dini paylaşım alanı

Strese karşı ilaç olarak Osmanlı'nın düstûr edindiği 5 esas şunlardır:
1- Er-rızku al'allah: Rızkı veren Allah'tır. Başkasının önünde eğilme.
2- Tevekkeltü al'allah: Allah'a dayan.
3- Ya Nasip: Canını sıkma eğer nasipse olur.
4- Ya Sabır: Sabretmeyi bil, vaktinden önce bahar gelmez.
5- Bu da geçer ya hû: Unutma!
Zenginlik de fakirlik de, hastalık da sağlık da, mutluluk da, başarı da başarısızlık da..
Hepsi geçicidir. Hatta hayat bile...
Bakî olan Allah'tır...
 
çokkk güzel
hemen kenara not aldım
Allah razı olsun
 
ÂHİRETTE ŞEHİDLİK MERTEBESİ KAZANANLAR
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) “Aranızda kimi şehîd sayarsınız?” buyurdular.

Ashâb-ı Kirâm: “Allâh yolunda öldürüleni” deyince;

“Öyle ise ümmetimin şehîdleri pek azdır. (Halbuki) Allâh yolunda öldürülmek şehîdliktir, tâûn(veba)dan ölmek şehîdliktir, kadının lohusa iken ölmesi şehîdliktir, yanarak ölmek şehîdliktir, boğularak ölmek şehîdliktir, veremden ölmek şehîdliktir, iç hastalıklardan ölmek şehîdliktir.”

“Ölüm vaktinde sağına soluna bakıp da tanıdığı kimseyi göremeyen; âilesini, evladını anıp kederlenen, vatanından uzakta, yalnız, kimsesiz ve Rabbine teslîm olmuş garip Müslümanın ölümü şehîdliktir.”

“Hummâ (ateşli hastalık)tan ölmek şehidliktir.”

“Allâh yolunda cihad ederken bineğinden düşüp de ölen kimse şehîddir.”

“Murâbıt (düşman karşısında nöbetçi) olarak ölen şehîd olarak vefat etmiştir.”

“Allâh yolunda bir gün murâbıtlık (düşman karşısında nöbet beklemek), bir ay gündüzleri oruç tutmak ve geceleri de namaz kılmak gibidir. Kim murâbıt olarak ölürse mutâd olarak işlediği ameli kıyâmet gününe kadar işlemiş gibi sevap olarak yazılır. Kabirde fettândan da (Münker ve Nekîr’den) emîn olur, kıyâmet gününde şehîd olarak diriltilir.”

“Dağ başlarından (yükseklerden) düşerek ölen, vahşî hayvanların yediği ve denizlerde boğularak ölen kimse Allâh katında şehîddir.”
“Kadın hamileliğinden kurtuluncaya ve doğum yapıncaya değin Allah yolunda murabıt (nöbet bekleyen) gibidir. Eğer bu arada ölürse ona şehîd sevabı vardır.” (Ebvâbü’s-Saâde fî Esbâbi’ş-Şehâde, Süyûtî)
 
Konuşma, yemek, eğlence ve kibir konusunda kendine hakim olma, ruhsal gelişimin en temel esasıdır.

| Nouman Ali Khan

yazınızı okuyunca bende fikrimi paylaşmak istedim;
Kibirli insanları Allah'ta kulda sevmez, elimizden geldiğince alçak gönüllü olmalıyız.
benim bildiğim kadarıyla kibir, burnu büyüklük, insanları beğenmeme, küçük görme, tenezzül etmemek. sizin yazdığınız kadarıyla siz eleştirilere açık değilsiniz, kibirli olduğunuzu söyleyemem.
 
“Allahım!
Bana verdiğin rızık konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rızkımı bereketli kıl.
Zayi olan her nimetin daha hayırlısını bana ihsan eyle.”

