Düğüne 20 gün kala hayatım alt üst oldu!!

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Yapma etme ne olur! Balık baştan kokar! Kurtuldum diye şükret Allah’a. Böyle değil ama ailesi çok sorunlu bi ailede gelinim. Annem bazı geceler kalkıp kaderime ağladığını söylüyor. Kendimi hiç söylemeyeyim. Dilerim kurtulurum bende 🤚
 
Geçmiş olsun, psikoterapi almanızı öneririm . Kendinizi kurban vasfına sokmussınız bu kadar şeyi kabullenmek ? Ve bide arkasından üzülmek hiç normal değil
 
Şarkılar, yemekler, şiirler derken??? Hanımefendi bence gidin bi yetim doyurun sadaka verin ki kurtulmuşsunuz. Kendinize bu acıyı çektirmek niye yani? Sevmek ve sevilmek böyle bir şey değil inanın Kİ :)) çok çok eminim karşınıza çıkar gerçekten seveceğiniz sevileceğiniz bir kişi. Lütfen kendinize ve ailenize bu kötülüğü yapmayın. Her türlü iletişiminizi kesmenizi öneririm. Çok fazla toksik bir insanla beraber olmak güzel bir şey değil. Yazdıklarınızı bi de sesli okuyun kendinize gerçekten belki daha iyi anlarsınız
 
Bence aşk değilde bağımlılık olmuş bu adam sizde .Başkasıylada tanışsan evlensen içinde kalacak gibi duruyor.Aslında evliliğinin fragmanını öncesinde görmüşsün .Daha ne bekliyorsunki .Ailesi hep ön planda olacak öyle bir yapıda hemen dolduruşa gelen bir tip .Bence çok şanslısın ayrıldığın için.Birde kararlı ol numarasını engelle tamamen hayatından çıkar herşeyi ni sil.
 
Şimdiden söyleyeyim konu baya bir uzun.

