dini paylaşım alanı

Daha fazla beklemek istemiyorum. Doğal yollarla olabilir dedi doktor ama özel hastane olduğu için ne zaman istersen tüpe de başlarız dedi. Aşılamada şans düşük. %15 falan. Tüp bebek daha yüksek ihtimal
sen blirsn tabi cnm ama erken 2 sene ondan dedim Rabbim tez zamanda versin inşallah bende 1 sene bekledim çok yorucu oluyor beklemek her ay umut ve hüsran seni anlıyorum yani böyle duyunca içim yanıyor beklemek çok zor am aen hayırlı zamnda verıyor Allah ben bnu gördüm. hiç canını sıkma
 
Azrail’in Güzelliği
Onk. Dr. Haluk Nurbaki’den gerçek bir hatıra…
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak sayısız olayla
karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek
özel bir arşiv yaptım. Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum.
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam…
vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı. Serap’ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım. Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm. Ancak Serap’ın da bütün
diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi
gerekiyordu. Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için
İzmir’e gitmek istedi. Kışaylarında olduğumuz için uçakla gitmesi
şartıyla kabul ettim. Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz
bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış.
Dönüşünden kısa 1 süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı. Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu. Evine gittiğim gün, yine güçlükle konuşarak:
-”Doktor bey,” dedi. ”Ben size…dargınım.” ”Niçin?” diye sordum.
-“Siz…dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH ‘ı, ölümü,
ahireti anlatmıyorsunuz?”
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. O’nu üzmemeye çalışarak:
-“Doktora ulaşmak kolaydır” dedim. ”Parayı bastırdın mı istediğine
tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın…”
Konuşmaya mecali olmadığından “Ben o isteği duyuyorum” manasında başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler “hızlandırılmalı öğretime” dönmüştü. Anlattığım iman hakikatlarını bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu.Vefatına bir hafta kala:
-“Doktor bey,” dedi. ”Ben ölürken ne söylemeliyim?”
-“Senin durumun çok özel” dedim. ”Kelime-i Şehadet sana uzun gelir. O anı farkedince ”Muhammed” (s.a.v) sana yeter.”
O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı. Çok ıstırabı olduğu için Serap’a sürekli morfin yapıyor ve O’nu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi telefon ederek:
-“Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor.” dedi. “Sabahlara kadar
inliyor ve çok ıstırap çekiyor. Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum. “Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste “Muhammed” diyemezsem?.
İşte Serap, böyle bir hanımdı. Bu arada benden istihareye yatmamı ve
eğer bir kaç gün daha ömrü varsa , son günü uyanık kalacak şekilde
morfin yaptırılmasını rica etti. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma
gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap’ın acizliği hürmetine
sandığım salı gününe kadar yaşayacağına dair işaret sezdim.
Ertesi gün O’na:
-“Hiç korkma!” dedim. “İğneyi vurdurabilirsin
Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:
-“Doktor bey…Azrail bana nasıl görünecek?”
-“Kızım,” dedim. “O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir.”Salı günü Serap’ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim.Ancak
vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece
kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni
görünce yanıma gelerek:


-“Doktor bey, biliyor musunuz, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!”
dedi ve devam etti:

-Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve “yataktan kalkması
imkansız” denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz
kıldı.Bütün ev halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şehadet
getirerek vefat etmeden biraz önce de:

-Doktor bey’e söyleyin, dedi. Azrail, O’nun söylediğinden de güzelmiş!..
 
NAZAR BONCUĞUNUN DİNDE YERİ VAR MIDIR..?
Nazar boncuğunun nazardan koruduğuna inanmak şirktir. Ancak kötü bakışın dikkatini dağıtıp bakışları başka yöne çekmek maksadı ile takılacağına cevaz veren alimler de vardır.
Bu konuyu değerli Hanefi Fakihlerinden İbni Âbidin hazretleri Rasulullah’tan gelen şu haberle izah etmişlerdir.
Bir kadın, ürününe nazar değmemesi için ne yapacağını sorunca, Resulullah efendimiz;
-“Tarlaya hayvan kafası as. Bakan kimse, önce bunu görüp tarladaki ürünü sonra görür.” buyurdular..
(Redd-ül Muhtar)

Buradan anlaşılan, nazarlıkları nazardan korumak makastı ile asmak şirktir ancak; kötü nazar sahibi kimselerin bakışlarını başka yöne yani, nazarlığa çekmek için nazarlık kullanmak caizdir.
Nazarlık kullananlar bu ince meseleye dikkat etmezlerse şirke düşebilirler. Zira hiç bir nazar boncuğunun veya diğer nazarlıkların değil başkalarını nazardan korumak kendilerini dahi korumaya güçleri yoktur.
 