Hadis-i Şerif (Hakim, "De’avat," No:1878)
 
HIZIR (A.S)' IN DİLEĞİ
Günlerden bir gün oturmuş, Allah'ı zikretmekle meşgul Hızır (a.s.)ın canını almak için yanına ölüm meleği Azrail (a.s) gelir.
Hz.Hızır (a.s) durumu anlayınca hüngür hüngür ağlamaya ve çırpınmaya başlar.Bir ALLAH dostunun ölüm karşısında gayet metin ve soğukkanlı olmasını bekleyen Azrail (a.s)''Bu ne telaş,bu ne telaş ey Hızır,ne kadar yufka yürekliymişsin,ne bu gözyaşları,
Ölümden mi,yoksa dünyadan ayrılacağından mı korkuyorsun''diye sorunca Hızır ( a.s) 'Hayır'der:
´Tek korkum,öldüğümde Allah'ı biraz daha fazla zikr etmekten uzak kalışımdır.Çünkü ardımdan insanlar Allah'ı anarlarken,bol bol ibadet ve taatte bulunurlarken,ben bu eşsiz zevkten mahrum kalacağım.
Halbuki ben kıyamete kadar Allah'ı anmayı ve Ona gece gündüz ibadet etmeyi diliyorum.´
Bunun uzerine ulu ALLAH(c.c) Azrail (a.)a´Ey Azrail,Hızır'ın ruhunu alma.Bırak yaşasın..Çünkü o yaşamayı kendisi için değil,benim için,beni daha çok anmak için istiyor.Bırakta kıyamete kadar yeryüzünde beni ansın,bana yalvarıp yakarsın´diye emr eder.
İste o yüzdendir ki; Hızır (a.s) yeryüzünde kıyamete kadar hayatı sürecek olan tek varlıktır.Ve devamlı olarak Allah'ı anmakla meşguldur.
Ulu ALLAH cümlemizi,yüce adını yüreğinden ve dilinden düşürmeyen gerçek müminlerden eylesin...
Amin
 
Sana affedilmeyecek kadar büyük hata yapan birine akıl sınırlarının bittiği yerden başlayacak ceza vermek istiyorsan,
Bütün samimiyetinle AFFET.
Hissedilen her şeyi arşivleyen KADER kendisiyle en iyi biçimde ilgilenecektir...


 
''Anlaşılmak gibi bir derdimiz vardı..
Ne zaman ki kendimizi anlatamadığımızı fark ettik,
İşte o vakit susuşlar dostumuz oldu.''


 
Bir Müslüman’ın Evlenmesini Gerektirecek 3 Büyük Sebep!



Müslüman olarak evlilikten ne beklediğimiz ya da evliliği toplumumuzda nereye oturttuğumuz önemli bir göstergedir. Bu göstergeye bakarak nasıl evlilikler yapmamız gerektiğine, mevcut evliliklerin ne durumda olduğuna da karar verebiliriz. Evliliği yoğun bir şekilde emreden ve evlilik üzerinden sevap vadeden dinimizin bizi ulaştırmak istediği seviye de ancak bu şekilde takdir edilebilir.

1- Evlilik, namaz gibi “Allah için yapılan, Allah’ın rızasına göre yapılması gereken” işlerdendir.
Kulluğumuzla birince dereceden alakalıdır. Namaz gibi abdestle ve kıbleye yönelerek yapılmıyorsa da evliliğin de kendine göre abdesti ve kıblesi denecek şartları vardır. Nikah da evliliğin abdestidir.



2- İnsanın şehvetini dizginleyebileceği tek helal yöntemdir.
Şehvetleri yok etmek de caiz olmayan bir yöntem olduğuna göre evlilik zorunlu istikametin adıdır.



3- Nesil çoğaltmak, mü’min sayısını artırmak bir tür meydanlarda cihat ederek İslam’ın önünü açmak gibidir.
Evlilik bu açıdan zorunludur. Fertlerin de toplumların da bozulmadan kalabilmesi ancak bununla mümkündür.



Doğal Örnekler:

1- Şeddad bin Evs radıyallahu anh gözlerini kaybedip âmâ olmuştu. Yine de “Beni evlendirin. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana, bekâr olarak Allah’a gitmememi vasiyet etmişti.” demiştir. (İbnü Ebi Şeybe, 16140)

2- Ölümüne sebep olan son hastalığında iken Muaz radıyallahu anh şöyle demişti: “Beni evlendirin. Allah’a bekâr olarak gitmek hoşuma gitmiyor.” (İbnü Ebi Şeybe, 16141)

| Nureddin Yıldız Hoca Efendi’nin “Doğal Aile” adlı kitabından alıntıdır.
 
İbadetlerden Soğumanın 4 Nedeni

1) Birinci ve en önemli cevap günahlardır.