Merhaba, 26 yaşında bir mühendisim okulumu yüksek onur belgesi ile erken bitirdim. Kendimize ait fabrikamızda ailemle çalışıyorum. Maddi olarak bir sıkıntım yok, arabam altımda, ailem çok iyidir. Bunları yazıyorum ki salaklık ilim irfanla olmuyor görün diye :) Çok kiloluydum ama çok ağır diyetlerle epey kilo verdim şu an balık etliyim. 1,70 boyunda uzun saçlı etine dolgun beyaz tenli bir insanım.
2 sene önce tanıştık bu şahısla, arkadaşımın vasıtasıyla ben başta onaylamadım ama çok ısrar etti ''evlenilecek kız'' olduğum için. (kendisi benim ilk sevgilim ilk aşkım). Okuldu eğitimlerdi dil okullarıydı derken bir de vücudumla barışık bir insan olmadığım için hep bu konuda kendimi kapatmıştım. Neyse tanıştık ettik, başta kilomla dalga geçti kendisi 120 kg. Ben ölüm diyetlerine detokslarına girdim. Bana zayıf kızların fotosunu atıp düştüm dedi. Sonra iş ilerledi buluştukça falan sevgili olduk. İlk ayımızda rahatsız olduğum şeyler oldu bana tamamen itaat edeceksin yoksa giderim dedi. Ben de aşığım ya :) tamam dedim.
Bir kere arkadaşım ya dediği kızın aramalarına denk geldim terk ettim çok ağladı yalvardı barıştım. Meğerse bu kadar ağlama sebebi beni ilk ayımızda o kızla tek gecelik aldatması yüzünden vicdanıymış. Sonra bir kere denk geldi telefonunu karıştırdım şeytan dürttü ya; Beni aldattığını yakaladım yani 2 ay içinde 3 4 kız olmuş. Terk ettim. Salmadı beni. Çok ağladı yeminler etti konumunu açtı biraz süre verdikten sonra affettim bir daha da asla yapmadı.
Sonra çok büyük bir aşk yaşamaya başladık ama inanır mısınız rüya gibi. Böyle bir adamı yola getirmek gurur vericiydi. Çok sevdik çok güzeldi bütün ilklerimi onunla yaşadım. Evlenme teklifi etti 6. ayımızda kabul ettim. Sonraki ayda ilk şiddetini yaşadım sporu bırakmak istemiyorum diye bir vurdu kulağım zarar gördü 2 ay damla kullandım. Şok oldum. Hayatımda ilk kez böyle bir şey yaşadım. Çok ağladı çok özür diledi askere gidecek diye barıştık. Sonra küçük küçük şiddetler oldu artık ben de karşılık veriyordum saygı kalmadı küfür hakaret gırla gidiyordu. Genelde de ailevi kavgalar oluyordu. Boğazıma yapışmalar kafama vurmalar falan. Bir kere de biz bunla ortak para biriktiriyorduk kabataslak 100 bin birikmişti o 10 bin koymuş kalanı benden :) babam da bana dükkan almak istedi kendi paramı da katacaktım babam da katacaktı bir kısım da kendi üstüme kredi çekecektim maksat mülk sahibi olup borçlanmaktı. Vay siz benim paramla iş mi yaparsınız evlenmeden önce alınan mallar senin olur tapu kimin olacak saydı sövdü vurdu bana paragöz dedi parasını geri istedi. Üstelik yarın öbür gün dükkanı satıp bahçeli ev alırız demiştim ona. Kendi malımı satıp.
Mesela ablası annesi ile avm gezerken bana rastladılar ben de tektim. Nasılsın iyi misin diye ayak üstü konuştuktan sonra ikisi gezmeye devam etti ben yine tek. Bekledim açıkçası gel bizle ya da bir kahve içelim diye.
Sonra korona patladı. Nişan tarihi aldık ablası çıktı birden 8 senelik ilişkisini evlilikle taçlandırmak istedi. Tabi öncelik hep onun oldu. Ona göre tarihlerimiz değişti yerlerimiz değişti vs. vs.
Kayınvalidem hiçbir şeye karışmayan bir şey almamak için aramayan, 3 kere çarşıya gittik gelinlikçinin yanında ben bedavaya gitmişim ya diyen bir varoştu. Halıcıya günahımız ne diyerek fiyat soran. Varsa yoksa kocası kızı oğlu olan kendi bakımı olan bir kadındı. Nişana 4 gün kala aradı bir şey lazım mı dedi şaka gibi. Ne giyeceksin bile demedi. Kızlarına nişan yapmayacaklardı, sonradan ben ne yaptıysam aynısıyla yaptılar.
Kayınpederim inanılmaz kontrolcü her yerde görüntülü arayan. Durmadan baskı yapan biriydi. Nişanlım da babasına maddi olarak bağımlıydı. Ama aile bir türlü dikiş tutturamayan, sürekli borcu olan işleri hep ters giden kısacası ticaretten anlamayıp her duydukları işe girmek isteyen ayrılsak da beraberiz dizisindeki Feridun gibilerdi.
Sonra nişanlandık, çok güzeldi ama sıkıntı karşı tarafın bir şey yapmamasıydı. Ev tutuldu yatak odası sizin dediler oturma odası sizin biz kızımıza kendimiz aldık dediler tabi bu odaların (perde halı avize de bizde), bütün mutfak eşyaları bizim çamaşır mak. kurutma mak. biz aldık giyinme odasına dolaplar aldık. Onlar sade salon yaptılar bir de evi tuttular (hiç alamayacakları borç karşılığında oturacaktık o evde borçlu adam milyonlarca lira batık) . Neyse bunlar önemsiz dedim. Takılarımı beni götürmeden kendileri seçti aldı neyse dedim.
En büyük hayalim gelinliğimle doyasıya düğün yapmaktı çok istedim. Ablasının Ağustos düğünü için bizi Aralık ayına attılar. Düğünler yasaklandı. En son sadece su dağıtılan 1 saatlik nikaha eyvallah dedim. Kına çok özeniyordum ondan da vazgeçtim derken o güne komple sokağa çıkma yasağı geldi hafta içi diye. Açıkçası artık hiç hevesim kalmadığı ve psikolojik olarak her hafta bir şey iptal olunca yıprandığım için Mart ayına ertelemek istedim çünkü vakalar çok artmıştı kendi öz babaannem dedem gelemeyecekti. Nişanlım beni onu yeteri kadar sevmemekle suçladı. Sevseydin evlenirdin dedi. Ben de zaten hayatımızın kalanı beraber geçecek düğünümüz olsun bari dedim. Onun ailesi de Haziran olsun kesin olsun dedi benim ailem de siz bilirsiniz dedi Haziran ayının ikinci Pazarına gün aldık.