Cuma Günü ( bugün perşembe biliyorum yazıyı beğenince paylaşayım dedim :) )
Musa aleyhisselam dedi ki:
– Ya Rabbi! Bana cumartesi gününü verdin, Muhammed(aleyhisselam) ümmetine hangi günü vereceksin?
Hak Teala:
– Onlara Cuma gününü vereceğim, buyurdu.
Musa(a.s.):
– İlahi! Cuma gününün kıymeti ve sevabı ne kadardır diye sordu.
Hak Teala:
– Ey Musa! Cuma günü yapılan bir ibadete, cumartesi günü yapılan yüz bin ibadet sevabı vardır, buyurdu.
Bunun üzerine Musa(aleyhisselam);
– “Ya Rabbi! Beni Muhammed(aleyhisselam) ümmetinden eyle” diye dua eyledi.
(Ey Oğul İlmihali)
Allahü teâlâ, Cuma gününü Müslümanlara mahsus kılmıştır. Cuma suresi sonundaki âyet-i kerimede mealen;
– “Ey iman etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezanı okunduğu zaman, hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için camiye koşunuz. Alışverişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, size, başka işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar, dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızk bekleyerek çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hatırlayınız ki, kurtulabilesiniz!” buyuruldu.
 
Kesinlikle şirktir. Üzerindeki göz işareti ŞEYTANİ BİR İMGEDİR. Tek göz işareti, masonik bir işarettir. Yıllarca bize nazarlık diye yutturdular.
 
İsteyenler internetten araştırma yapabilir. Herşeyi gören göz diye yazın çıkar. Bunlar, dinler üstü bir tarikattırlar. Esasında Lucifer (İblis) dediğimiz baş şeytana taparlar. Onu memnun edebilmek adına dünyadaki bütün kötülükleri finanse ederler (savaşlar, kıyımlar, kimyasal saldırılar, müzik ve kliplerle insanlara cinsellik telkin etmeler vesaire)
 
Salavat Okumanın Önemi
Bir gün bir Yahudi, iki de yalancı şahit bulup

Cenâb-ı Peygamberin yanına gitti. Dedi ki,
– Ey Muhammed (aleyhisselâtü vesselâm), senin eshâbından şu kişi, benim devemi çaldı. İşte şahitlerim de burada dedi.
Peygamberimiz(sallallhu aleyhi ve sellem) şahitlere sordu, onlarda yahudinin söylediklerini tasdik ettiler. Rasulullah ashâb-ı kirâmdan olan o şahsa;
– Bak hakkında şikâyet var. Sen bu gece şu yahudinin devesini çalmışsın. …
– O deveyi ben satın aldım, çalmadım ey Allah’ın elçisi.
– Peki, senin şahidin var mı deveyi satın aldığına dair?
– Ben deveyi yeni aldım, gören yok bilen yok.
– O zaman bu iki şahit, deve Yahudi’nin dedi, onun için deve Yahudi’ye verilecek dedi.
Durum vahimdi. Deveyi geri vermenin yanında bir de masum adamın eli kesilecekti. Sahabi:
– Yâ Rasûlallah bana biraz müsaade eder misin dedi.
Sonra gitti bir tarafa, iki rekât namaz kıldı, elini açtı:
– Yâ Rabbî, ben her gece yatağa yatmadan evvel, Peygamberimize hep on salevât-ı şerîfe okudum. Eğer bu senin katında kabul ise, beni bu sıkıntıdan kurtar.
O sırada yerde yatmakta olan deve ayağa kalktı ve deve konuşmaya başladı:
– “Ey Allahın Rasülü, bu Yahudi yalan söylüyor. Ben bu zât’ın devesiyim” dedi. Deve konuşunca yahudi, deve nasıl konuşur diye şahitlerle birlikte korkup kaçtı.. Cenâb-ı Peygamber dedi ki o sahabeye:
– Gel buraya dedi. Sen Allahü teâlâya ne söyledin? dedi. Sahabi:
– “Yâ Rasûlallah benim bir âdetim var. Biliyorum az ama ben her gece size on salevât-ı şerîfe okurum. O kadar işte. Allahü teâlâ bu on salevât-ı şerîfi kabul etti ve deveyi size söyletti.
Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi Vesellem):
– “Sen ki bana her gece on salevât-ı şerîfe okuyorsun, Allahü teâlâ dünyada iken senin nasıl elini kurtardı ise, âhırette de cehennemde yanmaktan o şekilde kurtaracaktır” buyurdu.
Allah celle celâlühü buyurdu ki, mealen: “Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.” (Ahzab Suresi, Âyet:56)
Selam ve sağlıkla kalınız.
Abdullah Bekir
 