Günahla ve günahkarla iç içe oluşumuzun tabii akıbeti olarak ibadet etme zevkinden mahrum bırakılıyoruz. Kimi zaman günahları basit görüyoruz. Küçük büyük diye ayırıyoruz, o günahlar sonra içimizde büyüyor. Kimi zaman da günahlardan uzak durduğumuz halde günahkarlarla olan ilişkilerimizin bize zamanla yapacağı etkiyi takdir edemiyoruz. Onların etkisinde kalıyoruz. Onların soğukluğu bize de yansıyor. Bir kere göz karardımı artık önümüz görünmez oluyor.

2) Mübahlarda aşırılık da ibadetleri köreltiyor.
Allah’ın helallerini bile ölçülü kullanmak gerektiği halde mubahlarda sınırsız davranışlarımızın getirdiği rehavet önce ibadetlerimizi vuruyor. Uykuda sınırsızlığımız, yeme içmedeki abartımız, gıda aşırılığı, dinlenme ve eğlenmede mübalağa yavaş yavaş da olsa bizi ibadet zemininden koparmaktadır. Önce teberrükten yaptıklarımızı kırpıyor, ardından Sünnetlerden vazgeçiyor, derken farzları ucu ucuna anca eda edebilir hale geliyoruz. Bunun bir sonraki seviyesi ise maazAllah kupkuuru kalmak olabilir.

3) İbadetleri, emekliler için çok önemli ama hizmet ehli için değerli işler olarak görmenin imani açıdan tehlikesi vardır.
Hiçbir iş, secdedeki kadar büyük bir kulluk değildir.

4) Erteleme, sonraya bırakma hastalığı da sirayeti en yaygın hastalıklardandır.
İbadetten kopmada da en etkili davranışlarımız arasında bulunmaktadır.

Resulullah sallallahı aleyhi ve sellemin şu hadisini ilke edinmek durumundayız:

“Beş şey gelmeden evvel şu beş şeyi ganimet bilip değerlendir: İhtiyarlık gelip çatmadan evvel gençliğin, hastalıktan evvel sıhhatin, fakir düşmeden evvel varlıklı olmanın, meşguliyetten evvel boş zamanın ve ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini bil, bunların hakkını ver!”

| Kaynak: Hâkim, Müstedrek



Dava olarak kendilerine İslam’ı ve önder olarak da Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-i seçenler. Müzzemil suresinin girişini defalarca tefekkür içinde okumalıdırlar.

İlk defa Kur’an davasını omuzlanacak olanlar Allah Tealanın nasıl uyku sınavından geçirdiğini ve gece namazına kalkmalarını nasıl emrettiğini görmelidirler.Muzzemil suresi, gece kalkmaktan söz ederken sabah namazının sorun haline gelmesi nasıl izah edilebilir?

| Nureddin Yıldız Hocaefendinin “Dinimize İç Hizmetin Sorunları” kitabından alınmıştır.
 
Günlük Stresinizi Azaltmak İçin 9 Yöntem
{total}<\/strong>shares<\/small>","render":"function(api, options){\n\t\t\t\t\/\/console.log($(api.element));\n\t\t\t\t\/\/




Ne yazık ki stres normal yaşantımızın bir parçası haline geldi. Modern toplumlarda, stres kişiyi sessizce etkileyen sorunlardandır. Stresin az olanı kişiye çok zararı olmasa da devamlı olanı vücudunuzu, aklınızı ve hayatınızın her yerinde sizi kötü etkileyebilir.

Stres üzerine yapılan istatistik verileri gösteriyor ki ABD deki insanların %77 si stresten kaynaklanan fiziksel septomlara maruz kaldı. Uzun süreli stresler başağrısına, göğüs ağrısına, hipertansiyona, yorgunluğa, diş gıcırdatmasına, depresyona neden olabilir.