Tabi bu sürede çok kavgalar ettik. Her şey sorun oldu. Ne beğensem gerek yok gereksiz dendi. Genelde kendim aldım. Ailesi sürekli onlarda oturup kalmamı istedi. Babası bana 4 erkek torun vereceksin dedi.
Haziran ayına geldik, ev hazır gelinlik damatlık hazır davetiyeler dağıtıldı, ama Pazar gününe yasak geldi. Ben bir gün öncesine alalım dedim nişanlım da 2 hafta sonra Cumartesine alalım yemekli düğünlere izin var dedi tamam dedim. Gittik yeni bir yer tuttuk üstelik kınam da olacaktı çok mutluydum. Aile grupları var iki tane biri 4lü biri 6lı eniştesi ve ben de varım. Aile gruplarına mekanı attı. Zaten yasak gelince beni ne annesi ne ablası ne babası aramadı bile. Ben tabi üzgündüm. Annesi gruba hayırlı olsun ama bu sefer de yağmur yağar çamur olur diye iptal etmezsiniz dimi çok yorulduk artık sizin bu işlerden insanlara tarih vermekten dedi. Ben de annen ne diyor dedim haklı dedi yan yanaydık. İşe döndüm kadına keşke elimizde olsaydı ama bundan sonrası daha zorlu dedim.
Çünkü sabahtan beri organizasyonu fotoğrafçıyı kuaförü makyözü gelinlikçiyi salonu arayan yalvaran bendim.
Nişanlım da aradı sen benim anneme cevap veremezsin dedi, kötü bir şey demedim ama asıl annenin söylediği kötü niyet dedim çünkü bu bizim elimizde değil devlet yasak koydu bir tek marketler açık yani.
Sonra ablası gruba Valla Palmcığım çok sıkıldık sizin bu işten yılan hikayesine döndü artık kesinleştirin yani yazdı. Ben de aradım nişanlımı ne diyor ablan dedim sinir krizi geçirdi bağırdı çağırdı susacaksın dedi. Ben de dinlemedim zaten yasak gelmeseydi kesindi ama anlamadım ki:) yazdım sadece. Nişanlım aradı düğün iptal bitmiştir seninle işimiz dedi kapadı yüzüme beni de gruptan attı. Ben kaldım tabi. Aradın açmadı. 3 gün sonra aradı görüştük R yaptı bu sefer de ben çıkıştım sonra da eşyalarımı bile toplamayı düşündüm dedim tamam git topla eşyalarını dedi. Ve o gün bizim tanışma yıl dönümüzdü ben bir çiçek ve özür beklerken karşımda annem sana istediğini der sen susmalıydın ama barışalım diyen bir öküz vardı. Ama ben oradan sonra bir kaç kere aradım açmadı umursamaz cevaplar verdi.
Ailem de artık ayrılmam gerektiğini beni ezmeye çalıştıklarını söyledi. Eşyaları toplamaya gittik annesi aradı; nişanda taktıkları kolye ucu ve küpeyi çikolata getirdikleri gümüşü bana verdikleri amerikan servis hediyesini bir de kına kaftanımı kiralamak istemişti (şaşırmıştım) 1300₺ parayı geri istedi. Biz tabi şok. Babaannesi aradı beni o yılanlara (torunu ve gelini) nişanlını bırakma meydana onları dedi.
Ertesi gün babası beni aradı babamı aramadılar, yapma etme bu aşk acısıyla yaşayamazsın dedi annesi kocaman mesajlar attı aşk her şeyi affeder barışın dedi ama çocuktan tık yok. Bizimkiler bekledi ama 10 gün olunca eşyalar toplanmaya başladı çok ağırıma gitti. Babam aradı bu işin bittiğini üzüldüğümüzü söyledi babası son kez görüşsünler dedi babam da anlaşabilseler görüşsünler ama haftanın 3 günü tartışmalılar dedi bir daha aramayın dedi.
Neyse biz ayrıldık arkadaşlarıma yaşadıklarımı anlattım şiddet aldatma gibi içimde tutamadım. Psikolog ve psikiyatriste başladım. İlaç alıyorum.
Çocuk 1 ay sonra çıktı karşıma ben ağladım o ağladı acaba düzelir mi dedim ama yine siktir çekti ablasına laf etmişim diye. Sonra aramalar yazmalar doğum günümde falan. Bir kere gizli saklı görüştüm ama nasıl özlemişim ben ağlamaktan konuşamıyorum. Kaçırayım seni dedi saçmalama dedim. Git babamla konuş diyorum yok diyor korkuyor. Bir de benim ailemi suçluyor. Susacaktın diye de beni.
Şimdi 2,5 ay oldu yine yazıyor ama beni suçluyor hala sen bu hale getirdin. Sen herkese sana vurduğumu söylemişsin. Bizi mahvettin sen bensiz yaşayamazsın. 5 sene sonra sürüneceksin. Benden başka seni kimse sevmez ailen bile sevmiyor dedi.
Çok sevdik birbirimizi hem de çok anlatamam size, biz başkaydık herkes öyle derdi bize genelde ben idare eden taraftım o da kabul ediyor ama o da beni idare ederdi yalan yok. Babası inanılmaz baskın biriydi ve parayla adam alacağını sanan kafadaydı bu da babasının köpeğiydi gel gel git git işleri de bozulmuş iyice benden sonra. Az önce yine yazmış seni çok özledim benim kimsem yok bize bunu neden yaptın diye. Bir de her kavgada bitti derdi blöf yapardı ben giderdim peşinden şimdi ben bitirince çok koymuş. Ben hep derdim ama sen bir dedin bizi bitirdin diyor. Ben de sen beni terk ettin diyorum benim bitirmeyeceğimi bilmen lazımdı diyor. Bir şey yap diyorum gel babamdan özür dile diyorum yok sen önce seninkilerle sonra benimkilerle konuş ben bir şey yapamam baban yasak koydu diyor.
Çok özlüyorum çok üzülüyorum söyleyin ben başkasını sevebilir miyim yine? Yine mutlu olabilir miyim? Ya da keşke sussa mıydım? ama nereye kadar dedi psikoloğum da. Offff kafamda deli sorular. Ailem artık asla istemiyor, seni üzerler biz desteklemiyoruz diyor. Babam çeyizini yak ben sana yine alırım dedi. Şimdi ben suçlu oldum her şeyi anlattım diye e sen bunları yaptın deyince de ben böyleyim diyor. Kafam çok dolu çok seviyorum ama neden??
O sizi sevmiyor hiç ama siz daha önce bir erkek tarafindan gerçekten sevilmiş olmadiginuz için bu adamın sizi aslında hiçte sevmiyor oluşunu goremiyorsunuz🤷
 
