim bulunduğumuz yerde devlet ve özel okulları az, çocuk gelişimi öğrencisi çok, bu sebeple bir sınıfta 2-3 öğrenci staj yapıyor, stajerler hiçbir ücret almıyorlar.
Kızım şu an devlet okulunda stajer, okulda ana sınıfları sabahçı ve öğlenci diye ayrılmış, yani yarım gün staj görüyorlar.
Bütün sorumluluk öğretmende, stajerler eğitim alıyor sadece ve öğretmenin verdiği görevi yapıyorlar, onu dışına çıkamazlar zaten.
Tüm öğretmenlerimize özverilerinden dolayı teşekkür ederim...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?