Stresle başa çıkma metodlarını kullanmak kişinin akıl ve vücut sağlığı için önemlidir. Kolay olmamasına rağmen stresle başa çıkabilmek mutlu ve sağlıklı bir yaşam için önkoşuldur. Farkına varmadan uzun süre boyunca strese maruz kaldım, bu yüzden kendi stresinizle başa çıkabilmek için beni de stresten kurtaran 9 pratik öneri:

1. Düzenli Olarak Egzersiz Yapın
Strese karşı en etkili tedavilerden birisi egzersizdir. Sadece stresinizi azalttığı için değil, yorgunluk hissini de azaltır, konstantre olma kabiliyetinizi ve hastalıklarla savaşma gücünüzü artırır. Araştırmalar gösteriyor ki sabahları aç karına egzersiz yapmak diğer vakitlere oranla daha etkilidir. Kendinizi enerjisiz hissediyorsanız, birkaç tane hurma yiyerek kan şekerinizi stabilize edebilirsiniz.

Her sabah 20-30 dakika egzersiz yapmak güne başlamanız için harika bir yoldur. Yapabileceğiniz birçok egzersiz yöntemi bulunmaktadır. Bu yüzden sizin için en uygun ve eğlenceli olanı yapabilirsiniz.

Küçük Değişikliklerle Başlayın

Egzersiz her zaman özel bir çalışma gerektirmez; kalp hız ritminizi hızlandıran herhangi bir aktivite de olabilir, bu yüzden her fırsatta aktive olmaya çalışın. Mesela asansör yerine merdivenleri kullanmayı alışkanlık haline getirin ya da kısa mesafelerde araba yerine yürüyün veya bisiklet kullanın.

Peygamberimiz Hz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) şu anda tempolu yürüyüş olarak bilinen hızlı adımlarla yürüme hususunda bilgilendirilmiştir. Bir hadiste Hz Ali (radiyallahu anh) Peygamberimizi yürüyüş biçimini şöyle tasvir etmiştir:

‘’ Yürüdüğü zaman ayaklarını güçlü bir şekilde kaldırırdı. Hızlı ve güçlü adımlarından dolayı sanki yokuş aşağı yürüyormuş gibi görünürdü’’

Başka bir hadiste Ebu Hüreyre şöyle belirtir:

‘’Sanki güneş, onun mübarek yüzünde devrediyor gibiydi. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den daha hızlı yürüyen birisini de görmedim; yürürken adeta yeryüzü ayakları altında dürülürdü. Bizler, arkalarından giderken, geri kalmamak için büyük çaba harcardık.’’

Unutmayın, egzersizi ufak tefek bir işmiş gibi yaparsanız, bir süre sonra ilginizi kaybedebilirsiniz ya da yapmamak için bahaneler üretmeye başlarsınız. Bu yüzden aile üyelerinizi de size katılmasını sağlayın, çünkü sevdiklerinizle yaptığınız her şey daha eğlenceli ve istikrarlı olur.
 
2. Nefes Egzersizleri Yapın
Nefes egzersizi stres için bir başka güzel tedavidir. Kendinizi cidden çok stresli hissettiğinizde, 5-10 dakika süresince şunları deneyin:

  • 5 saniye boyunca burnunuzdan nefes alın ve
  • 3 saniye nefesinizi tutun, daha sonra
  • Yavaş yavaş 7 saniye boyunca ağzınızdan nefesinizi verin
Bu nefes egzersizi vücudunuzu sakinleştirecek ve rahat hissetmenizi sağlayacaktır. Daha yararlı nefes alışverişi için karnınızdan nefes almayı unutmayın, göğsünüze nazaran özellikle diyaframdan (akciğerlerinizi kontrol eden kasların bulunduğu bölge).

Bunu düzenli olarak yapmak akıl ve vücut sağlığınıza yararlı olacaktır. Araştırmalar gösteriyor ki günde ortalama 8 dakikalık bir meditasyon yaparken benzer nefes tekniklerini uygulamak yaşlanmadan kaynaklanan negatif etkileri azaltacaktır.
 
3. Düzenli Beslenin
Birçok insan yeme tarzının da strese yol açtığını bilmemektedir. Fast food, yağ, et, kabuklu deniz ürünleri, şeker, çay, kahve gibi belirli yiyecek ve içecekler strese yol açabilmektedir. Bu sizin bunlardan tamamen uzaklaşmanız anlamına gelmez, ama tüketirken daha dikkatli olmalısınız.

Unutmayın Allah diyor ki:

‘’… yeyin, için, israf etmeyin. Çünkü O (Allah) israf edenleri sevmez.’’

Bazı insanlar işten veya çalışmalardan dolayı stresli olduklarında çay veya kahve içerler. Kısa süreliğine katkı sağlasa da bunlar kafein gibi stresi artıran nöro-uyarıcılar içerir.