Eşimden önceki erkek arkadaşımla 3 yıl sevgili olduk o kadar aşıktım ki olurda bi gün ayrılırsak nasıl nefes alırım diye düşünüp üzülüyodum nişana 10 gün kala odamda nişan kıyafetim asılıyken affedilmez bi yalanı ortaya çıktığı için tek kalemde ayrıldım o büyük aşkıma ! Asla dönüp bakmadım bile. Çok üzüldüm çok ağladım ama yalan söyleyen evlenince de söyler dedim asla affetmedim. Sonuç ne mi ? Sonra eşimle tanıştım 1 yıldır da evliyim ve o şahıs hiç aklıma bile gelmiyor sadece şükrediyorum iyi ki affetmedim iyi ki bi şans daha vermedim iyi ki silip attım diye. Şuan tekrar biriyle bişeyler yaşamak imkansız gibi gelse de emin ol bunların hepsi geçecek. Evlendikten sonra buraya “eşim ailesine karşı beni ezdiriyo şiddet görüyorum” diye başlık açmak istemiyorsan git ve hayatına bak 1 kere geliyosun bu hayata. Üzülmen gerekiyosa otur üzül ama sonra geçecek emin ol 🍀
 
Sizin adına aşk dediğiniz şey hastalık. Sağlıklı düşünemediğinizi varsayıyorum yoksa hiçbir insan bu kadar şuurunu kaybetmez. Nişanlınız iyi ki terk etmiş sizi, yoksa size kalsa her şeye tamam der evlenirdiniz. Sonra yine olaylar olaylar. Kendinizi düşünmüyorsunuz orasını anladık ama ailenize yazık
 
Kulağını da patlatıp barıştığını okuyunca pes ettim bıraktım okumayı. Yani ben okumaya dayanamadım düşün. Son cumlene baktım bir de hala özlüyorum falan yazmışsın iyi ki okumamışım.

Bak ben ki narsist birine aşık olup türlü türlü deliliklerine maruz kalmış biri olarak yazıyorum bunu, adam narsistin tillahı ama sen de katıksız bir mazoşistsin.

Bu kadar şeyi anlatip sonunda özledim demen konunu sonuna kadar okuyanlara büyük haksızlık degil mi, ayıp değil mi güzel kardeşim?
 
Şimdiden söyleyeyim konu baya bir uzun.