Kesinlikle şirktir. Üzerindeki göz işareti ŞEYTANİ BİR İMGEDİR. Tek göz işareti, masonik bir işarettir. Yıllarca bize nazarlık diye yutturdular.
ne zamandan beri söyleyeceğim bu nazar boncuğu olayını hep unutuyorum bugün yazıyı okuyunca dank etti :)
 



FOTOĞRAFLAR ALINTIDIR. KIZLAR BUGÜN SECCADELERDEKİ GİZLENMİŞ ŞEYTANİ İMGELERE VE DOMUZ HAYVAN FİGÜRLERİNE DİKKAT ÇEKECEĞİM.. BAKIN BİZİ NELERE SECDE ETTİRİYORLAR HAŞAAA...
 
ŞİMDİ HERKES SECCADESİNİ KONTROL ETSİN ALLAH RIZASI İÇİN. SECCADE ALIRKEN FİGÜRLERE DİKKAT EDELİM.
aynen ben kıldığım her seccadeye bakarım çünkü farklı yerlerde farklı seccadelerde namaz kıldığım oluyor bi kere göz gezdiririm eğer içime sinmezse kuru yerde kılmayı tercih ederim ...
 
Ben sizlere hem mescitteki hem de evimdeki seccadeleri fotoğraflayacağım. Gelin seccadelerimizdeki şeytani imgeleri beraber bulalım. Bunlar hep müslümanlara tuzak
 
Seccade üzerindeki gizli mesajlara dikkat
Seccade üzerinde asla olmaması gereken figürler ve işaretler bulunduğunu açıklayan Kızılkanat İş Merkezi’nde bulunan işletme sahibi Çağlar Yumuşak,” Müslümanların namaz kıldıkları örtünün üzerinde, bu millete servis ediliyor, lütfen seccade alırken bunlara dikkat edelim ve oyuna gelmeyelim” dedi.




KÖTÜ AMAÇLI FİGÜRLERE DİKKATLİ


Yabancı firmalar tarafından üretilen bazı seccadelerin masum olmadığının ortaya çıktığını belirten Yumuşak, “Müslümanların en önemli ibadeti olan namazın edası için kullanılan seccadelerin üzerindeki şekiller dikkatli bir şekilde incelendiğinde ortaya inanılmaz bir manzara çıkıyor. Seccadeye ilk baktığımızda fark edemediğimiz bazı kötü amaçlı figürler dikkatli bir şekilde incelendiğinde gün yüzüne çıkıyor. Aralarında domuz, haç ve diğer kötü amaçlı simgelerin bulunduğu bu seccadeler Müslümanlar için tehlike arz ediyor” dedi.

SECCADE PAPAZ

Seccadeye iyice bakıldığında bir papaz görüntüsü ortaya çıktığını ifade eden Yumuşak, “İslamiyet’te eti bile haram kılınan domuzun, seccadeye işlenmiş figürü açıkça görülüyor. İnanılmaz bir saygısızlık fakat bu seccadeleri vatandaşların alırken incelemesi gerekiyor. Bazı seccadelerde bulunan caminin kapısında Hıristiyanların simgesi olan haç gözüküyor. Bazılarında birçok hayvan figürünü seccadeye işlenmiş olarak görebilirsiniz. Bazılarında ise bazı Masonik simgelerin birçoğu ustaca yerleştirilmiş. Kubbenin üzerindeki haç simgesi var. Müslüman bir kimsenin seccadesinde böyle bir işaretin ne işi var? Kimi seccadelerde hayvan ve cinsel tema işlenmiş ve Müslümanlara karşı büyük bir saygısızlık ve ahlaksızlık sergilenmiş. Kimilerinde ise Masonik simgeler yine ustaca ilk bakıldığında fark edilmeyecek şekilde yerleştirilmiş gözüküyor” diye konuştu.
 
BİZLERE BUNU LAYIK GÖRENLERİ RABBİM KAHHAR İSMİYLE KAHRETSİN. SECCADEMİZE ŞEYTAN FİGÜRÜ İŞLEDİNİZ DİYE ŞEYTANA MEYLEDERİZ Mİ SANDINIZ GAFİLLER!!!
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…