Şükür ki stresi azaltan yiyecekler vardır, özellikle yüksek mineral ve vitamin içeren yiyecekler. Bunlar taze sebze ve meyveler, yoğurt ve yeşil meyve püreleridir. Somon balığı, alabalığı, ton balığı gibi bolca omega-3 içeren balıklar tüketmek stresi azaltmada yardımcı olur.
 
4. Düzenli Uyku
Uyku hayatımızın değişmez bir parçasıdır. Stresi tetikleyen hormonları azaltmak için gece uykusu çok önemlidir. Yorgun hissettiğinizde stres hormonlarınız artar. Bunlar 7-9 saatlik gece uykusuyla ortadan kaldırabilirsiniz.

Ancak uykunun en verimli olduğu saat Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) in de sünneti olan gecenin ilk saatleridir. 9-10 arası uyumak sabah namazına kalkmayı da kolaylaştırır. Ama gecenin ortasında uyanırsanız ve tekrar uyuyamazsanız, kalın ve teheccüt namazını kılın. Ayrıca yapabilirseniz öğle namazından sonra da kısa bir süreliğine uyuyun.
 
5. Gülün
Gülmenin en iyi tedavi olduğu söylenir ve sadece vücut sağlığı için değil, akıl sağlığı için de yararlıdır; çünkü gülmek stres hormonlarını azaltır. Bu yüzden her fırsatta gülmeye çalışın. Tabi ki tebessüm etmek sünnettir ve güzeldir, çünkü beyninize mutluymuşsunuz hissi verirsiniz, dolayısıyla da stres azaltan kimyasallar ortaya çıkar. Yürüyüş yapma, kitap okuma ya da yemek yapmak gibi sizi mutlu eden farklı aktiviteler de deneyebilirsiniz.
 
6. Ailenizin ve Arkadaşlarınızla Bol Vakit Harcayın
Ne kadar yalnızsanız o kadar negatif düşünceye maruz kalırsınız. Daha iyi hissetmek için yakın arkadaşlarınızla ve ailenizle iletişim halinde olun. Michigan Üniversitesi nin yaptığı bir araştırmada görüldü ki sohbet etmek stresi ve endişeyi azaltan hormonların ortaya çıkmasını sağlıyor, bu nedenle de kişi kendisini daha mutlu hissediyor.

Bu yüzden de stresi azaltmak için arkadaşlarınızla ya da ailenizle piknik yapmak, bisiklet sürmek ya da sadece konuşmak gibi aktivitelerde bulunarak zaman geçirin. Bu sadece stresinizi azaltmayacak, aranızdaki bağları da kuvvetlendirecektir.
 
7. Boş Zamanlarınızı İyi Değerlendirin
Bu yoğun hayatımızda bazen kendimize zaman ayırmamız gerekebiliyor. Boş zamanlarınızı da bu yüzden verimli geçirin. Mesela kuran dinleyebilirsiniz, sevdiğiniz bir hocadan ders alabilirsiniz, dini kitaplar veya hadisler okuyabilirsiniz.

Böylelikle bilginizi ve inancınızı artırabilirsiniz. Ve bu şekilde de günlük işlerinizi hafifletebilirsiniz. Bu hayatındaki streslerden arınmak isteyen bireyler için gerekli bir kazanımdır. Sahabelerin din için neleri yaptığını, hatta ilk başlarda düzgünce ibadet bile edemediklerini öğrendiğinizde göreceksiniz ki bizim bu mücadelelerimiz Peygamber Efendimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) ve sahabelerinin yaptıklarının yanında hiçbir şeydir.

Bir bayanın yazdığı bir makaleyi okudum ve orada o kişi evinde kendisine ait ondan başka kimsenin hatta çocuklarının bile giremediği bir odaya sahip olduğunu belirtiyor. Sanki bir mağaradaymış gibi her gün oraya gidip Allah a dua edip ibadet ediyor. Evinizde kendinize ait zikir odanızın olması Allah ile iletişime geçmek ve güzel vakit harcamak için harika bir yöntemdir.

Allah ın da Kuran da dediği gibi:

‘’… ve Allah’ı çok zikredin. Umulur ki, böylece siz felâha (kurtuluşa) erersiniz.’’..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…