Merhaba, 26 yaşında bir mühendisim okulumu yüksek onur belgesi ile erken bitirdim. Kendimize ait fabrikamızda ailemle çalışıyorum. Maddi olarak bir sıkıntım yok, arabam altımda, ailem çok iyidir. Bunları yazıyorum ki salaklık ilim irfanla olmuyor görün diye :) Çok kiloluydum ama çok ağır diyetlerle epey kilo verdim şu an balık etliyim. 1,70 boyunda uzun saçlı etine dolgun beyaz tenli bir insanım.
2 sene önce tanıştık bu şahısla, arkadaşımın vasıtasıyla ben başta onaylamadım ama çok ısrar etti ''evlenilecek kız'' olduğum için. (kendisi benim ilk sevgilim ilk aşkım). Okuldu eğitimlerdi dil okullarıydı derken bir de vücudumla barışık bir insan olmadığım için hep bu konuda kendimi kapatmıştım. Neyse tanıştık ettik, başta kilomla dalga geçti kendisi 120 kg. Ben ölüm diyetlerine detokslarına girdim. Bana zayıf kızların fotosunu atıp düştüm dedi. Sonra iş ilerledi buluştukça falan sevgili olduk. İlk ayımızda rahatsız olduğum şeyler oldu bana tamamen itaat edeceksin yoksa giderim dedi. Ben de aşığım ya :) tamam dedim.
Bir kere arkadaşım ya dediği kızın aramalarına denk geldim terk ettim çok ağladı yalvardı barıştım. Meğerse bu kadar ağlama sebebi beni ilk ayımızda o kızla tek gecelik aldatması yüzünden vicdanıymış. Sonra bir kere denk geldi telefonunu karıştırdım şeytan dürttü ya; Beni aldattığını yakaladım yani 2 ay içinde 3 4 kız olmuş. Terk ettim. Salmadı beni. Çok ağladı yeminler etti konumunu açtı biraz süre verdikten sonra affettim bir daha da asla yapmadı.
Sonra çok büyük bir aşk yaşamaya başladık ama inanır mısınız rüya gibi. Böyle bir adamı yola getirmek gurur vericiydi. Çok sevdik çok güzeldi bütün ilklerimi onunla yaşadım. Evlenme teklifi etti 6. ayımızda kabul ettim. Sonraki ayda ilk şiddetini yaşadım sporu bırakmak istemiyorum diye bir vurdu kulağım zarar gördü 2 ay damla kullandım. Şok oldum. Hayatımda ilk kez böyle bir şey yaşadım. Çok ağladı çok özür diledi askere gidecek diye barıştık. Sonra küçük küçük şiddetler oldu artık ben de karşılık veriyordum saygı kalmadı küfür hakaret gırla gidiyordu. Genelde de ailevi kavgalar oluyordu. Boğazıma yapışmalar kafama vurmalar falan. Bir kere de biz bunla ortak para biriktiriyorduk kabataslak 100 bin birikmişti o 10 bin koymuş kalanı benden :) babam da bana dükkan almak istedi kendi paramı da katacaktım babam da katacaktı bir kısım da kendi üstüme kredi çekecektim maksat mülk sahibi olup borçlanmaktı. Vay siz benim paramla iş mi yaparsınız evlenmeden önce alınan mallar senin olur tapu kimin olacak saydı sövdü vurdu bana paragöz dedi parasını geri istedi. Üstelik yarın öbür gün dükkanı satıp bahçeli ev alırız demiştim ona. Kendi malımı satıp.
Mesela ablası annesi ile avm gezerken bana rastladılar ben de tektim. Nasılsın iyi misin diye ayak üstü konuştuktan sonra ikisi gezmeye devam etti ben yine tek. Bekledim açıkçası gel bizle ya da bir kahve içelim diye.
Sonra korona patladı. Nişan tarihi aldık ablası çıktı birden 8 senelik ilişkisini evlilikle taçlandırmak istedi. Tabi öncelik hep onun oldu. Ona göre tarihlerimiz değişti yerlerimiz değişti vs. vs.
Kayınvalidem hiçbir şeye karışmayan bir şey almamak için aramayan, 3 kere çarşıya gittik gelinlikçinin yanında ben bedavaya gitmişim ya diyen bir varoştu. Halıcıya günahımız ne diyerek fiyat soran. Varsa yoksa kocası kızı oğlu olan kendi bakımı olan bir kadındı. Nişana 4 gün kala aradı bir şey lazım mı dedi şaka gibi. Ne giyeceksin bile demedi. Kızlarına nişan yapmayacaklardı, sonradan ben ne yaptıysam aynısıyla yaptılar.
Kayınpederim inanılmaz kontrolcü her yerde görüntülü arayan. Durmadan baskı yapan biriydi. Nişanlım da babasına maddi olarak bağımlıydı. Ama aile bir türlü dikiş tutturamayan, sürekli borcu olan işleri hep ters giden kısacası ticaretten anlamayıp her duydukları işe girmek isteyen ayrılsak da beraberiz dizisindeki Feridun gibilerdi.
Sonra nişanlandık, çok güzeldi ama sıkıntı karşı tarafın bir şey yapmamasıydı. Ev tutuldu yatak odası sizin dediler oturma odası sizin biz kızımıza kendimiz aldık dediler tabi bu odaların (perde halı avize de bizde), bütün mutfak eşyaları bizim çamaşır mak. kurutma mak. biz aldık giyinme odasına dolaplar aldık. Onlar sade salon yaptılar bir de evi tuttular (hiç alamayacakları borç karşılığında oturacaktık o evde borçlu adam milyonlarca lira batık) . Neyse bunlar önemsiz dedim. Takılarımı beni götürmeden kendileri seçti aldı neyse dedim.
En büyük hayalim gelinliğimle doyasıya düğün yapmaktı çok istedim. Ablasının Ağustos düğünü için bizi Aralık ayına attılar. Düğünler yasaklandı. En son sadece su dağıtılan 1 saatlik nikaha eyvallah dedim. Kına çok özeniyordum ondan da vazgeçtim derken o güne komple sokağa çıkma yasağı geldi hafta içi diye. Açıkçası artık hiç hevesim kalmadığı ve psikolojik olarak her hafta bir şey iptal olunca yıprandığım için Mart ayına ertelemek istedim çünkü vakalar çok artmıştı kendi öz babaannem dedem gelemeyecekti. Nişanlım beni onu yeteri kadar sevmemekle suçladı. Sevseydin evlenirdin dedi. Ben de zaten hayatımızın kalanı beraber geçecek düğünümüz olsun bari dedim. Onun ailesi de Haziran olsun kesin olsun dedi benim ailem de siz bilirsiniz dedi Haziran ayının ikinci Pazarına gün aldık.
Tabi bu sürede çok kavgalar ettik. Her şey sorun oldu. Ne beğensem gerek yok gereksiz dendi. Genelde kendim aldım. Ailesi sürekli onlarda oturup kalmamı istedi. Babası bana 4 erkek torun vereceksin dedi.
Haziran ayına geldik, ev hazır gelinlik damatlık hazır davetiyeler dağıtıldı, ama Pazar gününe yasak geldi. Ben bir gün öncesine alalım dedim nişanlım da 2 hafta sonra Cumartesine alalım yemekli düğünlere izin var dedi tamam dedim. Gittik yeni bir yer tuttuk üstelik kınam da olacaktı çok mutluydum. Aile grupları var iki tane biri 4lü biri 6lı eniştesi ve ben de varım. Aile gruplarına mekanı attı. Zaten yasak gelince beni ne annesi ne ablası ne babası aramadı bile. Ben tabi üzgündüm. Annesi gruba hayırlı olsun ama bu sefer de yağmur yağar çamur olur diye iptal etmezsiniz dimi çok yorulduk artık sizin bu işlerden insanlara tarih vermekten dedi. Ben de annen ne diyor dedim haklı dedi yan yanaydık. İşe döndüm kadına keşke elimizde olsaydı ama bundan sonrası daha zorlu dedim.
Çünkü sabahtan beri organizasyonu fotoğrafçıyı kuaförü makyözü gelinlikçiyi salonu arayan yalvaran bendim.
Nişanlım da aradı sen benim anneme cevap veremezsin dedi, kötü bir şey demedim ama asıl annenin söylediği kötü niyet dedim çünkü bu bizim elimizde değil devlet yasak koydu bir tek marketler açık yani.
Sonra ablası gruba Valla Palmcığım çok sıkıldık sizin bu işten yılan hikayesine döndü artık kesinleştirin yani yazdı. Ben de aradım nişanlımı ne diyor ablan dedim sinir krizi geçirdi bağırdı çağırdı susacaksın dedi. Ben de dinlemedim zaten yasak gelmeseydi kesindi ama anlamadım ki:) yazdım sadece. Nişanlım aradı düğün iptal bitmiştir seninle işimiz dedi kapadı yüzüme beni de gruptan attı. Ben kaldım tabi. Aradın açmadı. 3 gün sonra aradı görüştük R yaptı bu sefer de ben çıkıştım sonra da eşyalarımı bile toplamayı düşündüm dedim tamam git topla eşyalarını dedi. Ve o gün bizim tanışma yıl dönümüzdü ben bir çiçek ve özür beklerken karşımda annem sana istediğini der sen susmalıydın ama barışalım diyen bir öküz vardı. Ama ben oradan sonra bir kaç kere aradım açmadı umursamaz cevaplar verdi.
Ailem de artık ayrılmam gerektiğini beni ezmeye çalıştıklarını söyledi. Eşyaları toplamaya gittik annesi aradı; nişanda taktıkları kolye ucu ve küpeyi çikolata getirdikleri gümüşü bana verdikleri amerikan servis hediyesini bir de kına kaftanımı kiralamak istemişti (şaşırmıştım) 1300₺ parayı geri istedi. Biz tabi şok. Babaannesi aradı beni o yılanlara (torunu ve gelini) nişanlını bırakma meydana onları dedi.
Ertesi gün babası beni aradı babamı aramadılar, yapma etme bu aşk acısıyla yaşayamazsın dedi annesi kocaman mesajlar attı aşk her şeyi affeder barışın dedi ama çocuktan tık yok. Bizimkiler bekledi ama 10 gün olunca eşyalar toplanmaya başladı çok ağırıma gitti. Babam aradı bu işin bittiğini üzüldüğümüzü söyledi babası son kez görüşsünler dedi babam da anlaşabilseler görüşsünler ama haftanın 3 günü tartışmalılar dedi bir daha aramayın dedi.
Neyse biz ayrıldık arkadaşlarıma yaşadıklarımı anlattım şiddet aldatma gibi içimde tutamadım. Psikolog ve psikiyatriste başladım. İlaç alıyorum.
Çocuk 1 ay sonra çıktı karşıma ben ağladım o ağladı acaba düzelir mi dedim ama yine siktir çekti ablasına laf etmişim diye. Sonra aramalar yazmalar doğum günümde falan. Bir kere gizli saklı görüştüm ama nasıl özlemişim ben ağlamaktan konuşamıyorum. Kaçırayım seni dedi saçmalama dedim. Git babamla konuş diyorum yok diyor korkuyor. Bir de benim ailemi suçluyor. Susacaktın diye de beni.
Şimdi 2,5 ay oldu yine yazıyor ama beni suçluyor hala sen bu hale getirdin. Sen herkese sana vurduğumu söylemişsin. Bizi mahvettin sen bensiz yaşayamazsın. 5 sene sonra sürüneceksin. Benden başka seni kimse sevmez ailen bile sevmiyor dedi.
Çok sevdik birbirimizi hem de çok anlatamam size, biz başkaydık herkes öyle derdi bize genelde ben idare eden taraftım o da kabul ediyor ama o da beni idare ederdi yalan yok. Babası inanılmaz baskın biriydi ve parayla adam alacağını sanan kafadaydı bu da babasının köpeğiydi gel gel git git işleri de bozulmuş iyice benden sonra. Az önce yine yazmış seni çok özledim benim kimsem yok bize bunu neden yaptın diye. Bir de her kavgada bitti derdi blöf yapardı ben giderdim peşinden şimdi ben bitirince çok koymuş. Ben hep derdim ama sen bir dedin bizi bitirdin diyor. Ben de sen beni terk ettin diyorum benim bitirmeyeceğimi bilmen lazımdı diyor. Bir şey yap diyorum gel babamdan özür dile diyorum yok sen önce seninkilerle sonra benimkilerle konuş ben bir şey yapamam baban yasak koydu diyor.
Çok özlüyorum çok üzülüyorum söyleyin ben başkasını sevebilir miyim yine? Yine mutlu olabilir miyim? Ya da keşke sussa mıydım? ama nereye kadar dedi psikoloğum da. Offff kafamda deli sorular. Ailem artık asla istemiyor, seni üzerler biz desteklemiyoruz diyor. Babam çeyizini yak ben sana yine alırım dedi. Şimdi ben suçlu oldum her şeyi anlattım diye e sen bunları yaptın deyince de ben böyleyim diyor. Kafam çok dolu çok seviyorum ama neden??
Böyle sevgi olmaz.
 
Ya herkes birini tabi ki bulur ama ilk aşk gibi olur mu hep onu sorguladım bi de bizim her şeyimiz hazırdı ayakkabılarımı bile dizmiştim sinirim çok yıprandı.
Bu sevgi değil, bu aşk değil. Daha önce yaşamadığınız için bilmiyorsunuz belli ki. İnsan sevdiğinin saçının teline zarar gelsin istemez. Kazayla canını yaksa kahrolur, telafi edip gönül alma çabasına girer; değil ki dövmek! Sevginin olduğu yerde fiziksel ya da psikolojik, hiçbir şekilde şiddet olamaz. Bunu kendinize tekrar edin onu hatırladıkça: “Sevginin olduğu yerde şiddet olmaz, aldatma olmaz, küfür hakaret olmaz; o beni hiç sevmedi”, deyin kendinize. Biz başka seviyorduk, çok seviyorduk, kimse anlayamaz romantizmlerini de bırakın yalvarıyorum. Evet hiç kimse anlayamaz sizin sevginizi çünkü bu normal, sağlıklı bir sevgi değil.

Kendiniz iyileştikten sonra, sağlıklı bir ilişki içinde olduğunuzda siz de anlayacaksınız şu ankinin aşk değil bağımlılık, takıntı olduğunu. Ve inanın siz sağlıklı olduktan sonra 2. 3. 4. 5. aşk çok daha güzel olacak bundan. Önemli olan sizin düzelmeniz, düzgün sağlıklı bir psikoloji içinde olmanız. “Kendini sevmeyeni kimse sevmez” cümlesinin canlı örneği olmuşsunuz.

Sülalesine kadar herkesi engelleyin. Kimse ulaşamasın size, lütfen yapmayın kendinize bunu ya.
 
Ben hep derdim ama sen bir dedin bizi bitirdin diyor. Ben de sen beni terk ettin diyorum benim bitirmeyeceğimi bilmen lazımdı diyor. Bir şey yap diyorum gel babamdan özür dile diyorum yok sen önce seninkilerle sonra benimkilerle konuş ben bir şey yapamam baban yasak koydu diyor.
Negzel hayat valla.
- Sen beni terk ettin?
+Bitirmeyeceğimi anlaman lazımdı.
-Babamla konuş.
+ Yok sen önce seninkileri sonra benimkileri hallet.Ben bir şey yapamam.

Sadece şu diyalog bile buram buram bencillik kokuyor; şiddet, aldatma olaylarına değinmiyorum bile. Hayatınız kurtulmuş farkında değilsiniz. Bu adamla evlenmek intihara teşebbüs gibi kusura bakmayın.
 
paragraflarınızın her birine başlarken daha kötü ne olabilir ki diye düşündüm, daha da kötü neler olabildiğini gördüm. siz yaşarken görememişsiniz eyvallah ama yazdığınızı bir kaç kere okursanız belki bunların asla affedilmeyecek şeyler olduğunu idrak edersiniz. aldatma desen var, fiziksel şiddet desen var, psikolojik şiddet desen var.. daha ne olsun? kulağımı patlattı ama çok güzeldik, aldattı ama mükemmeldik, hakaret etti ama görseniz en iyisi bizdik diyorsunuz. herhalde sizin ve benim sevgi anlaşıyım birbirinden çok farklı. ve gerçekten bir insanın kendine yaptığını yapacağını dünyadaki tüm insanlar toplansa yapamazmış. hala son konuşmanızda bile babanızla konuşsa affedeceğinizi anlıyorum, anlamak istemesem de. bir daha sever miyim diyorsunuz ya inşallah bu sevgi anlayışıyla bir daha sevilmezsiniz. sevgi anlayışınızı değiştirip kendinize saygı duyarsanız da umarım size gerçekten sevgi ve saygı besleyen biri tarafından sevilirsiniz. durumunuz iyi, aileniz iyi. gerçekten hayatınızı alt üst etmek için ekstra çaba sarfetmiş ve sarfedecek gibi duruyorsunuz. önce gidin bir fakiri sevindirin, kurtulduğunuza şükredin sonra da yolunuza bakın
 
22 sayfa olmuş benle aynı şeyleri diyenler mutlaka olmuştur ama olsun ne kadar çok kişi dese iyidir bende sizin için. Yatıp kalkıp dua edin kurtuldum diye evlenmeden önce böyle yapan adam evlendikten sonra malınızı mülkünüzü de yerdi sizi de her gün döverdi sonra bide çocuk olursa psikolojisi bozuk bir birey yetişmiş olurdu. Allah kurtarmış seni bacım gerçekten. İlk defa biri sana ilgi gösterdiği için kıymetli olmuş senin için ama ben o ilginin gerçek olduğunu düşünmüyorum kesin bir çıkarı vardı o yüzden ilgi gösteriyordu. Bence engelle her yerden ulaşamasın numaranı değiştir başka numaradan aramasın. Cidden okurken sizin için çoookkk üzüldüm neden bunu yaptınız kendinize 😟😟 Karşınıza illaki biri çıkar dışarda bir sürü adam var aralarında öküz olmayanlarda vardır inşallah onlardan birine denk gelirsiniz. Farkında değilsiniz ama yaşadıklarınız çok zor çok kötü şeyler ve bir adam için değmez kendinizi bu duruma sokmaya. İsterse aşkınız leyla mecnun gibi olsun kötü yönleri daha fazla kusura bakmayın. Bu kötü yönler mecnunluğu da eksiye düşürüyor.
 
Şu oluyor bu çiftlerde herkes en ufak problemde ayrıldı ama biz öyle bir çiftiz ki , siddet, aldatma her şey olur ama aşkımız bitmez . Neler yaşanır ama biz aşktan bırakamıyoruz algısı
Bazı arkadaşlarım bunu gerçekten anlamakta çok zorlanıyorlar. Evet, ilişkilerde hepimiz bazı şeyleri idare ediyoruz, bazı şeylere katlanıyoruz ama bunlar basit şeyler olur ve çoğunlukla direkt olarak karşımızdaki insanın karakterinden kaynaklanmayan şeylerdir. Eşlerimizin ailesiyle anlaşamıyoruz ama eşlerimiz bizleri ezdirmiyorlar biz de eşlerimizin hatrı için onlara katlanıyoruz mesela. Ya da ne bileyim bizleri rahatsız eden bazı huyları olabiliyor sevdiğimiz için görmezden gelmeye çalışıyoruz. Dayak ve aldatma öyle değil ki, direkt karşınızdaki insanın karakteriyle ilgili bir sorun.

Hani dışarıdan gelen şeylere katlanılır, birlikte göğüs gerilir. Ailesi ön yargı yüzünden sizi istemiyordur, birbirinizden vazgeçmezsiniz. Birinizin eski sevgilisi hastalıklıdır, sizi ayırmak için türlü oyunlar çevirir birlikte baş edersiniz. Ya da çok ciddi maddi sıkıntılar, işsizlik çekersiniz, eşinizden kendinizden eminsinizdir, düzlüğe çıkacağınıza inanır birlikte çalışırız hallederiz her şeyi dersiniz. Dersiniz kimler kimler bizi ayırmaya uğraştı, biz ne zorluklar atlattık ayrılmadık; sevgimizden, birbirimizden hiç vazgeçmedik. Ancak karşınızdaki insan sizi ailenize ezdiriyordur, size saygı duymuyordur, sizi aldatıyor ve hatta dövüyordur; bunların hepsi direkt o kişinin karakteriyle ilgilidir ve bunlara rağmen devam etmek güçlü bir ilişki, muhteşem bir aşk değil; enayiliktir.

Ama ısrarla anlamayıp hayatlarını yakıyorlar 😂.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X